EKONOMİ - 20 Aralık 2023 Çarşamba 10:33

"2024 sermaye akımlarının hızlandığı bir yıl olacak"

A
A
A
"2024 sermaye akımlarının hızlandığı bir yıl olacak"

Bankacılık sektörü adına 2024 yılı için beklentilerini dile getiren BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kork, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, BAE, Suudi Arabistan ve Katar ülkelerine yaptığı ziyaretlerle Körfez sermayesi rotayı Türkiye’ye kırdı. 2024’te Avrupa ülkelerinden de ciddi bir sermaye akışının başlaması şaşırtıcı olmaz. Avrupalı firmalar, Türkiye’de birleşme ve satın alma yoluyla yatırımlarını sürdürecektir" dedi.



BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Kork, 2023 gerçekleşmeleri ve 2024 beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2023’ün Türkiye açısından hareketli bir yıl olduğunu belirten Kork, Türk bankacılık sektörünün hem içeride hem de küreselde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen reel sektörü desteklemeye, üretimi ve ihracatı finanse etmeye devam ettiğini söyledi.



“Türk bankacılık sektörü sağlam bir yapıya sahip”


Yılın başında yaşanan deprem felaketi ve uzun soluklu seçim sürecinin ardından yeni bir döneme girildiğine vurgu yapan Erkan Kork, "Seçim sonrası Türkiye Yüzyılı’na start verilirken Türk bankacılık sektörü, sağlam ve güven veren yapısıyla Türkiye ekonomisi için önemli bir istikrar abidesi haline gelmiştir. Aktif kalitesi, sermaye yapısı ve likidite yeterliliği bakımından oldukça iyi durumda olan bir sektörden bahsediyoruz. Atılan adımların etkisini 2024 yılında net bir şekilde göreceğimize inanıyorum. Yeni dönemde enflasyondaki artış hızının gerilemesi, TL varlıklara olan talebin artması ve öncü göstergelerdeki belirgin iyileşmeyle ekonomiye güvenin daha da artacağını ve son zamanlarda başlayan sermaye girişinin hızlanabileceğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.



“Avrupa’dan ciddi sermaye akışı olabilir”


Avrupa’dan Türkiye’ye sermaye girişinin olabileceğine işaret eden Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, BAE, Suudi Arabistan ve Katar ülkelerine yaptığı ziyaretlerle Körfez sermayesi rotayı Türkiye’ye kırdı. 2024’te Avrupa ülkelerinden de ciddi bir sermaye akışının başlaması şaşırtıcı olmaz. Avrupalı firmalar, Türkiye’de birleşme ve satın alma yoluyla yatırımlarını sürdürecektir" ifadelerini kullandı.



"2024’te reel sektörü desteklemeyi sürdüreceğiz"


BDDK verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün 21,8 trilyon TL’lik bir aktif büyüklüğe eriştiğini, sektörün toplam kredilerinin de 11 trilyon TL’ye ulaştığını kaydeden Kork, banka olarak hem sektörden hem de özel bankalardan olumlu yönde ayrıştıklarını belirterek, "Kurulduğu günden bu yana, Türkiye ekonomisine 7,4 milyar doların üzerinde kredi sağlama başarısına imza atan bankamız, yılın üçüncü çeyreğinde 1 milyar 257 milyon TL aktif büyüklüğe ulaştı. 2024 yılında da banka olarak reel sektörü desteklemeye ve Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.



"Yenilikçi teknolojilerle hizmetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz"


