EKONOMİ - 27 Mayıs 2022 Cuma 11:22

Yılın ilk Finansal İstikrar Raporu açıklandı

A
A
A
Yılın ilk Finansal İstikrar Raporu açıklandı

Finansal İstikrar Raporu’nun önsözünde açıklamaları yer alan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve ‘Liralaşma’ temel çerçevesi içinde sürdürülebilir finansal istikrar hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk Finansal İstikrar raporunu yayımladı. Raporun önsözünde Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun değerlendirmeleri yer aldı.

Kavcıoğlu, Finansal İstikrar Raporu’nun son sayısından bu yana iktisadi faaliyetteki güçlü görünümün korunduğu ve jeopolitik gelişmelerin olumsuz ekonomik yansımalarına rağmen dış talebin büyümeye katkısının devam ettiğini belirtti. “İhracattaki canlı seyir ve turizm sektöründeki toparlanmaya karşın küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş ve artan oynaklık cari işlemler açığındaki iyileşmeyi geciktirmektedir” diyen Kavcıoğlu, “Reel sektörün borçluluk oranı emsal ülkelere kıyasla olumlu olarak ayrışmaktadır. Şirketler kesiminin kârlılık, borçluluk ve YP pozisyon göstergelerindeki olumlu görünüm korunurken, firmalar dış borçlarını yüzde 100’ün üzerinde yenileyebilme kapasitelerini sürdürmektedirler.

Hanehalkının borçluluk oranı emsal ülke ortalamasının altında yer almaya devam etmektedir. Şirketler kesimi ve hanehalkı finansal dayanıklılık göstergeleri genel iyileşme eğilimlerini önceki Rapor dönemi sonrasında da korumaktadır. Son dönemde hızlanan kredi büyümesinde, yükselen girdi maliyetlerinin işletme sermayesi ihtiyacını artırmasıyla da güçlenen TL firma kredileri belirleyicidir. Bireysel kredi büyümesi geçen yıl uygulamaya alınan makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle dengeli bir seyir izlemiştir. Kredilerin büyüme hızının ve finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasını teminen güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin etkileri yakından takip edilmektedir. Kredilerin finansal istikrarla uyumlu büyümesi ve iktisadi faaliyetle sağlıklı buluşması bağlamında ilave tedbirler alınmaya devam edilecektir. Bankacılık sektörünün aktif kalitesi, likidite, kârlılık ve sermaye yeterliliği göstergelerindeki olumlu görünüm devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.

Kavcıoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve ‘Liralaşma’ temel çerçevesi içinde sürdürülebilir finansal istikrar hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini bildirerek, “Son dönemde devreye alınan uygulamaların önemli bir odağı, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir çerçevede yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin aktif pasif tüm kalemleri ile kalıcı şekilde liralaşmasını sağlamaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak kalıcı istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Bu çerçevede, finansal istikrara ilişkin güncel durum ve görünümle birlikte yurt dışı ve yurt içi makroekonomik gelişmelere yer verdiğimiz Finansal İstikrar Raporumuzun 34’üncü sayısının tüm okuyucular için faydalı olmasını dilerim” dedi.

Raporda şu ifadeler öne çıktı:

“2022 yılında hızlanan kredi büyümesinde, yükselen girdi maliyetlerinin işletme sermayesi ihtiyacını artırmasıyla da güçlenen TL firma kredileri belirleyicidir.

Bireysel kredi büyümesi makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle dengeli bir seyir izlemektedir. Ticari krediler uzun dönemli eğiliminin üzerinde büyürken, bireysel krediler uzun dönemli eğilimine yakın seyretmektedir.

Ticari kredilerin amacına uygun şekilde iktisadi faaliyetle buluşmasını temin etmek amacıyla güçlendirilen makroihtiyati çerçevenin etkileri yakından takip edilmektedir.

Reel sektör firmalarında likidite, kârlılık ve borç ödeme göstergelerindeki olumlu görünüm korunmaktadır. Reel sektörün YP cinsi finansal borcu gerilerken, kur riski göstergelerindeki iyileşme devam etmektedir.

Hanehalkının toplam finansal varlıklarının yükümlülüklerine göre daha hızlı artması borçlanma ve borç ödeme kapasitesini desteklemektedir. Bankacılık sektörü aktif kalitesi olumlu görünümünü korurken, artan kârlılık da sektörün şoklara karşı direncini güçlendirmektedir.

Son dönemde devreye alınan uygulamaların en önemli önceliği, fiyat istikrarının sürdürülebilirliğini desteklemek amacıyla finansal sistemin topyekûn liralaşmasını sağlamaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”