GENEL - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:39

YÖK, KATSAYI UYGULAMASINI KALDIRMAYI KARARLAŞTIRDI

A
A
A
YÖK, KATSAYI UYGULAMASINI KALDIRMAYI KARARLAŞTIRDI

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu’nda, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı uygulamasının kaldırılması kararlaştırıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’in coğrafi işaretli ürünleri Ankara’da tanıtıldı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB), Gaziantep’in coğrafi işaret tescilli ürünlerini Ankara’da tanıttı. GTB tarafından tescil ettirilen 24 ürünün sergilendiği stant çeşitli illerden gelen TOBB delegeleri ile Ankaralıların yoğun ilgisini gördü. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 80. Genel Kurulu dolayısıyla Ankara TOBB İkiz Kulelerde yöresel ürünlerinin tanıtıldığı stantlar açıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen çok sayıda oda ve borsanın stant açarak kendi şehirlerinin yöresel zenginliklerini tanıttığı fuarda, UNESCO Gastronomi kenti Gaziantep’in coğrafi işaret tescilli ürünlerinin sergilendiği GTB standı ziyaretçilerin beğenisini topladı. GTB tarafından Gaziantep adına coğrafi işaret tescili alınan 24 ürünün tanıtıldığı stant, fuarın ilk günü çok sayıda oda ve borsa başkanı ile TOBB delegeleri tarafından ziyaret edildi. “Gaziantep, coğrafi işaretli ürünlerde Türkiye’de ilk sırada” Gaziantep’in coğrafi işaretli ürün sayısı bakımından Türkiye’de ilk sırada yer aldığını kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı açıklamada UNESCO Gastronomi kenti Gaziantep’in 105 tescilli ürününün bulunduğunu ifade etti. Gaziantep’in geleneksel ürünlerini yaşatmak, geleceğe taşımak ve katma değer sağlamak amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde coğrafi işaret tescil çalışmaları yürüttüklerini kaydeden Akıncı, GTB’nin Gaziantep adına 24 ürüne coğrafi işaret tescil belgesi aldığını 2 ürün için de başvuruda bulunduğunu sözlerine ekledi. GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da, coğrafi işaretli ürünlerin Gaziantep’in asırlık geleneksel lezzetlerinin günümüze yansıması olduğunu dile getirdi. Gaziantep’in tescilli ürünlerinin büyük kısmının tarımsal ürünler veya kaynağını tarımdan alan ürünlerden oluştuğunu belirten Tiryakioğlu, “Gaziantep köklü bir geçmişe ve kültürel anlamda zengin bir mirasa ev sahipliği yapmakta. Gerek yeme-içme gerekse el sanatları açısından bu topraklarda yaşamış tüm medeniyetlerin ortak izlerini üzerinde taşımakta. Günümüzde halen yaşatılan bu değerlerimizin önemli bir ayağını ise coğrafi işaretli ürünlerimiz oluşturmakta. Bu nedenle şehrimizin yöresel ürünlerinin aslına uygun bir şekilde üretilerek, geleceğe taşınmasına borsa olarak katkı vermeye çalışıyoruz” dedi. “Hisarcıklıoğlu ile bir araya geldiler” Genel Kurulun ilk günü GTB Yönetim Kurulu Başkanı Akıncı ve GTB TOBB Delegeleri, GTO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Tuncay Yıldırım ile birlikte, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ nu