EKONOMİ - 04 Mart 2016 Cuma 15:02

Vodafone ve TÜSİAD'tan 'dijitalleşme' işbirliği

A
A
A
Vodafone ve TÜSİAD'tan 'dijitalleşme' işbirliği

Vodafone, KOBİ’leri yarına hazırlamaya yönelik çalışmaları kapsamında TÜSİAD işbirliğiyle ilgili düzenlenen basın toplantısında paylaşılan Yarına Hazırım Raporu’nda Türkiye’deki işletmelerin yarına hazır olmasının önemine değinilerek, Dijitalleşme Endeksi bulguları paylaşıldı.

Vodafone, işletmeleri yarına hazırlamaya yönelik çalışmaları kapsamında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile işbirliğine imza attı. İşbirliği, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, TÜSİAD Yönetim Kurulu Yedek Üyesi Erol Bilecik ve TÜSİAD-Bilkent Üniversitesi Bilgi Toplumu Forumu (BTF) Direktörü Prof. Dr. Altay Güvenir’in katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıyla açıklandı.

Toplantıda yapılan açıklamada, Vodafone Türkiye’nin Temmuz 2014’te oluşturduğu Yarına Hazırım Platformu çerçevesinde işletmelerin en geniş kapsamlı röntgenini çeken ve dijitalleşmeye hazırlık durumlarını değerlendiren ilk rapor olma özelliği taşıyan Yarına Hazırım Raporu’nun sonuçları da açıklandığı belirtildi. Vodafone ve TÜSİAD arasındaki işbirliği kapsamında, 'Yarına Hazırım' projesi ile ortaya çıkan tespitler, TÜSİAD-Bilkent Üniversitesi BTF tarafından analiz edilecek ve çözüm önerileri belirlenecek. Böylece firmaların daha fazla dijitalleşmesi ve bunun sonucunda ülkemizin dijitalleşme yarışında çok daha üst sıralara çıkması hedefleniyor.

“TÜRKİYE’NİN DİJİTALLEŞME ENDEKSİNİ YÜZDE 75’E ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Toplantıda, Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 95’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu söyleyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, “Gelecekteki olası değişiklikler karşısında ayakta kalmalarını sağlamak için KOBİ’leri daha verimli hale getirmek son derece önemli. Ülkemizde işletmelerin dijital haritasını oluşturma hedefiyle Temmuz 2014’te sunduğumuz Yarına Hazırım Platformu ile KOBİ’lere Vodafone kullanıcısı olsun veya olmasın hiçbir ücret ödemeden dijitalleşme endeksini hesaplama ve verimliliklerini artıracak teknoloji çözümlerine ulaşma imkânı sunuyoruz. Yarına Hazırım Platformumuz kurulduğu günden bugüne 2 milyon defa ziyaret edildi. Toplamda 41 bin işletme dijitalleşme endeksini hesapladı ve ihtiyaçlarını öğrendi. Tanıtımımızdan bu yana yaptığımız çalışmalarla Türkiye'de işletmelerin dijitalleşme endeksini yüzde 48'den yüzde 53'e çıkardık. Hedefimiz daha büyük; Türkiye’nin dijitalleşme endeksini yüzde 75’e çıkarmak için çalışıyoruz. Şimdiye kadar Vodafone’dan dijital dönüşüm danışmanlığı alan işletmelerin Dijitalleşme Endeksi ise yüzde 58’den yüzde 78’e çıktı. Bu bağlamda, KOBİ’leri yarına hazırlama konusunda bizimle aynı vizyonu paylaşan TÜSİAD ile işbirliğinde bulunmaktan son derece memnunuz. Ülke genelinde KOBİ’lerin Dijital Dönüşüm’de yerini alması ve uluslararası pazarlarda aktif faaliyet göstermesi yolunda değerli bir sinerji yarattığımıza inanıyoruz. Yarına Hazırım Raporu ile Vodafone tarafından pazarı anlamak ve fırsatları belirlemek amacıyla tasarlanan yenilikçi yaklaşımı açıklamayı amaçladık. Bu raporun TÜSİAD’ın desteğiyle daha fazla işletmeye ışık tutacağına inanıyoruz” dedi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Yedek Üyesi ve Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon Çalışma Grubu Başkanı Erol Bilecik, şunları söyledi: “Türkiye’nin uluslararası rekabet endekslerinde anlamlı bir sıçrama yapabilmesi için bilime, inovasyona ve dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. Bunu her ortamda tekrarlıyoruz. Ancak veriler bize gösteriyor ki bu alanlarda henüz öncü konumda değiliz. Özellikle KOBİ ölçeğindeki firmalarımızın daha kat etmesi gereken uzunca bir yol var. Uluslararası alanda da başta KOBİ’ler olmak üzere iş dünyasının rekabet edebilirliği açısından yeni teknolojilere yatırım yapması gereği dile getiriliyor. Örneğin AB şirketlerinin sadece \% 1.7’sinin ileri dijital teknolojileri iş süreçlerinin bir parçası yaptığı ve yeni iş fırsatlarını yakaladığı; Avrupalı imalat şirketlerinin yaklaşık yarısının ise ileri üretim teknolojilerini kullanmadığı yönünde kritikler yapılıyor. Oysa ki teknolojik gelişmeler, işletme yapısında köklü değişikliklere neden oluyor ve yeni pazarlara girme, ürünlerini ve hizmetlerini sunma, süreçlerinin verimliliğini artırma, müşteri kazanımı ve müşteri sadakatinin sağlanmasında işletmelere yeni yollar sunuyor. Türkiye’deki işletmelerin çok önemli bir kısmı KOBİ’lerden oluşuyor. KOBİ’lerin büyümesi ve ihracat pazarlarının genişlemesi ile birlikte ülkemizin küresel rekabet avantajının güçlenmesi, üretkenlik ve milli gelir artışı da beraberinde gelecek. TÜSİAD olarak bu dönem çalışmalarımızda dijitalleşme ve özellikle KOBİ’lerde teknoloji kullanımı konusu bu nedenle çok önemli bir yer tutuyor”.

