YEREL HABERLER - 14 Ocak 2012 Cumartesi 20:51

AYVALIKTA KESK’İ BORDRO YAKMA EYLEMİNDE YAĞMUR BİLE DURDURAMADI

A
A
A
AYVALIKTA KESK’İ BORDRO YAKMA EYLEMİNDE YAĞMUR BİLE DURDURAMADI

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendika temsilcileri önceki gün saat 12.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yaparak, maaş bordrolarını yaktı.
KESK’e bağlı ilçedeki; BES, SES ve Eğitim-Sen temsilcilerinden oluşan yaklaşık 50 kişilik gurup, yağan yağmurda ıslanmayı umursamadan eylemlerini gerçekleştirdi. Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilcisi Edibe Keleş’in seslendirdiği basın açıklamasında, Ak Parti hükümetinin emekçilerin yaşamına yönelik olarak gündeme getirdiği yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalarla kamu hizmetini yılar içinde büyük ölçüde ticarileştirmiş, kamuda esnek ve güvencesiz istihdamı yaygın hale getirdiği vurgulanarak, “2011 yılı sonundan itibaren peş peşe gelen zamlar, artan vergi oranları, düşük ücretle ve esnek çalışmanın yaygınlaşması, i güvencemizin ortadan kaldırılmak istenmesi ve son olarak kamu emekçilerine grevsiz toplu sözleşme dayatılması gibi adımlar yoğunlaşmıştır. Yıllardır uygulanan ekonomik politikalar, özellikle sağlıkta yaşanan katılım payı ve diğer uygulamalar, hak gaspları, paralı eğitim uygulamaları, ekonomik krizin gidereke ağırlaşan yansımaları ve diğer sorunlar, kamu emekçilerinin öfkesini arttırmıştır” denildi.
2011 yılı enflasyon rakamının halkın enflasyonunu ifade etmediğinin altı çizilen açıklamada, “Benimsenen enflasyon sepeti nedeniyle 2011 enflasyonu yüzde 10,45’e çıkmıştır. Oysa halkın en çok tükettiği temel tüketim mallarındaki fiyat artışları açıklanan resmi rakamın en az iki katı kadardır. Bu nedenle 15 Ocak’ta maaşlarımıza yansıtılacağı ifade edilen 2,68’lik enflasyon farkı gerçekçi değildir” ifadeleri yer aldı.
1 Ocak 2012’de başlayan zorunlu GSS ile sağlık alanında yaşanılan ticarileştirme uygulamasının son halkasının da tamamlanmak istenildiği belirtilen açıklamada, Sağlığın kamusal niteliklerinin ortadan kaldırıldığı, sağlık hizmetlerinin sunumu ile finansmanının birbirinden ayrıldığı Zorunlu Genel Sağlık Sigortası sistemi ile aylık 295 TL’den fazla geliri olanlardan çeşitli miktarlarda GSS Primi tahsil edilecek olması, Ocak ayı sonuna kadar gelir testi yaptırmayanların her ay için 213 TL borçlu sayılacak olması kabul edilemez” denildi.
Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu tasarısında yapılan son değişiklikle, hizmet kolu topu iş sözleşme sisteminin kamu emekçilerine uygulanmaması hükmünün getirildiğine işaret edilen açıklamada, “Tasarıda yapılan değişikliğe göre kamuda hükümetle tek ve genel toplu sözleşme imzalayacaktır. Dünyada eşi benzeri bulunmayan böylesi bir düzenleme ile özellikle belediyelerde yapılan sözleşmeler geçersiz hale getirilmek ve tamamen hükümet denetiminde bir sendikal rejim oluşturulmaya çalışılmaktadır. Hükümetin yapmak istediği ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçtiğimiz haftalarda ‘Toplu sözleşmeyi referandumda evet’ diyen Memur-Sen ile yapacağız’ açıklamasının bire bir örtüşmesi tesadüfi değildir. Hükümet başından sonuna bütün süreci kendisinin belirlediği ‘toplu sözleşme’ olduğu iddia edilen, ancak bize göre ‘toplugörüşme’ düzenlemesinden bile geri olan bir düzeneği yine kendi gölgesinde büyüttüğü tek bir konfederasyon ile yapmak istemektedir. Bugüne kadar yürütülen tartışmalar ve bakanlar kurulunda taslak üzerinde yapıldığı iddia edilen değişiklikler KESK’i bir kez daha haklı çıkarmıştır” denildi.
KESK’İN HUKUK VE TİS UZMANI İSMET ASLAN’IN GÖZALTINA ALINMASINI KINADILAR
Sık sık AK Parti aleyhine atılan sloganlar basın açıklamasına Engelsiz Türkiye Partisi Genel Başkanı Muharrem Parmaksız ve Emek Partisi Ayvalık İlçe Başkanı Cemil Tosunoğlu’nun da destek verdiği gözlenirken, Eğitim-Sen Ayvalık İlçe Baştemsilcisi Edibe Keleş, açıklamanın ardından, “13 Ocak 2012 Cuma günü sabaha doğru Konfederasyon Hukuk ve TİS uzmanımız İsmet Aslan’ın evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınmasıyla yaşanmıştır. Uzmanımız 6 yıldır KESK’te kamu emekçilerinin ekonomik ve demokratik haklarının geliştirilmesi için onlarca rapor hazırlamış, bakanlıklar nezdinde yapılan toplantılara Konfederasyonumuz adına katılmış, sendikal mücadele konusunda yetkin bir arkadaşımızdır. Adresi belli olan bir kişinin bu yöntemle gözaltına alınmasını kınıyoruz” diye konuştu.
KESK temsilcileri daha sonra hızla yağan yağmura rağmen, beraberinde getirdikleri bordroları yakarak eylemlerini sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.