GENEL - 25 Nisan 2018 Çarşamba 15:59

‘Türk Kızılayı ve Kan Bağışı’nın Önemi SDÜ’de Anlatıldı

A
A
A
‘Türk Kızılayı ve Kan Bağışı’nın Önemi SDÜ’de Anlatıldı

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Türk Kızılayı ve Kan Bağışı’ isimli konferansta, üniversite öğrencilerine bağış konusunda önemli bilgiler aktarılarak, Kızılay’ın yaptığı çalışmalar anlatıldı.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Türk Kızılayı ve Kan Bağışı’ isimli konferansta, üniversite öğrencilerine bağış konusunda önemli bilgiler aktarılarak, Kızılay’ın yaptığı çalışmalar anlatıldı.


SDÜ Kızılay Topluluğu tarafından ‘Türk Kızılayı ve Kan Bağışı’ isimli bir konferans düzenlendi. İİBF Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kızılay Topluluk Başkanı Esra Kara, sivil toplum kuruluşları içerisinde Kızılay’ın büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizerek topluluk olarak dönem içerisinde gerçekleştirmiş oldukları faaliyetleri anlattı.



Kalender: “Misyonumuz kan verebilir nüfus kapsamında bağışçı sayısını arttırmak”


Güvenli kan bağışı ve TÜRKKÖK Projesi hakkında bilgi veren Türk Kızılayı Kan Hizmetleri Birim Yöneticisi Metin Kalender ise, bilimsel olarak kan üzerine yapılmış çalışmaların tarihsel sürecinden bahsetti. Dünya’da ilk transfüzyon çalışmalarından ve kan gruplarının bulunuşlarından söz eden Kalender, Kızılay’ın gelişimine dair şunları söyledi; “Türk Kızılay’ı şuan 67 Bölge Kan Merkezi, 18 Kan Bağış Merkezine ve bin 131 Transfüzyon Merkezine sahip. Kan bağışçısı kazanım misyonumuz ise kan verebilir nüfus kapsamında kan bağışçısı sayısını arttırmak ve düzenli kan bağışçısı sayısını arttırmak.” Eğitimin ve düzenli kan bağışının önemini vurgulayan Kalender, “Dünyanın en güvenli kan bağışı; gönüllü, bilinçli ve düzenli kan veren kişilerden alınan kanlardan sağlanıyor” dedi.


Uluslararası platformda gerçekleştirilen projelerden söz eden Kalender, kök hücre bağışına da değindi. Türk Kızılayı’nın görevinin, kök hücre bağışçısı kazanımı olduğunu belirterek, “Kök hücre bağışçısının 18- 50 yaş aralığında, sağlıklı bir kişi olması; kronik hastalığı olmaması, hepatit B, Hepatit C, Sifiliz hastalığı geçirmemiş olması ve kanser, HIV (AIDS) tanısı almamış olması gerekmektedir” diye konuştu.



Altıntaş: “Amacımız bizden sonraki nesillere Genç Kızılayı’nı anlatabilmek”


Türk Genç Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Altıntaş, Kızılay’ın yurtiçinde ve yurtdışında yaptığı faaliyetlerden söz ederek, Genç Kızılay’ın nasıl yapılandığına dair bilgiler aktardı. 30’dan fazla ilde ve 100’den fazla üniversitede resmi olarak aktif olduklarını ve her yaş grubuna hitap eden kamplar gerçekleştirdiklerini belirten Altıntaş, “Amacımız bizden sonraki nesillere Genç Kızılayı’nı anlatabilmek ve Kızılay bilincini oluşturabilmek” Şeklinde konuştu.



Baykara: “Topluma fayda sağlama ve tevrübe noktasında sivil toplum kuruluşunda yer almak çok önemli”


Türk Kızılayı Genç Üniversiteliler Komisyonu Başkan Yardımcısı Mehmet Umut Baykara da üniversitelerde Genç Kızılayı’nın nasıl bir işleve sahip olduğundan söz ederek bu misyon çerçevesinde yetişen bir gençlik hayal ettiklerini söyledi. Baykara, üniversite öğrencileri ile beraber dezavantajlı gruplara ulaşmaya çalıştıklarını belirterek şunları ifade etti; “Üniversite öğrencilerinin daha aktif olması gerekiyor, kişisel gelişimlerini tamamlamaları, topluma fayda sağlamak ve tecrübe noktasında sivil toplum kuruluşunda yer almak çok önemli.”



