KÜLTÜR SANAT - 18 Nisan 2018 Çarşamba 01:30

Zapatero: Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu

A
A
A
Zapatero: Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilen “Dünya Akıllı Şehirler Kongresi 2018”de konuşan Eski İspanya Başbakanı Zapatero, “Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu. Çok derin tarihi olan bir şehir, kıtalar arasında bir geçit, kültürler arasında bir köprü oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen World Cities Congress Istanbul 2018’in açılışına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yanı sıra, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Eski İspanya Başbakanı José Luis Rodríguez Zapatero, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB bürokratları ile yerli ve yabancı çok sayıda teknolojide öncü firmaların yetkilileri katıldı.

“Dünya Akıllı Şehirler Kongresi 2018”de konuşan Zapatero, “Akıllı şehirler konusunda bir liderliği olabilir İstanbul'un” dedi. İnsanlığın geleceğinin şehirlerin geleceğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Zapatero konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çünkü dünya nüfusunun yüzde 70'i şehirlerde yaşıyor. Dolayısıyla bu eğilimin önüne geçmek mümkün değil. Geçen yüzyılda radikal bir değişim yaşadık. Yeni teknolojiler, aplikasyonlar, platformlar ve yeni şehirler oluşmuyor aynı zamanda şehirler baştan oluşturuluyor. Yani daha orijinal ve otantik düşünürsek, şehirler vatandaşlar için daha yaşanabilir yerlere dönüşüyorlar. Onun için gelecek için, kişiler için yayalar için şehir. Toplu taşımanın sürdürülebilirlikle konsepleştiği şehirler. Ve bütün sosyal hizmetlerin genişlediği, risklerin azaldığı kültürel etkinliklerin düzenlendiği şehirler oluşuyor. Tabii burada kültürde çok önemli. Kültür bir akıllı şehrin temelinde yer alıyor. Burada İstanbul'da akıllı şehirler yönünde bir görev bir misyon söz konusudur. Bu konuda İstanbul lider konumuna gelebilir. Dünyadaki şehirler ağı içinde kendine lider bir konum edinebilir."

Zapatero: Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu

Avrupa'nın Türkiye'ye İhtiyacı Var

“Dünya Akıllı Şehirler Kongresi 2018”de konuşan Zapatero, İspanya'da Başbakanlık yaptığı dönemde Türkiye ile özel bir arkadaşlık ilişkisi kurduğunu ifade ederek, "İspanya ve Türkiye bazı ortak noktalara sahipler. Çok büyük tarihe sahip iki ülkedirler. Aynı zamanda bağlantıları ve büyük medeniyetler sahip ülkelerdir. Bu Yüzden Türkiye ve İspanya ilişkilere açık iki devlettirler. Bu konuda çok büyük potansiyel var. Barış içinde bir medeniyetler iş birliği söz konusudur. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte ortak bir kültürel ve medeniyetler iş birliğini ürettik. Burada radikalizme, nefrete ve şiddete ve anlayışsızlığa karşı bir mücadele başlattık" diye konuştu.

“Avrupa Birliği, Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu net bir şekilde anlamalı” diyen Zapatero şöyle devam etti: “Aksi takdirde Avrupa eksik kalacak ve sınırlanmış olacaktır. Hatta bu akıllı şehirler kapsamında da akıllı globalizmin altını çizmek istiyorum. Dünyada küresel akıl, gelecekte bizi bazı barışçıl çözümlere götürecek yöntemdir. Dolayısıyla bütün hükümetlere ve büyük şirketlere sesleniyorum. Dünyada bizi bazı şeylere zorlayan büyük data gibi kavramlar, sanal zeka, telekomünikasyon, platformlar, aplikasyonlar söz konusudur. Daha önce asla görülmemiş medeniyetler için önemli gelişmeler söz konusu oldu. Sağlık, enerji, eğitim ve daha iyi bir yaşam için yeni imkanlar oluştu. Bunların hepsi mobil teknoloji sayesinde oluyor. Elimde gördüğünüz bu akıllı telefon neredeyse bizim ailemiz kadar önemli olmaya başladı. Biz artık telefonsuz yaşayamıyoruz. Bizim hayatımızı etkiledi ve dünyayı da değiştirdi."

Zapatero: Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu

Geçen Yüzyılda Radikal Bir Değişim Yaşadık

Hükümetlerin sanal zekayı ve teknolojiyi desteklemesi gerektiğinin altını çizen Zapatero bu teknolojik gelişmelerin de dünya barışına katkı sunulması için geliştirilmesi şart olduğunu kaydetti.

Aplikasyonların toleransı geliştirmek, şiddeti azaltmak için kullanılması gereken yöntemler haline gelmesi gerektiğini aktaran Zapatero, Suriye'deki iç savaşta acı çekenler başta olmak üzere herkesin yeni teknolojik yöntemlerle nefreti azaltma yönünde çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

Akıllı teknolojileri hayata geçirmek için uğraş veren şehirlerden birisinin de İstanbul olduğunu vurgulayan Zapatero, bu tarihi şehrin çok köklü ve lider doğuyu ve batıyı birleştiren bir köprü görevi yaptığını belirtti.

Konuşmaların ardından İspanya Başbakanı Zapatero konuklarla birlikte "Dünya Akıllı Şehirler Kongresi 2018’in açılış kurdelesini kesti. İETT tarafından geliştirilen elektrikli otonom aracın tanıtımında da yer alan Zapatero, basın mensuplarının yönelttiği soruları cevapladı.

“İstanbul hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki bir soruya Zapatero şu cevabı verdi: "Eğer dünyada bir başkent seçmek gerekirse bu kesinlikle İstanbul olurdu. Çok derin tarihi olan bir şehir, kıtalar arasında bir geçit, kültürler arasında bir köprü oluşturuyor İstanbul. Eğer Türkiye’de İstanbul olmasaydı, dünya şu anda olduğu gibi olmazdı. Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı vardır. Türkiyesiz bir Avrupa çok çok daha güçsüz olacaktır. İstanbul her şeyden önce akıllı şehirlerin lideri olmalıdır, teknoloji devriminde lider olmalıdır. İstanbul'un yapay zeka ile birlikte ilk önce barışın ve arkasından hoşgörünün başkenti olmasını istiyoruz. Ve bunu hep birlikte yapmamız gerekiyor. Türkiye ve İspanya birlikte."

Konuğuyla birlikte fuar alanını gezen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’da konuğunun bu sözlerine karşılık, “Geçmişte İstanbul zaten bunu yapmıştı. Barışın ve hoşgörünün başkenti olmuştu. İnşallah bundan sonra da böyle olacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.