SPOR - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:49

Aydın Ayhan Güney: "Çeşme’de hedefimiz büyük"

A
A
A
Aydın Ayhan Güney: "Çeşme’de hedefimiz büyük"

Bu sene ikincisi düzenlenen Çeşme Yarı Maratonu, doğa ve tarihin güzelliklerinde koşuldu.


Çeşme Kaymakamlığı desteğiyle Çeşme Belediyesi’nin ev sahipliğinde 4 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşen Çeşme Yarı Maratonu’nda 21 ülkeden bin 745 sporcu yer aldı. Çeşme, Ilıca ve Alaçatı’da katılımcılara zorlu olduğu kadar keyifli bir parkurda yarışma imkanı sunuldu. “Denizin Sesi, Adımların Ritmi: Çeşme’de Koş!” sloganıyla koşulan Salomon Çeşme Yarı Maratonu, Argeus Travel & Events tarafından organize edildi.



“Türkiye’nin en önemli organizasyonları arasında yer almak istiyoruz”


Yarışın bütün katılımcıları ve sporseverleri mutlu ettiğini dile getiren Argeus Travel & Events Kurucu Ortağı Aydın Ayhan Güney, Çeşme’nin sporla bütünleşerek daha iyi ve büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacağını kaydetti. Sporun turizmi daha da hareketlendireceğini ifade eden Aydın Ayhan Güney, “Daha yolun başındayız, bu sene ikincisini gerçekleştiriyoruz. Çeşme’de hedefimiz büyük. Türkiye’nin en önemli organizasyonları arasında yer almak istiyoruz. Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de her şey yolunda gitti. Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Yarışmacılarımız da çok memnun. Hem spor yapıyorlar hem de keyifli anlar yaşıyorlar. Yerel desteklerimizin katkısı ise yadsınamaz seviyede. Örnek gösterilecek bir düzeyde her zaman desteklerini esirgemiyorlar. Çeşme Yarı Maratonu’nun orta vadede hızla büyüyeceğini söyleyebilirim” dedi.



“Maratona çevirme gibi bir planımız var”


Önümüzdeki yıl yarı maratonda değişikliğe gitmeyi planladıklarını ifade eden Aydın Ayhan Güney, “İki senedir yarı maraton olarak düzenlediğimiz yarışımızı full maratona çevirme gibi de bir planımız var. Yerel yönetim ve devlet erkanının da bu yönde bir talebi oldu. Gerekli planlamaları yapıp rotamızı yetiştirebilirsek yarı maratonu geliştirmek istiyoruz. Çeşme’de daha ikinci yılımız olmasına karşın toplamda 21 ülkeden sporcu yarışma imkanı buluyor. Tabii bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Organizasyonu büyüterek gelecek yılki yarışta daha fazla profesyonel sporcuyu da dahil etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.



“Bu tarz organizasyonlara tek yönlü bakmamak gerekiyor”


