GÜNDEM - 26 Mart 2016 Cumartesi 12:31

Uzman psikolog, terörist psikolojisini anlattı

A
A
A
Uzman psikolog, terörist psikolojisini anlattı

Son dönemlerde dünyada ve ülkede artan terör olayları ile ilgili uyarılarda bulunan Uzman Psikolog Damla Alkoç, geçmiş dönemdeki terör gruplarından örnekler vererek, teröristlerin psikolojik özelliklerini anlattı.

Aile danışmanı ve Çift terapisti Uzman Psikolog Damla Alkoç, hazırladığı makalede geçmiş dönemlerdeki terörist grupları hakkında bilgiler vererek, teröristlerin psikolojik özelliklerini sıraladı. Terörizmin yaygınlaşmasında, terör örgütlerini güçlendiren durumun ise bozuk politik ve psikolojik yapı olduğunu vurgulayan Damla Alkoç, “Klu Klux Klan terörist grubuna ait bir terörist, dört çocuğun öldürülmesi ile ilgili, ‘bunlar çocuk değil, küçük yaratıklardır. Bunları öldürdüğüm için asla pişman değilim, neden? Çünkü ben zehirli bir yılanı öldürürken küçük veya büyük ayırımı yapmam’ demiştir. Kızıl Ordu grubunun yöneticilerinden Ulrika Maynhof üniforma giyen herkesi bir domuz olarak gördüklerini söylemiştir. ‘Yani bunlar insan olmaktan çıkmaktalar. Bu da bizim sorunun bir çözümüdür. Bu tür insanlarla irtibatta bulunmanın bir lüzumu yoktur ve öldürülmeleri doğal bir sonuçtur’ Bahsedilen her iki örnekte de teröristlerin düşünce yapılarının ne ölçüde bozuk olduğunu ve duygularına daha çok kapılıp mantıklı yaklaşamadıklarını görebiliyoruz. Kimseyi insan olarak görmüyorlar, yok edilmesi gereken yaratık olarak düşünüyorlar.
Terörizmin bu derecede yaygınlaşması, terör örgütlerine besin sağlayan güçlendiren bozuk politik, psikolojik yapının olmasıdır. Şiddet uygulayarak korkutma bu örgütlerin en önemli silahıdır” dedi.

TERÖRİSTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Alkoç, terörizmde özellikle çocukluk yıllarına dayanan psikolojik sorunlarının etken olduğunu belirterek, teröristlerin bu yüzden çocuk gibi duygulara kapılıp mantıklı düşünemediğini de ifade etti. Uzman Psikolog Alkoç, “Özgüvensiz, şiddet ortamında büyümesi ya da değersiz, önemsiz, başarısız hissetmesi ileriki yaşlarda kendisini önemli biri olma isteğine kurban eder. Bir şey yapabilme, kendini kanıtlama, herkesin onun hakkında konuşması cazip ve baskın gelir. Dini, kültürel, töresel etkiler göz ardı edilemez. Küçüklükten beri dini ve milli inançlar aşılandığı için, köklü ve sapkın militanlar oluşturur. Bu militanlara başka dinlerin yok sayılması ve kendi dinlerini yayması üzerine güçlü nedenler sunulur ya da milliyetçi ise inancını yaymak, kendi doğrularını insanlara kabul ettirmek için ancak kendilerini feda ederler. Çok şiddetli inançları ve diğer insanlara karşı duydukları güçlü nefret duygusu hepsinin ortak özellikleridir” dedi.

CANLI BOMBALARIN ÖZELLİKLERİ
Alkoç, intihar eylemcileri olarak bilinen canlı bombaların da psikolojik özellikleri hakkında tüyolar verdi. Canlı bombaların eylemleri gerçekleştirememe korkusunun ölmekten daha rahatsız edici hissettiğini vurgulayan Alkoç, “İntihar eylemcileri ilk paragrafta bahsettiğimiz düşmanlarını yaratık olarak görerek onları yok etmekten mutluluk duyarlar ve olabildiğince insana ulaşmaya çalışırlar. Ölüm korkusunu yenmeleri gerekir ve bu eylemi gerçekleştirememek ölmekten daha korkutucu ve rahatsız edici gelir” diye konuştu.

