GENEL - 18 Ocak 2018 Perşembe 09:55

Çatışmasızlık bölgesi İdlib’te bombardıman durmuyor

A
A
A
Çatışmasızlık bölgesi İdlib’te bombardıman durmuyor

Son 1 yılda onlarca kez rejimin bombardımanına maruz kalan Suriye’nin İdlib kent merkezinin nüfusu ölümler ve göçler nedeniyle her geçen gün azalırken, kalanlar ise zor şartlar altında yaşıyor.

Son 1 yılda onlarca kez rejimin bombardımanına maruz kalan Suriye’nin İdlib kent merkezinin nüfusu ölümler ve göçler nedeniyle her geçen gün azalırken, kalanlar ise zor şartlar altında yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde 38 kişinin hayatını kaybettiği hastane bombardımanının ardından vatandaşlar Astana’da alınan çatışmasızlık bölgesi kararının uygulanmasını bekliyor. Savaştan kaçan Suriyelilerin, Türkiye sınırına yakın kampların yanı sıra İdlib merkezinde okul bahçelerindeki çadırlara da yerleştirilmesi devam ediyor.


Suriye’deki iç savaş 7 yılı arkasında bırakırken, kentin önemli şehirlerinden İdlib, rejimin yüzlerce bombardımanına sahne oldu. Yıkık, dökük binalarıyla adeta film platosunu andıran kentte son 1 ayda 27 nokta uçak ve füzelerin hedefi olurken, onlarca sivil ve muhalif de hayatını kaybetti.


Bombardımanın son hedefi ise geçtiğimiz günlerde bir hastane oldu. Alt katları hastane olan 7 katlı bir bina bombardıman nedeniyle büyük hasar görürken, 38 kişinin de hayatını kaybettiği bildirildi.


Bombardımanın meydana geldiği hastanenin yakınlarında yaşayan ve evleri büyük oranda zarar gören vatandaşlar, “Allah bizden bunları kurtarsın. Başımızdan bir an önce gitsinler, artık bıktık” diyerek rejime tepki gösterdi.


Ebu Cemil ise Astana’da alınan ’çatışmasızlık bölgesi’ kararının uygulanmadığını dile getirerek şunları söyledi:


“İnsanlar evlerinde otururken birden bire patlamalar yaşandı. 4 füze atıldı. Burada birçok insan öldü. Korkularımız var. İnsanlar burası çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edildiği için buna güvenerek bodrumdan binalara yerleştiler. Ama bu manzara karşısında tekrar tedirginliğe düştük açıkçası.”


Türkiye’nin Afrin operasyonunu da değerlendiren Ebu Cemil, “Afrin bölgesindekiler asıl teröristlerdir. Bizler Türkiye’ye her türlü yardımı yapacağız. Türkiye’nin Afrin’e girmesi lazım. Burada yeteri kadar ev yok, insanlar çadırlarda yaşıyorlar. En azından Türkiye o bölgeyi alırsa evler oluşur ve insanlar o evlere yerleşebilir” şeklinde konuştu.


Öte yandan, bombardımanlardan kaçıp göç eden Suriyelilerin İdlib kırsalı yanı sıra İdlib merkezindeki çeşitli okulların bahçelerine oluşturulan çadır kentlere yerleştirilmesi devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.