GENEL - 28 Nisan 2016 Perşembe 14:12

Uluslararası Ortadoğu Kongresi

A
A
A
Uluslararası Ortadoğu Kongresi

Hatay Valisi Ercan Topaca, Ortadoğu devletlerinin tehlikeleri algılama sensorlarının yetersiz olduğunu gördüklerini belirtti. Topaca, “Bu tehlikeler sosyal, siyasi, ekonomik veya askeri olabilir. Bu tehlikeleri algılama konusunda, önceden tespit etme ve tedbir alma konusunda İslam ülkelerinin çok başarılı olamadığını görüyoruz” dedi.
Hatay Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) işbirliğinde ve Hatay İl Kültür Müdürlüğü Koordinesinde "Türk- Arap İlişkileri: Çok Boyutlu Güvenlik İnşası" ana temalı 4. Uluslararası Orta Doğu Kongresi Hatay’da başladı.
Antakya Otoman Otelde başlayan Uluslararası Ortadoğu Kongresi’ne Hatay Valisi Ercan Topaca, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Suudi Arabistan Krallığından Prenses Basmah Bin Saud, Katar Silahlı Kuvvetleri Stratejik Çalışmalar Merkezi Komutanı Tümgeneral Sanad Ali Al-Nuamı, başta ABD olmak üzere İngiltere, Pakistan, Filistin, Ürdün Bulgaristan, Bangladeş, İran, ve Türkiye’den bir çok bilim adamı katıldı.
Ortadoğu Kongresinde konuşan Hatay Valisi Ercan Topaca, Ortadoğu devletlerinin tehlikeleri algılama sensörlerinin yetersiz olduğunu gördüklerini belirterek, “Bu tehlikeler sosyal, siyasi, ekonomik veya askeri olabilir. Bu tehlikeleri algılama konusunda, önceden tespit etme ve tedbir alma konusunda İslam ülkelerinin çok başarılı olamadığını görüyoruz. Bunun sebepleri arasında yönetimlerle halk arasındaki destek ve ilişki konusundaki yetersizlik var” dedi.
Vali Topaca, şöyle devam etti:
“Bu da bu birlikteliğin bu güçlü yapının oluşmasına mani oluyor. Zayıf yönetimler, algılaması yetersiz yönetimler tabi kendi içinde güçlü olmayınca dışa karşı da zayıflığı beraberinde getiriyor. Bir başka husus devlet geleneği dediğimiz, kurumsal yapı dediğimiz aslında devletten de önemli o geleneklerin, kurumların olmaması veya yeni yeni oluşması ya da eski geleneklerinden kopmuş, devlet anlayışından kopmuş devletler, yine başarısızlığın bir başka sebebi olarak ortaya çıkıyor. Orta Doğu ülkeleri arasında dost ve düşman seçiminde genelde doğru tespitler yapılamaması da birer etken. Uzun vadeli stratejilerden uzak, günü kurtarmaya yönelik devletler arası dostluklar da bir başka handikap olarak görülüyor. Gerçekte İslam tarihinde çok ciddi bir tecrübe birikimi var. Bundan da kopmuş devletler olunca bu süreç daha da zorlaşıyor. Orta Doğu ülkelerindeki zengin doğal kaynakları temelliği beraberinde getiriyor. Büyük devletlerin ellerinin sürekli İslam politikası içinde olmasına sebebiyet veriyor. Buda İslam ülkelerindeki huzursuzluğun bir başka kaynağı.”
İslam coğrafyasında insanların birlikteliğini sağlayacak üst çatı kuruluşlarının gerek askeri anlamda gerekse de fikri veya dini anlamda olmamasının da bir başka handikap olarak ortaya çıktığını belirten Topaca, "Benim temennim yaşadığımız bu sorunları ki biz Hatay olarak çok ciddi bir şekilde yaşıyoruz. Komşumuz Suriye’de yaşananlar, Irak’ta olan sıkıntılar. Kuzey’de yaşanan sıkıntılar dahil olmak üzere Türkiye ve Hatay’da çok ciddi oranda hissediyoruz. Bu sorunların çözülmesini, İslam ülkeleri arasında çok daha yapıcı bir işbirliğinin, kültürel ve dini birliğin ortaya çıkmasını bekliyoruz. İnşallah bu toplantı bu birlikteliğin üretilmesini ve dünya barışını sağlaması noktasında bizleri daha da bir araya getirir. Ortak bir cepheden bakmak suretiyle aramızdaki sorunları halletmeye vesile olur" diye konuştu.
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy’da yaptığı konuşmada, bugün yaşadığımız dünyanın neye tekabül ediyorsa Türk-Arap ilişkilerinin de o muvacelede gelişeceğini veya daha da geriye gideceğini söyledi.
Gayret ve isteğin bu işbirliğinin büyümesi gelişmesi, sektörel ve finansal olarak derinleşmesi, dolayısı ile bu ortak havzada Türk-Arap ilişkilerinin tarihsel derinliğine tekrar kavuşması ile olacağının altını çizen Şensoy, “Son 20 yıldır doğuda ortaya çıkan güçlerin dünyada ki her her türlü pastadan daha fazla pay almasıyla doğu ve batı arasında çok büyük bir rekabet ortamını yaşıyoruz. Doğu ve batıyı şekillendiren temel enstrümanlarını tekrarlamak istiyorum. Birincisi mikro milliyetçilik, 19. Yüzyıl büyük devletler imparatorluklar, 20. yüzyıl ulus devletler çağıydı, 21. Yüzyılda ulus ve mikro devletler çağı olacak. Ve önümüzdeki çok uzun olmayan bir vade içinde uluslararası sistemin üye sayısı açısından belki iki katına kadar çıkabileceği yönünde öngörüler var. Dolayısı ile her ülkenin, en gelişmiş ülkeler de dahil, bir mikro milliyetçilik riski var” dedi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya’nın konuşmalarının ardından, Ortadoğu Kongresi’nin ilk anahtar konuşmasını Suudi Arabistan Prensesi Basmah Bin Saud yaptı.
Daha sonra kongrenin ilk oturumu Katar Silahlı Kuvvetleri Stratejik Çalışmalar Merkezi Komutanı Tümgeneral Sanad Ali Al-Nuamı’nın yaptığı anahtar konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu’nun moderatörlüğünde yapıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.