Vücuttaki izlerin izlerin, derinin iyileşmesi sırasında normal fonksiyonel deri dokusunun konnektif doku ile yer değiştirmesi ile ortaya çıktığını ve bunun doku onarımının kaçınılmaz bir sonucu olduğunu vurgulayan Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi, Kaliteli Yaşam Polikliniği Direktörü Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, “Akne ve yara izi oluşumunda yaş, genetik faktörler, yaranın boyutları ve derinliğinin yanı sıra, yaranın olduğu anatomik bölgenin kanlanması, kişinin deri kalınlığı ve rengi, skarın (yara izinin) yönü gibi pek çok faktörün etkisi vardır” dedi.
BELİRGİNLİĞİ AZALTILABİLİR
Derideki yara izlerinin, ince bir çizgi şeklinden, büzülmüş, genişlemiş hatta anormal genişlemiş bir yapıya bürünebildiğini kaydeden Dr. Savaş, “İzler kişilerde stres, izi takıntı haline getirme gibi psiko sosyal problemlere neden olabilir. Akne ve yara izleri, kişinin görünümü etkileyecek şekilde oluştuğunda, yapılabilecek bazı girişimler ile belirginliği azaltılabilir, derinliği ve uzunluğu azaltılarak veya cilt rengine uygun hale getirilerek kamufle edilebilir” diye konuştu. Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, bu konuda gelişen teknoloji sayesinde, kişinin yaşam kalitesini artıracak derecede tatmin edici sonuçlar alabildiklerini kaydetti.
İDEALİ AKNE OLUŞMADAN MÜDAHALE
Ciltte akne oluşmadan, siyah nokta halinde iken müdahale edilmesinin en ideal tedavi yöntemi olduğunu belirten Dr. Yasemin Savaş, “Cildin, kişiye uygun peeling işlemleriyle, özel bakımlarla yağdan arındırılması ve siyah noktaların temizlenmesi akne oluşumunu azaltarak, akne izi riskini de önlemiş olur. Özellikle belirtmek isterim ki, müdahale cildin yapısına ve aknenin türüne göre doktor tarafından yapılmalıdır. Herhangi bir yanlış müdahale, aknenin lekeye dönüşmesine, cilt yüzeyinde kalıcı hasar vermesine ve ciltte çöküklüğe neden olabilir” dedi.
DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
Yara izleri (Skarlar) için öneri ve uyarılarda da bulunan Medikal Estetik Hekimi Dr. Savaş, dikkat edilecek noktaları şöyle sıraladı:
“Yara izinin iyileşme döneminde oluşacak izi minimalize etmek için, söz konusu bölgeye masaj uygulanabilir. Masaja ne zaman başlanacağına ameliyatı yapan doktor karar verir. Masaj cildin alttaki dokulara düzensiz şekilde yapışmasını önler. Masaj yara izini alttaki dokulara doğru itecek şekilde bastırarak günde birkaç kez 5 dakika süre ile ve özellikle banyodan sonra yapılmalıdır. Yara izli alanlar, normal cilde göre güneş ışığına daha hassas durumdadır. Bu nedenle ameliyat olan kişilerin skar olan bölgelerini kuvvetli ve direk gelen güneş ışığından 12-18 ay süre ile korumalıdır. Aynı şekilde ultraviole salonlarında bronzlaşma da, bu alanlara zararlı etki yapar. Böyle bir durumda, yara izi olan alanlarda renk değişikliği ve alacalı bir görünüm gelişir.Uzman doktorların önerdiği kremler ile yara izinin dış görünümünde belli ölçüde düzelme sağlanabilir. Yara içine yapılacak enjeksiyonlar ile skar dokusunun kırmızımsı rengini, kaşıntısını azaltmak, küçülmesini sağlamak ve derinin daha üst katmanlarına taşınmasını sağlamak mümkündür. Lazer, kimyasal peeling, mikrodermabrazyon, karboksiterapi, fraksiyonel karbondioksit lazer, PRP, mezoterapi ve kalıcı makyaj uygulamaları ile skar dokusu rehabilite edilebilir.”
CERRAHİ YÖNTEMLER
Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi, Kaliteli Yaşam Polikliniği Direktörü Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, hangi nedenle oluşursa oluşsun meydana gelmiş skarların ‘Scar Revision’ denilen cerrahi tedavisinin plastik cerrahinin zor konularından biri olduğunu belirterek, “Plastik cerrahide skarların görüntüsü daha az belirgin hale getirilebilir ya da deri nakli ile gizlenebilir” ifadelerini kullandı.
Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi, Kaliteli Yaşam Polikliniği Direktörü Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, sivilce ve yara izi tedavisinde, kişinin kendi başına hareket etmesinin son derece yanlış olduğuna dikkat çekerek, “Bu konuda bilinçli bir yaklaşım sergilenmesi çok önemli. Yaşamınız boyunca sizi rahatsız edebilecek bir izden kurtulmak için, mutlaka konunun uzmanı bir doktora muayene olarak doğru tedavi yöntemi uygulayın” diye konuştu.
