ASAYİŞ - 05 Eylül 2018 Çarşamba 15:44

Barışmak için eve geldiği eşine cep telefonundaki öldürme planını gösterdi

A
A
A
Barışmak için eve geldiği eşine cep telefonundaki öldürme planını gösterdi

Isparta’da Kurban Bayramı’nda hakkında uzaklaştırma kararı verilen eşinin kendisini sevdiğini söyleyerek, konuşmak ve barışmak talebiyle geldikten sonra önceden hazırladığı ölüm planlaması notlarını kendisine gösterdiğini anlatan kadın, yaşadığı dehşet anlarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.

Isparta’da Kurban Bayramı’nda hakkında uzaklaştırma kararı verilen eşinin kendisini sevdiğini söyleyerek, konuşmak ve barışmak talebiyle geldikten sonra önceden hazırladığı ölüm planlaması notlarını kendisine gösterdiğini anlatan kadın, yaşadığı dehşet anlarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Kendisini 10 yerinden bıçaklayıp boğazını kesen eşinin daha sonra kendi bileklerini kestiğini, o halde 155’İ arayarak yardım talebinde bulunduğunu anlatan talihsiz kadın, yaralı halde kilitli olan kapı anahtarını arayıp, bulduktan sonra hayatını kurtulduğunu söyledi.


İzmir’de bir süre önce eşinden darp gördüğü gerekçesiyle uzaklaştırma kararı alınan ve boşanma sürecine girdikten sonra Isparta üniversite öğrenimi gören kızının yanına gelen Leyla Z. (45), kendisiyle barışmak ve konuşmak bahanesiyle yanına gelen eşi tarafından boğazı kesilerek öldürülmek istendi. Vücudunun farklı yerlerinden aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan ve yapılan tedaviyle durumu gün geçtikçe iyiye giden Leyla Z., yaşadığı dehşeti İHA’ya anlatarak, kadınların erkekler tarafından gördükleri en küçük şiddet sonrasında susmamaları ve seslerini gereken yerlere duyurmasını gerektiğini söyledi.


Yaraları gün geçtikçe iyileşen ancak yaşadığı olay nedeniyle psikolojisini kızlarıyla birlikte zaman geçirerek düzeltmeye çalışan Leyla Z., gerekli tedavileri tamamlandıktan sonra çeşitli kadın hakları savunucuları ve kadınlara destek olan derneklerle çalışmak istediğini söyledi.



"Kıskançlık krizleriyle başladı, Psikoloğa gidelim dedim, yanaşmadı”


Isparta Çünür Mahallesi’nde Kurban Bayramı’nda kendisiyle konuşmak ve barışmak bahanesiyle gelen eşi tarafından öldürülmek istendiğini anlatan 3 çocuk annesi Leyla Z., ilk olarak şiddetin darpla başladığını söyledi. Eşiyle kıskançlık krizleri dolayısıyla zaman zaman ufak tefek tartışmalar yaşadıklarını, ancak çocuklarının hatırına duruma göz yumduğunu kaydeden talihsiz kadın, "İlk önceleri küçük kıskançlık krizleriyle başlayan olaylar ve darp, daha sonraları daha daha fazla büyüdü ve son haddi bu oldu. Ben her zaman birlikte psikolojik tedaviye gerekirse birlikte gidelim diyordum. Sen gidiyorsan ben de sana destek olayım, gerekirse ben de gideyim, ortaklaşa yapalım dedim. Ama o hiçbir zaman böyle bir şeye yanaşmadı” dedi.



"Bana ve kızlarıma affettirmek için geldiğini söyledi”


"Ufak tefek şiddetler vardı ama bu son olay son damla oldu" diyerek sözlerini sürdüren Leyla Z., "Kurban Bayramı’nda olayı yaşadık. Ben İzmir’de oturuyorum, oradan buraya geldim. O da arkamdan geldi. Gelirken konuşmak istediğini söyledi. Ama amacı konuşmak değilmiş. Bana, ’23 yılın hatırı var, 3 tane çocuğumuz var, oturalım, konuşalım. Seviyorum’ diyerek geldi. Bana söylediklerinin dışında, çocuklara da aynı şeyi söylemiş, hatta çocuklara, ‘Siz de konuşun, ikna edin, beni affetsin’ gibi şeyler söylemiş” diye konuştu.



