SAĞLIK - 30 Temmuz 2022 Cumartesi 09:52

Uzmanından uyarı: 'Yoğun stres sonrası kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz'

A
A
A
Uzmanından uyarı: 'Yoğun stres sonrası kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz'

Beslenme şekli ve stresin kalp sağlığına etkileri üzerine konuşan Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kalbi korumak için Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyoruz. Özellikle şehir yaşamında stresle yaşayan insanlar çok daha risk altında gözüküyor. Yoğun stresli bir durum sonrası kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz. Bunlar gelip geçici oluyor ama hasta o sırada kalp krizi geçirmiş oluyor” dedi.

Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam, stres faktörleri gibi birçok etken kalp sağlığına doğrudan etkide bulunuyor. Uzmanlar ise sıcak havalarda beslenme şekli ve kalp sağlığına dikkat edilmesi konusunda uyarıyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can da şehir yaşamı, yoğun iş temposu ve yağlı, tuzlu beslenmenin kalp sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat etti. Prof. Dr. Can, vatandaşlara tavsiyelerde bulunurken, stresin birçok kalp rahatsızlığını tetikleyebildiğini vurguladı.

“Kalbi korumak için Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyoruz"

Tüketilen besinlerin kalp sağlığına etkisi üzerine değerlendirmelerde bulunan Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Yaz döneminde sıcaklıkların artmasıyla, insanların yaz moduna girmesiyle beraber yeme içme alışkanlıklarımızda değişiklikler oluyor. Bol alkol tüketimi, susuz kalma, çok yoğun çalışma ve fast food tarzı yemeklere kayma gibi insanlar yeme alışkanlıklarını değiştirince ister istemez bu vücudumuza yansıyor. Özellikle tansiyon yükselmeleri, sıcak çarpmaları, dilatasyona bağlı çarpıntı atakları, kalp krizinin riskinin artması, stresli yaşam bunları tetikliyor. Fast food tarzı yemeklerin vücudumuzun sindirim sistemine zararlarını hepimiz biliyoruz. Çok sık yemeler, bu ürünlere çok yüklenmeler sindirim sistemi bozukluklarına yol açabiliyor. Bununla beraber damarsal yağlanmayı da artırıyor. Biz kalbi korumak için Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyoruz, yağlı, tuzlu beslenmeyi, karbonhidrat tüketimini önermiyoruz.

Uzmanından uyarı: 'Yoğun stres sonrası kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz'

Yaz aylarıyla beraber aşırı karbonhidrat, tuz tüketimi ya da susuz kalma kalp hastalıklarını tetikleyen nedenler. Hem kalp hastalarımızın hastalıklarını tetikleyebiliyor hem de sağlıklı insanlarımızda yeni kalp hastalıklarına yol açabiliyor. Onun için yaz döneminde suyu bol tüketmelerini, beslenirken sık ve az yiyip Akdeniz tarzı beslenmelerini fast food tarzı ürünlere aşırı yüklenmemelerini istiyoruz. En çok kalp krizleriyle karşılaşıyoruz, bu sıklığımız hiçbir zaman değişmedi. İkinci sıklıkta tansiyon ataklarıyla gelen hastalarımız oluyor. Yaz döneminde susuz kaldıkları için biraz çarpıntı sıklığı artıyor” dedi.

"Yoğun stresli bir durum sonrası biz kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz"