makamında ziyaret ettiler. Akıncı ziyarette, borsanın faaliyetleri, hayata kazandırdığı projeler, yeni dönem hedefleri ve sürdürülen coğrafi işaret tescil çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Gaziantep Gaziantep Kolej Vakfı öğrencileri Avrupa’yı mercek altına aldı Kuruluşunun 60.yılını çeşitli etkinliklerle kutlayan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri öğrencilerinden oluşan kafile Avrupa’nın birçok ülkesine ve ünlü kentlerine yönelik düzenlediği Bilim ve Kültür Gezileri kapsamında İtalya, İsviçre ve Fransa’da ki incelemelerini tamamlayarak yurda döndü. Düzenlenen Bilim ve Kültür Gezisinin başarıyla sonuçlandığını ifade eden GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel etkinlikte emeği geçenleri kutladı. Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okullarının uluslararası bilim ve kültür gezilerinin geleneksel hale dönüştürüldüğünü ifade eden GKV Özel Liseleri Müdürü Engin Biba etkinlik takvimi kapsamında GKV Özel Anadolu Lisesi, GKV Özel Fen Lisesi ve IB Cemil Alevli Koleji öğrencilerinden oluşan 48’i öğrenci olmak üzere toplam 53 kişilik kafilenin İtalya, İsviçre ve Fransa’yı kapsayan bilim kültür gezisini tamamlayarak yurda döndüğünü açıkladı. Duygu Yıldız Çirkin başkanlığında ki kafilede GKV Fizik Zümre Başkanı Ekrem Dobooğlu, GKV IB Koordinatörü Ali Pamuk, GKV İngilizce Öğretmeni Fatma Özseven, GKV Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Demet Tekerekoğlu öğrencilere rehberlik yaptı. “Avrupa’nın Bilim ve Teknolojik alandaki gelişmelerini yakından takip ettik” Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen Bilim ve Kültür Gezisinin son gününü değerlendiren kafile başkanı Duygu Yıldız Çirken, “Avrupa turumuzun 5. gününde öğrencilerimiz ilk durağımız olan Lozan’da tarihi Beau Rivage Palace Otelini ziyaret ederek Lozan Antlaşması’nın imzalandığı mekanda bulunan "Kadın Heykeli"ni görme fırsatı buldular. Sonraki durağımız Broc’ta Nestle Çikolata Fabrikası olan Maison Cailler’i ziyaret ederek kakaonun Azteklerden günümüze olan serüvenini animasyonlarla izlediler ve sınırsız çikolata tadımı yaparak Gruyere şehrinde keyifli bir gezintiye çıktılar. Son durağımız Bern’de Einstein’ın evini ziyaret ettiler ve ünlü bilim adamının yaşamı hakkında ilginç bilgiler edindiler. Turumuzun son gününde dünya çapında eğitimde öncü olan Zürih Teknik Üniversitesi ve Zürih Üniversitesi kampüslerini keşfeden öğrenciler, panoramik şehir turuyla şehrin tarihi ve kültürel mirasını yakından tanıma fırsatı buldular. Zürih Gölü’nün göz alıcı manzarası, Grossmünster ve Fraumünster gibi tarihi yapılar, öğrencilerin unutulmaz hatıraları arasına girdi. Son olarak Technorama Bilim Merkezi’nde interaktif deneyler yapma ve canlı gösterileri izleme fırsatı bulan öğrencilerimiz için dönüş yolculuğu başladı. Bu unutulmaz yolculuk, öğrencilere sadece bilim ve eğitimde değil, aynı zamanda dünya ve kendileri hakkında da yeni şeyler öğrenme fırsatı sundu. Geleceğin bilim insanları ve liderleri olarak, bu deneyim