ASAYİŞ - 17 Eylül 2022 Cumartesi 10:30

Yargıtay'dan ucuz ilan kararı

A
A
A
Yargıtay'dan ucuz ilan kararı

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, internet ortamında ederinden ucuz satılık televizyon ilanı vermek suretiyle dolandırıcılık yaptığı iddia edilen sanığa verilen cezayı onadı. Yüksek Mahkeme, bu tür olaylara karışanların 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan yargılanması gerektiğine dikkat çekti.

Evine televizyon almak isteyen genç, bir internet sitesinde gördüğü ilan üzerine bir kişiyle 700 TL karşılığında anlaştı. Parayı belirtilen banka hesabına gönderen genç, beklediği televizyona bir türlü kavuşamadı. Tüm girişimlerine rağmen parasını da iade aylamayan genç mahkemenin yolunui tuttu. Siteye ilan veren ve banka hesabına para yatırılan iki sanık hakim karşısına çıktı. Ağır Ceza Mahkemesi, "Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" yapmakla suçlanan iki sanığa 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Sanık avukatları kararı temyiz edince devreye Yargıtay 15. Ceza Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, nitelikli dolandırıcılıkla suçlanan sanıklara verilen mahkumiyet kararını onadı.

Ucuz ilanlara kanmayın

Öte yandan hukukçular, tüketicilerin popüler internet sitelerinde gezinirken ederinden daha ucuza verilen ürün ilanlarına itibar etmemeleri gerektiğini dile getiriyor. Hukukçular, "Kimse, kimseye hele şu devirde ederinden daha cuzua bir ürün vermez. Eğer bir ürün piyasa değerinden daha uygun bir fiyata satılıyorsa araştırılması gerekiyor." uyarısında bulunuyor.

