GENEL - 28 Kasım 2017 Salı 14:42

Romanlar çalgı çengi ile gündeme gelmek istemiyor

A
A
A
Romanlar çalgı çengi ile gündeme gelmek istemiyor

Romanların toplumsal hayat ve iş gücüne entegre edilmesini amaçlayıp, karşılaşılan sorun ve sıkıntılara çözüm bulunması adına hazırlanan ve geliştirilen proje ilk meyvelerini vermeye başladı.

Romanların toplumsal hayat ve iş gücüne entegre edilmesini amaçlayıp, karşılaşılan sorun ve sıkıntılara çözüm bulunması adına hazırlanan ve geliştirilen proje ilk meyvelerini vermeye başladı. Isparta’da temelleri atılan Avrupa Birliği projesi sayesinde, 25 kişiyle başlayan proje artık Isparta geneli ve Türkiye’ye yayılacak. İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, Romanların yalnızca çalgı ve çengiyle değil üretkenliği, çalışkanlığıyla, hayata bakışıyla tanınması gerektiğini söyledi.


Isparta’da, Romanların toplumsal hayata kazandırılması ve iş gücü piyasasına katılımını kolaylaştırmayı amaçlayan, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Seramik Araştırma Uygulama Merkezi ve Güneykent Belediyesi tarafından hazırlanan Avrupa Birliği Projesi kapsamındaki "İş’te Roman Çalıştayı" Barida Hotel’s’te devam ediyor. ‘Romanlara Açılan Pencere’ Projesi kapsamında düzenlenen çalıştayda, panel ve yeni ritimler atölyesi gibi etkinlikler de yer alıyor.


Projenin çıkış noktası ve gelinen aşama hakkında bilgi veren Proje Yürütücülerinden Güneykent Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, 25 kişinin eğitime tabi tutulmasıyla başlayan sürecin Isparta geneline yayıldığını ve hükümetin Roman Stratejik Eylem Planı çalışmalarıyla birlikte ülke genelinde de ses getirmesini hedeflediklerini anlattı.



Yeteneklerini geliştirerek helal para kazanmak istediklerini söylediler


Projenin içinde yer alan vatandaşlar ise umutlu. Aldıkları eğitimle el becerilerini geliştirdiklerini aktaran Romanlar, bu yeteneklerini geliştirerek helal para kazanmak istediklerini söyledi. Projenin Isparta’dan kıvılcımlanıp ülke geneline yayıldığını belirten Güneykent Belediye Başkanı Fahretdin Gözgün, "Isparta’nın Gönen ilçesine bağlı Güneykent kasabasında yaşayan üçte bir çoğunluktaki, Roman vatandaşların sorunlarına çözüm bulabilmek adına bir proje yolculuğuna başladık. Yaşanan bazı sorunlar vardı. Bizim de sorunlara çözüm bulmamız gerekiyordu. Maalesef ayrıştırılmış bir toplum var, dışlanmış, ötekileştirilmiş. Bu toplumla ilgili olarak bu sorunlara çözüm bulabileceğimiz bir çalışma. Tam o sıralarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Avrupa Birliği Projeleri ve bu noktada hibe desteklerinin adını koydular. Biz de dezavantajlı grupların sosyal hayata entegrasyonlarıyla ilgili olarak, Baladız Mahallemizde Roman vatandaşlarımızı hem istihdama yönelik hem de sosyal hayata entegrasyonda bir proje hazırlayalım dedik ve ’Romanlara Açılan Pencere’ projemizi hazırladık" dedi.


Isparta’daki tüm paydaşların işbirliğiyle çalışmalara devam edildiğini kaydeden Gözgün, "Gelinen noktayı anlatacak olursak, artık belli bir noktada iş ve el becerisi kazanmış, zanaatını öğrenmiş bir bayan grubumuz var. Bu bayanlar, kişisel gelişim noktasında da birçok eğitimlere tabi tutuldu. Birçok fuar ve organizasyonlarda da yerlerini aldılar. Bugün 5 yıldızlı bir oteldeler, yarın uçakla İstanbul’a giderek Şişli’de Kültür Eğitim Merkezlerini ziyaret edecekler. Bu proje sayesinde Roman bir kadına ve çocuğuna, ’Ben varım. Bu toplumda ben ayrıştırılacak biri değil, aranızdan birisiyim’ imajı verildiği görüldü. Biz, bu projeyi sunarken ve yaparken de büyük bir keyif aldık. Bu noktada katkı sunan vekillerimiz, Valimiz, siyasi ve bürokratlarımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.



"25 kişiyle başladık, bugün Isparta genelini kapsadı"


Özgün, "Bize çiçek uzatan, gül satan birileriydi onlar. Birisi bohçacılık yapıyordu ama dediğim gibi bizden birileriydi. Biz, bu projeyi ilk etapta 25 kişilik bir kursiyer grubuyla gerçekleştirelim dedik. Fakat gezilerimizi ve ders çalışmalarımızı ayrı kategorilerde birçok Romana ulaştırmak istedik. Bugün de buradaki çalıştayımıza, Zafer Mahallesi’nden, Vatan Mahallesi’nden, Gölbaşı’ndan, Göktaş köyümüz ve Baladız’dan birçok katılımcımız, STK’mız ve daire müdürlerimiz oldu. Baktığınızda, bu katılım sağlayan insanların her birinin bölgesinde de 30 dakikalık bir belgesel çekimi gerçekleştirdik. Yani ulusal anlamda Romanların sorunlarını dile getirecek, onların yaşamlarını orta yere sunan güzel bir belgeseldi. İnşallah bu belgeselle de güzel bir farkındalık oluştururuz diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.



