GENEL - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 09:14

Ak kardeşler görmek istiyor

A
A
A
Ak kardeşler görmek istiyor

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Ak ailesinin 2 çocuğu, küçük yaşta geçirdikleri rahatsızlık yüzünden yaşadıkları görme probleminden dolayı destek bekliyor.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Ak ailesinin 2 çocuğu, küçük yaşta geçirdikleri rahatsızlık yüzünden yaşadıkları görme probleminden dolayı destek bekliyor.


Yeni Mahalle’nin Dağlıca Yolu Caddesi’nde ikamet eden Ak ailesi, görme problemi yaşayan çocuklarının tedavisi için yardım eli bekliyor. Mensur ve Nesibe Ak çiftinin 3’ü öğrenci 4 çocuğundan 8 yaşındaki Muhammed ile 13 yaşındaki Suda Ak, küçük yaşta geçirdikleri havale nedeniyle görme problemi yaşıyor. Kendisi de epilepsi hastası olan anne Nesibe Ak, "2 çocuğum küçük yaşta geçirdikleri gizli havale nedeniyle birer gözlerini kaybetti. Şu anda her birinin bir gözünde görme bozukluğu var. Yıllardır tedavileri için uğraşıyoruz. Ben de 17 yıldır epilepsi hastasıyım" dedi.



“Doktorlar Suda için geç kalındığını söylüyor”


Bir iş yerinde asgari ücretle işçilik yapan baba Mensur Ak ise yıllardır çocukları için çalışıp çabaladığını söyleyerek, "2 yıldır çocuklarımı Ankara’ya götürüyorum. Şu anda Ankara Numune Hastanesinde tedavilerini sürdürüyorum. Şimdiye kadar 2 kez ameliyat oldular. Doktorlar Muhammed için olumlu bir tedavi sürecinin yaşandığını, ama kızım Suda için geç kalındığını söylüyorlar" diye konuştu.



“Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz”


Asgari ücretle çocuklarının eğitim ve sağlık masraflarını karşılamaya çalıştığını söyleyen baba Ak, "Annem babam ve bir kız kardeşim de bizimle yaşıyor. 130 metrekarelik evde 9 kişi yaşıyoruz. Benim asgari maaşım dışında hiçbir gelirimiz yok. Sigortalı olduğum için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan herhangi bir yardım alamıyorum. Geçen çocukların sevk işlemleri için destek almak için başvurdum, başvurum sigortalı olmam gerekçesiyle kabul edilmedi. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çocuklarımın sağlığı ve geleceği için bir yardım eli bekliyorum" ifadelerini kullandı.



“Herkes gibi okumak istiyorum”


Bir gözü bandajlı olan 13 yaşındaki Suda Ak, "Ben de arkadaşlarım gibi görmek istiyorum. Okulda tahtayı göremiyorum. En ön sırada bile oturduğumda tahta yazılanları rahat okuyamıyorum. Okuldayken bandajı söküyorum, arkadaşlarım alay etmesin diye. Doktorlar ‘çare yok’ diyor, ama ben yine de görmek istiyorum. Kitap okumak ve herkes gibi eğitimimi sürdürebilmek için tedavi olmak istiyorum" dedi.



“Lütfen bize yardım edin"


