YEREL HABERLER - 28 Temmuz 2017 Cuma 15:35

Yabancı öğrencilere kozmetik eğitimi

A
A
A
Yabancı öğrencilere kozmetik eğitimi

Süleyman Demirel Üniversitesinde (SDÜ) 8 ülkeden 17 öğrenciye, uçucu yağlar ve kozmetik endüstrisi hakkında eğitim verildi.

Süleyman Demirel Üniversitesinde (SDÜ) 8 ülkeden 17 öğrenciye, uçucu yağlar ve kozmetik endüstrisi hakkında eğitim verildi.


SDÜ Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜLAR) ve Uluslararası Mühendislik ve Teknoloji Öğrencileri Topluluğu (BEST) işbirliği ile farklı ülkelerden katılan öğrencilere uçucu yağlar ve kozmetik endüstrisi hakkında eğitim verildi. 8 ülkeden 17 öğrenci gül ve lavanta bahçeleri ile uçucu yağ imalatı gerçekleştiren fabrikaları gezdi. Eğitimde, Göller Bölgesi florasında bulunan ve tarımı yapılan başta yağ gülü olmak üzere diğer tıbbi ve aromatik bitkilerin tarımı hakkında bilgi verildi. Ayrıca uçucu yağların elde edilmesinde kullanılan yöntemler hakkında da ayrıntılı açıklamalar yapıldı.



Yağ gülü ve lavanta tarımı yapılan alanlar yerinde incelendi


SDÜ GÜLAR Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sabri Erbaş, katılımcılara krem, losyon, sabun, parfüm, kolonya, temizleme sütü gibi temel kozmetik ve temizlik ürünlerinin üretim süreçlerini uygulamalı olarak anlattıklarını söyledi. Erbaş, programın son aşamasında öğrencilerin yağ gülü ve lavanta tarımı yapılan alanları yerinde incelediklerini belirtti. Erbaş, öğrencilerin bazı gül yağı fabrikaları ve kozmetik ürünleri üretimi yapan firmalara ziyarette bulunarak endüstriyel üretim sistemleri hakkında fikir sahibi olduklarını aktardı.


Yrd. Doç. Dr. Sabri Erbaş, gülün kullanım alanlarının çeşitliliğinin Isparta ve Türkiye’ye çok önemli kazanımlar sağladığını belirtti. Adı gül ile özdeşleşen Isparta’da 25 fabrikanın yıl boyunca sayısız alanda üretim yaptığını kaydeden Erbaş, çıktıların Fransa ağırlıklı olmak üzere Avrupa ve ABD’ye ihraç edildiğini ifade etti.



"Havaların güzel gitmesiyle verim arttı"


SDÜ GÜLAR Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sabri Erbaş, Isparta’da gül çiçeği hasadının mayıs ve haziran aylarında yapıldığını kaydetti. Ortalama 45 gün süren hasat döneminin bu yıl yağış nedeniyle 60 güne kadar uzadığını dile getiren Erbaş, "Bu sayede rekolte arttı. Havaların güzel gitmesiyle kalite de yükseldi. Yaklaşık 1,5 ton gül yağı, 15 bin ton civarında da gül konkreti elde edildi" dedi. Gülden elde edilen en önemli ürünün gül yağı olduğunu, bunun da neredeyse tamamının ihraç edildiğini aktaran Erbaş, gül konkreti ve bundan elde edilen gül absolütünün de önemli ihraç ürünleri arasında bulunduğunu belirtti.



"Gül suyu ve fenil etil alkol de değerli ihraç kalemi"


Rosa Damescana’dan (Yağ Gülü) elde edilen çıktılar arasında gül suyu ve fenil etil alkolün de çok önemli ihraç kalemi olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Sabri Erbaş, "Damıtma işlemlerinden sonra ortaya çıkan atık sudan fenil etil alkol elde edilebilir. Onun da piyasa değeri kilogramı ortalama 700 avro’dur. Yağ gülünün en önemli ürünlerinden biri de gül suyudur. Isparta ve Türkiye iç piyasasına sunumu kadar Avrupa ve ABD’ye ihraç edilmektedir" dedi.


Erbaş, gül yağı ve gül suyu kadar gül konkreti ve gül absolütünün de çok önemli bir ürün olduğunu söyledi. Anılan ürünlerin kozmetik endüstrisi açısından çok hayati değere sahip olduğuna işaret eden Erbaş, şunları söyledi:


"Gül halihazırda krem, losyon, tonik, sabun gibi kozmetik alanlarında kullanılıyor. Gülden temel gıda maddesi olarak da faydalanılabilir. Gül, reçel, sirke, lokum, çay ve şerbet gibi gıda maddelerinde kullanılabiliyor. Oda kokuları, deterjan, kolonya ve yumuşatıcı gibi temizlik ürünlerinde de kullanım alanı buluyor. Elde edilen yan ürünlerle gül, yıl boyu güncel kalabiliyor. Yan ürünlerde kullanılmasıyla gülün ekonomiye olan girdisi hasat dönemi olan iki ayla sınırlı kalmıyor tüm yıla yayılabiliyor. Özellikle Isparta’da gül ürünleri üzerine üretim yapan firmalar, yıl boyunca ürünleri yurt içi ve yurt dışına pazarlayabiliyor. Gül, Türkiye ekonomisine yıl boyu girdi sağlıyor. Kısacası gül Isparta ve Türkiye ekonomisinde katma değeri çok yüksek bir ürün. Milli servete çok önemli kazanımlar sağlıyor. SDÜ olarak biz de gül ziraatını destekliyoruz. Bilimsel çalışmalarla üreticinin sorunlarını tespit ediyor çözüm odaklı bir yol izliyoruz. Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜLAR) olarak da firmalarla bilimsel işbirliklerine devam ediyoruz."


Dünya’da gül yağı üretiminin yüzde 65’lik diliminin tek başına üretildiği Isparta’da, kozmetik, parfümeri, gıda başta olmak üzere çok farklı endüstriler yıl boyunca faaliyetlerini sürdürüyor. Gül yağı, gül suyu, kozmetik ürünler, Fransa ağırlıklı olmak üzere Avrupa ve ABD’ye ihraç edilerek Isparta ve Türkiye ekonomisine çok önemli katma değer sağlıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.