POLİTİKA - 01 Haziran 2015 Pazartesi 17:29

Erdoğan: “Pensilvanya İle Kandil'in Ülkenin Hayrına Bir Araya Gelmesi Mümkün Mü?”

A
A
A
Erdoğan: “Pensilvanya İle Kandil'in Ülkenin Hayrına Bir Araya Gelmesi Mümkün Mü?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesine davet ettiklerini belirterek, “Gel bütün tuvaletleri gez, eğer bir altın kaplama bulsan ben Cumhurbaşkanlığı makamından çekileceğim. Eğer bulmasan şu Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına bela olmaktan çekilecek misin?” dedi.
Erdoğan, konuşmasında, paralel yapıyı eleştirerek “Pensilvanya ile Kandil’in ülkenin hayrına bir araya gelmesi mümkün mü" diye sordu.
Iğdır’a, hava yoluyla gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zübeyde Hanım Bulvarında düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Burada halka hitap eden Erdoğan, bölücü örgüt güdümü parti ile milliyetçi olduğu iddiasındaki partiyi aynı çatı altında toplayan aklın Iğdırlılara hayrı olmayacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: “Ana muhalefet partisinin kendisini bırakıp eş başkanlık partisi için oy istediği bir ortamda hayır çıkması mümkün mü? Bakın diyor ki Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin klozetleri altın kaplıymış. Dün akşam TRT’deydim, orada hodri meydan dedim. Kendisini Cumhurbaşkanlığı Külliyesine davet ettim. Bu sabah genel sekreterim kanalıyla yazılı olarak kendisine hemen bir bildirimde bulundum ve Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesine davet ettik. Gel bütün tuvaletleri gez, eğer bir altın kaplama bulsan ben Cumhurbaşkanlığı makamından çekileceğim, eğer bulamasan şu Cumhuriyet Halk Partisi başına bela olmaktan çekilecek misin? Zerre kadar kişilik varsa, haysiyeti varsa bu yazılı davetime iştirak eder, orayı gezer görür. Aksi takdirde söyleyeceğim başka şeyler var; şimdi onlara girmiyorum. Bunların kılavuzu karga. Bir siyasetçi, bir partinin genel başkanı bu tür yalan yanlış şeyler söyler mi? Geldiğimizden beri bardak çanak pulu arıyorsun, biz geldiğimizde ne bardak aldık ne de çanak. Geldiğimizde ne varsa onlarla çalışıyoruz. Bunlardaki mantık çamur at izi kalır. Mantık bu, hepsi aynı.”
“PENSİLVANYA İLE KANDİL ÜLKENİN HAYRINA BİR ARAYA GELMEZ
Erdoğan, konuşmasında paralel yapıyı eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pensilvanya ile Kandil’in ülkenin hayrına bir araya gelmesi mümkün mü? Bakın şimdi bir araya geldiler. Niye, çünkü 99’da bunların hoca efendisi var ya, kaçtı gitti bu ülkeden. Amerika’ya kaçtı. Ya sen hoca efendi değil misin? Mekke, Medine’ye gitsene, oraya niye gidiyorsun. Orada ne işin var? Şimdi küçük imamlar buradan başladı, onlarda kaçıyorlar. Niye? Dedik ya inlerine gireceğiz. Evet, şu anda inlerine girdik. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Hukuk içerisinde ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Iğdır bu oyuna gelir mi? Hayır, o zaman 7 Haziran bir milattır, bunu unutmayın.”
“BUNLAR KANDAN BESLENİYOR”
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ı da eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“6-8 Ekim olaylarında halkı sokağa döken, 50 kişinin ölümüne yol açan eş başkanı, türkü bar sanatçı havasında pazarlamak için var güçleri ile çalışıyorlar. Bir eline saz veriyorlar bir eline mikrofon; bunları da artık görmeye başladık. Böylece taraf olmaya çalışıyorlar. Bugüne kadar Kürt halkının tarihi, kültürü, inancı için ağzından tek laf çıkmayanların barajı geçmeleri için İstanbul’daki elitler seferber olmuş. Aydın maydın geçinen karanlıklar var. Bunlar ne aydını ya, bu ülkede 50 kişinin ölümüne neden olan insana aydın denilebilir mi? Üçüncü kattan Yasin’i atıp, bıçaklamak sureti ile üzerinden araba ile geçip onu şehit edenlere bu ülkede bu tür aydın geçinenlerin destek vermelerine ne diyeceksiniz? Karanlık bunlar, kandan besleniyorlar kandan, yaptıkları bu! Arkalarında terör örgütleri olmasa bu kadar oy almaları mümkün değil”
“AHLAKİ OLMAYAN YÖNTEMLE BİR YERE VARAMAZSINIZ”
Protesto edilmesine de değinen Erdoğan, “Şimdi geliyorum burada bir grup, bir şey diyeceğim edebim müsaade etmiyor. Sırtlarını dönüp zafer işareti yapıyor. Siz de zerre kadar haysiyet varsa, kabiliyet varsa, nezaket varsa; siyasette yer parlamentodur. Orada konuşursunuz. Bu tür ahlaki olmayan yöntemle bir yere varamazsınız" dedi. 40 yıldır siyaset yaptığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bu süre içerisinde aldığım ahlaki, dini terbiyem hiçbir zaman böyle bir yönteme tevessül etmemiştir. İşte ne diyor, ‘Taksim bizim Kabe’miz’ Benim dindar Kürt kardeşim ‘Taksim benim Kabem’dir’ der mi? Hayır. Bir zamanlar Cumhuriyet Halk Partililer ‘Kabe Arab’ın olsun, bize Çankaya yeter’ diyordu. Birbirlerinden farkı yok, görüyorsunuz al birini vur birine. Ama bizim Kabe’miz Mekke’de orada. Burada dindar Kürt halkıma sesleniyorum, bunlar dağa kaçırdıkları gençlere zerdüştlük dersi veriyor. Dağdakilerin İslam ile alakaları yok. Benim Kürt kardeşlerimin bunu bilmesi lazım.”
Iğdır valiliğini de ziyaret eden Erdoğan, daha sonra Erzurum’a gitti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.