EKONOMİ - 25 Nisan 2016 Pazartesi 18:17

Erdemir Yılın İlk Çeyreğini Açıkladı

A
A
A
Erdemir Yılın İlk Çeyreğini Açıkladı

ERDEMİR Grubu’nun yılın ilk çeyreğini 124 milyon dolarlık Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (FAVÖK) rakamıyla kapattığı bildirildi.
ERDEMİR Grubu’ndan yapılan yazılı açıklamada, aktif büyüklüğü 6,4 milyar USD olan ve Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin üreticileri içinde 3. büyük demir-çelik üreticisi unvanına sahip Erdemir Grubu’nun, yurtiçi ve ihracat olmak üzere toplam satış miktarını bir önceki yıla göre yüzde 15 yükseldiğini, toplam nihai ürün üretiminin de yüzde 7 arttırıldığı belirtildi.
2015 yılı sonunda 40’tan fazla ülkeye ulaşan ihracatı ve yurt dışında açtığı ofisleriyle de dünya klasında bir şirket olma hedefine ilerlediği aktarılan açıklamada Erdemir Grubu, 2016 yılında 461 milyon dolarlık yeni yatırım yapacağı kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yılın ilk üç ayında Türkiye iç piyasasında tüketim artışı nedeniyle ithalat baskısı sürerken, Erdemir Grubu ilk çeyrek sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. 2016 yılının ilk çeyreğinde sıvı çelik üretimini geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre % 13 artıran Erdemir Grubu, toplam nihai ürün üretimini ise aynı döneme göre kıyasla % 7 arttırdı. 2016 yılının ilk çeyreğini 124 milyon dolarlık FAVÖK’le (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) tamamlayan Erdemir Grubu, 875 milyon dolar net satış geliri elde etti. Erdemir Grubu, yassı ve uzun mamul satışlarında da geçen yılın aynı dönemine göre daha yüksek bir performans gösterdi."
Öte yandan, Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır da yaptığı yazılı açıklamada, küresel çelik sektöründe ham çelik üretimindeki azalma eğiliminin sürdüğünü, ancak Türkiye çelik sektöründe yılın ilk üç aylık döneminde az da olsa üretim artışı gerçekleştiğini belirtti.
Türkiye çelik tüketimindeki artışın devam ettiğini belirten Pandır, “Tüketimdeki artış nedeniyle ithalat miktarı da yüksek seyrini koruyor. İhracattaki sınırlı iyileşmeye rağmen, ihracatın ithalatı karşılama oranı düşüyor ve ülkemizin net çelik ithalatçısı konumu pekişiyor. Türkiye’de yılın ilk 2 ayında önceki yılın aynı dönemine göre yassı ürün ithalatı yüzde 22 arttı” dedi.
Küresel çelik sektöründe yılın ilk üç ayında bazı olumlu gelişmelerin de yaşandığını ifade eden Ali Pandır, Çin yerel piyasasındaki iyileşmenin, 2015 yılına kıyasla özellikle fiyatlarda bazı değişimleri beraberinde getirdiğini söyledi. Yılın kalan dönemi içinse yurt içinde ve yurt dışında göstergelerin belirsizliğini koruduğunu vurgulayan Pandır, “Zorlu koşulların hakim olduğu 2015 yılında başlattığımız yatırım projelerimiz, 2016 yılında hız kazanarak sürüyor. Erdemir Grubu olarak hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Bununla birlikte ham çelik kapasite kullanım oranımızın dünya ortalamasının oldukça üzerinde seyretmesi global arenada mücadele eden bir Türk şirketi olarak bizi gururlandırıyor” açıklamasında bulundu.
2015 yılının ilk çeyreğinden farklı olarak Kuzey Amerika ülkelerine yılın bu döneminde hiç ihracat yapmamalarına karşın özellikle yassı ürün ihracatlarını yaklaşık 2 kat arttırdıklarına dikkat çeken Pandır, "Yılın ilk çeyreğinde yassı ürün ihracatında AB ülkelerinin payı yüzde 67’ye yükseldi. Bununla birlikte Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine de yaptığımız yassı ürün ihracatı da yaklaşık 3 katına çıktı" ifadelerine yer verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.