EKONOMİ - 14 Mayıs 2021 Cuma 11:05

WhatsApp dayatması süreci bugün başlıyor!

A
A
A
WhatsApp dayatması süreci bugün başlıyor!

Facebook’un bünyesinde bulunan sohbet uygulaması WhatsApp’ın kişisel verileri ihlal ettiği gerekçesiyle tepki toplayan güncelleme süreci bugün başlıyor. Ocak ayından bu yana tartışma konusu olan dayatma, kullanıcıları alternatif uygulamalara yöneltti. Türkiye’den de Turkcell’in BiP uygulaması alternatifler arasında tüm dünyada dikkat çekenlerin arasına girdi.

Facebook’un bünyesinde bulunan sohbet uygulaması WhatsApp’ın kişisel verileri ihlal ettiği gerekçesiyle tepki toplayan güncelleme süreci bugün başlıyor. Uygulamayı kullanmak isteyenler için zorunlu olan güncellemeyi kabul etmediklerinde yavaş yavaş uygulamanın bazı alanlarını kullanamayacak ve sürecin sonunda uygulamayı hiç kullanamayacak. Daha önce son tarih olarak duyurulan 8 Şubat gelen tepkilerin ardından 15 Mayıs’a uzatılmıştı. Söz konusu güncellemenin Avrupa ülkelerinde zorunlu olmaması tepkileri daha da arttırmıştı. Rekabet Kurulu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu, Facebook ve WhatsApp hakkında re’sen soruşturma başlatmış, #WhatsappıSiliyoruz hashtag’li tepki kampanyaları sosyal medyada trend olmuştu.

Süreç nasıl işleyecek

2 milyara yakın kullanıcısı bulunan WhatsApp’tan yapılan açıklamaya göre, gizlilik ilkelerini 15 Mayıs 2021 tarihinden sonra hala kabul etmeyen kullanıcılara ne olacağıyla ilgili son günün 15 Mayıs olduğu ve bu tarihten sonra hala sözleşmeyi kabul etmeyenlerin yavaş yavaş sınırlandırılacağı belirtildi. İlk olarak kullanıcılar, sözleşmeyi kabul etmeleri gerektiğini belirten bir bildirim alacak ve bir süre sonra bu bildirim kalıcı hale gelecek. Daha sonra kullanıcılar aramaları cevaplandırabilecek ancak sohbet listelerine erişemeyecek. Bir sonraki adımda kullanıcılar bu özellikten de mahrum kalacak.

En çok korktuğumuz kişisel verilerimiz

Kişisel verilerin güvenliği tartışılırken dijital deneyim tasarım stüdyosu SHERPA’nın yaptığı kişisel verilerin güvenliği ve onun kullanıcı deneyimi üzerindeki etkisini araştırması da açıklandı. Buna göre kullanıcılar en çok kameraya erişilmesinden korkuyor. Araştırmaya katılanlardan lokasyon, rehber, fotoğraf, mikrofon, lokal ağ, depolama, sağlık bilgileri, kamera, arka planda uygulama yenileme erişimi taleplerinde ne derece endişe sahibi olduklarını 1 ile 5 arasında puanlamaları istendi. Verilen yanıtlar doğrultusunda kişilerin bu bilgileri paylaşırken büyük oranda endişe duydukları sonucu ortaya çıktı. Sonuçlarda en yüksek endişelenilen konular ise “kameralara ve fotoğraflara erişim izinleri, mikrofona, lokasyona ve lokal ağ bağlantısına erişim” olarak sıralanırken, en az endişe uyandıran bilgiler, arka planda uygulama yenileme ve sağlık bilgilerine erişim olarak araştırmaya yansıdı. Araştırmada 1-5 aralığındaki puanlama sırasına göre ortaya çıkan sonuçlar şöyle oluştu; Kameraya erişim 4,5, Fotoğraflara erişim 4,4, Mikrofona erişim 4,4, Rehbere erişim 4, Depolama erişimi 4, Lokasyona erişim 3,7, Lokal ağa erişim 3,7, Sağlık bilgilerine erişim 3,6, Arka planda uygulama yenileme 3,2.