"Bıçaklandıktan sonra yaralı halde, gelen polise kilitli olan kapıyı açabilmek için anahtarını aradım”


Yaşadığı dehşet anlarını dile getiren Leyla Z. şöyle konuştu:


"Kendisi bayramda geldi, biz oturup konuşurken aslında amacının kendisini affettirmek değil de bana yaklaşıp, beni öldürmek olduğunu söyledi. Hiçbir tartışma falan yokken, normal oturup konuşurken bıçağı çıkardı ve bana saldırdı. Odada oturuyorduk, ben kaçmaya çalıştım. İlk önce beni yakaladı. Göğsüme ve vücudumun çeşitli yerlerine birkaç bıçak darbesi aldım. Ben birkaç cümle kurdum ama hiç fayda etmedi. O direk boğazıma yöneldi. Daha sonra birden çıldırdı ve ayağa kalktı. Kendi bileğini kestiğini gördüm. Daha sonra o halde beni odaya kapattı. Dışarı çıkıp, mutfağa yöneldi. Orada bir takım seslerini duydum ve ben hemen 155’i aradım. Durumumu anlattım, acil olduğunu, çeşitli yaralarım bulunduğunu ve bıçaklandığımı söyledim. O arada polis ve 112 ekipleri geldi. Sonra kapıyı çaldılar ama baktım kapıyı açan yok, o halde kilitli olan kapının anahtarını aradım. Anahtarı buldum, kapıyı açtım. O arada diğer bileğini de kesmiş. Sonra hastaneye getirildik ve burada tedavi altına alındık."


Dehşeti yaşayan kadın, kendisini o hale getiren eşinin tedavisi sonrasında cezaevinde olduğunu iletti.



"Beni nasıl öldüreceğini önceden cep telefonuna not olarak yazmış ve onu bana gösterdi”


Eşinin olay öncesinde, eşinin cep telefonuna önceden planlayarak kendisini nasıl öldüreceğini yazdığını ve bunu da kendisine gösterdiğini öne süren Leyla Z., “Psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen vardır. Çünkü, bir insan hem ‘Seviyorum’ deyip, hem de telefonunun not defterine nasıl öldüreceğini planlayıp da yazmaz. Bana kendisi gösterdi. Olay cereyan etmeden önce telefonunu açtı, ‘Aslında seni öldürmek için geldim, bak nasıl öldüreceğimi buraya da yazdım’ dedi. Hatta ‘Kızlarıma not’ diye de ayrı bir not, polise - jandarmaya ve annesine de bir not yazmış. Aklınıza gelebilecek herkese bununla ilgili ayrı ayrı notlar yazmış” ifadelerini kullandı.



“Keşke ben de daha önce bir şeyler yapsaydım da, bunlar başıma gelmeseydi”


Yaşanan şiddet olaylarının birikimle başlayan, kıskançlıkla devam eden bir süreci içerdiğini özetleyen Leyla Z., "Kısıtlamalarla devam eden süreç var. Kısacası bu süreçte kadınlar kendilerini sindirtmesinler. Baskı altında bile olsalar, bir şekilde bir yolunu bulup, mutlaka bir yardım istesinler. Çünkü, bu gibi durumlarda kadınların arkasında olan o kadar çok kurum ve kuruluş var ki; keşke ben de daha önce bir şeyler yapsaydım da, bunlar başıma gelmeseydi" dedi.



"Şu an olsa asla beklemezdim”


"En çok pişmanlık duyduğum şey, sesimi çıkartmamış olmam” diyen Leyla Z., “Ben, sürekli; “çocuklar var, aman işte bölünmüş - parçalanmış ailenin çocukları olmasın. Özellikle de 3 tane kız, aman onların başında baba ve anne figürü olsun’ diyerek sesimi çıkartmadığım için oldu. Şu an olsa asla beklemezdim, ufak ufak bir şeyler başladığında mutlaka yolumu ayırırdım” diye konuştu.



Yeni evlenen ve evlilik yolundakilere acı tecrübeden tavsiyeler


Yaşadığı kötü olaylardan çıkardığı tecrübelerle yeni evlenen ve evlilik yolunda olan çiftlere tavsiyelerde bulunan Leyla Z., "Her şeyden önce birbirlerini dinlemeyi öğrensinler. Sürekli bağıran erkek varsa, mutlaka uzak dursunlar. Çünkü, bizim toplumumuzun yüzde 80’i erkek egemenliğinde olduğu için, bağırınca kadınların susmasını ve konuşmamasını ister. Bunlara mahal vermemeye çalışsınlar” şeklinde konuştu.



“Elimi uzatabileceğim her kadın bir hayat demektir”


Tedavisi tamamladıktan sonra kadına destek olan ve kadına şiddete karşı olan topluluklarla elinden gelen her şeyi yapmak istediğini dile getiren Leyla Z., “Kadınlara destek oluyorlar. Benim de elimi uzatabileceğim her kadın bir hayat demektir. O hayatı da mutlaka kurtarmak isterim. Susmasınlar, özgürlüklerini kimseye kısıtlattırmasınlar. En az erkekler kadar kadınlar da bir birey" ifadelerini kullandı.


Leyla Z., aldığı bıçak darbeleri nedeniyle bir akciğerinde hasar bulunduğu ve gerekli tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu olmayı bekliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.