POLİTİKA - 17 Mayıs 2018 Perşembe 21:22

Bakan Soylu Şemdinli’de

A
A
A
Bakan Soylu Şemdinli’de

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Çocuklarınızın elinde keleş değil kalem olmalı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Çocuklarınızın elinde keleş değil kalem olmalı. Birilerinin piyonu değil, robot üreterek Anadolu insanının gücünü net şekilde gösteren insanlar olmalı. Doktor, mühendis, öğretmen, polis, profesör, avukat olması lazım. Çocuklarımızın geleceğini çalmalarına için vermeyin” dedi.


Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki programlarının ardından Şemdinli ilçesine geçen Bakan Soylu, ilçe merkezinde esnafı ziyaret ederek vatandaşların sorunlarını dinledi. Daha sonra Şemdinli Belediyesince düzenlenen Halk Buluşması programına katılan Soylu, 21’inci asra iyi başladıklarını ifade ederek, havalimanı sayısını ikiye katladıklarını, her yerde şehir hastaneleri, insansız hava araçları ve helikopterler yaptıklarını söyledi. Bu neslin çok şey gördüğünü ve geleceğe umutla bakan, çocukların yarına dair hayallerini gerçekleştirdiği bir Türkiye’ye adım adım ilerlediklerini dile getiren Soylu, "Bugün yurt dışına çıktığımızda ayağı titreyen yöneticilerimiz yok. Londra’da 3 gün boyunca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünü, bu milletin asaletini ve medeniyetini orada yakışır şekilde temsil eden Cumhurbaşkanı tablosunu görmekten bu ülkenin bir evladı olarak onur, gurur duyduk. Son bir ayda birçok yere gittik. Söylediğimiz her söz attığımız her adım sahiciydi. Orada mazlumlara, Türkiye’ye nasıl haksızlık yapıldığını anlattım" dedi.



"Darbe dediler beceremediler. Terörle Türkiye’yi terbiye etmeye çalıştılar, beceremediler"


Katıldığı toplantılarda "Sizin göç, uyuşturucu tamponunuz değiliz" dediğini, attıkları adımların ne kadar yanlış olduğunu yüzlerine söylediklerini anımsatan Bakan Soylu, bu öz güveni buradan, milletin iradesinden aldıklarını söyledi. Yıllarca ülkenin terörle, ekonomik krizlerle, kardeşi kardeşe düşürerek terbiye edilmeye çalışıldığını ifade eden Soylu, inadına birbirlerinin kardeşi olduklarını, onların oyunlarına gelmediklerini, fakir fukara bir ülke olmadıklarını dile getirdi. Ülkeyi derde soktuklarını, vergilerine halel getirildiğini vurgulayan Soylu, "Memleketinizde terör varsa biz çözeriz dediler. Terör örgütüne silah verdiler, diğer taraftan bize plan proje sundular. Onların projelerini milletimiz elinin tersiyle itti. Çukurlar açtılar. Belediyeleri kendi finans ve lojistik kaynakları haline getirdiler. Bugün Yüksekova, Cizre, Eruh, Şemdinli, Patnos, buraları adım adım gezdim. Bugün sevindiğimiz şudur. Onların projeleri iflas etti, milletimizin projesi hakim çıktı. Bir proje koydular ortaya küçük çocukları kandırmaya çalıştılar. Arkamızda Amerika, Avrupa var dediler, onlara güvenerek bu ülkede istediğimizi yaparız sandılar. Onların dediğinin hiçbiri olmadı. Darbe dediler beceremediler. Terörle Türkiye’yi terbiye etmeye çalıştılar, beceremediler. Çocuklarımızın dinini, milliyetini, inancını değiştirmeye çalıştılar beceremediler. Bugün memleketimizin her yerinde ezanlar okunuyor, ay yıldızlı bayrak; özgürlüğümüzü, hürriyetimizi, memleket için akıttığımız kanı, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ortaya koyuyor. Milletimizin adaletin projesi galip geldi. Sandığa gidip attığınız, her oyun ederi galip geldi" diye konuştu.


Esnafın daha çok kazandığı, korkularını, kararsızlıkları, endişelerini attıkları bir tabloya gittikleri yeni bir sürece başladıklarını anlatan Soylu, ülkelerin güçlü, iradeli, kararlı, milletini anlayan, sözünün peşinden giden, milletine mahcup olmamak için kimsenin önünde eğilmeyen liderler bulmanın kolay olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışkan, milli, insanlarının derdiyle dertlenen, milletine karşı samimi biri olduğunun altını çizen Soylu, "Bugün geldiğimiz huzur noktası kendisinin eseridir. Bu proje milletin projesi olduğu için mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu huzuru bizden almalarına izin vermeyin. Annelere söylüyorum. Dağa çıkan çocuk sayısı neredeyse yılbaşından itibaren 40-45 seviyelerinde. O bile bizim için hicrandır. Çocuklarınızın elinde keleş değil kalem olmalı. Birilerinin piyonu değil, robot üreterek Anadolu insanının gücünü net şekilde gösteren insanlar olmalı. Doktor, mühendis, öğretmen, polis, profesör, avukat olması lazım. Çocuklarımızın geleceğini çalmalarına için vermeyin. Huzurumuzu geri almalarına, huzurumuzu karıştırmalarına izin vermeyin. Şirin gözükerek yaptıkları iş birliklerle ülkenin yeni bir tezgaha açılmasına izin vermeyin" ifadelerini kullandı.



"15 Temmuz’da bu hainler başarıya ulaşamamışsa milletin verdiği oya sahip çıkmasındandır"


Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışanlara karşı mücadele edenlerin yanında olduklarının altını çizen Soylu, "Ülkenin huzurunu bozmaya çalışanlara karşı nerede bizim evlatlarımız aslanlarımız mücadele ediyorsa yanlarında olduğumuzu gösterdik. Büyük bir eşiği atlatmak üzereyiz. Başımıza getirilen musibetleri tarihin derinliklerine itmek üzereyiz. Bunları hep demokrasiyle yaptık. Başkaları gibi şiddetle yapmaya çalışmadık. 15 Temmuz’da bu hainler başarıya ulaşamamışsa milletin verdiği oya sahip çıkmasındandır. Suriye’nin 4’te 1 nüfusu Türkiye’de yaşıyor. O insanlara el uzatmamızın karşılığı Allah tarafından takdir edilmeyecek mi zannediyordunuz. 15 Temmuz ve sonrasında yapılan iyiliklerin hepsi Allah tarafından milletin üzerinde olmuştur. Hep birlikte gayret gösteriyoruz. Hedeflerimiz var. 2023, 2053, 2071. Sizlerin çektiğini ne olur çocuklarınız çekmesin. Bu ülkeye zenginlik, hürriyet, bağımsızlık yakışır. Bun bu gün gerçekleştirebileceğimizi görüyoruz. Bize karşı nerede hamle ortaya konuyorsa orada olarak onu bertaraf edebileceğimizi görüyoruz. Marmaray’dan köprülere, havalimanlarına kadar hiçbir şey yapılmadı diyelim, bir tek şey yapıldı, ’acaba ne olacak’ endişeli sorusu akıllardan gitti. Millet öz güvenini yeniden kazandı. Dünyanın her yerine gittiğinde, bunlar terör örgütleriyle, uyuşturucuyla nasıl mücadele ediyor da yüzde 7 büyüyor diye baktıkları bir Türkiye var. Bu nesil bunu başardı ve gelecek nesile büyük bir öz güven mirası bıraktı" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.