GENEL - 18 Mart 2018 Pazar 14:18

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümü

A
A
A
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümü

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıldönümü nedeniyle Isparta’da çeşitli anma programı düzenlendi.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıldönümü nedeniyle Isparta’da çeşitli anma programı düzenlendi.


Isparta’da 18 Mart Şehitleri Anma günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıldönümü kapsamında çeşitli anma programları düzenlendi. Garnizon Şehitliği’nde başlayan anma programında ilk olarak saygı duruşu, 3 el saygı atışı ve ardandan İstiklal Marşı okunarak, Şehitler Anıtı’na çelenk sunumu yapıldı.


Programlara Isparta Valisi Şehmus Günaydın, AK Parti Milletvekili Sait Yüce, Garnizon Komutanı Piyade Albay Ferat Vural, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Kemal Çokdinç, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Isparta Şube Başkanı Musa İrez, gaziler, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.


Demirezen: “Türk Milleti sahip olduğu değeri bilmekte ve kaybetmemek için aynı bedeli ödemeye hazırdır”


Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Piyade Binbaşı İsmail Demirezen, “Kahraman ordumuz 20. yüzyılın başında Afrika çöllerinden Balkanlara, Kafkaslardan Galiçya’ya ve Çanakkale’ye kadar geniş bir coğrafyada, İstiklal Savaşının çeşitli cephelerinde, Anadolu’nun her karış toprağında verdiği kahraman mücadelelerde yüzbinlerce vatan evladını şehit vermiştir. Yine dünya barışının sağlanması ve korunması kapsamında Kore’den Kıbrıs’a, Bosna Hersek’ten Afganistan’a uzanan harekatlar ile halihazırda teröristle mücadele kapsamında yurtiçi ve sınır ötesinde yürütülen harekatlarda binlerce kahramanımız şehadete yürümüştür. Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışıyla hareket eden ordumuz, kahraman şehitlerimizden bize miras kalan o güç ve ruh bugün teröristle mücadele harekatı, 15 Temmuz menfur darbe girişimi, Fırat Kalkanı ve halen yürütmekte olduğumuz Zeytin Dalı Harekatında ortaya konan fedakarlık ve kahramanlıkların da ilham kaynağı olmuştur. Biliniz ki; manevi varlığınızdan güç alan ve dünya var oldukça bu idealleri kendisine görev edinmiş olan bizler, dün olduğu gibi bugün de vatan ve ulusun birlik ve bütünlüğünü korumak ve kollamak, ülkenin güvenliğini sağlamak maksadıyla her koşul altında üzerimize düşen görevi sağlama hazırız ve sizlere layık olmanın bilinci içinde vazife başındayız. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde hain emelleri olanlar asla unutmasınlar ki bu topraklar kan, ter ve gözyaşıyla alınmıştır. İşte bundan dolayıdır ki Türk milleti sahip olduklarının değerini bilmekte ve onları kaybetmemek için aynı bedeli ödemeye daima hazır beklemektedir” dedi.



İrez: “Türk vatandaşlığı yoksa, varlığımızın da bir değeri yoktur” Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Isparta Şube Başkanı Musa İrez ise, “Hiç tereddüt yok ki onlar uyuşta, sezişte, algılayışta, fitne nispet bir davayı aşılama sevdasına düşmüş bir yiğit, Onlar imanı öfkenin koskocaman çadır kurduğu kocaman bir yürek, onlar Allah ve resulüne duyulan bir aşkın mahkeme huzurunda bile takkiyesiz hakikati haykırttığı kahraman, onlar köyünde tarlada elinde tırpanla buğday biçerken, güneşin kavurduğu Anadolu insanının siyah beyaz birer portresi, onlar hak yoluna adanmış bir ruhun anadan, yardan, selden geçişi, dünyada hiçbir şeye talip olmadan öteler ötesine müspet bir adım atmanın telaşına kapılmış bir Anadolu çocuğu, onlar evladını kınalayıp askere gönderen eğer düşman vatanımıza girecekse, ezanımız kesilecekse öl de köyüne dönme diyen Hatice anaların haykırışlarıyla başlayıp, Çanakkale’de, Kore’de, Kıbrıs’ta, Güney Doğu’da, 15 Temmuz ve Afrin’de son bulan yaşamların tezahürü. Ey şanlı neslin evladı, sen ki Malazgirt’ten Anadolu’ya giren Alpaslan’ın, Kayı’dan Söğüt’e can veren Gazi Osman’ın, 20 yaşında Bizans’ın dişlerini söken, çağ açıp, çağ kapayan Fatih’in, krallara diz çöktüren adalet timsali Kanuni’nin evladısın. Şunu hiçbir zaman unutma bulamayanlar artık sende, artık silkin, uyan ve kendine gel. Bu sancağın canına canını koy, ya hilal ol, ya ay ol, ya da korkma kemik ol. Gücünü Türk milletinden alan ve muhatabı sadece Türk milleti olan milli vicdan ve milli maruz sahibi tüm yurttaşlarımız adına açıkça ilan ediyoruz ki; Türkiye Cumhuriyeti yoksa, Türk vatanı yoksa, Türk Bayrağı yoksa, Türk vatandaşlığı yoksa varlığımızın da bir değeri yoktur. O zaman yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun, biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları nezdinde tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Ruhun şad olsun” ifadelerini kullandı.



Vali Günaydın Şehitlik Defteri’ni imzaladı


Konuşmaların ardından Şehitlik Defteri’ni imzalayan Isparta Valisi Şehmus Günaydın, “Tarih yazan aziz şehitlerimiz; geri dönmeyi düşünmeden, yedi düvele karşı ‘Çanakkale geçilmez’ inancıyla ,iman dolu göğsünü siper ederek, dünya tarihinde benzeri olmayan bir zafere imza atan aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Şanlı zaferimizin kazanıldığı günden bugüne yıllar geçse de, milletimizin gönlünde taht kuran şehitlerimizin emsalsiz kahramanlıkları, hiçbir zaman unutulmadığı gibi bundan sonra da bağımsızlığımız, vatanımız ve bayrağımız için vereceğimiz mücadelede bizlere güç ve ilham kaynağı olacaktır. Aziz şehitlerimiz, canınızla ve kanınızla bizlere bıraktığınız bu cennet vatanımız, bayrağımız, sizlerin çok kıymetli yakınları ve kahraman gazilerimiz, bizlerin en değerli emanetleridir. Bu anlamlı günde, mukaddes vatan topraklarını bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, vatanımızın bütünlüğü, milletimiz huzur ve güvenliği için canlarını feda etmekten çekinmeyen bütün şehitlerimizi, 15 Temmuz Şehitlerimizi, vefat eden gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ruhunuz şad olsun.”



Kur’an-ı Kerim tilaveti ile dualar edildi


Çanakkale ve ebediyete intikal eden tüm şehitler için Kur’an-ı Kerim okunması ve dualar edilmesiyle devam eden törende ayrıca, Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı’nda görevli Mehmetçikler için zafer temennisinde bulunuldu. Protokol mensupları şehitlerin kabirleri başına karanfil bırakarak, dualar ettiler.


18 Mart etkinlikleri daha sonra Isparta Belediyesi Kültür Merkezi’ndeki belgesel izletilmesi, tiyatro gösterileri ve şiirler okunmasıyla devam etti.


Isparta’daki etkinlikler çerçevesinde ayrıca protokol mensupları tarafından şehit ailesi ziyaretleri gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.