EKONOMİ - 04 Temmuz 2016 Pazartesi 12:40

Zeytinyağı fiyatı arttı, ihracat ve tüketim düştü

A
A
A
Zeytinyağı fiyatı arttı, ihracat ve tüketim düştü

Zeytinyağı fiyatları ile ilgili konuşan Başkanı Davut Er, “Zeytinyağında içinde bulunduğumuz 2015-2016 sezon başında 18 TL civarında oluşan fiyat, hem iç piyasa da hem de ihracatta büyük kayıplara yol açtı.

Zeytinyağı ihracatı 2015-2016 sezonunun geride kalan 7 aylık döneminde yüzde 49’luk düşüşle 5 bin 555 tona kadar gerilerken, market satışlarında yüzde 45’lere varan gerilemeler oldu” dedi.

Tüketim miktarı kişi başı 1 litreye geriledi
Sezon başında rekoltenin 143 bin ton olarak tahmin edilmesi ve İspanya gibi rakip ülkelerdeki üretim eksikliği gibi nedenlerle sezon başında 18 TL civarında başlayan üretici fiyatlarının son dönemlerde 8-11 TL düzeylerine kadar gerilediğini kaydeden Er, “Sezon başında 143 bin ton olarak açıklanan ülkemiz zeytinyağı rekoltesinin sonradan 170 bin ton düzeylerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu durum, rekolte tespitinin daha gerçekçi şekilde yapılması gerektiği sonucunu ortaya koyuyor. Sezon başında üreticiye zeytinyağını 18 TL’den düşük fiyata satılmaması gerektiği, dünyada da üretimin az olduğu yönündeki bazı açıklamalar maalesef üreticisinden ihracatçısına ve tüketiciye kadar herkesin aleyhine sonuçlar doğurdu. İç piyasada bizim tespitlerimize göre marketlerdeki satışlar yüzde 45’lere varan düzeylerde geriledi. Bu da demek oluyor ki; geçtiğimiz yıl kişi başına 1,5 litreyi aştığı tahmin edilen tüketim miktarı 1 litre düzeylerine kadar geriledi, üretilen 170 bin ton zeytinyağının şimdiye kadar ancak 80 bin ton civarı iç piyasada tüketilebildi. Daha kötüsü ise, önceki dönemde tüketim tercihini sağlık gerekçeleri ile zeytinyağından yana kullanmaya başlayan tüketicilerimizin önemli bir kısmını sezon başındaki yüksek fiyatlar nedeniyle kaybettik” diye konuştu.

Taklit tartışmaları
Ülkemizde net zeytin ağacı varlığımızın ve üretim tahmininin uydu destekli bilimsel metotlardan faydalanılarak yapılması gerektiğini savunan EZZİB Başkanı Er şöyle devam etti:
“Böylece, baştan gerçeğe yakın olarak belirlenecek üretim miktarı ile birlikte piyasa daha düzgün oluşur ve sezon boyunca aynı düzeylerde devam ettirilebilir. İç piyasadaki gerilemenin bir nedeni de maalesef taklit/tağşiş tartışmaları oldu. Birkaç marka ile ilgili GTHB açıklaması tüketici nezdinde sıkıntıya yol açtı. Sonradan fiyatların gerilemesi de, sezon başına göre düşük fiyatlı ürünlerde tağşiş olabileceği kuşkusunu doğurdu. Bu da tüketicinin zeytinyağından uzaklaşmasını getirdi.”
Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretici ülkeler arasında kişi başına zeytinyağı tüketiminin en düşük düzeyde olduğu ülke olduğuna işaret eden Er, ülkemizde 1-1,5 litre düzeyinde olan kişi başı zeytinyağı tüketiminin, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerde 14-26 litre aralığında olduğunu anlattı. “İç piyasada tüketimin artırılması için daha yapılacak çok şey var” diye konuşan Er, “Bunların başında da, tüketicilerin ürüne en uygun ve rekabetçi fiyattan ulaşabilmesi ve üreticilere sağlanan desteklerin Avrupa Birliği’nde uygulanan düzeylere çıkarılması yer alıyor. Üreticiye yönelik desteklerin belirlenip uygulanmasında eskiden ülkemizde, halen İspanya’da uygulamada olan modele geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Üretici, yağ sıkım tesisine zeytinini satış amaçlı getirip teslim etmelidir. Destek de tane zeytin için belirlenip uygulanmalıdır. Fiyatlama yapılırken de, sıkıma getirilen ürünün hasat sonrası bekleme süresi, kasa veya çuvalda getirilme durumu gibi hususlar dikkate alınır, üreticinin hasat ettiği ürünü beklemeden uygun ambalajda sıkıma göndermesi sağlanarak da elde edilecek zeytinyağı kalitesi artırılmış olur. Sofralık zeytinde de, benzer sistem hayata geçirilerek tane zeytine destek sağlanmış olur. Sonuçta kalite artışının yanında, tüm üretim ve satışlar kayıt altına alınarak Devletin vergi kaybı önlenir. Dahası, sezon içinde fiyatlarda olağanüstü değişimlerin önü alınarak üretici başta olmak üzere tüm paydaşların zarar görmesi önlenmiş olur” dedi.

