POLİTİKA - 08 Ekim 2016 Cumartesi 13:23

Yıldırım'dan terörle mücadelede kararlılık mesajı

A
A
A
Yıldırım'dan terörle mücadelede kararlılık mesajı

Başbakan Binali Yıldırım, terörle mücadele kararlılık mesajı verdi. "İçeride PKK terörü, dışarıda DEAŞ, YPG, PYD terör unsurları ile kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir" diyen Yıldırım, tershanelerin kira sürelerinin sıfırlandığı müjdesini de verdi.

Lojistik destek gemisi Yüzbaşı Güngör Durmuş’un denize indiriliş töreni Tuzla Salah Tersanesi’nde gerçekleştirildi.

Törene Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, denize ismini veren şehit Yüzbaşı Güngör Durmuş’un ailesi ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan Başbakan Binali Yıldırım, yıllarca gemi mühendisliği yaptığını hatırlatarak, “Yılarca bu mesleği yapan arkadaşınız olarak yaptığımız her gemi, beni ilk günkü gibi heyecanlandırıyor. Bu gemileri yapan mühendisler, ustalar ve çalışanların inşa sırasında nasıl olaylarla karşılaştıklarını, bu işleri yaparken nasıl heyecan duyduklarını aklımda bir film şeridi gibi geçiririm” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin 14 yıldır gücüne güç kattığını vurgulayan Yıldırım “Siyasi istikrarsızlık yaşandığı bölgemizde huzur ve istikrar adası inşa etmek, bölgede denge ve istikrara katkı sağlamak için tüm gücümüzle gayret ediyoruz. Bayraktar gemisinin denize indirirken hatırlayacaksınız sayın Cumhurbaşkanımız ‘askeri güç ile desteklenmeyen diplomasi bizi yolda bırakır’ demişti. Biz de bu inançla hareket ediyoruz. Her gemi inşasında gayemiz Türkiye’nin gücüne güç katmaktır. Bizim için asıl olan işte bu hizmetlerdir. Denize inen gemiler, bacası tüten fabrikalardır. Bu doğrultuda atılan her adımı destekliyoruz, ürünlerini gördükçe memnuniyetimiz artıyor. Taş üstüne taş koyan herkesi sonuna kadar destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

16 Temmuz’da Sancaktar gemisini denize indirmeyi planlandığını hatırlan ancak, darbe girişimi nedeniyle törenin gerçekleştirilemediğin hatırlatan Yıldırım, “Maalesef 16’sında denize indirme törenini gerçekleştiremedik ama ülkemizi ikinci kurtuluş savaşında zaferle çıkardığımız için de sevindik. Daha sonra 19 Temmuz’da gemimiz törenle denize indi. Şimdi TCG Yüzbaşı Güngör Durmuş’u denize indiriyoruz. Yüzbaşı Güngör Durmuş, deniz kuvvetlerimizin kahraman bir subayıdır. Bu geminin merasimi esnasında şehit Yüzbaşımızın ailesi bizlerle beraberler. Şehidimiz sadece bu gemiden ismini yaşatacak değil. Tüm şehitlerimiz 79 milyonun kalbinde yaşamaya devam ediyor çünkü onlar Türkiye’nin geleceği için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahramanlardır. Mesleğe başladığımda senede bir sefer gemi indirebilirsek büyük bir bayrak olurdu. Bazen bir sene boyunca gemi indiremediğimiz yılları hatırlıyorum. Şimdi artık gemi indirmek normal oldu. Her gün her yerde yeni bir gemi kızağa konuyor, denize indiriliyor. Bu konuda büyük mesafe kat ettik. Türkiye artık gemi inşa sanayiinde kendi kendine yeterli olmanın ötesinde dünyaya her türlü gemi ihraç edebilen bir kabiliyete sahip oldu. Bununla da yetinmedik. Yerlilik oranını da süratle arttırıyoruz. Savunma Sanayiinde yüzde 20’lerde yüzde 60 yerlilik oranına gelmiş olmak, bu konuda ülkemizin kabiliyetlerini açık şekilde göstermektedir” diye konuştu.

Savunma sanayiine yapılan yatırımları anlatan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayimize son 14 yılda çok büyük yatırım yaptık. Yaklaşık 35 milyar dolarlık bir yatırımla savunma sanayimizi bugün sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil, dost ve müttefiklerin savunma ihtiyaçlarına da cevap verecek bir yetkinliğe ulaştırdık. Bununla yetinecek değiliz. 70’li yıllarda Kıbrıs Barış Harekatı esnasında ambargo karşısında yaşadığımız sıkıntıları unutmadık. Derler ya ‘Kötü mal sahibi, kiracıyı ev sahibi yapar’. Bu bize ders oldu. Biz savunma sanayimize yatırım yapmaya başladık. Geldiğimiz noktada hem yerlileşme, hem millileşme konusunda büyük mesafe kat ettik. Yapacağımız işler, yaptıklarımızdan daha fazla. Sadece savunma sanayiinde gerekli başarıyı sağlamak yetmiyor. Türkiye istikrarsızlık ortamında bir istikrar adasıdır. Komşu ülkelerimiz için bir teminattır. Bu bakımda savunma yeterliliğimizin yanında, caydırıcılık kabiliyetimizin de aynı derecede geliştirilmesi, etrafımızdaki ülkelerin barışına ve istikrarına büyük katkı sağlayacaktır”

Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta yaşanan olaylardan dolayı büyük bedeli ödediğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi;

“Bir yandan mültecilerin yükünü hafifletirken, bir yandan da etrafımızdan kaynaklanan terör hareketleri ile mücadelemiz devam etmektedir. İçeride PKK terörü, dışarıda DEAŞ, YPG, PYD terör unsurları ile kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Fırat Kalkanı operasyonu, Kuzey Irak’taki faaliyetlerin tek amacı ülkemizi terör belasından kurtarmak, komşularımızda yaşanan terör olaylarının ülkemize yansımalarını ortadan kaldırmak. Bunun için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu konuda ileri geri laflar edenlerin ne söyledikleri önemli değil. Esas olan Türkiye’nin güvenliğidir. Bunu sağlamak için güvenlik güçlerimiz, askerimiz, polisimiz ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar”

15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haksız yere itibar kaybına uğradığının altını çizen Bakan Yıldırım, “Sebebi asker kılığına girmiş FETÖ terör örgütünün eli kanlı mensuplarıdır. Milletimiz sağ duyu sahibidir. Bu terör elemanları ile vatanına sahip çıkan yurtsever askerlerimizi kısa sürede birbirinden ayırt etmiş ve bu alçaklara gereken dersi vermiştir” dedi.

Konuşmasının sonunda tersane sahiplerine müjde de veren Yıldırım, “Tersanelerin kira süresinin bitmesine 18 yıl kaldı. Bir karar aldık, sıfırlıyoruz, tekrar 49 yıla çıkarıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Bu tersanelerimizin geleceği daha iyi görmesi, daha iyi plan yapması, bundan daha önemlisi kredi saygınlıklarının artması demek. 18 yıl kalan süre olduğu zaman kredi imkanları da ona göre sınırlı oluyor. Bu süreyi uzatmakla kredi kapasitelerini de 3 kat arttırmış olacağız. Yani 6 milyar TL’lik ilave bir kredi hacmine tersanelerimiz sahip olmuş olacak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.