Yerli uygulama tüm dünyada alternatif oldu

Ocak ayından beri kullanıcılar verilerinin üçüncü taraflarla paylaşılmasını dayatması ve kişisel verilerin güvenliği endişesi alternatif ve daha güvenli platform arayışına sürükledi. Platformlar arasındaki Turkcell BiP uygulaması sadece Türkiye’de değil dünyanın bir çok ülkesinde dikkatleri üzerine çekti. BiP; şeffaf gizlilik politikası, güvenli teknolojisi, rekabette öne çıkan üstün özellikleri ve sunduğu deneyim ile bu süreçte hem Türkiye’de hem yurtdışından büyük bir talep gördü. Böylece en çok yeni kullanıcı kazanan uygulamalardan biri de BiP oldu. Türk mühendislerinin geliştirdiği BiP, dünyada da adından söz ettiriyor. Dünyanın 192 ülkesinde kullanılan BiP, bugün yaklaşık 80 milyon indirme sayısına ulaştı.

Diğer uygulamalar

Alternatifler arasında dikkat çeken Telegram, üçüncü şahıslar ve hükümetlerle herhangi bir veri paylaşmadığını açıkladı. Fakat uçtan uca şifreleme özelliği varsayılan olarak kapalı geliyor. Ayrıca Gizli Sohbet özelliğini başlatmak için görüşeceğiniz kişinin profiline girip “Gizli Sohbet Başlat” seçeneğine tıklamak gerekiyor. Şifreleme protokolü olarak da MTProto kullanılıyor ama açık kaynak kodlu değil.

Signal ise çok kaynaklı Signal Protokolü’nü kullanıyor ve uçtan uca şifrelemeye sahip. Meta verilerini de şifreleyen Signal, kişiler arasında güvenli iletişim için de Sealed Sender özelliğini kullanıyor. Mesajlaşmanın kimler arasında olduğunun bilinememesinin yanı sıra ekran görüntülerini engelleme seçeceği de öne çıkan güvenlik özelliklerinden biri.

Dijital göç

Yaşanan gelişmelerle birlikte BiP, Ocak-Şubat aylarında toplam 12 ülkede 1. sıraya yerleşti ve 19 ülkede ilk 3 arasında yer aldı. Kişisel veri hassasiyeti sebebiyle rakip uygulamalardan gerçekleşen dijital göçün başladığı 9 Ocak’tan itibaren BiP’in kazandığı yeni kullanıcı sayısı 33,2 milyonu aştı. Bunun yarısından fazlasını ise Türkiye dışındaki kullanıcılar oluşturdu. Özellikle Endonezya, Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Malezya başta olmak üzere yurtdışında 16,4 milyon üzerinde yeni kullanıcıya ulaştı. BiP’in aktif kullanıcısı aylık ortalama 30,4 milyonu aştı. Sesli görüşme sayısı yaklaşık 4 kat artarken, grup görüntülü görüşme süresi ise 7 katın üzerinde artış gösterdi. BiP, Web de kullanıcılarımız tarafından tercih edildi ve buradaki kullanıcı sayımızda da 16 kat büyüme kaydetti. BiP, Ocak ve Şubat aylarında Google Play’de en çok indirilen uygulama olurken, AppStore’daki 4.6 ve Google Play’deki 4.5 memnuniyet puanı ile rakiplerinden açık ara önde yer alarak kullanıcılardan da tam puan aldı.

Grup taşıma geçişi kolaylaştıracak

BiP’in fark oluşturan yetenekleri arasında 106 dilde anlık çeviri, uygulama içinde para transferi, acil durum butonu, HD kalitesiyle 10 kişiye kadar sesli ve görüntülü grup görüşme gibi gelişmiş özellikler yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde sunulan ‘Grup Taşıma’ özelliği kullanıcılara mevcut mesajlaşma uygulamasındaki grup ve sohbet geçmişlerini hızlı ve kolay bir şekilde uygulamaya taşıma imkanı sağlıyor. Diğer mesajlaşma uygulamalarından farklı olarak kullanıcılar uygulamaya mevcut sohbet gruplarını aktarırken, uygulamayı yüklemiş olan kullanıcıları tek tek seçmek zorunda kalmıyor ve uygulamaya otomatik olarak taşıyabiliyor.

