Wall Street Journal gazetesi,“Türk muhalefet lideri, iktidara karşı avantaj sağlamak için dış politikaya yöneldi” başlığını kullandı.Haberde, ana muhalefet liderinin, partisinin, iktidar karşısında azalan şansını artırmak için, Obama yönetimi ve Başbakan Erdoğan’ın arasının açılmasını fırsat bilerek Washington’a bir ziyaret yaptığı öne sürülüyor. Haberde, Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimler öncesinde, Başbakan Erdoğan’ın “dozunu artıran otoriter ve İslamcı eğiliminden rahatsız olanları muhalefet safına çekmeye çalıştığı” ifadesi kullanıldı. Bunun devamında, Kılıçdaroğlu’nun röportajda söylediği şu cümleye yer verildi:
“Demokratik dünya, Türkiye’deki temel özgürlüklere getirilen kısıtlamalardan endişeli. Türkiye’yi özgürlük yanlısı ülkeler topluluğunun bir parçası olarak görmek istiyoruz.”
SURİYE CEVABI
Röportajda Suriye konusunda da konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’nin Esad’ın kendi halkına zulmetmesine karşı olduğunu belirtti ve ekledi: “Fakat, sayın Esad’ın görevde kalıp kalmamasıyla ilgili bir tavrımızı yok.”
Kılıçdaroğlu, Suriye’deki laik düzenin aşırı dincilerden korunması gerektiğini de belirtti. Kılıçdaroğlu, röportajda şunları ifade etti:
“Radikal grupların Suriye’de kontrolü ele geçirmesi, Ortadoğu’nun kalbine bomba konulması demektir.” Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı da, bu radikal grupları Türkiye topraklarında barındırmak ve desteklemekle suçladı.
"MEDYA BASKI ALTINDA"
Türkiye’deki basın özgürlüğü hakkındaki görüşleri sorulan CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin en çok gazetecinin hapiste olduğu ülkeler arasında birinci sırada olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, muhalefetin, Erdoğan’a karşı zayıf kalmasının nedeninin de bu olduğu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, “Şu anda, medya, sivil toplum, sendikalar ya da üniversiteler, bütün muhalefet güçleri, ya susturulmuş ya da baskı altına alınmıştır” dedi.
Erdoğan’ın “İslamcı” siyaseti hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “Siyasi programına göre AK Parti laikliği savunuyor fakat icraatları, toplumun büyük bir kesiminde endişe ve rahatsızlığa yol açtı” ifadelerini kullandı.