onların ilerideki başarılarını şekillendirecek bir adım oldu” dedi. “Çok Büyük Deneyimler Kazandık” Bilim ve Kültür Gezileri kapsamında katıldıkları İtalya, İsviçre ve Fransa’ya yönelik gezi sonrası çok önemli deneyimler elde ettiklerini ve Avrupa’da bilim kültür ve sanatın ulaştığı boyutları yakından inceleme şansı yakalarken Türkiye’nin de tanıtımını yaptıklarını sözlerine ekleyerek Çirken, “Bizlere böyle bir imkanı veren GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy ve GKV Özel Okulları Genel Müdürü Fevzi Gürsel’in şahsında bütün GKV ailesine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Kastamonu Lise öğrencilerin deneyi ortaya koydu: Naylon rengi serada verimi arttırıyor Kastamonu’da lise öğrencileri tarafından yürütülen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen proje ile seralarda beyaz renk yerine kullanılan mor, kırmızı ve mavi renkli naylon brandalarının verimi arttırdığı keşfedildi. Kastamonu’da bulunan Abdurrahmanpaşa Lisesi öğrencileri tarafından, TÜBİTAK 4006 projesi çerçevesinde geliştirilen proje ile seralardaki verimin naylon rengine göre değiştiği tespit edildi. Öğretmenleri Cahide Yöntem danışmanlığında, öğrenciler tarafından geliştirilen “Işığın Tayfından Naylon Brandaya Kimyasaldan Doğala” proje çerçevesinde beyaz ışığın bitkilerin gelişimindeki rolü incelendi. Bu çerçevede öğrenciler tarafından 14 adet saksıya domates fidesi dikildi. Saksılara dikilen fidelerin gelişimi farklı renklerdeki sera brandaları kullanılarak incelendi.1 aydan fazla süren deney neticesinde öğrenciler, deneyin ilk haftasında hayvansal gübrede yetiştirilen bitkilerin daha hızlı büyüdüğünü tespit etti. Deneyin ikinci haftasında kompost ve hayvansal gübre toprağında bitki yapraklarının daha fazla oranda arttığı görülürken, seralarda kullanılan mor renkte naylon brandanın da hem verime hem de fidenin daha hızlı gelişmesine katkı sağladığı belirlendi. “Seralarımızda mor, kırmızı ve yeşil ışıktı özellikle fotosentez gelişiminin üzerindeki etkisini incelemeye çalıştık” Proje ile ilgili bilgi veren Abdurrahmanpaşa Lisesi Biyoloji Öğretmeni Cahide Yöntem, “11. sınıf öğrencilerimizle birlikte ışığın tayfını inceleyerek naylon branda ve çeşitli toprakları kullanarak fotosentezin etkisini incelemeye çalıştık. Burada Engelmann’ın yapmış olduğu alg ve bakteriler üzerindeki yaptığı çalışmayı bizler kendimiz seralar üzerinde yaparak değerlendirmelerde bulunduk. Çalışmamızda Engelmann isimli bilim adamının deneylerinden yararlandık. Yapılan çalışmada ipliksi algler kullanılmıştı ve bakterilerin özellikle sıcak alanlarda toplandıkları için bizler seralarımızda mor, kırmızı ve yeşil ışığın fotosentez gelişiminin üzerindeki etkisini incelemeye çalıştık. Yapılan çalışmada bitkilere uyarlandığında hem naylon branda kullanımında nelere dikkat edilmesini gerektiğini hem de çiftçilerimize yardımcı olmak ve burada değişik toprak türlerini de kullanarak kompost toprak, gübreli toprak ve normal toprakları kullanarak bitki üzerindeki gelişimini incelemeye