8 yaşındaki üçüncü sınıf öğrencisi Muhammed de, okulda tahtayı göremediğini söyleyerek bir an önce sağlığına kavuşmak istediğini söyledi. Suda ve Muhammed Ak’ın kardeşleri Aleyna Ak ise kardeşlerini okula ya kendisinin ya da annesinin götürüp getirdiğini belirterek, "Sürekli onlara eşlik etmek zorunda kalıyoruz. Kardeşlerimin bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını istiyorum. Lütfen bize yardım edin" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Ani sıcaklık değişimleri dutun merkezini vurdu Dünyanın önemli dut üretim merkezi olan Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde ani sıcaklık değişimleri dut ağaçlarını vurdu. Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde tam organik üretilen ve coğrafi işaret alan Ulukale dutu, yılda ortalama 500 ton üretiliyor. Bu dut dünya pazarında "Ulukale dutu" ismiyle talep görüyor. Aroması ve altın sarısı rengiyle birçok ülkeye ihraç edilen Ulukale dutu, bu yıl ani sıcaklık değişimleri nedeniyle meyvesi olgunlaşmadan dökülmeye başladı. Durumun tespiti için Çemişgezek Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleme yapıldı. Ekiplerin yaptığı inceleme sonucunda meyvenin dökülmesinin ani değişiklik gösteren hava sıcaklıkları arasındaki ciddi orandaki farktan kaynaklandığı belirlendi. ’’Dut üretimi ile ilgili sıkıntılarımız var’’ Üreticiler, ani sıcaklık değişiminden kaynaklı gerçekleşen zararın da sigorta kapsamına alınmasını talep etti. Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisi Necmettin Duman, "Ben Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kurucu Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisiyim. Bu yıl coğrafi işaret belgesi ve patenti köyümüzde olan ve endemik sayılabilecek Ulukale dutunun üretimiyle ilgili sıkıntılarımız var. Çemişgezek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte bu sıkıntıları gidermek için çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar nedeniyle buradayız. Bahçelerimizde bu yıl iklimsel değişikliklerden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Bu sıkıntıları inşallah İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte müştereken halledeceğiz’’ dedi. Dut üreticisi Tarkan Altınoluk ise, ’’Biz Ulukale köyünde dut yetiştiriyoruz. Gece ve gündüz sıcaklık farklarından dolayı ürünlerimizde büyük bir kayıp yaşıyoruz. Bunun sigorta kapsamına alınmasını devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Dolu, don ve fırtına, bunlar sigorta kapsamında. Ancak yağmur ve bu hava sıcaklıklarının değişim göstermesinden dolayı oluşan zararlar sigorta kapsamı dışında kalmış. Bu etkenlerin de sigorta kapsamı içerisine alınmasını rica ediyoruz. Dutumuz çok kaliteli. Birinci kalite dut üretiyoruz. Dutumuz dünyanın birçok ülkesine gidiyor. Ürünümüz bu şekilde zarar gördüğü zaman büyük kayıplar yaşıyoruz" diye konuştu.
Adana Kozanlı öğrenciler "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi ile Avrupa’ya açıldı Adana’nın Kozan ilçesinde İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan Erasmus çalışması çerçevesinde "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi Türkiye’de 452 proje arasından ilk 8’e girdi. Öğretmen ve öğrenciler dijital bağımlılığa çözüm için dünya ülkeleri çocukları ile bir araya dijital bağlantı kurarak geldi. Birçok projeye imza atan Kozan İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri, Polonya ve İtalya’daki öğrenciler ile bir araya gelerek ülkelerindeki dijital bağımlılık sorununu konuşarak kendi ülkelerinde bağımlılıkla mücadele için çözüm önerileri hakkında fikir alışverişinde bulundular. Öğrenciler Türkiye’de dijital bağımlılığın gençler arasında daha yoğun gözlemlendiğini ifade ederek Avrupa’da bağımlılıkla mücadele sürerken Avrupalı gençlerin dijital platformları bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemlediler. Polonya ve İtalya’daki eğitimciler ve öğrenciler ile sınıf ortamında hazırlanan dijital platform üzerinden bir araya geldiklerini aktaran okul müdürü Levent Çörekli, "Türkiye Ulusal Ajansına yapmış olduğumuz başvuru kabul edildi. ’Bağlan ama Bağımlı Olma’ adlı proje ile Türkiye’de değerlendirmeye değer bulunan yüzlerce proje arasından onaylanan 8 projeden 1.’si olarak hibe almaya hak kazandık" dedi. Çörekli, koordinatörü olunan proje 60 bin euro bütçeli, İtalya ve Polonya’nın ortak olarak yer aldığı öğretmen hareketliliği ile projenin birinci hareketliliğini 15-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İtalya’nın ev sahipliğinde Roma’nın Pitigliano şehrinde gerçekleştirdiklerini ikinci hareketliliği Türkiye ev sahipliğinde sanal toplantı olarak okulda gerçekleştirdiklerini ifade etti. Koordinatör Emrah Gümüş, öğrencilerin de projede yer aldığını kaydederek, "Aynı sorunu yaşayan farklı ülkelerdeki çocuklar birlikte paylaşmış yaparak, ortak bir çözüm arayışı içinde oluyorlar. Amacımız öğrencilerimizi dijitale bağlı ama bağımlı olmadan doğru kullanım ve en az kullanım üzerine çalışma yapmış olduk" diye konuştu. "Bizim ülkemizde bağımlılık maalesef daha çok" Öğrencilerden Mediha Yılmaz, yabancı ülkelerden kendi akranlarıyla bir araya geldiklerini söyleyerek, "Türkiye’de gençlerde bağımlılık daha çok. Yurt dışında gençler daha çok bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemledik, bizim ülkemizde maalesef gençler sosyal medya eğlence için kullanmakta" şeklinde konuştu. "Siber zorbalığın evrensel bir sorun olduğunu gözlemledik" Siber zorbalık üzerine yabancı öğrencilerle konuştuğunu aktaran Öykü Aydın, "Ben de siber zorbalığa maruz kaldım. Dijital bağımlılık sorununu hepimiz yaşıyoruz ama çözümlerimiz var. Özellikle hepimizin dijitalle uzak durmak dışarıda arkadaşlarımızla vakit geçirmeliyiz gibi ortak birçok görüşümüz var. Dijital zorbalık da hem bizim ülkemizde hem yabancı ülkelerde maalesef yaşadığımız bir durum. Bu sorun maalesef evrensel. Bence Avrupa’da bağımlılık oranı bize göre daha az. Orada daha çok araştırma için kullanılıyorlar" dedi.