"Bu girişimi çok kutluyoruz"


Çalıştaya konuk olarak katılan İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır ise, buldukları her fırsat ve platformda mensubu olduğu Romanları anlatan bir dernek olduklarını ifade etti.


Cıstır, "Toplumumuzun sorunlarını, eğitimde, istihdamda, sağlıkta beklenti ve çözüm önerilerini söyleyen, bir alan deneyimi de olan STK olan bir durumdayız. Dolayısıyla bu tür toplantılarda hem katkı alıyoruz hem de katma değer üretiyoruz. Yerel dinamiklerimizin de katıldığı, Başkanımızın adeta coşkuyla-aşkla yaptığı bu girişimi çok kutluyoruz. Rol model bir başkan profili ortaya koydu bizlere. Sadece Isparta’ya değil, ülkemizin birçok tarafına da örnek teşkil edecek bir girişimi var ve hala daha projeksiyonları var" ifadelerini kullandı.



"Romanların önüne hedef koyulmazsa, bu projeler sığ olarak kalır"


Bu tür projelerin, yalnızca proje aşamasında kalmadan Valilik, KOSGEB ile Çalışma ve İş Kurumu gibi diğer kurum ve kuruluşların da katılımına ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Abdullah Cıstır, "Kurumlarımızın tamamlayıcı, destekleyici unsurlarına ihtiyaç var, bunu belirtmek istiyoruz. Valiliklerin, bu tür konularda destek vererek, turizm alanlarında küçük de olsa satış alanları gibi cepler oluşturmasına ihtiyaç var. Öbür türlü aşkla yapılan bu iş, bir süre sonra sönüverir. Romanlarımızın katılımcılığı biraz sıkıntılıdır ama başkanımıza çok inanmışlar, gördük, her şeyi başkandan bekliyorlar. Romanların önüne hedef koymak lazım. Bu tür projeler aslında, bu toplumun önüne hedef koyan projelerdir, destekliyoruz. Ama tamamlayıcı unsurların, devam eden takvimde desteklerini tamamlamadığı takdirde bu projeler de sığ yaklaşımlar olarak kalır. O yüzden burada yapılması gereken şey, rol modelleri öne çıkarmak" dedi.



"Bizim müzikten başka yeteneklerimiz de var"


Romanların yalnızca çalgı ve çengiyle değil de üretkenliği, çalışkanlığıyla, hayata bakışıyla tanınması gerektiğini ve kültürel kodlarının her alanda tanınmasını beklediklerini kaydeden Başkan Cıstır, şöyle devam etti:


"Medya bugüne kadar bizim hep dilimiz oldu, sesimiz oldu, en çok desteği medyadan aldığımızı da söyleyebiliriz. Ama zaman zaman sorunları anlatırken sadece bir enstrüman karesi koyuluyor. Öyle hatırlama konusunda, bizim müzikten başka yeteneklerimiz de var. İşte, bu projede arkadaşlarımız, çamurdan el sanatları ürettiğini öne çıkardılar. Bizi, bu tür kabiliyetlerimizle öne çıkarmak lazım" diye konuştu.



"Romanları kendinize benzetmek yerine siz biraz Romanlara benzemeye çalışın"


İnsanların, sürekli olarak Romanları kendilerine benzetmelerine farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Dernek Başkanı Abdullah Cıstır, "Toplumun tüm dinamikleri, Romanlardan kendileri gibi düşünmesini bekliyorlar. Bizim kendi kültürel kodlarımız var ve biz kendimiz gibi düşünmek istiyoruz. Elbette entegre olmak istiyoruz ama asimile olmadan. Dolayısıyla Roman sorununu çözmek çok ayaklı bir iş. Herkes bizi sistematik kendisine benzetmek istiyor, ben de tam tersini ele alıyorum; ‘siz kendinizi Romanlara benzetmeye çalışın’. Karşılıklı etkileşim, karşılıklı deneyim paylaşımı olur, biz biraz size benzeriz, siz de biraz bize benzersiniz. Ortak akılda, bence kardeşliğe de giden yolda mesafe alırız diye düşünüyorum" dedi.



"Helal para kazanmak istiyoruz"


Proje sayesinde üretken ve ekonomik anlamda refaha kavuşan bir duruma geldiklerini anlatan Gülay Deniz ise "Güneykent’te yaşıyoruz. Biz çok memnunuz. Romanlara açılan pencere, bize açıldı. Biz orada çalışıyoruz. Bir şeyler yaptık, devamını da getireceğiz, çalışacağız. Saksı yaptık, evler-kolyeler ve fincanlar yaptık. Daha ilerideki sonuçlarla da daha bakalım neler yaparız. Hedefimiz, bir şeyler öğrenip bir şekilde onları satmak. Helal para kazanmak istiyoruz. Böyle çalışıp, helal para kazanarak çoluğumuza çocuğumuza ve evimize katkıda bulunmak istiyoruz. Çalışmaya da hevesimiz var, çalışacağız. Biz, bu projenin devam etmesini istiyoruz. Bizden yapmak, başkanımdan satışa sunmak düşüyor. Biz yapacağız, üreteceğiz, onlar satacak" dedi.



Katılımcılar enstrüman çaldı


Isparta’daki İş’te Roman Çalıştayı kapsamındaki programda ayrıca, katılımcılara ayrıca İş’te Yeni Ritimler Atölyesi etkinliği sunuldu.


Atölye çalışması kapsamında, protokol ve tüm katılımcılara müzik aletleri verilerek, yönlendirildiği şekilde çalmaları istendi. Sunulan ritim atöylesi etkinliği de renkli görüntülere sahne oldu.


Bugün de devam edecek olan çalıştay, yarınki etkinliklerle son bulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-