“İhracatta dip yaptık”
Türkiye’nin zeytinyağı ihracatında dip noktasına geldiğini aktaran EZZİB Başkanı Er, bu sürece geliş nedenlerini ise şöyle özetledi:
“Sezon başında 18 TL ile başlayan yani 4-7 ABD Doları düzeyinde olan hammadde fiyatları dolayısıyla, 4-4,5 Dolar düzeylerinde olan İspanyol, İtalyan, Yunan, Tunus gibi rakip ülke ihracatçıları ile rekabet edemez noktaya geldik. Normal sezonlarda, 3 milyon ton düzeylerindeki dünya üretiminin yaklaşık yarısını tek başına gerçekleştiren İspanya’daki rekoltenin 1 milyon tona kadar gerilemesi de ihracatımıza bir katkı yapmadı. Çünkü başta AB olmak üzere dünya piyasalarındaki durgunluk ve üretici olmayan Çin, Japonya, Rusya, Brezilya gibi tüketici ülkelerde zeytinyağı tüketiminde yaşanan kısmi gerileme dolayısıyla fiyatlarda bir artış olmadı. Son aylarda rakip üretici ülkelerdeki hammadde fiyatlarında gerileme olduğu yönünde haberler de alıyoruz. Bu gelişmeler sonrasında, Kasım 2015/Mayıs 2016 döneminde zeytinyağı ihracatımız, bir önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 49 oranında gerileyerek 5.555 ton olarak gerçekleşti. Bu, şimdiye kadar görülmemiş bir gerilemeye işaret ediyor. Son 2-3 ayda üretici kaynaklı hammadde fiyatlarının 8-11 TL’ye gerilemesi de ihracatımıza katkı yapmıyor. Çünkü, ihracat bağlantıları sezon öncesinde yapıldığı için sezon ortasında düşen fiyatlarla yeni müşteri bulabilmek mümkün değil. Dünya piyasalarında son iki yılda kaybettiğimiz market raflarını geri kazanmamız epey zaman alacaktır.”

Tüm taraflara işbirliği çağrısı
Zeytincilik sektörünün sorunlarının çözümü için sektörün tüm kesimleri üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı ve ilgili bakanlıklar olarak hep birlikte güçlü bir işbirliğine gidilmesi çağrısında bulunan Er, “Sektörün tüm kesimleri işbirliğine gittiği takdirde sektörün sorunları önemli ölçüde aşılabilir. Bu da tüm kesimlerin sıkıntılarının azalmasına ve sektörün gelişmesi ve kalkınmasına kaktı sağlar düşüncesindeyim. Bu vesileyle tüm zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin, ihracatçılarının, sanayicilerinin mübarek Ramazan bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum ve bereketli bir yeni sezon diliyorum” diyerek sözlerine son verdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.