Süleyman Aydın


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Ali Çamlı: “Herkes kendilerine çekidüzen verecek, aklını başına alacak” Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, Konyaspor maçının ardından, yaptığı açıklamada, “Hakemler kendilerine çekidüzen verecek, akıllarını başlarına alacaklar. Bir şehrin kaderiyle oynayacak düdükler çalınmasın” dedi. Kayserispor - Konyaspor karşılaşmasının 10. dakikasında sarı-kırmızılı ekipten Nazon’un hakem Halil Umut Meler tarafından kırmızı kartla oyun dışı bırakılmasının ardından sahaya girmeye çalışan Kaysersipor Başkanı Ali Çamlı güvenlik görevlilerince alandan uzaklaştırılmıştı. 2-2 biten maçın ardından açıklamalarda bulunan Başkan Ali Çamlı, VAR hakemleri Serkan Tokat ve Ümit Öztürk’ün düdüklerini bırakması gerektiğini söyledi. Sahada şehrin kaderiyle oynayacak düdüklerin çalınmaması gerektiğini vurgulayan Çamlı, “Benim hakeme saldırım yok. Ama o VAR’daki haysiyetsizler bir daha düdük çalarsa Türk futbolunun katilidir onlar. Serkan Tokat, Ümit Öztürk düdüğü bıraksın. Türk futbolunun namuslu ellerde yönetilmeye ihtiyacı var. On binler buraya geliyor, bu adamlar asgari ücretle çalıştıkları paradan bilet alıp ait oldukları şehrin takımını desteklemeye geliyor. Bu kadar haysiyetsizlik, onursuzluk olmaz. Kırmızı kart gösterilebilir. Ben hakeme ne için kırmızı kartı gösterdiğini sormak için gidiyorum. Bunu da şehrimin takımı için yaparım, ceza falan umurumda değil. İstedikleri cezayı verebilirler. Benim bu kulübe 2 yıldır verdiğim emeğin karşılığında bu sahada bunların yapılmasını şehrim adına hazmedemiyorum. Sezon başından beri hakemlerle ilgili efendiliğimizi muhafaza ettik, yeter. Bu kadar gözün önünde dokununca kırmızı kart veriliyorsa bu futbol oynanmasın. Hakemler kendilerine çekidüzen verecek, akıllarını başlarına alacaklar. Buradan evlerine ekmek götürüyorlar. Bu ekmeğin helal mi, haram mı dikkat edecekler. Halil Umut Meler beğendiğim bir hakem, bugün ona da bir eksi veriyorum. VAR’daki yanlış da yönetse seni, sen doğruyu göreceksin. Sahada konu mankeni değilsin. Bu işin altında başka niyetler arıyorum. Herkes aklını başına alsın, bir şehrin kaderiyle oynayacak düdükler çalınmasın. Sahada oynanan mücadeleye asla şaibe düşmeyecek. Sen beni 10. dakikada 10 kişi bırakırsın, sahada 10 tane aslanım şerefiyle mücadele etti. Asıl teşekkür edilmesi gereken futbolcular, teknik ekip ve Burak Hoca’dır” dedi.
Balıkesir Kıyıda Hareketi Ayvalık kıyılarına sahip çıktı Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA), Türkiye’de eş zamanlı olarak 16 bölgede “Kıyılar tüm canlı ve cansız varlıklarındır” sloganıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Akyaka Sahili, Altınoluk, Bodrum, Burgazada, Burhaniye, Çanakkale, Dalyan, Datça, Fethiye, Foça, Güzelbahçe, Heybeliada, İznik ve Van’da eş zamanlı gerçekleşen basın açıklamasının Ayvalık’taki etabı ise ilçenin dünyaca ünlü Sarımsaklı kumsalında gerçekleşti. Ortak yaşam alanlarının ticarileştirilmesine karşı yapılan açılamada, kıyı ekosistemlerini ve insanların kıyılara serbestçe erişimine ilişkin çağrıda bulunuldu. Ayvalık Tabiat Platformu tarafından yapılan açıklamada, kıyıların ranttan ve talandan kurtarılması gerektiği vurgulanarak, “Tüm Türkiye genelinde olduğu gibi bizler; Sarımsaklı Plajlarında endemik tür bitkilerin yok edilmesinin yanı sıra plajlardaki şezlong istilalarına karşı Ayvalık’taki yerel yönetimleri göreve davet etmiştik. Çünkü Anayasamızın 43. Maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’muza göre; ’Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olmalıdır’ denilmektedir. Şimdi değişim zamanıdır. Bir bölümü Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, bir bölümü de Ayvalık Belediyesi sorumluluğunda olan kıyılar için, taleplerimizi yetkililere bir kez daha bugün buradan tekrarlıyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, “Kıyı Kanunu uygulansın. Denetimler, bekletilmeden sezon içerisinde düzenli olarak yapılsın. Denizin içerisine girecek şekilde yerleştirilen şezlonglar geri çektirilsin. Kumsal üzerine kurulan duvarlar ve çitler kaldırılsın. Halkın denize girdiği tüm kıyılarda; ücretsiz soyunma kabini ve duş gibi şartlar sağlansın. Sermayenin değil, halkın canlı-cansız tüm varlıkların hakkı gözetilsin” taleplerinde bulunuldu. Ayvalık’ın kentsel siluetini mahveden Marina betonlaşması ve karşısındaki tarihi mirası yerle bir eden otel inşaatına işaret edilen açıklamada, “Ayvalık kentsel sit alanında kalan Setur Marina’nın peyzaj çalışması aldatmacasıyla betonlaştırılarak, AVM’ye çevrilmesini, denize adeta beton bir perde çekilmesini ve kamuya ait olan yeşil alanın KOÇ Grubu’na devredilmesini şiddetle kınıyoruz. Kent hakları kavramıyla hiç ilgisi olmayan, kamu yararını ve şeffaflığı hiçe sayan böylesi tepeden inme uygulamaları kente bir yarar sağlamayacağını artık tüm yetkililerin de anlaması gerekir. Ayvalık’ta betonlaşmaya son verilmelidir ve Ayvalık’ın tüm değerlerinin, kıyılarının korunması birinci öncelik olmalıdır" denildi.
Van Van’da Filistin için meşaleli yürüyüş yapıldı Van Filistin’e Destek Platformu tarafından İsrail’in Filistin’e yönelik devam eden saldırıları, binlerce kişinin katıldığı meşaleli yürüyüşle protesto edildi. Van Filistin’e Destek Platformu organizasyonuyla "Gazze’yi Unutma" temalı meşaleli yürüyüşü, Kent Park önünde başladı. Türkiye ve Filistin bayraklarıyla yürüyüşe katılan binlerce kişi, Maraş Caddesi’nde yürüyerek sloganlar attı. Kent Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından Kur’an-ı Kerim okundu ve hayatını kaybedenler için dualar edildi. Daha sonra platform adına basın açıklamasını okuyan Hayati Beyde, Aksa Tufanı Harekatının üzerinden 230 günün geçtiğini belirtti. Gazze’de şehit sayısının 40 bine ulaştığını ifade eden Beyde, "Nekbe yani büyük felaket olarak adlandırılan 15 Mayıs 1948 den bu yana ise katledilen Filistinli sayısı neredeyse milyona ulaştı. Yahudi şiddeti kendisini tekrarlamakla ve çağa tanıklığımızın en acı sahnelerini içermekle birlikte kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım suçu işlemektedir. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatmakta, başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast etmektedir. Buna rağmen, Gazzeli İmam Şafi’nin, Askalanlı İbn-i Hacer’in ve yine Askalanlı Ahmed Yasin’in ve onlar gibi daha nicelerinin, ilim ve cihat yolunda Gazzelilerin önünü aydınlattığına, Gazzelilerin de ümmetin onur ve haysiyetini eğilip bükülmeden ’Vekil olarak Allah yeter’ diyerek aydınlattığına şahitlik etmekteyiz" dedi.