SAĞLIK - 26 Ocak 2015 Pazartesi 11:54

Yüzündeki lekelerden -198 derecede kurtuldu

A
A
A
Yüzündeki lekelerden -198 derecede kurtuldu

İzmir’de yaşayan 60 yaşındaki Hilmi Erer, yedi yıldır sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen yüzündeki yaşlılık lekesinden halk arasında ‘dondurma’ olarak bilinen kriyoterapiyle kurtuldu.

-198 derecelik uygulama ile lekesinden kurtulan Erer, artık rahatça fotoğraf çektirdiğini söyledi.
İzmir’in Foça ilçesinde yaşayan üç çocuk ve iki torun sahibi emekli Hilmi Erer, yedi yıldır yüzünde taşıdığı yaşlılık lekesinden Kent Hastanesi’nde uygulanan kriyoterapi tedavisiyle kurtuldu. Halk arasında ‘dondurma’ denilen yöntemle tahrip olan dokusu yok edilen Erer, -198 derecede nitrojen oksit gazının bulunduğu spreyle tedavi olarak 10 dakika içerisinde 7 yıl öncesine döndü. Erer, eskiden fotoğraf çektirirken lekesinin bulunduğu tarafı gizlemeye çalıştığını ancak şimdi rahatça fotoğraf çektirdiğini belirtti.

NASIR VE SİĞİLLER İÇİN DE KULLANILIYOR
Kriyoterapinin yaşlılık lekelerinin yanı sıra nasırlarda, siğillerde, güneş hasarlarında ‘molluskum’ denilen viral enfeksiyonlarda da kullanıldığını kaydeden Kent Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Hacer Önvural, uygulamayı şöyle anlattı: “Bu, -198 derecede nitrojen oksit gazı veya sıvı azotla uygulanan bir tedavi yöntemidir. İşlemi spreyle uyguluyoruz. Hücre içindeki ve dışındaki dokuları dondurarak hücrenin ölmesini sağlıyoruz. Leke kabuk bağladıktan bir hafta sonra o kabuk düşüyor ve bölgedeki doku iyileşiyor. Cerrahi işlem uygulayıp dokuyu çıkarmak yerine hasar veriyoruz ve kendi kendine düşmesini bekliyoruz.”

CERRAHİSİZ İŞLEM
İşlemi uyguladıktan sonra bölgede yaklaşık yarım saat kızarıklık ve ağrı yaşanabileceğine dikkat çeken Önvural, işlemin çok kısa sürmesi nedeniyle hastanın günlük yaşamını etkilemediğini söyledi. Virüs hücrelerini krem veya hapla yok etme şansı olmadığını belirten Önvural, “Ya yakarak ya da dondurarak yok ettiğimiz için bu yöntemi sık kullanıyoruz. Çok büyük ve küçük yapılarda uyguluyoruz. Cerrahi müdahale olmadan büyük yapılarda da uygulanabiliyor olması o bölgede doku kaybını da engellemiş oluyor. Çünkü cerrahide yama tarzı işlemler de yapmak gerekecek. Cerrahisiz hallettiğimiz için güzel sonuç alıyoruz” diye konuştu.

“CİLT TÜMÖRÜNE DÖNÜŞEN LEKELER OLABİLİYOR”
Bazı lekelerin riskli olduğunu, cilt tümörüne dönüşebilen lekelerin bulunduğunu dile getiren Önvural, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yöntemi kanser öncüsü lekelerde, kızarıklıklar ve kabartılarda kullanabiliyoruz. Bir de görsel açıdan hastayı rahatsız ediyorsa onlarda da uyguluyoruz. Yöntemi sadece soğuğa karşı reaksiyonu olduğunu düşündüğümüz için soğuk ürtikeri olan hastalarımızda uygulayamıyoruz. Yine soğukla tetiklenen hastalıklar nedeniyle de yöntemi uygulayamadığımız hastalar olabiliyor.”

“GERÇEKTEN ÇOK BÜYÜKTÜ”
Önvural, yedi yıldır lekesi nedeniyle sosyal ilişkilerinde sorun yaşayan Hilmi Erer’in tedavisi hakkında da şöyle konuştu: “Yüzündeki 3x5 santim boyunda bir lezyon. Gerçekten büyüktü. Plastik cerrahlarla görüşüp karar verdik. Riskli olmayan bir lezyon olduğuna klinik olarak karar verdiğimiz için ‘cerrahisiz de halledebilir miyiz acaba?’ diye konuştuk. Cerrahlar, ‘çok büyük, mutlaka yama yapmamız gerekecek’ dediler. Görsel açıdan sıkıntı olacak, dikiş olacak, enfeksiyon riski daha fazla olacak diye düşündük. Riskli yapı olmadığı için kriyoterapi uyguladık.”

“10 DAKİKA İÇERİSİNDE KURTULDUM”
Yüzündeki yaşlılık lekesi nedeniyle halk arasında tedirginlik yaşadığını belirten Hilmi Erer de lekesi çirkin bir görünüm verdiği için uzun yıllar rahatsızlık duyduğunu söyledi. Kendini Kent Hastanesi uzmanlarına teslim etiğini ve 10 dakika içerisinde lekelerinden kurtulduğunu söyleyen Erer, “Hocam 1. seansta bu hale getirdi. 2. seansta rötuş geçti. 15 kadar küçük lekelerim vardı, onları da aldı. Artık halk arasında o tedirginliği duymuyorum. Kendimi güvende hissediyorum. Kent Hastanesi’nin değerli uzmanları sayesinde bu hale geldim” dedi.

“RAHATÇA FOTOĞRAF ÇEKTİRİYORUM”
Fotoğraf çektirirken hep lekesinin bulunmadığı taraf olan sol tarafını çevirdiğini, sadece bir fotoğrafında lekesinin göründüğünü belirten Erer, “Fotoğraf çektirirken rahatsızlık hissediyordum ama şimdi hissetmiyorum. İstediğim şekilde duruyorum. İnsanlar ‘kanser mi?’ diye soruyordu. Torunum ‘dedeciğim bu ne?’ diyordu. Bir şey diyemiyordum. ‘Yara’ desem olmaz, ‘meyve’ desem olmaz. Çocuk şimdi rahatlıkla yanıma geliyor. ‘Dede oradaki şey kayboldu, düştü’ diyor. Çok memnunum ve çok rahatım” ifadelerini kullandı. 

CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-