GENEL - 17 Kasım 2017 Cuma 22:20

5’inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali başladı

A
A
A
5’inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali başladı

17-26 Kasım tarihleri arasında devam edecek olan 5’inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Beyoğlu’nda düzenlenen törenle başladı.

17-26 Kasım tarihleri arasında devam edecek olan 5’inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Beyoğlu’nda düzenlenen törenle başladı.


Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ile İstanbul Medya Akademisi tarafından ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen 5’inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali Beyoğlu’nda düzenlenen törenle başladı. 17-26 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek festival Türkiye ve dünya sinemasının en yeni örneklerini İstanbullu sinemaseverlerle buluşturacak. Öte yandan, bu yıl İstanbul’da ünlü sinemacıları ağırlamanın yanı sıra Brezilya’dan Hindistan’a, İran’dan Kırgızistan’a, 39 ülkeden 43 uzun ve 64 kısa metraj olmak üzere toplam 107 film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.



“Boğaziçi Film Festivali büyük bir iştir”


Festivalin açılış töreninde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Sinemada iyi bir kadraj, maharetli bir ressamın elinden çıkmış eşsiz bir resim gibidir. Senaryoya can veren vurucu bir cümle, esaslı bir şiir gibidir. Her ne kadar teknik olarak farklı olsa da anlatılan hikayenin, görselliği, söylem gücü, müzikleri ve daha birçok detayıyla birlikte romandan pek de farkı yoktur. Sinema üst bir türdür. Bütün sanatlara açık, gönlü geniş bir kapıdır. Sinema sanatı etrafında kurulan dünya, büyük bir dünyadır. Modern dünyada var olma limanına yanaşan nice medeniyetin, kültürün, bakışın ve kavrayışın birbiriyle buluştuğu büyük bir limandır. Milyonlarca insanın istihdam edildiği, büyük bütçelerin konuşulduğu, ülkeler ekonomisine yön veren dev bir endüstridir. Hollywood ve Bollywood pratikleri ortadadır. İran Sineması’nın dünyadaki yeri hepimizin malumudur. Uzak Doğulu nice usta isimlerini dünyaya duyurmuş, ülkelerinin keşfedilmeyi bekleyen değerlerini bizlere sinema vasıtasıyla tanıtmış, anlatmışlardır. Bu büyük endüstri içinde, bu büyük dünyada faaliyet yapmak, eser üretmek, bir hayalin peşine düşmek, verimlere sahne olmak muhteşem bir iştir. Kültür endüstrilerinin sahnesi olan bir şehrin, Beyoğlu’nun belediye başkanı olarak ifade etmek isterim ki Boğaziçi Film Festivali büyük bir iştir. Katkısı olan herkesi, burada resmi geçit yapan her bir filmde emeği olan herkesi tebrik ediyorum” diye konuştu.



“Bu yıl 3 bin 260 filmin başvuru yapması açıkçası bizi memnun etti”


Festivale başvuru yapan filmin çok olmasından duyduğu memnuniyeti anlatan Festival Direktörü Bülent Turgut, “Gerçekten bir festival hazırlamak ancak tutkuyla yapılabilecek bir şey. Festivallerin bir idealleri vardır ve bu idealleri belli stratejiler çerçevesinde hayata geçirmek için elimizden geleni yapmaya çalıştık. En temelde yeni yetenekleri yeni isimleri keşfetmek için bu yola çıktık. Uluslararası alanda etkimizi arttırmak istiyorduk. Bu yıl 3 bin 260 filmimizin başvurması açıkçası biz memnun olduk” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.