Bilkent Üniversitesi-TÜSİAD BTF Direktörü Prof. Dr. H. Altay Güvenir ise, “BTF olarak Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamayı hedeflemekteyiz. Türkiye ekonomisinde KOBİ’ler çok önemli bir yer tutuyor. Dolayısıyla, KOBİ’lerin dijitalleşmesi tüm Türkiye’nin dijitalleşmesinde çok önemli bir etken. Vodafone, Türkiye’deki KOBİ’leri temsil ettiğini düşündüğümüz firmaların, “Yarına Hazırım” projesi kapsamında çıkardığı tespitlerini, BTF ile paylaşıyor. BTF olarak bu bilgileri çeşitli makine öğrenmesi ve veri madenciliği teknikleri kullanarak analiz edeceğiz. Bu analiz sonucunda KOBİ’lerde bilgi teknolojilerinin kullanımı konusundaki durumu görme fırsatı bulacağız. KOBİ’lerin bilgi teknolojileri kullanma nedeni doğal olarak verimliliklerini ve karlılıklarını artırıyor. Bu analiz sayesinde hangi teknolojilerinin hangi şartlar altında KOBİ’ler tarafından benimsendiğini hangilerinin ise benimsenmediğini öğrenme fırsatı bulacağız. Bu analizlerin sonunda sebeplerin ortaya çıkarılması için yeni araştırmalar yapılabileceği gibi, bazı teknolojilerin kullanılmasında KOBİ’ler tarafında yaşanan sorunlar varsa da bunların belirlenip çözüme ulaştırılması sağlanabilecek” ifadelerini kullandı.

Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi tarafından hazırlanan Yarına Hazırım Raporu’nda, Türkiye’deki işletmelerin geleceğe hazır olmasının önemine değinilerek dijitalleşme yolunda hazırlık seviyelerine göz atılıyor. Dijitalleşme ve teknoloji kullanımının bir yolculuk şeklinde tasarlandığı raporda sözü geçen Yarına Hazırım Platformu, işletmelere dijitalleşmeyi hayata geçirmeleri için ihtiyaçlarına uygun yol haritası oluşturma konusunda ilham vermeyi amaçlıyor.

Yarına Hazırım Platformu kurulduğu günden bugüne 2 milyon defa ziyaret edildi. 81 il ve 37 farklı sektörden 22 bin işletmenin doldurduğu Dijitalleşme Endeksi uygulamasının sonuçlarına göre;
Türkiye’nin ortalama dijitalleşme skoru \%53 olurken, en büyük şehirlerin skorları \%50 ile \%62 arasında değişiklik gösteriyor.

Türkiye’deki şirketlerin yüzde 80’ini barındıran 12 büyük şehirden sadece 6’sı Türkiye ortalamasının üzerinde.
En büyük 12 şehirden 7’sinde şirketlerin yüzde 70’inden fazlasının dijitalleşme skoru 70’ten düşük.
En büyük sektörlerden sadece 7’si Türkiye ortalamasının üzerinde.
Toplam şirket sayısının yüzde 39’una karşılık gelen ve dijitalleşme seviyeleri çok düşük olan inşaat, gıda, tekstil ve perakende gibi nispeten daha büyük sektörlerde önemli fırsatlar söz konusu.
Toplamda, tüm şirketlerin sadece yüzde 40’ı ortalama dijitalleşme skorunun üzerinde.
Tüm işletmeler arasında çalışan sayısı 10’dan az olan şirketler 49 ile en düşük ortalama dijitalleşme skoruna sahipken, 250 ve üzeri çalışanları olan şirketler 68 ile en yüksek ortalama skora sahip.
Bütün firmaların yüzde 95’ini teşkil eden ve çalışan sayısı 100’den az olan KOBİ’lerin ortalama dijitalleşme skoru ise yüzde 53 ve bu açıdan önemli bir fırsat sunuyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.