Vatandaş alternatiflere yönelecek

WhatsApp dayatması ile ilgili görüşlerini dile getiren vatandaşların büyük kısmı güncellemeyi kabul etmeyeceklerini belirterek alternatiflere yöneleceklerini söylediler. Uzun zamandır WhatsApp kullandığını belirten Davut Çabuk isimli vatandaş, “Eskiden WhatsApp daha güzeldi. Gizlilik sözleşmesinden sonra biraz tedirgin olmaya başladım. Gizlilik sözleşmesinin kabul etmeyeceğim. Telegram ve BiP alternatif uygulamalar arasında yer alıyor” dedi.

WhatsApp’ı ilk çıktığı günden beri kullandığını belirten Serdar Karaca ise, “Uygulamayı kullanmayı devam etmeyi düşünüyorum. Zaten gizli bir şeylerimin olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
WhatsApp’ı yıllardır kullandığını ifade den Serhat Ulusoy, “WhatsApp’a alternatif olarak Telegram, Signal gibi uygulamalar bulunuyor. Bu uygulamalara yönelim oldu. Herkes başka uygulamalara yönelince WhatsApp geri adım atmıştı” diye konuştu.

Gözde Özkocaman da, WhatsApp’ı beş yıldır kullandığını söyleyerek, “Gizlilik sözleşmesini kabul etmeyeceğim. WhatsApp’a alternatif birçok uygulama bulunuyor. Bende farklı uygulamalara yöneleceğim” dedi.

"Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı"

