YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:34

KURSİYERLERE TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ VERİLDİ

A
A
A
KURSİYERLERE TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ VERİLDİ

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçe Belediyesi Kardelen Kadın Evi tarafından kursiyerlere ’Toplumsal Cinsiyet’ eğitimi verildi.
Kardelen Kadın Evi’nde gerçekleştirilen ’Toplumsal Cinsiyet’ eğitimine kursiyerlerin yanısıra çok sayıda kadın katıldı. Kardelen Kadın Evi çalışanlarından Sosyolog Yıldan Altun tarafından verilen eğitimde kadınlara biyolojik cinsiyet ile toplumsal cinsiyet arasındaki farkları anlatıldı ve toplumun kadın ve erkeğe biçtiği rolleri tartışıldı. Biyolojik cinsiyetin anne karnında oluştuğunu, bu özelliklerin kadın ve erkek arasında bir eşitsizliği değil, sadece bir cinsiyet farkı oluşturduğunu belirten Altun,
toplumsal cinsiyetin bağlayıcı değil, ancak kaçınılmaz olduğunu ve değişebileceğini söyledi. Toplumsal cinsiyet rollerinin çocuğa aktarıldığı, ilk kurumun aile olduğunu kaydeden Altun, "Çocuklar, cinsiyetlerine uygun oyuncaklarla oynarken, gelecekteki kültürel rollerine de hazırlanmış olurlar. Erkek, zeki, evi geçindiren, güçlü, koruyucu, aile reisi olarak nitelendirilirken, kadının ise duygusal, iyi bir eş ve anne, fedakar, korunmaya muhtaç, olarak tanımlanır" dedi.
Daha sonra toplumun gözündeki kadın ile erkeği ve toplumun onlara biçtiği rolleri tartışan kadınlar, seçmedikleri fakat onlara dayatılan rolleri anlattı. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin beli periyotlarla devam edeceğini kaydeden Altun, amaçlarının kadınları bilinçlendirmek olduğunu belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Siverek’te köy okulu öğrencilerine ağaç sevgisi ve çevre bilinci eğitimi Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bulanan Şeyhcafer İlkokulu’ndaki öğrencilere yönelik ağaç sevgisi ve çevre bilinci eğitimi düzenlendi. Şanlıurfa Siverek ilçesine 50 kilometre uzaklıktaki kırsal Darık Mahallesi’nde bulunan Şeyhcafer İlkokulu’nda eğitim gören öğrencilere yönelik ağaç sevgisi ve çevre bilinci eğitimi verildi. Köy okulunda düzenlenen etkinlik ile öğrenciler unutulmaz bir gün yaşadı. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) önlüklerini giyen öğrenciler önce TEMA gönüllülerinden eğitim aldı, ardından okul bahçesinde çevre temizliği yaptı. Öğrenciler daha sonra ağaçlara sarılarak ağaç sevgilerini ifade ederek doğayı koruma sözü verdiler. TEMA Vakfı Şanlıurfa Temsilciliği ile Haliliye İlçe Tarım Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen eğitim, öğrencilere küçük yaşta doğa bilinci kazandırmayı hedefledi. Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Tekçe tarafından verilen eğitimde, doğayı koruma, ağaçlandırma ve geri dönüşüm konularında önemli bilgiler aktarıldı. Eğitim, öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Şeyhcafer İlkokulu’nda görev yapan öğretmen Ümmühan Akın, "Çok mutluyuz. Uzak bir okuldayız ama öğrencilerimiz uygulamalı olarak bir tohumun nasıl ağaca dönüştüğünü öğrendi. Ayrıca çevre temizliği yaparak doğayı korumanın önemini birebir yaşamış oldular" ifadelerini kullandı. Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Tekçe ise, "Öğrencilere doğa ve çevre bilinci kazandırmak için zaman zaman bu tür etkinlikler düzenliyoruz" dedi.
Kayseri Tezgahlarda palamut yok, hamsi çok Denizde palamudun az olmasıyla, Kayseri’deki balıkçı tezgahlarında hamsi bolluğu yaşanmaya devam ediyor. Kayseri’de 30 yıldır balıkçılık yapan Ali Akçakaya, denizlerde palamut balığının az olmasının hamsi bolluğunun devamına neden olduğunu söyledi. Hamsi balığının yanı sıra diğer balık türlerinde de bolluk yaşandığını belirten Akçakaya, "Önceki sene yaşadığımız palamut bolluğu bu sene bulunmamakta. Bu sene palamut balığı olmadığı için hamsi ve istavrit bolluğu yaşanmaktadır. Hamsi balığının yanında, diğer balık türlerinin de bolluğu söz konusu. Bu sene gerçekten çok çeşitli bir sezon geçmektedir. Fiyatlar; kıyı bölgelerde ucuz ama İç Anadolu bölgesinde fiyatlar biraz daha yüksek seyrediyor. Nakliye ve işçilik masrafları işin içine girdiği zaman fiyatlar yükseliyor. Tam bir fiyat vermek doğru olmaz. Balığın olup olmaması fiyatları etkiliyor" dedi. "Kar yağınca balığın lezzeti artar diye bir düşünce var" Halk arasında ’kar yağmadıkça balık yenmez’ algısına değinen Akçakaya, denizden çıkan balığın ölüm sıcaklığına doğru soğuk zincirin sağlanmasının taze ve lezzetli kalmasını sağlayacağını belirterek, "Yağmur ve kar yağmadıkça balık yenmez gibi görünüyor ama şu anda denizlerde bir bereketlilik söz konusu, çok güzel balıklar çıkmakta. Vatandaşlarımızı düzgün balık, kaliteli balık yemesi için tavsiye ediyoruz. ’Kar yağınca balığın lezzeti artar’ diye bir düşünce var. Bu durum soğuk havadan kaynaklanmıyor, balığın denizden çıktığı andaki soğukluğuyla kaynaklı. Balığın ölüm sıcaklığı vardır. Balığın ölüm sıcaklığına iyi bir soğutma yapılırsa balığın et kalitesinde arttırır. Et kalitesinin arttırılması için soğuk zincirin sağlanması gerekir. Soğuk zinciri sağlanan her balığın lezzeti de tazeliği de her zamanki gibi güzel olur" ifadelerini kullandı.