GENEL - 24 Eylül 2012 Pazartesi 16:17

GÖRME ENGELLİ BÖBREK HASTASI OОLU İÇİN 30 KİLO VERDİ

A
A
A
GÖRME ENGELLİ BÖBREK HASTASI OОLU İÇİN 30 KİLO VERDİ

Böbrek yetmezliği teşhisi konulan 14 yaşındaki görme engelli oğluna böbreğini vermek isteyen baba, kilolu olduğu gerekçesi ile bunu gerçekleştiremeyince üç ayda 30 kilo verdi. 134 kilogramdan 104 kilograma inen İsmail Karadağ, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi`nde gerçekleştirilen operasyonla oğlu Ümit Karadağ`a böbreğini vererek hayata yeniden tutunmasını sağladı.
Konya`da yaşayan Fehmiye Karadağ (50) ve İsmail Karadağ`ın (53) görme engelli 14 yaşındaki oğulları Ümit Karadağ`a, Mart ayında halsizlik şikayeti ile götürüldüğü hastanede böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Bir ay diyalize giren Karadağ`a böbreğini vermek isteyen baba Karadağ, oğlu ile birlikte Akdeniz Üniversitesi Hastanesi`ne başvurdu. Gerekli tetkikleri yapılan baba İsmail Karadağ`ın kilosu fazla bulunarak, verici olamayacağı söylendi. Doktorların kendisine kilo vermesi gerektiğini söylemesinin ardından diyete başlayan İsmail Karadağ, 3 ay içerisinde 30 kilo vermeyi başardı.
134 kilogramdan 104 kilograma inen İsmail Karadağ, ``Mart ayında çocuğun hastalığından haberimiz oldu. Buraya geldik, tedaviye başladık. Bana `Zayıflayacaksın` dediler. Bir ay içerisinde 9 buçuk kilogram verdim. Diyetisyene gittim bana kızdı, ``˜Ayda 9 buçuk kilo olmaz, 3 buçuk kilo vereceksin` dedi. İlerleyen aylarda da kilo vereceğim derken 30 kilo vermiş oldum. Diyetisyenin söylediklerini yaparak zayıfladım`` dedi.
10 yıl önce sigarayı bıraktığını söyleyen baba Karadağ, ``Sigarayı bırakalı 10 yıl oldu. Zayıflamam gerekiyordu, ama başlayamıyordum. Bu sefer oğlum Ümit için fedakarlık yaptım. Daha da yapacağım. 20 kilo vermeyi hedefliyorum`` diye konuştu.
Babası İsmail Karadağ`a böbreğini verdiği için teşekkür eden 14 yaşındaki Ümit Karadağ ise, ``Kendimi şu anda çok iyi hissediyorum" dedi.
HASTALIОIN NEDENİ `SENİOR LOKEN SENDROMU`
Ümit Karadağ`ın Haziran ayında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi`ne başvurduğunu belirten AÜ Hastanesi Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan, böbrek yetmezliğinin nedeninin `senior loken sendromu` denilen, çocukluk yaşta ortaya çıkan böbreklerdeki nefron kaybı ile birlikte görme kusurundan kaynaklandığını kaydetti. Ümit`in bir ay hemodiyalize girdiğini belirten Dinçkan, "Böbrek yetmezliği nedeni ile hemodiyalize başlamış. Bize geldiğinde durumu anlattık, böbrek yetmezliğinde en iyi tedavinin böbrek nakli olduğunu söyledik. Baba verici olmayı kabul etti. Fakat babanın verici olması için bir engeli vardı. 134 kiloydu. Aşırı kilolu olmak hem ameliyat anında hem de böbreğini verdikten sonra tek böbrekle kalmanın getireceği riskleri tolere edemeyeceği için biz kendisine kilo vermesi gerektiğini anlattık. Kilo verirse bu ameliyatın yapılabileceğini ifade ettik`` dedi.
Baba Karadağ`ın 3 ay sonra 30 kilogram verdiğini anlatan Dinçkan, "Açıkçası şaşırdık. Bir babanın oğlu için çok kısa sürede bu kadar kiloyu vermesi çok fedakarca bir şey. Hemen ameliyat programını yaptık. Geçen hafta itibari ile ameliyatı gerçekleştirdik`` diye konuştu.
Kilo vermenin babanın sağlığı açısından da faydalı olduğunu ifade eden Doç Dr. Dinçkan, ``Aşırı kilo metobolik sendrom denilen tansiyon, şeker gibi hastalık riskini artırıyor. Bu bahane ile kendi sağlığı açısından da ciddi bir kilo vermiş oldu. İkinci faydası da şu, kilo verince verici ameliyatlarını laporoskopik, kapalı yöntemle yapıyoruz. Bu hastada da kilo verdiği için anatomik olarak bu ameliyat yapıla bilir hale geldi. Verici ameliyatını kapalı yöntemle yaptık, hem kozmetik oldu, hem erken dönemde taburcu etmek şansımız oldu. Bu açıdan da vericimiz için bir şans oldu`` şeklinde konuştu.
Ümit`in durumunun iyi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Dinçkan, yarın taburcu etmeyi düşündüklerini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”