ASAYİŞ - 07 Ekim 2021 Perşembe 16:39

Yasin Börü'nün katledilişinin üzerinden 7 yıl geçti

A
A
A
Yasin Börü'nün katledilişinin üzerinden 7 yıl geçti

Diyarbakır'da-8 Ekim olayları sırasında öldürülen Yasin Börü ve arkadaşlarının ölümünün üzerinden 7 sene geçti. Yasin Börü'nün avukatı Mehmet Mahmut Doğan, vahşice işlenen cinayetin detaylarını anlattı. Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledildiğini söyleyen Doğan, "Bu olay Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk cinayeti" dedi.

6-7 Ekim 2014'te HDP’nin çağrısı ile PKK yandaşları Kobani bahanesiyle ülkeyi savaş alanına çevirdi. Yaşanan olaylarda 2 polisin şehit edilirken, 35 kişi hayatını kaybetti. Olaylar sırasında Diyarbakır'da kurban eti dağıtan Yasin Börü ve 3 arkadaşı da PKK'lı gruptan kaçmak için bir binaya sığında. Ancak binaya zorla giren PKK'lı grup, 16 yaşındaki Börü ve arkadaşlarını vahşice katlederek 3'üncü kattan aşağı attı. Yaşanan olayın üzerinden geçen 7 yılı Yasin Börü'nün avukatı Mehmet Mahmut Doğan anlattı.

Yasin Börü ve arkadaşlarının Kurban eti dağıtmaya çalıştığını hatırlatan Doğan, “Bundan tam 7 sene önce bir kurban bayramı esnasında Yasin Börü ve 3 arkadaşı kurban eti dağıtırlarken HDP nin çağrısı üzerine şehre inen PKK lı bir gruba denk geldiler ve kaçmak zorunda kaldılar. Kaçarken bir eve sığındılar. Yardım beklediler, gelmedi. Sonrasında bu grup bir şekilde eve girdi. Ve beraberindeki silahlı, bıçaklı insanlarca vahşi bir şekilde evde önce yaralandılar sonra canlı bir şekilde bulundukları evden sokağa atıldılar. Aynı grup tarafından sokağa indiklerinde yine cansız bedenlerine hakaret edilmeye devam edildi. Üzerlerinden geçildi ve yakıldılar. Üzerinden tam 7 sene geçti ve Yasin Börü’nün öldürülüşü Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk cinayeti olarak kayıtlara geçti" dedi.

"O gün o teröristleri sokağa çeken ve bu cinayetlere sebep olanlar yargılanmadı"

Avukat Doğan "Yedi senelik süreçte yargılama esnasında ne yazık ki sadece o gün cinayeti işleyen çapulcular ve maşalar yargılandı. O gün o teröristleri sokağa çeken ve bu cinayetlere sebep olanlar yargılanmadı. Yargılama sürecinde yargıtay incelemesinde dosya bozuldu ve tekrar yargılamalar oldu. Çocuk cinayeti olduğu yargılama sonucunda tescillendi. Aradan geçen zamanda azmettirenler yönünden çok uzun süre hiçbir şey yapılmadı. Ancak sizin de bildiğiniz üzere yakın zamanda Demirtaş ve HDP lilerin yöneticileri hakkında da dava açıldı. Yargılama çok atıl yürüyor. Demirtaş henüz savunmasını yapamadı bu yargılamada. Ve şunu söylemek gerekiyor. O gün o cinayetlerin müsebbibi HDP’nin yaptığı çağrıdır.

Ancak bu süreç içerisinde HDP’nin hiçbir yöneticisi bu yaptığı çağrı neticesinde işlenen cinayetlerden dolayı pişmanlıklarını dile getirmediler. Hiçbir zaman bununla alakalı özür dilemediler ve hatta şu anda devam eden Demirtaş’ın da yargılandığı davada sanıklar, bırakın pişmanlık göstermeyi adeta ölenlerin ailesiyle dalga geçercesine çok lakayt bir şekilde savunmalarına devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Yasin ve arkadaşlarının Diyarbakır’da kurban eti dağıtırken bir eve sığındığını hatırlatan Doğan, "Bir hanımefendi onları evlerine kabul ediyor. Sonrasında hatta polis de aranıyor ama aradan geçen zamanda yardımın gelmesi mümkün olmuyor. Hatta Yasin de arkadaşları da ailelerini arıyorlar ama o gün Diyarbakır’da kimsenin kimseye yardım etmesi mümkün değil.

Çünkü HDP’nin çağrısı sonrası hem Diyarbakır hem de tüm Türkiye yanıyordu. Sokaklarda bir yerden bir yere gitmek dahi mümkün değildi. Ve nihayetinde bu PKK’lı grup kaldıkları, sığındıkları evi buldu ve eve bir şekilde zorla girdiler. Girdiklerinde zaten Yasin ve arkadaşları kurban eti dağıttıkları için 4 kişilerdi.

O gün evin önünde 100’den fazla kişinin olduğu söyleniyor ki görüntülerde de var. Tam sayıyı söylemek mümkün değil. Otopsi raporlarında ve olay yeri görüntülerinde de sabit, giren kişiler çok kan akıtıyorlar. Karşılarındakinin, birinin çocuk olması umurlarında olmuyor. Olaydan canlı kurtulan Yusuf Er’in de silahlı yaralanması var ve ölenlerin de aynın şekilde vücutlarından mermi çekirdekleri çıkıyor ve çok sayıda bıçak darbesi var. Yasin’in cansız bedeninde 20’den fazla bıçak darbesi var. Nihayetinde evin salonundan, camdan cansız bedenlerini sokağa atıyorlar.

Aynı şekilde cam eşiğinde de çok fazla kan var. Hatta sokağa cesetlerini atmaları da içlerindeki vahşeti tatmin etmiyor ve sokakta cesetlerini darp etmeye devam ediyorlar. Hatta orada, sokakta cesetlerin üzerinden arabayla geçtikleri söyleniyor. Yasin’in cansız bedeninin üzerinde yanık izleri vardı, yakıldığı da iddia ediliyor. Annesi Yasin’in cesedini ayağındaki benden teşhis edebildi adli tıpta. Böylesine bir vahşet uygulanmıştı" şeklinde konuştu.

Ömer Faruk Yıldız - Doğan Can Cesur - Onur Dursun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.