çalıştık. Bu çalışmamızda bilim adamı Engelmann’dan esinlendiğimiz için çalışmamızda özellikle mor renk ile kırmızı ve mavi ışıktaki fotosentez kalitesinin yüksek olduğunu, yeşil ışıkta ise daha düşük kalitede olduğunu gördük” dedi. “Mor renkteki brandanın kullanılmasını daha uygun” Abdurrahmanpaşa Lisesi 11. sınıf öğrencisi Defne Söyler ise, “Arkadaşım Didem ile birlikte renklerin fotosentez gelişimine etkilerini inceledik. Deneyimizde de eski bir deney türü olan Engelmann deneyini kullandık. Engelmann kendi deneyinde fotosenteze etki eden farklı renklerin ve boyutların olduğunu incelemiştir. Bizler de 7 farklı renkli gökkuşağı rengini kullandık. Engelmann, ışığın farklı dalga boylarının fotosentez üzerindeki etkisini araştırmak için farklı algler ve bakteriler kullanmıştır ve ışığı prizmanın üzerinden geçirerek alglerin üzerine yansıtmıştır. Deneyin sonucunda ise oksijenli yerlerde yaşayan bakterilerin mor, mavi ve kırmızı renkteki yerlerde alglerin daha fazla toplandığını ve daha fazla fotosentezin bulunduğunu tespit etmiştir. Deneyimizin sonucuna göre aslında sera kurulurken sarı ya da beyaz renk branda yerine mor, kırmızı ya da mavi renkteki özellikle de mor renkteki brandanın kullanılmasını daha uygun ve daha verimli olacağını, daha kısa sürede daha fazla ürün elde edebileceklerini ortaya koyduk deneyimizle” diye konuştu. “Beyaz renkte branda örttüğümüzde seradaki bitkilerin daha küçük ve az geliştiklerini gördük” Deneye katkı sağlayan 11. sınıf öğrencisi Didem Çavaç ise, “Burada farklı renkli brandaların bitkinin gelişimine ve fotosenteze nasıl sonuçlar vereceğini araştırmaya çalıştık. Sonuç olarak yaptığımız deneylerde mor, mavi ve kırmızı renklerde bitkilerin daha fazla geliştiklerini ve daha da hızlı uzadıklarını, daha verimli bir bitki oluşturduklarını gözlemledik. Ayrıca toprak çeşitlerini de inceledik. Gübreli toprak ile normal toprak arasındaki farkları inceledik. Gübreli toprakta bitkinin daha da büyüdüğünü ve geliştiğini gözlemledik, normal toprakta ise bitkimiz daha küçük ve cılız kaldı. Biz bu deneyleri yaparken iki farklı saksıya aynı bitkiden diktik. Saksının birisinde normal toprak diğerinde de gübreli toprağı kullandık. Farklı renklerdeki brandalarla da saksılarımızı kapatarak bir sera etkisi oluşturarak saksıya diktiğimiz fidelerin gelişimini incelemeye çalıştık. 1 aydan fazladır bu deney için çalışıyoruz. Deneyimizin sonucunda seracılarımız, kendilerine sera oluştururken mor, mavi ve kırmızı renkteki brandaları kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü beyaz renkli branda örttüğümüzde seradaki bitkilerin daha küçük ve az geliştiklerini gördük. Fakat mor, kırmızı ya da mavide renkteki branda da bu bitkilerin daha fazla geliştiklerini ve büyüdüklerini gördük. Bu sayede de fidemiz ne kadar fazla büyürse bize de o kadar fazla domates verecektik ve verim daha fazla olacaktır” şeklinde konuştu. Öğrencilerin yaptığı deney, açılan sergide katılımcılara sunuldu. Katılımcılar öğrencilerin yaptığı deneyle ilgili bilgi aldı.