Can: “Kızılay sadece kandan ibaret değil”


“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” diyen Türk Kızılay’ı Genel Sekreteri Hüseyin Can, Kızılay’da gönüllülüğün esas olduğunu vurguladı. Kızılay’ın sadece kandan ibaret olmadığını ifade eden Can, sivil toplum kuruluşlarında yer almanın önemi üzerinde durdu. Öğrencilerin, üniversiteden sonra iş arama dönemlerinde Kızılay gibi bir kuruluşta yer almış olmanın büyük bir artı değer kazandıracağını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: ‘’Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum’’ Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Sakarya Kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarptığı adliye personeline acı tören Sakarya’nın Karasu ilçesinde kaldırımda yürüdüğü esnada otomobilin çarpması neticesinde hayatını kaybeden Karasu Adliyesi personeli Zahide Saatçi (58) için adliye önünde tören düzenlendi. Saatçi’nin ayakta durmakta zorluk çeken yakınları Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Kaza, sabah saat 08.49’da Kocaali-Karasu D-010 duble yolu Aşağı Aziziye Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yolun kenarında bulunan kaldırımda yürüyen ve adliye personeli olduğu öğrenilen 58 yaşındaki Zahide Saatçi’ye, yolda hızla ilerlediği esnada lastiği patlayarak kontrolden çıkan E.E. idaresindeki 54 AGG 236 plakalı Tofaş marka otomobil çarptı. Çarpmanın etkisi ile metrelerce savrulan talihsiz kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Taklalar atarak durabilen ve hurdaya dönen otomobilin sürücüsü de kazada yaralandı. Adliyede düzenlenen törende gözyaşları sel oldu: Cenazesi Sinop’a gönderildi Hayatını kaybeden talihsiz kadın için Karasu Adliyesi’nde bir tören düzenlendi. Törene; Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, hakimler, savcılar ve adliye personeli ile Saatçi’nin yakınları katıldı. Saatçi’nin yakınları, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Karasu Cumhuriyet Başsavcısı Eba Nevfel Uçar, törende yaptığı konuşmada, “Kıymetli mesai arkadaşımız Zahide Saatçi’ye Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Karasu Adliyemize ve tüm yargı camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Zahide Saatçi’nin cenazesi, yapılan duaların ardından toprağa verilmek üzere memleketi olan Sinop’a gönderildi. Şehit edilen kardeşinin ardından adliyede göreve başlamış Zahide Saatçi’nin, kardeşi Cevdet Özdemir’in teröristlerce şehit edilmesinin ardından 2015 yılında İstanbul Adliyesi’nde göreve başladığı ve 2022 yılından itibaren de Karasu Adliyesi’ne atanarak görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, feci kazanın araç içi kamerası görüntüleri de ortaya çıkmıştı. Görüntüde, kontrolden çıkarak savrulan otomobilin kadına çarparak takla attığı anlar yer aldı.
Muğla Esnaf Komisyonu, ilk toplantısını gerçekleştirdi Bodrum Belediye Meclisi’nin 07.04.2024 tarih ve 2024/47 sayılı kararı ile kurulan “Esnaf Komisyonu’’, Bodrum Belediyesi merkez binada ilk toplantısını yaptı. Komisyon Toplantısına Komisyon Başkanı Deniz Koca ile komisyon üyeleri, Mali Hizmetler Müdürü Ahmet Demirel ve mali hizmetler personeli katıldı. Komisyon, Bodrum Belediyesi yetki sınırları içerisinde faaliyet gösteren ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetinde bulunan her türlü gerçek veya tüzel kişiliğe ait sorunun tespit edilip çözüm önerilerinin üretilmesi için çalışacak. Belediye bünyesinde kurulan diğer komisyonlarla iş birliği ve eş güdüm içinde çalışacak olan komisyon, faaliyet konuları ile ilgili Bodrum’da kurulmuş olan oda, dernek, vakıf, kooperatif ve kamu tüzel kişilikleri ile gerekli görüşmelerin yapılması amaçlıyor. Esnaf sorunlarının çözümü ve iş birliği imkanlarının aranması için de faaliyet gösterecek olan komisyon, bu kapsamda Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Bodrum Denizciler Derneği, Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Esnaf Sanayici İş Adamları Derneği, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Deniz Ticaret Odası, Müstakil İş Adamları Derneği, TÜRSAB ve diğer kamu tüzel kişilikleri ile de toplantılar yapacak. Komisyonun kurulmasıyla birlikte, Bodrum’da iş dünyası ve esnafın sorunlarının daha etkin bir şekilde çözülmesi ve iş birliklerinin güçlendirilerek devam etmesi bekleniyor.