Dünyanın geleceğine yön veren ’veri’nin bugün petrol ya da altın kadar değerli bir varlık haline geldiğini belirten Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Yıllardır ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ prensibiyle hareket ediyor, sunduğumuz ürün ve hizmetleri bu prensip doğrultusunda geliştiriyoruz. Bu teknolojilerden elde edilen verileri de Türkiye’nin dört bir yanında kurduğumuz, modern donanımlı ve üstün güvenlikli veri merkezlerinde koruyoruz. Küresel teknoloji firmalarının topladıkları büyük veriyi; bireyleri, toplulukları ve hatta devletleri etki altında bırakmak için kullanabildiği bir gerçek. Risk analizi ve yönetimi açısından bu tarz potansiyel tehditlere karşı ülkemizin siber sınırlarının korunmasının hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli uygulama BiP; yazılımıyla, altyapısıyla, sunduğu ek özellikleriyle ve en önemlisi kişisel verilerin korunmasına yönelik hassasiyetiyle tümüyle Türkiye’ye ait bir platform. BiP’teki tüm veriler güvende olup hiçbir şekilde üçüncü şirket veya kişilerle paylaşılmıyor. Herhangi bir üçüncü şahsın buradaki verilere erişmesi de mümkün değil. Küresel tehdit ve risklere karşı siber vatanımızın sınırlarını korumak adına var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DEM Parti AK Parti’yi ziyaret etti TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, "Barış hukuksuz olmaz. O yüzden hukuki bir zemine ihtiyaç olan bir döneme girdik. Yeni bir aşamaya girdik" dedi. DEM Parti heyeti AK Parti’yi ziyaret etti. Bir buçuk saati aşan görüşmeden sonra AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ve DEM parti Şanlıurfa milletvekili Mithat Sancar açıklama yaptılar. Güler, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili olarak siyasi partilerin raporlarını sunduklarını belirterek, "Bu kapsamda da detaylı değerlendirmeler yaptık. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Daha sonraki dönemlerde detaylı açıklamalar yaparız" ifadelerini kullandı. TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, çok verimli bir görüşme olduğunu özellikle söyleyerek, "Bir yılı aşkın bir süredir devam eden süreçle alakalı, gelinen aşamayı detaylı bir şekilde istişare ettik, konuştuk, tartıştık, önerilerimizi sunduk ve heyet üyeleri gerçekten bu konudaki görüşlerini çok samimi bir şekilde ifade ettiler. Biz şunun altını önemli çizmek istiyoruz. Barış hukuksuz olmaz. O yüzden hukuki bir zemine ihtiyaç olan bir döneme girdik. Yeni bir aşamaya girdik" dedi. Buldan, istişarelerinin ve görüşmelerinin devam edeceğini sözlerine ekledi. DEM Parti Şanlıurfa milletvekili Mithat Sancar, pek çok konuyu ayrıntılı olarak konuştuklarını kaydederek, "Bu önümüzdeki dönem gerçekten hassasiyet ve özenle yürütülmesi gereken bir dönem. Hukuksal zemini birlikte oluşturmanın önemi çok açık. Burada siyasal mutabakatın ve toplumsal uzlaşmanın öneminin altını bir kez daha çizdik. Sizin huzurunuzda da hukuksal düzenlemeleri ve sürecin işleyişini siyasal mutabakatla ve en geniş toplumsal uzlaşıyla yürütmenin hayati bir önem taşıdığını dile getirelim. Ziyaretlerimiz devam edecek, siyasi partilerle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Sonrasında Adalet Bakanı ve Meclis Başkanı ile görüşmelerimiz olacak. Sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanı ile bir görüşme planlıyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir" İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen "Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim" törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "şu an savunma ihracatında dünyanın 11. en büyük ülkesiyiz." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen "Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni"ne katıldı. Tören kapsamında; Pakistan MİLGEM Projesi 2’nci gemisi Khaibar’ın Pakistan Deniz Kuvvetleri’ne teslimi, Açık Deniz ve Karakol Gemisi Projesi kapsamında inşa edilen Akhisar’ın Romanya’ya teslimi, Koçhisar’a bayrak çekilmesi, Hızırreis Denizaltısı, Ç-159 Çıkarma Gemisi ve ULAQ İnsansız Deniz Aracı’nın hizmete girişi ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi kapsamında inşa edilecek 7’nci geminin sac kesimi törenleri gerçekleştirildi."Türkiye Pakistan dostluğu Allah’ın izniyle kıyamete kadar devam edecek serpilecek güçlenecek"Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği önemli noktalara dikkat çekerek, şunları aktardı:"Bugün çok özel bir program münasebetiyle İstanbul tersane komutanlığında sizlerle bir aradayız. Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. mavi vatanın dört bir yanında adanmışlıkla görev yapan tüm mensuplarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye için çalışan, mavi vatanın muhafazası ve müdafaası için gecesini gündüzüne katan herkesten Allah razı olsun. Bugün Türk tersaneciliği ve donanması açısından çok büyük bir gurur tablosuna şahitlik ediyoruz. İstanbul tersanesinin tüm mensuplarına şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemiz tersanelerine güvenmekte ne kadar haklı olduğumuzu bugün bir kez daha görüyoruz. En son teknoloji ile donatılmış bu gemilerin kardeş Pakistan donanmasını şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kökleri ortak tarihimizin derinliklerine uzanan ve asırlar boyunca sınanarak bugünlere gelen Türkiye Pakistan dostluğu Allah’ın izniyle kıyamete kadar devam edecek serpilecek güçlenecek.""ULAQ’ın bir özelliği Türk mühendislerinin geliştirdiği yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır"Erdoğan, savunma sanayine kazandırılan ve son teknolojiyle donatılmış deniz araçlarının önemine dikkat çekerek, "Bugün burada denize uğradığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar alın terimizin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir. Bunların en başında havadan bağımsız tahrik sistemi ve gelişmiş son teknoloji yetenekleri ile sessiz derinliklerinin milli bekçisi olacak TCG Hızır Reis denizaltımız var. Hizmete aldığımız bir başka platformumuz, Yeni Tip Çıkarma Gemimiz Ç-159’dur. Bu platform, hem askeri harekatlarda hem de barış dönemindeki insani yardım operasyonlarında fırtınalı sularda görev yapacaktır. ULAQ silahlı insansız deniz aracımız, bir diğer kıvanç kaynağımızdır. Dijital dönüşümün, yapay zekâ tabanlı otonom sistemlerin denizlerdeki sembolü olacak ULAQ, geleceğin harekât sahasının ölçülerindendir. ULAQ SİDA’nın bir başka özelliği ise Türk mühendislerinin geliştirdiği, yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır" şeklinde konuştu."Denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız"Savunma sanayinde başarının ancak bütüncül bir stratejiyle elde edileceğine vurgu yapan Erdoğan, "TCG Koçhisar karakol gemimiz, Mavi Vatan’daki hak ve hukukumuzu koruma irademizin nişanesidir. Barış zamanında milletimize hizmet edecek, kriz zamanlarında ise caydırıcı gücümüz olacaktır. Koçhisar’ı Mayıs ayı sonunda Donanmamıza katacağız. Son olarak, bugün ayrıca açık deniz karakol gemimiz Seferihisar’ın saç kesimini gerçekleştireceğiz. Türkiye olarak savunma sanayi alanında yürüttüğümüz her projede ürün geliştirmekle kalmıyor; teknoloji üretim kapasitesini de büyütmeyi hedefliyoruz. şurası bir gerçek ki savunmada başarı ancak bütüncül bir stratejiyle elde edilir. denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız. Kapasitemizi günden güne artıyor, kendi teknolojimizi yine kendimiz üretiyoruz. ARGE’den tasarıma, yazılımdan seri üretime tüm süreçleri yerli ve milli kaynaklarımızla yönetiyoruz. şu an savunma ihracatında dünyanın 11. en büyük ülkesiyiz. Son 11 aylık dönemde savunma ve havacılık ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 7 milyar 445 milyon dolara ulaştı" diyerek aktardı."Hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefiklerimizin ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz"Türkiye’nin mevcut teknolojilerini her gün daha da ileriye taşıdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendimize inandık, Türk savunma sanayine güvendik ve elbette burada durmayacağız. 2028 yılı için 11 milyar dolarlık ihracat rakamıyla savunma ve havacılık ihracatında ilk 10’a gitmektir. Bu hedefe doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz. Dünyada kendi savaş gemisini geliştirip denize indiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir. Sahadan aldığımız verileri titizlikle analiz ediyor ve mevcut teknolojilerimizi her gün daha da ileriye taşıyoruz. Başkanı olduğum Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde aldığımız kararlar doğrultusunda, projelerimizin meyvelerini birer birer topluyoruz. Ana muhalefetin balıklar rahatsız oluyor diyerek eleştirdiği kızıl elmamız görüş ötesi bir hava füzesiyle vurarak etkisiz hale getirdik. TCG - Anadolu’nun abisi olacak uçak gemimizin inşa süreçlerini de başlattık. İnsansız hava araçlarından firkateyne