YEREL HABERLER - 18 Ekim 2015 Pazar 12:56

(Özel Haber) Aras Kuş Cenneti Misafirlerini Ağırlıyor

A
A
A
(Özel Haber) Aras Kuş Cenneti Misafirlerini Ağırlıyor

IĞDIR (İHA) – Iğdır’da kuşların göç yolu üzerinde bulunan ve Ramsar kriterlerine uygun olan Aras Kuş Cenneti, misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Çıyrıklı köyünde bulunan ‘Aras Kuş Cenneti’, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Iğdır İl Şube Müdürü Mete Türkoğlu, Utah- Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, Polonyalı kuş halkalayıcısı Tomasz Pıotr tarafından ziyaret edildi. Rusya, Litvanya, Estonya, Ukrayna, Finlandiya, Polonya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerden gelerek gruplar halinde yavrularıyla birlikte ‘Aras Kuş Cenneti’nde konaklanan kuşlar, buradan da Afrika’ya doğru göçlerine devam ediyorlar. Iğdır ve Aras havzasına 2001 yılında kelebek araştırması yapmak için geldiğinde ve burayı keşfettiğini anlatan Utah- Koç Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, bu şekilde kendisinin burada uzun süre yaban hayatı ve kuşları araştırma ve gözlemleme kararı aldığını ve 2003 yılında uzun vadeli çalışmalara başladığını söyledi. Bu kapsamda 2006 yılında kuş cenneti olan bu havzada kuş gözlem merkezini Kars Kafkas Üniversitesi’nin desteğiyle kurdukların anlatan Şekercioğlu, “Burası tabi kimse tarafından bilinmiyordu. Köylüler ve yerel halk biliyordu, ama ekolojik önemi açısında burayı hiçbir araştırmacı bilmiyordu. 2006 yılında ilkbaharda burada çalışmalar başlattık ve şimdi 10’nuncu yılımıza girdik” dedi.
“BURASI KUŞLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ YEŞİL BİR VAHA”
Aras havzasındaki Kuş Halkalama İstasyonu ve Cenneti’nin kuşlar için çok önemi olduğunu anlatan Şekercioğlu, “Bir tarafı bozkır, diğer tarafı Doğu Anadolu Bölgesi platosu. Yani bir taraf kurak ve sıcak diğer taraf ise soğuk ve yeri geldiğinde rüzgarlı, fırtınalı, karlı bir yer. Ortasında ise yemyeşil sulak, ılıman bir vaha var. Şimdi ilkbaharda kuşlar güneyden geliyor ve karşılarına bin metre yükselen Doğu Anadolu Bölgesi platosu ile karşılaşıyor. Yukarda kar fırtına varken kuşlar hemen buraya iniyor ve o havanın ısınmasını bekliyor ve burada besleniyor, dinleniyorlar, yağ depoluyorlar ve hava düzelince yolculuklarına devam ediyorlar. Sonbaharda gelirken de yine güneye doğru yolcukları sırasında buradan sonrası artık çoğunlukla kurak, gittikçede Ortadoğu’nun çöllerine doğru gidiyorlar. Bu yüzden kuşlar için cennet diyebileceğimiz yeşil bir vaha. Bir tarafından soğuk dağlık, diğer tarafından kurak bir bozkır. Biz burada kuşları halkaladığımızda; kuşlar burada durup dinlendiğini, yağ depoladığını, şişmanladığını, yani uzun sürecek göç için enerji depoladığını gözlerimizle görüyoruz” dedi.
“ARAS KUŞ CENNETİ DÜNYA ÇAPINDA ÖNEMLİ BİR YER”
Bilimsel verilerle buranın kürsel öneminin ortaya çıktığını anlatan Şekercioğlu, “Aras Kuş Cenneti dünya çapında önemli bir yer. Bir kere dünya çapında iki kuş göç alanının keşişti bir yer. Nedir bunlar; biri Iğdır Ovası bir diğeri Aras Nehri Havzası. Haritaya bakarsanız tam Çıyrıklı köyünden bu önemli kuş alanları kesişiyor. Buradan Halıkışla’ya kadar uzanıyor. Buradan Başköye kadar uzanıyor. Bu tarafta Aras Nehri dünya çapında önemli bir doğal alan, bu tarafımızda ise Iğdır Ovası dünya çapında önemli bir doğal alan. Bunlar kitaplara geçmiş doğal alanlardır. Bu birinci değerlendirme, bir diğer değerlendirme ise dünya çapında önemli sulak alan değerlendirmesi olan Ramsar kriterleridir. Bir tane Ramsar kriteri bir yerde varsa dünya çapında önemli bir sulak alan olarak kabul ediliyor. Aras Nehri dünya çapında dört ayrı Ramsar kriterini karşılamaktadır. Yani burası dört kez Ramsar olmayı hak ediyor” diye konuştu.
“ARAS KUŞ CENNETİ VE AĞRI DAĞI KENT İÇİN ÖNEMLİ BİR EKO TURİZM DEMEKTİR”
Bir alanın Ramsar kuş cenneti ilan edilmesinin eko turizmi açısında çok önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, bunun da bölgeye sağlayacağı ekonomik kazancın önemini ortaya çıkardığını söyledi. Şekercioğlu, “Bir alanın Ramsar kuş cenneti olması demek, oraya turizm yatırımının gelmesi demek, turizm gelirinin gelmesi demektir. Iğdır gibi bir yerde, bu kadar zengin bir doğanın olduğu yerde, eko turizm esasında en temel güç gelir kaynağı olabilmesi demektir. Bu da değerlendirilmiyor ve kullanılmıyor. Ağrı Dağı ve Aras Kuş Cenneti’nin eko turizmin iki temel ayağı olmasını istiyoruz. Bu Iğdır için önemli bir gelir demektir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.