EKONOMİ - 16 Mart 2018 Cuma 09:28

Yunan basınının savaş çığırtkanlığı Midilli-Ayvalık köprüsünü zayıflattı

A
A
A
Yunan basınının savaş çığırtkanlığı Midilli-Ayvalık köprüsünü zayıflattı

Edirne 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı "Hudut kartalları" adlı sınır birliği ekiplerinin devriye görevi sırasında, Yunanistan ordusuna mensup teğmen ve astsubay rütbelerindeki 2 askerin yakalanıp, tutuklanmasının ardından, Yunan basınının sık sık savaş çığırtkanlığı yapması sonucunda, Balıkesir’in Ayvalık ilçesi ile Yunanistan’ın Midilli Adası arasındaki yolcu sayısının son yılların en düşük seviyesine indiği öğrenildi.

Deniz Hudut Kapısı’ndan yaz mevsiminde her gün, kış aylarında ise haftada 3 gün karşılıklı seferlerin düzenlendiği Ayvalık’a; özelikle bölgenin en büyük semt pazarının kurulduğu Perşembe günleri hemen hemen her ihtiyacını bu pazardan karşılamak isteyen Midilli Adası’nda ikamet eden halkın da Yunan basınının bu yayınlarından etkilendiği gözleniyor. 

Kış mevsiminde, her perşembe günü Midilli Adası’ndan 3 ayrı turizm firmasına ait feribotlarla ortalama 600 ile 1000 yolcunun geldiği Ayvalık’ta bu sayının 100 ile 150 yolcu kapasitesine düşmesi ise ilçe esnafı ve turizmcileri kara kara düşündürüyor. 

Türk lirasının kur olarak avro karşısında değerinin düşük olması nedeniyle Midilli halkının Ayvalık pazarını son derece ucuz bularak adeta akın ettiğini ve bunun sonucunda bölge ekonomisinin semt pazarının kurulduğu perşembe günleri canlandığına işaret eden esnaf, Yunan basınının anlamsız yayınlarına tepki gösteriyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ayvalıklı turizmci Eşref Jale, Midilli Adası’nda da etkili olan Yunan televizyon ve gazetelerinin Edirne 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı "Hudut kartalları" adlı sınır birliği ekiplerinin devriye görevi sırasında Yunanistan ordusuna mensup teğmen ve astsubay rütbelerindeki 2 askerin yakalanıp, tutuklanmasının ardından, her an Türk-Yunan savaşının çıkabileceğine ilişkin yayınlar yaptıklarını anlattı. 

Yunanistan’daki medya kuruluşlarının bu tür yayınlarının özellikle Midilli halkını tedirgin ettiğini kaydeden Eşref Jale, Türkiye’nin gündeminin Afrin’deki harekat olduğunu ve kesinlikle Yunanistan ile ilgili olumsuz haberlerin Türk medyasında yayınlanmadığını her fırsatta ada halkına ifade etmeye çalıştıklarını ancak bunun yeterli olmadığını kaydetti. 

21 günden bu yana Ayvalık-Midilli hattında yolcu sayısının son derece düşük seviyede bulunduğunu ifade eden Eşref Jale, “Her zaman sadece bizde 200-300 civarında yolcu olurdu. Ama şu anda yolcu sayısı son derece düşük. Bugün iki gemi Midilli’den geldi. Ama ikisinde toplam yaklaşık 100 yolcu vardı. Tüm bunlar savaş korkusundan kaynaklanıyor. Oradaki basın durmaksızın bu yayınları yapıyor. Oradaki siyasiler de bu işi sürekli kaşıyor" dedi. 

Bu sorunun yanı sıra Yunanistan’ın Ege Adaları için vize alanlara en fazla 5 ya da 10 günlük süre verdiğini kaydeden Jale, “Buna herhangi bir gerekçe de göstermiyorlar. Düşünün bir sürü masraflar yapılıyor. Bir sürü dosyalar hazırlanıyor. Gönderiyorsunuz. Ama sadece 5 ila 10 gün arasında vize alabiliyorsunuz. Ayvalık ile Midilli arasındaki bu olumsuzluk sadece biz feribot şirketlerine değil, ilçede herkese olumsuz olarak yansıyor. Biz Ayvalık’a genelde kışın bölge ekonomisini yükseltebilmek için, Midilli halkının daha rahat alışveriş yapabilmelerini sağlayabilmek için bile fiyatlarımızı da yarı yarıya indirdiğimiz halde buna rağmen yolcu sayısında çok olumsuz bir şekilde etkilendik" açıklamasında bulundu. 

Yunan basınının, Ege’ye savaş gemilerinin Kıbrıs meselesi sebebiyle geldiğini, Kardak kayalıkları konusunu sık sık kaşıdığını anlatan Eşref Jale, “Bu sorunlar bizi ve Midilli Adası halkını ilgilendiren konular değil. Bunlar bizleri aşan konular. Bunları halka anlatıyoruz ama bize bir kişi ya da iki kişi inanıyor. Bu durumu bizlerin Midilli halkına anlatabilmesi çok zor. Bunları her iki tarafın siyasetçilerinin çözmesi lazım” diye konuştu. 

Midilli Adası’ndan dönerken hudut kapısında açıklamalarda bulunan Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Ufuk Ova da, “Yunanistan genelinde televizyonlar farklı bir yayın yapıyorlar. İnsanlar bu konuda tedirgin oluyorlar. Türkiye ile Yunanistan arasında savaş halinin olduğunu, her an savaşın çıkabileceğine ilişkin spekülasyonlarda bulunuyorlar. Bunu da Edirne 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı sınır birliği ekiplerinin devriye görevi sırasında, Yunanistan ordusuna mensup teğmen ve astsubay rütbelerindeki 2 askerin yakalanıp, tutuklanmasına bağlıyorlar. Bunu son derece farklı empoze ediyorlar. Farklı işliyorlar. Biz de yakın çevremizdeki Yunan dostlarımıza böyle bir şeyin olmadığını, Türkiye ile Yunanistan’ın dost, ticari ilişkileriyle, sosyal faaliyetlerini birlikte götürebilecekleri bir ortamın oluştuğunu anlatmaya çalışıyoruz" dedi.
Yaşanılan sürecin Türkiye ve Ayvalık turizmine de olumsuz yansıdığına işaret eden Ufuk Ova, “Bana göre her iki tarafın da bu konuda olumlu mesajları her iki tarafa da ticari anlamda faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.  

Suat Salgın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.