Bankacılık işlemlerinin büyük bir çoğunluğunun artık dijital kanallar üzerinden yapıldığına dikkat çeken Kork, "Bir dönem şube açma yarışına giren bankalar, şimdilerde ise şubeleri nasıl azaltabileceklerinin hesabını yapıyorlar. Biz ise kurulduğumuz günden bu yana geleneksel kanalları minimum seviyede tutarak, hayatın tüm koşturmacası içinde müşterilerimizi banka şubesine kadar yormayan, şube gibi klasik kanalları kullanmayan yeni nesil bir banka olmayı tercih ettik. 2024 yılında da yenilikçi teknolojilerle hizmetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Akıllı ve özel içerikler ile müşteri deneyimini en üst noktaya taşıyacağız" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kural tanımayan motosiklet ve bisiklet sürücüleri tepki çekiyor Eskişehir’de araç girişinin yasak olduğu ve yayaların yoğunlukta bulunduğu bölgelerde trafik kurallarını umursamadan etrafta dolaşan motosikletli ve bisikletlilere tepki gösteren vatandaşlar hem sürücülerin daha duyarlı olmasını hem de yetkililerin konuyla ilgili çalışma yapmasını istedi. Yağışların azalması ve hava sıcaklıklarının artmasının ardından motosiklet ve bisiklet sahibi vatandaşlar yeniden araçlarını kullanmaya başladı. Motosikletli kuryelerin yanına bir de normal vatandaşların eklenmesiyle birlikte kent trafiğinde artan motosiklet ve bisiklet sayısı dikkat çekerken esnaf ve yayalar hiçbir kuralı umursamadan etrafta dolaşan sürücülere tepki gösterdi. Özellikle İki Eylül Caddesi, Konuk Sokak ve Bayramyeri Sokak’ın araç trafiğine kapalı olmasına rağmen bu kuralın motosikletliler ve bisikletliler üzerinde uygulanmadığını söyleyen vatandaşlar, çoğu sürücünün gerekli ekipmanları kullanmayarak hem kendilerini hem de yaya bölgesinde hız yapıp korna çalarak çevredeki insanların canlarını tehlikeye attığını ifade etti. İşletmelerin önüne bilinçsizce park yapılmasının işlerini zorlaştırdığını belirten esnaf ise konuyla sadece sürücülerin değil yetkililerin de daha duyarlı davranması gerektiğini dile getirdi. “Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor” Esnaf Sefa Gençer, motosikletlilerle ilgili bazı sıkıntılarının olduğunu aktardı. Özellikle gençlerin motosiklete çok hevesli olduğunu ancak araçlarını daha sakin sürmeleri gerektiğine vurgu yapan Gençer, “İnternet satışları ve kurye sistemi var. Her tarafımız motosiklet. Bazı alanlar trafiğe kapalı. Mesela İstiklal Mahallesi Konuk Sokak’ta trafiğe kapalıdır. Motosikletlilerin aceleleri var, bir yerlere yetişmeleri gerekiyor ama aynı zamanda bazı şeyleri ihlal ediyorlar. Burası trafiğe kapalı bir yer, motosiklete kapalıdır. Çok rahatsızız. Yayalar sakince giderken bir de arkalarından ‘düt’ diye basınca insanlar sıçrıyor. Motosikletlilere tavsiyemiz daha sakin ve rölantide olmaları, özellikle trafiğe kapalı ve yayanın bol olduğu yerlere girmemeleri. Motosikletlerin park alanlarına da dikkat edilmeli. Mesela esnafın önüne park yapmamaları gerekir. Örnek veriyorum, İki Eylül Caddesi’nde bir kaplumbağa heykeli var. Aileler akşama kadar çocuklarını oraya bindiriyor ve fotoğrafını çekiyor. Adam motosikletini oraya koyunca bunu da engellemiş oluyor” dedi. “Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir” Vatandaş Can Coşkun, motosikletlilerin, elektrikli bisikletlilerin ve paketçilerin şehir trafiği içerisindeyken çok olumsuz hareketler yaptığından bahsederek, “Yollarına trafikte devam etmiyorlar. Örneğin burası Doktorlar Caddesi, trafiğe kapalı alan ama araba geçiyor. Burada polis ve zabıta var, kimse müdahale etmiyor. Bisiklet de geçiyor. Adam hem telefonla konuşuyor hem de kafasında kulaklık var. Kask da takmıyorlar, insanların hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Böyle durumlarda cezai işlem uygulanması gerekiyor. Şu araçların satışlarına devletin ayrıca bir el atması lazım. Çoluk çocuk herkesin elinde bisiklet, elektrikli motosiklet var. Paketçiler deseniz ona keza. Kimsede uygun ekipmanlar yok. Yayaların yürüdüğü yollarda bunların kısıtlanması gerekiyor. Çünkü bir nevi insanların hayatına kast ediyorlar. Çarpıp birisini sakat da bırakabilirler, her şey olabilir. Ama dediğimiz gibi, buna belediyenin ve devletin bir şekilde çare üretmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor” Bayramyeri Sokak’ta bilinçsizce park edilen motosikletliler nedeniyle uzun süredir mağduriyet yaşayan işletmecilerden birisi olan Murat Kuru ise şu ifadeleri kullandı: “Trafiğe kapalı bir yolda her yerde motosikletler var. Bu çok basit bir yöntemle halledilebilir. Aylardır uğraşıyoruz, çok fazla insanla tartışma yaşıyoruz. Tabii yaşanılan durum buradaki huzuru da bozuyor. Birkaç defa belediyeye dilekçe verdik ve trafik ekipleriyle konuştuk. Maalesef çözüme ulaşmadı. Esnaf olarak keyfimiz kaçtı. Devamlı olarak aynı şikâyetle yerel yönetimlerle iletişime geçmeye çalışıyoruz. Bu kadar basit bir şeyin bu kadar uzatılmasını ben anlayamadım. Trafiğe kapalı bir yer burası. Her yerde levhalar var. Ama kurallara uyulmuyor. Bunun sağlanması için buraya girişlerin dubalarla kapatılması gerekiyor. 