Bursa (Özel) Hayat kurtaran 112 ambulanslarına EDS’den radar cezası şoku... Bursa’da, İnegöl-Bursa arasındaki karayolunda uygulamaya alınan ortalama Elektronik Denetim Sistemi ortalama 70 kilometre hızı geçen 112 ambulanslarının sürücülerine cezai işlem uyguluyor. Vatandaşlar, hız sınırlarına uymak zorunda kalan 112 ekiplerine geç kaldıklarını iddia ederek tepki gösteriyor. Genel Sağlık İş Sendikası Mali Sekreteri Erman Açıkgöz, bu duruma tepki gösterip cezaların iptalini istedi. İnegöl Huzur Mahallesi ile Kestel arasındaki 17 kilometrelik karayolunda Ortalama hız tespit koridoru Elektronik Denetleme Sistemi(EDS) ile sağlanıyor. İnegöl Bölge Trafik Büro Amirliği sorumluluğundaki EDS sistemi ortalama hız sınırını aşan sürücülere cezai işlem uyguluyor. Devlet araçlarına da ceza yazıyorlar Sistem kapsamında sınırı aşan özel araçların yanı sıra devlet kurumlarına ait araçlara da cezai işlem uygulanıyor. Bu çerçevede olaylara yetişmeye çalışan 112 ambulanslarına da cezai işlem uygulanıyor. Ceza makbuzlarını gören sağlık ekipleri hız sınırına uymak zorunda kalınca vakalara da ulaşma süresi uzamış oluyor. Tepki alıyorlar Hız sınırı ortalaması 70 kilometre kuralına uymak zorunda kalan sağlık ekipleri, vakalara da geç kalınca hasta yakınlarının tepkisine maruz kalıyorlar. İnegöl Devlet Hastanesi’nden Bursa’daki hastanelere sağlık durumu kritik olan hastaların sevki sırasında da hız sınırına uyulmak zorunda kalınca, bu uygulama adeta hastaların canını hiçe sayıyor. Son bir hafta içerisinde ambulans sürücülerine onlarca hız sınırı cezası kesildi. Uygulama insanların canını hiçe sayıyor EDS uygulamasından zamanla yarışmak durumunda olan 112 ekiplerinin muaf olması isteniyor. Hız sınırını aşanların ödeyeceği cezalar, hız sınırını yüzde 30 oranlarına kadar aştığı için bin 506 lira, yüzde 30 ila yüzde 50’ye kadar aşma ile 3 bin 135 lira, yüzde 50 oranından fazla aşma ile 6 bin 439 liraya kadar ulaşıyor İHA’ya konuyla alakalı tepkisini dile getiren Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Erman Açıkgöz, "Acil Sağlık Hizmetleri dediğimiz şey vatandaşın sağlığını kurtarmak için ülkemizde kurulmuş bir sistemdir. Vakaya giderken saniyeler ile yarışıldığı bir ortamda "hızlı gittin" diye acil ambulans sürücülerine ceza kesilmesi kabul edilemez. Çünkü sürücülerimiz bir an önce vakasını teslim ederek sırada bekleyen hastalarına, o anda gerçekleşebilecek kalp krizine, trafik kazasına gidebilmek için zamanla yarışmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın uyguladığı bu sistemle tahta yüklü kamyonetle, can taşıyan ambulans aynı kategoride değerlendirilmektedir. Şu anda yapılan uygulamalardan dolayı 112 Acil Sağlık Hizmetleri Başhekimliği’nin gönderdiği yazıda belirtildiği gibi 70’i geçen ambulanslarının sürücülerinin cezalandırılması kabul edilemez. Oradaki arkadaşlar kamu hizmeti yürütmektedir ve zamanla yarışmaktadır. "Can kurtarmaya çalışırken belirli hızları geçemezsin" demek kabul edilebilir değildir. Hız sınırlarımız acemi sürücülerimiz için belirlenmektedir. 112 ambulans ekipleri ileri sürüş tekniği almış insanlardır. Aynı hız sınırlarının uygulanması kabul edilemez. Eğer bir denetim yapılacaksa denetim yapılmalı ama Sağlık Bakanlığı’nın şu anda uyguladığı sistemde belirli sınırları aşan sürücülere idari soruşturma açılıp maddi para cezası vermek çalışana "sen bu işi yapma" demektir. Biz şu anda 112 sağlık hizmetlerinin hastalarımıza ulaşabilmesi için mücadele ediyoruz. Eğer bu mücadeleyi sınırlandıracak uygulamalardan vazgeçilmezse; 112 vatandaşa sağlık hizmeti sunamayacak. Bu durum da daha büyük sorunlara ve sağlıkta şiddete neden olacaktır. Çünkü hastası için ambulans bekleyen vatandaşımız oradaki hız sınırının 70 olduğunu kabul etmez, bunu kimseye anlatamayız. Sağlıkta şiddetin sebebi, İçişleri Bakanlığı olmasın. Bu uygulama son bulsun" dedi.