kadar hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefiklerimizin ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz" dedi."Morallerimizi bozmaya, cesaretimizi kırmaya çalışanlara aldanmayın, prim vermeyin"Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayinde kat ettiği başarıların ve muhalefetin eleştirilerine rağmen yüzde 80 yerli sermayeye ulaşıldığının altını çizerek, şunları söyledi:"Buradaki başarıyı görmek için uzaklara gitmeye hiç gerek yok. Türkiye’nin savunma sanayinde son 23 senede kat ettiği başarıları görmek için 60’ları 70’leri eşelemeye de gerek yok. Bunun için kamuoyunda paylaşılan çalışmalarımıza bakmak yeterlidir. Türk savunma sanayinin gelişmesi ve güçlenmesi için ter döken tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Morallerimizi bozmaya, cesaretimizi kırmaya çalışanlara aldanmayın, prim vermeyin. sosyal medyada ve gazete köşelerinde sağa sola karamsarlık aşılayan felaket tellallarına lütfen kulak asmayın. Biz bugüne kadar neler yaptıysak bunlara rağmen yaptık. Şu an yüzde 80 yerli sermayeye yine biz ulaştık. Bizi yolumuzdan çevirmeye çalışanlara inat hep beraber omuz omuza vererek çok daha kararlı bir şekilde hedeflerimize yürüyeceğiz.""Amacımız savaşa hazırlanmak değil; barışı korumaktır"Son olarak Türkiye’nin hiçbir ülkeyle kriz, kavga ve çatışma istemediğini dile getiren Erdoğan, "Bu vesileyle hem Türkiye’nin hem de Pakistan’ın savunma sanayi açısından çok stratejik adımlar attık. Yakın zamanda inşallah başka müjdelerimiz de olacak. havada, karada, denizde ve siber vatanda caydırıcı olacak tüm projelerimizi tek tek hayata geçireceğiz. Her fırsatta vurguladığım bir hususu yeniden hatırlatmak isterim; bizim kimsenin toprağında ve egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle kriz, kavga ve çatışma istemiyoruz. Türkiye olarak herkesin emin olabileceği ve güven duyabileceği, en zor en sıkıntılı günlerinde sırtını yaslayabileceği ülke biziz. Bunun dışında hak ve hukukunun da çiğnenmesine asla müsaade etmeyecek olan bir ülkeyiz. Amacımız savaşa hazırlanmak değil; barışı korumaktır. Dost ve kardeş Pakistan halkına selamlarımı gönderiyorum, emeği geçen tüm kurum ve tersanelerimize şükranlarımızı sunuyorum" ifadelerini kullandı.Konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Açık Deniz ve Karakol Gemileri 7. Gemisi Seferihisar’ın sac kesimini gerçekleştirdi. Ardından Erdoğan tarafından Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Naveed Ashraf’a Pns Khaibar ile komutanlık sembolü verildi. Akabinde Pns Khaibar ve Koçhisar gemilerinin bayrakları; Hızırreis, Ç-159 ve Ulaq gemilerinin flandraları da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gemi komutanlarına verildi.Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni’ne Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, İstanbul Tersanesi Komutanı Tümamiral Recep Erdinç Yetkin, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Naveed Ashraf ve Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin katıldı.
Ankara Türk şiirinin genç temsilcilerinden iki yeni kitap Çağdaş Türk şiirinin genç kuşak temsilcileri arasında yer alan Gülşah Demirci ve Efnan Ezenel, yayımlanan yeni şiir kitaplarıyla okurlarının karşısına çıkıyor. Uzun yıllardır yakın arkadaş olan iki kadın şair Gülşah Demirci ve Efnan Ezenel, yayımladıkları iki kitapla birlikte okuyucuların karşısına çıkıyor. Demirci’nin "Sövgü Tanığı" ve Ezenel’in "Martı Çıkmazı" adlı şiir kitapları için pazar günü Ankara Arkadaş Kitapevi’nde düzenlenecek imza gününde okurlarıyla buluşacak. Şiiri yalnızca bireysel bir üretim alanı olarak değil, paylaşım ve dayanışma zemini olarak da gören Demirci ve Ezenel, edebiyat yolculuklarını dostluklarıyla birlikte sürdürüyor. Aynı dönemde yayımlanan kitaplarını aynı etkinlikte tanıtacak olmaları, uzun yıllardır sürdürdükleri dostluğun edebi bir karşılığı olarak değerlendiriliyor. Kadın şairlerin edebiyat dünyasındaki görünürlüğünün arttığı bir dönemde aynı sahnede yer alacak olan Demirci ve Ezenel, imza gününün yanı sıra şiir ve yazma süreçlerine dair bir söyleşi de gerçekleştirecek. Etkinlikte okurlar, şairlerle sohbet etme ve kitaplarını imzalatma imkanı bulacak. Gülşah Demirci’nin "Sövgü Tanığı" kitabı, dilin sınırlarını zorlayan, tanıklık ve iç ses temalarını öne çıkaran şiirlerden oluşurken; Efnan Ezenel’in "Martı Çıkmazı" ise kent, bellek ve insan halleri etrafında şekillenen şiirleriyle dikkat çekiyor. İki kitap, farklı şiir damarlarından beslenmelerine rağmen çağdaş şiirin güncel duyarlıklarına ortak bir yerden temas ediyor.