1 yıldan fazladan beri bütün esnaflar dilekçe vermesine rağmen henüz gelen giden yok. Bununla ilgili sürekli tartışma yaşayan da biziz. Kurye arkadaşlarımız da ekmeklerinin peşindeler ama durdukları yer esnafın işini engelliyor. Müşterilerin rahatça bir şey yemesi mümkün değil. Burada berber arkadaşın tam önünde duruyorlar, vatandaş içeriye girmek bile istemiyor. Çünkü çok fazla araç var. İnsanların buraya girmemesi demek esnafın kazanmaması demektir. Bu da sokağın huzurlu olmadığına işaret.”
Trabzon İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun hasadına başlandı İhracat rekorları kıran Türk Somonu’nun Trabzon’un Arsin ilçesi açıklarında denizde bulunan kafeslerden hasadına başlandı. Türk Somonu öncelikle yumurtaları büyümesi için baraj göllerindeki kafeslere koyuluyor. Kafeslerde büyümeye başlayan somonlar 100 ila 800 gram arasında bir ağırlığa gelince barajlardan alınarak denizlerdeki çelik kafeslere yerleştiriliyor. Belli aralıklarla beslenen somonlar yaklaşık 2,5 kilogram ağırlığına vardığında hasatları gerçekleştiriliyor. Trabzon’un Arsin ilçesinde de Türk Somonu’nun hasadının yapılması için bu gece teknelerle kafeslerin yanına giden su ürünleri yetiştiricileri, kafeslerdeki balıkları vinç ve ağ yardımlarıyla teknelerde bulunan buz dolu olan su tanklarına aldı. Buradan kıyıya çıkarılan somonlar, işlenmek için kamyonlarla balık fabrikalarına götürüldü. Fabrikadaki işlemleri tamamlanan Türk Somonları birçok ülkeye ihracat ediliyor. 2022 yılında 49 bin 196 ton ihraç edilen somondan 363 milyon 102 bin 216 dolar olan gelir elde edilirken, bu rakam 2023 yılında 63 bin 161 tona yükselirken, bunun karşılığında 396 milyon 315 bin 453 dolar ihracat geliri elde edildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ihracatçı firma Somon Üretim Sorumlusu Ayhan Yıldırım, Türk somonunda yurt dışından yoğun talep olduğunu söyledi. Ayhan Yıldırım, “Somon hasadından önce Fransa’dan ve Polonya’dan getirilen yumurtaları kuluçka halinde üreticilere dağıtıyoruz. Balıkların büyüklüğü 2 ila 5 gram arasına gelince barajlara indiriyoruz. Burada 11 ay boyunca 100 ila 800 gram arasına gelince denize indiriyoruz. 6 ay boyunca 2,5-3 kilogram civarına getirip ihracata hazırlıyoruz" dedi. Türk Somonu’nun yağsız ve Omega-5 oranı yüksek bir balık olduğunu belirten Yıldırım "Somonu ihraç ettiğimiz ülkelerin istediği oranda balık yapıp, onların istediği sağlıklı balık yetiştiriyoruz. Vietnam, Çin ve Rusya başta olmak üzere birkaç ülkede çok yoğun istek var. Türk Somonu bir lüks. Onların istediği gibi bir üretim yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erzincan Doğa harikası Girlevik Şelalesi’ne hayat veren gözeler, doğaseverlerin uğrak yeri oldu Dünyanın en görkemli şelalelerinden biri olan Erzincan’ın Çağlayan beldesindeki Girlevik Şelalesi’ne hayat veren gözeler, havaların ısınmasıyla ziyaretçilerin uğrak yeri oldu. Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan 9 ayrı kaynak suyunun aktığı gözeler gezginlerin rotasında yer alıyor. Erzincan merkeze yaklaşık 34 kilometre uzaklıkta bulunan Kalecik köyünde bulunan ve 9 kaynak suyu ile birleşen gözeler adeta keşfedilmeyi bekliyor. Munzur Dağı eteklerinden gelerek 40 metreden döküldüğü Girlevik Şelalesi’ni besleyen kaynak doğaseverler için görsel bir şölen oluşturuyor. Muhteşem manzarası eşliğinde gözeler çevresinde, piknik yapanlara, doğa kampı yapanlara ve doğa yürüyüşü yapanlara rastlamak mümkün. ‘Anlatmak yetmez, görmek gerekir’ Arkadaşları ile birlikte doğa yürüyüşü yapmak için gelen Kalecik köyünde ki gözeleri tercih eden Vural Gümüş manzaranın tadını çıkardıklarını belirterek, “Erzincan’ın Kalecik köyündeyiz. Arkadaşlarla birlikte doğa yürüyüşüne geldik. Geçekten çok mükemmel bir köy. Erzincan’ın meşhur Girlevik Şelalesi’nin suyunun tamamen beslendiği ve bu suyun çıktığı yer tam olarak burası. Buraları görmek, gezmek gerçekten doğaseverler için çok eğlenceli ve keyif verici. Biz de bugün geldik arkadaşlarımızla birlikte gezdik. Burada piknik yapan insanlar da var. Gelip, gezilip görülesi bir yerlerden biri diyebilirim. Anlatmakla olmaz, ancak gezilerek görülebilir” dedi.