YEREL HABERLER - 09 Kasım 2012 Cuma 19:09

``BİR DÜNYA LİDERİ OLARAK ATATÜRK`` KONFERANSI

A
A
A
``BİR DÜNYA LİDERİ OLARAK ATATÜRK`` KONFERANSI

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı İstatistiksel Araştırmalar Kulübü tarafından düzenlenen, ``Bir Dünya Lideri Olarak Atatürk`` başlıklı konferans, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Mavi Salon`da yapıldı.
Konferansa; İstatistiksel Araştırmalar Kulübü Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksel Öner, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan İstatistiksel Araştırmalar Kulübü Başkanı ve İstatistik Bölümü öğrencisi İsmet Dıravacı, ``Cumhuriyet ile birlikte ilkleri başlatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk`ün yalnızca Türk coğrafyasına değil aynı zamanda dünyaya da yön vererek nasıl bir lider olduğunun anlatılacağı konferansımıza bizleri kırmayarak teşrif eden Doç. Dr. Mehmet Köçer hocamıza ve bize destek olan herkese şahsım ve kulübüm adına teşekkür ediyor, güzel bir konferans geçirmenizi diliyorum`` dedi.
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Mehmet Köçer, ``Biz, insanları değerlendirmekte objektif olabilen bir toplum değiliz. Bizim için bir insan ya çok mükemmeldir ya da çok kötüdür. Bu sadece Atatürk için değil, Türk tarihindeki başka devlet adamları için de geçerlidir. Baktığımız zaman Mustafa Kemal için de sağlıklı bir değerlendirmede bulunmadığımızı görebiliriz. Kimimiz Atatürk`ü insanüstü özelliklere sahip bir lider olarak nitelendirir; kimimiz ise onun bir asker ve devlet adamı olarak yeteneğini görmezden gelir ve yerin dibine sokmaya çalışır. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki; dünyanın asker ve devlet adamı olarak kabul ettiği Atatürk, bu devleti kuran kişidir ve Atatürk`ü yok saymak mümkün değildir. Burada klasik 10 Kasım konuşmaları yapmak istemiyorum. Dolayısıyla biz genel anlamda liderlik ve Atatürk`ün liderlik boyutundan bahsedelim`` diye konuştu.
Soru-cevap bölümüyle devam eden Konferans, Yrd. Doç. Dr. Yüksel Öner`in Doç. Dr. Mehmet Köçer`e plaket takdim etmesiyle son buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.