TERÖR OLAYLARI TRAVMAYA NEDEN OLUYOR
Alkoç, terörün arttığı dönemlerde korku ve kaygıların arttığını vurgulayarak, terör saldırılarının sosyal ilişki, iş ve özel hayatı da olumsuz etkilediğini ifade etti. Terör nedeniyle şüpheci ve huzursuz hisseden bireylerin her gün psikolojik çatışma ortamı ve bunalıma sürüklendiğine dikkat çeken Alkoç, “Özellikle bomba olaylarının gerçekleştiği ortamda bulunmak, şahit olmak ya da yakın çevrelerde ikamet etmek travmalara neden olmaktadır. Günlük hayatınızda bu etkilerden dolayı işlerinize konsantre olamıyorsanız, depresif umutsuz ruh durumunu çok sık yaşıyorsanız” dedi.

OLUMSUZ ETKİLERLE MÜCADELE
Alkoç, terörün olumsuz psikolojik etkileriyle mücadele için öncelikle bu durumun fark edilmesi gerektiğini ifade etti. Alkoç, “Bu durumu fark edip dengelemeye çalışın. Kısa aralıklarla zihninizi boşaltın. Toplumsal ilişkilerin gittikçe zayıfladığı, güvenlik ihtiyacının gittikçe arttığı bu günlerde kaybettiğimiz güven, sevgi, destek gibi olumlu duygularımızı ve çevremize karşı ilgimizi telafi etmeye, yeniden canlandırmaya çalışmalıyız” uyarılarında bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Hırsızlar boş daireleri pes dedirten yöntemle belirledi Denizli’de hırsızların uyguladığı yeni yöntem akıllara durgunluk getirdi. 2 kadın ve 1 çocuk hırsız kapı dürbünlerine yapıştırdıkları kağıt parçalarının alınmadığı dairenin boş olduğunu anlayarak girdi. Giremedikleri dairelerin ise kapı önündeki ayakkabıları çalan hırsızların güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ise gülmeleri dikkat çekti. Denizli’de hırsızların yeni yöntemi görenleri hayrete düşürdü. Pamukkale ilçesi Asmalıevler Mahallesi’nde bir apartmanı mesken belirleyen 2 kadın ve 1 çocuktan oluşan hırsızlar, bayram öncesinde ve sonrasında kapı dürbünlerine boş kağıt parçaları yapıştırdı. Tekrar aynı apartman dairesine giden hırsızlar kapı dürbünlerinden kağıt parçalarının alınmamasından dairede yaşayanların eve uğramadığını fark ederek hedef belirledi. Girdikleri bir daireden hırsızlık olayı gerçekleştirdi. Giremedikleri dairelerin ise kapı önünde bulunan ayakkabıları çalmaları bu kadarına da pes dedirtti. Rahat tavırlı hırsızın sevinci güvenlik kamerasına yansıdı Hırsızlardan biri apartmanın giriş kapısında durarak gözetleme yaparken, diğer kadın ve çocuk ise apartman dairesine girdi. Apartman güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde hırsızlar önce girecekleri dairenin önünde bir süre bekliyor. Ardından kapıyı açmayı başaran hırsızlardan çocuk olan içeriye girdiği görülüyor. Daha sonra çocuk hırsız koşarak uzaklaşıyor. Kadın hırsızlardan birinin rahat tavırları ve gülmesi dikkatlerden kaçmadı. "Boş dönmemek için kapı önündeki ayakkabıları alıyorlar” Apartman sakinleri olarak yaşadıkları olayın sinir bozucu ve üzücü olduğunu ifade eden apartman yaşayan Baha Semih Karabulut, hırsızlık olayının bir defa ile sınırlı kalmadığın ifade etti. Kapı dürbünlerine yapıştırılan kağıtların tekrar tekrar yapıştırılması ile hırsızlık olabileceğini düşündüklerini ifade eden Karabulut, “Kapılarımızın dürbünlerine kağıt yapıştırıyorlar ve bu kağıdın alınmadığı zaman bizim evlere girmediğimizi düşünüyorlar. Evlere girmeye çalışıyorlar, giremedikleri evlerde de kapıların önündeki ayakkabılar alıyorlar. ’Boş dönmeyelim’ diyorlar herhalde. Olay ilk olarak Ramazan Bayramı’nda başladı. Apartmanda oturan insanlar bayram için memleketlerine tatile gittiğinde bu şekilde evlere giriyorlar. Sonrasında biz yapıştırılan kağıtları topladık ve tekrardan yapmaya devam ettiler. 2-3 defa yapıştırıldı. Bu kağıtları yapıştırıyorlar ve daha sonra gelip tekrardan içeri girmeye çalışıyorlar. Bizim içeride olmadığımızı düşünüyorlar" dedi. Öte yandan, daire sahiplerinin ihbarı üzerine adrese gelen polis ekiplerinin yaptıkları incelemelerin ardından hırsızlık olayının şüphelilerinin yakalanması için çalışma başlattığı öğrenildi.