SAĞLIK - 13 Mart 2022 Pazar 09:59

Uzmandan ailelere ergenlik dönemi uyarısı

A
A
A
Uzmandan ailelere ergenlik dönemi uyarısı

Psikolog Doğancan Dursun, anne babaların “Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu” diyerek ergenlik dönemindeki çocuklarının tutum ve davranışlarıyla başa çıkamadıklarını söyledi. Ergenlik dönemini yaşamadığını düşünen bir kuşağın bu durumu algılayamadığını belirten Dursun, “Dolayısıyla da ebeveynler çocuklarının ergenlik sürecini yönetemiyor. Yönetebilmeleri için ergenlik konusunda eğitilmeliler” dedi.

Kent Alsancak ve Kent Bayraklı Tıp Merkezleri'nde görev yapan Uzman Klinik Psikolog Doğancan Dursun, ergenliğin çocuk için birey olma yolunda fırtınalı bir süreç olduğunu belirtti. Aileler içinse ergenlik kelimesinin korkutucu olduğunu kaydeden Dursun, “Ülkemizde birey olmak yeni yeni kabullenilen bir süreç olduğundan zorlanmalara şaşırmamak gerek. Ergenlik için ataerkil, baskıcı ailelerde yok sayılan, arsızlık olarak nitelendirilen sadece erkeklere özgü delikanlılık, kanı deli olma durumları gerçeği yansıtmıyor. Efendilik, toplumun her dediğini yapan, gık demeyen çocuklar olsun üzerine baskıcı bir sistem, ergenliği birey olmayı yok sayıyordu. Sonuç olarak sorgulamayan, girişimci olmayan, hakkını savunamayan, boyun eğmiş kişilerden oluşan bir toplum oluştu. Günümüz aileleri ise durumdan şikayetçi olup aksi yönde bir tutum sergilediler ama bu da aileleri terapiye kadar götüren sonuçlara yol açtı” diye konuştu.

"Ne dersek tersini yapıyor"

Terapiye gelen anne babaların ‘‘Hocam ne desek tersini yapıyor, lafımızı dinlemiyor. Varsa yoksa kendi bildiği. Beğenmez oldu bizi. Odasından çıkmıyor, çıkınca sürekli kavga çıkıyor. Hata yapıyor, kızmıyoruz. Tersliyor bizi, alttan alıyoruz. Bıraktık, 'Ne yapsın istiyorsa' dedik ama yok sabredemiyoruz. Kızıp bağırdık, o da işe yaramıyor. Sürekli mutsuz. Bizim zamanımızda yoktu bunlar. Ne istiyor bu çocuk?’’ diye yakınmalarda bulunduklarını belirten Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cevap oldukça basit; çocuk birey olmak istiyor ama o da bilmiyor bunu. Tüm bu karşı gelmeler kendini tanıyabilme girişimleri. Ergenlik dönemini yaşamadığını düşünen bir kuşağın böyle bir durumu algılayamadığını düşünüyorum. Yaşamadığı, görmediği, bilmediği bir süreci nasıl yönetecekler? Ben bu konuda ailelerin eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tutumlar hâlâ aynı ya hep ya hiç yaklaşımları, aşırı baskıcı ya da hiç kuralı olmayan ebeveynler. Aileler ilk olarak ergenliğin çocuklar için eğlenceli, oyunlu, çocukluğun bittiği, hayatlarında taşıması zor olan birçok sorumluluğun karşılarına çıkmaya başladığı evre olduğunu görmeliler. Bu evrede çocuklarının davranışlarında neyin normal olduğunu, neyin olmadığını bilmeleri gerekiyor. Fiziksel değişimler konusunda çocuklarıyla konuşmaya başlayarak, bu dönemde yanlarında olduklarını belirterek işe başlamaları önemlidir.”

"Beden ergenlikte ama beyin çocuk"

Dursun, “bedenin ergen, beynin çocuk” olduğu bu süreçte duygusal dalgalanmalar, ani çıkışlar yaşanacağını, duyguların sınanıp sınırlar konusunda çatışılacağını, gerilimin artıp mutlaka sorun çıkacağını söyledi. Yönetmeyi bilen ailelerde bu durumun daha kısa sürede geçeceğini belirten Dursun, şu önerilerde bulundu:
“Yönetmek için açık iletişim kurulması önemlidir. Sınırları ve beklentileri çok net ifade ederek ortak bir uzlaşma sağlanmalı, sorun görülen kısımlarla ilgili kaygılar açıkça ifade edilmelidir. Anne baba ve çocuk arasında kontrat yapar gibi maddeler yazıp imzalayabildiğimiz ve uyulmayınca ne gibi yaptırımların olduğunu bile ifade eden yazılı belgeler çok işlevsel olabiliyor ama bu kontrat iki tarafı da kapsamalı ve iki tarafın da onayıyla olmalıdır. Bu yapıldıktan sonra tekrar tekrar revize için görüşmeler talep edilebilir, müzakere süreci gibi. Çocuğunuzu anlamak için dinleyin. Öğüt vermek, nasihat edebilmek için değil. 'Neden tekrar bu güncellemeye ihtiyaç duyuyor?' sorusuna yanıt arayın. Bu dönemde sevilmeye, dinlenilmeye ihtiyaçları var. Bu sebepten koşulsuz sevdiğinizi ifade ederek kendi konuşmanızdan daha çok onları dinleyin. Genelde bu danstan ergenler vazgeçer gibi düşünsek de ailelerin genelde bu dansı sonlandırıp kendi doğrularını öğretmek için direttikleri ve sonunda iki tarafın da kaybettiğini görüyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.