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir’den logo açıklaması Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı tarafından logo değişikligi sonrası Başkan Ahmet Akın hakkında verilen "soruşturma izni" ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada meclis kararının valilikçe de onaylanarak, kesinleştiği ve yürürlüğe girdiği vurgulanırken, belediye kasasından bu çalışma için hiçbir ödeme yapılmadığı, herhangi bir kişiye haksız menfaat sağlanmadığı ve kamu zararı oluşmadığı savunuldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında, belediyemize ve şahsıma İçişleri Bakanlığı tarafından ’soruşturma izni verilmesi’ kararına ilişkin yer alan haberlerde kamu zararı gibi gerçekle ilgisi olmayan ifadeler hakkında soruşturma izni verilmesi kararı, kamu görevlilerinin yargılanması için yetkili makamlar tarafından verilen idari bir karardır. Başka bir ifade ile, ortada ne savcılık tarafından düzenlenmiş bir iddianame ne de bir mahkeme kararı mevcuttur. Ayrıca, soruşturma izni verilmesi kararı kesin değildir, konunun Danıştay aşaması vardır. Hukuka ve gerçeğe aykırı olan söz konusu karara karşı Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın avukatları tarafından Danıştay nezdinde gerekli itiraz yapılacaktır. Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz logosu dijital iletişimin gereklerine uygun olarak revize edilmiştir. Logonun yeni görünümü Belediye Meclisi’nde kabul edilmiştir" denildi. "Logo için belediye bütçesinden herhangi bir harcama yapılmamıştır" Açıklamanın devamında logo için hiçbir harcama yapılmadığı belirtilerek, "Söz konusu logo çalışması, bir grup akademisyen ve grafik tasarımcısının tamamen gönüllü katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan ’yaklaşık 480 milyon liralık harcama’ iddiaları asılsızdır ve asla gerçeği yansıtmamaktadır. Logo değişikliği nedeniyle belediyemize herhangi bir kamu zararı oluşmamıştır. Ayrıca, eski logonun yer aldığı stok halindeki basılı ürünler, tabela ve diğer tüm materyaller kesinlikle değiştirilmemiş ve stoklar tükenene kadar kullanılmıştır. Bu sebeple de logo revizesi belediyemize hiçbir ilave maliyet getirmemektedir. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da Belediyemizi şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir anlayışla yönetmeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki çamur, her zaman atanın eline bulaşır. Kamuoyunu yanıltıcı iddialarla meşgul edenlere yönelik hukuki girişimleri ise derhal başlatacağız" ifadelerine yer verildi.
Adana Adana’dan acı haber: Kayıp yaşlı adam 14. günde ölü bulundu Adana’nın İmamoğlu ilçesinde 6 Aralık’tan beri haber alınamayan 72 yaşındaki Vahit Şentu’nanın cansız bedeni bulundu. Kızı Hatice Şentuna morg önünde, "Ben sana doyamadım baba" diyerek gözyaşı döktü. Olay, 6 Aralık’ta İmamoğlu ilçesi Saygeçit Mahallesi’nde meydana geldi. Sabah saatlerinde evinden ayrılarak ilçe merkezindeki bir çay ocağına giden Vahit Şentuna (72), dönüş yolunda yönünü kaybetti. O günden bu yana kendisinden haber alınamayan yaşlı adam için ailesi ve ekipler seferber oldu. AFAD, jandarma ve polis ekipleri ilçenin yanı sıra Adana genelinde de arama çalışmaları yaptı. Kayıp olduğu güne ait güvenlik kameraları ve görgü tanıklarının ifadelerine rağmen bir sonuç alınamadı. 14 gündür süren arama çalışmalarında acı haber bugün geldi. Alınan ilk bilgilere göre, yaşlı adamın cansız bedeni ilçeye bağlı kayıp olduğu Saygeçit Mahallesi’ne yakın Höyük mevkiinde bir tarlada bulundu. Tarla sahibi, yerde yüz üstü hareketsiz yatan şahsı görünce durumu 112 Acil Komuta Merkezi’ne bildirdi. Merkez bölgeye jandarma ve sağlık ekibi sevk etti. Bölgeye gelen ekipler şahsın kayıp olarak aranan Şentuna olduğunu ve hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Şentuna’nın cenazesi İmamoğlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Burada yapılan ön otopsi sonrasında kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla adli tıpa gönderildi. Babasını günlerdir umutla arayan evlatlık olduğunu daha önce açıklayan kızı Hatice Şentuna ve yakınları ise acı haberin ardından morg önünde gözyaşı döktü. Hatice Şentuna’nın "Ben sana doyamadım baba" diyerek ağlaması herkesi üzdü. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.