Stresin oluşturduğu olumsuz etkilere ilişkin konuşan Prof. Dr. Can, "Yoğun stresli bir durum sonrası biz kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz. Ciddi bir üzülme, stres sonrası kalpte boğumlanma diye tanımladığımız bir hastalık oluyor. Bunlar gelip geçici oluyor ama hasta o sırada kalp krizi geçirmiş oluyor. Pandemi bitmedi ama yaz dönemi bir rahatlama oldu, insanlar artık eski sıkı tedbirleri uygulamıyorlar. Bu konularda da dikkat edelim. Streslerimiz hayatımızın her döneminde olacaktır. Bunlarla baş etmek önemli, bunların kalıcı olmadığını, gelip geçici olduğunu bilmemiz gerekiyor. Sağlığımıza bu konuda çok dikkat etmemiz, sporumuzu düzenli yapmamız, vücudumuzu zinde tutmamız gerektiğini hepimizin bilmesi gerekiyor. Depresyondan tutun da kalp krizi tetiklemelerine, tansiyon düzensizliklerine ruh hali bozukluklarına kadar türlü hastalıklarla karşı karşıya kalırız. Halkımıza, vatandaşlarımıza bu konuda çok dikkat edilmesi gerektiğini özellikle söylemek istiyorum. Özellikle şehir yaşamında bu stresle yaşayan insanlar çok daha risk altında gözüküyor. Metropol şehirlerindeki yoğun nüfus kalabalığı, belli spor alanlarının olmaması, iş yoğunluğu, insanların kendine vakit ayıramamasından dolayı insanlarımızdaki stres faktörü köydeki yaşama göre çok çok fazla" ifadelerini kullandı.

Uzmanından uyarı: 'Yoğun stres sonrası kalp krizi vakalarını çok görebiliyoruz'

"En çok kalp dostu olarak önereceğimiz şey; yürüyüş"

Kalp sağlığını korumak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Can, vatandaşların spor yapmayı ihmal etmemesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "En çok kalp dostu olarak önereceğimiz şey; yürüyüş, haftanın belli günlerini insanların kendine ayırması, en az 3 veya 4 günü yarım saat ya da 1 saatlik bir yürüyüş yapması çok iyi gelecektir. Akdeniz tipi beslenme dediğimiz özellikle yeşil ağırlıklı, suyun bol olduğu, haşlanmış etin olduğu, yağlı besinlerin, karbonhidratın az olduğu bir diyet öneriyoruz. Bunlar hem vücudu yormayacaktır hem hastayı sağlıklı ve zinde tutacaktır. Yeşil ağırlıklı, balık tarzı, beyaz et tarzı besinler sağlığımızı koruyacaktır. İlla 'kırmızı etten uzak duracaksınız' diye bir yaklaşımımız yok fakat ölçülü bir şekilde tüketilebilir, haşlama tarzında yiyebilirsiniz. Izgara tarzında yiyebilirsiniz ama haftanın belli günlerinde abartmadan vücudu yormadan yenebilir. Hamur ağırlıklı ürünler, karbonhidratlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim"

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.
İstanbul Arnavutköy Belediyesi Yeni Medya Akademisi ilk mezunlarını verdi Arnavutköy Belediyesi tarafından gençleri dijital çağın iletişim ve içerik üretim alanlarında yetkin bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulan Yeni Medya Akademi ilk mezunlarını verdi. Arnavutköy Belediyesi’ne ait Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende öğrenciler sertifikalarını aldı. Arnavutköy’de bulunan Yeni Medya Akademi’nin ilk mezunları bugün düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Programa Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve çok sayıda eğitmen ile öğrenci katıldı. Törende konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, medyanın bilinçli ve etik şekilde kullanılmasının önemine vurgu yaptı. "Değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç" Başkan Candaroğlu konuşmasında, "Bu tören bizler için çok anlamlı. Günümüzde bilgi, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı yayılıyor. Bir yazıyla, bir fotoğrafla, bir paylaşım ile milyonlara ulaşabiliyoruz. Bu da medyanın ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Medya artık sadece bilgi alma aracı değil; toplumların şekillenmesinde, algıların yönetilmesinde ve değişimin tetiklenmesinde büyük bir güç. Etik ve doğru kullanıldığında birleştirici, yanlış ellerde ise toplumları karanlığa sürükleyebilecek bir silah haline geliyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin medya bilincine sahip olmaları çok önemli" dedi. Belediye Başkanı Candaroğlu, dijital çağda doğru bilgiye ulaşmanın ve bu bilgiyi faydalı bir biçimde topluma sunmanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, akademinin bu amaçla gençlere güçlü bir altyapı sunduğunu ifade etti. Sertifika töreninde öğrenciler, eğitim sürecinde öğrendiklerini paylaştı. Mezun olan gençler, medya ve dijital içerik üretimi alanında çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.