Aydın Ayhan Güney, Çeşme Yarı Maratonu’nun sezon başlamadan bölge esnafına da büyük katkı sağladığını belirterek, “Bu tarz organizasyonlara tek yönlü bakmamak gerekiyor. Turizme katkısı çok büyük işler yapılıyor. Sezon olmamasına rağmen yarışımızla Çeşme’ye hareket kazandırdık. Sadece yarışanlar değil ekiplerde yer alanlar, aileler derken sayı 4-5 bine çıkıyor aslında. Bu da hem bölge esnafına hem de turizme çok büyük katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Barakfakih Hazretleri kabri başında dualarla anıldı Bursa’da Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osmangazi ve oğlu Orhangazi’nin fıkıh hocası Barakfakih Hazretleri, Kestel ilçesine bağlı Barakfakih Mahallesi’nde düzenlenen Geleneksel Pilav Günü’nde kabri başında anıldı. Burakfakih’i anmak için her yıl Mayıs ayının üçüncü haftasında düzenlenen Geleneksel Pilav Günü, Ankara Tapu Kadastro Camii İmam Hatip’i Hafız Ali Tel ve Hacı Bayram-ı Veli Camii emekli İmam-Hatibi Bilal Demiryürek’in Kur’an-ı Kerim tilaveti ve mevlid okunmasıyla başladı. AK Parti Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç ve Ahmet Kılıç, Gürsü Belediye Başkanı Mustafa Işık, Kestel Kaymakamı Recep Öztürk, siyasi partilerin il ve ilçe temsilcilerinin yanı sıra Bursa Protokolünün önemli isimleriyle beraber çok sayıda vatandaş katıldı. Programda, Barakfakih Hazretleri’nin türbesi başında okunan dualardan sonra, yaklaşık 12 bin kişinin katıldığı davetlilere pilav ve ayran ikram edildi. Geleneksel Pilav Günü etkinliğine ilişkin açıklamalarda bulunan Barakfakih Köy Muhtarı Ahmet Akbulut; Bursa’nın manevi mimarlarından Barakfakih’in gösterdiği yolda yürümeye devam edeceklerini vurgulayarak; “Atalarımızın bizlere bıraktığı mirasa sahip çıkarak halkımızın da desteğiyle gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda vatandaşımızın katılımıyla "Barakfakih’i Anma ve Pilav Günü" etkinliğimizi düzenleyebildik. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha geniş kalabalıklarla bu mukaddes geleneği devam ettireceğiz. Herkesten Allah razı olsun. Seneye yeniden bu zamanlarda görüşmek üzere" diye konuştu.
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Dünyada zulmün ortadan kalkmasına vesile olan bir milletiz” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Dünyada nerede bir zulüm, mağduriyet varsa oraya el uzatan, oradaki olumsuzlukların ortadan kalkmasına vesile olan, cömert, hoşgörülü bir milletiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara’da Keçiören Müftülüğünce düzenlenen “4-6 Yaş Kur’an Kursları Yılsonu Şenliği”ne katıldı. Şenlik alanında bulunan Filistinli çocukları ziyaret ederek. bir süre sohbet eden Erbaş, daha sonra Kur’an kursu öğrencileri tarafından hazırlanan atölyeleri gezdi. Erbaş, yaptığı konuşmada Kur’an kurslarında verilen eğitime dikkat çekerek, “Çocuklarımıza Kur’an kurslarımızda hocalarımız, tüm neslimizin sahip olması gereken o değerlerimizi o kadar güzel öğretiyorlar ki; işte adalet, hoşgörü, sorumluluk, merhamet, yardımlaşma, dostluk, sevgi, sabır, edep, barış, umut, saygı, cömertlik işte böyle bir gençlik istiyoruz. Toplumumuz sevgi toplumu, saygı, hoşgörü, merhamet, şefkat toplumu olsun. Bu değerlere sahip olan toplumlarda huzur, barış, mutluluk, umut olur” ifadelerini kullandı. “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun” Erbaş, Gazze’de yaşanan katliama değinerek, “Çocuklarımızın yaşıtları belki onlardan daha küçük. yeni doğmuş, Gazze’de 15-20 bine yakın çocuk zalim işgalcilerin bombaları altında can verdi. Allah’ın laneti o zalimlerin üzerine olsun. Rabbimizin yardımı Gazze’deki, Filistin’deki kardeşlerimizle beraber olsun inşallah. Biz Müslümanız, müminiz, her zaman umudumuzu taşıyoruz. Bugün Müslümanlar olarak elimizden ne geliyorsa onu yapmaya gayret ediyoruz, dilimizden ne gelirse onu söylemeye çalışıyoruz” dedi. Dünyadaki bütün Müslümanları ve tüm vicdanlı insanları Gazze’de soykırım yapan zalim işgalcilere karşı bir duruş sergilemeye davet eden Erbaş, “Ey zalimler, ey işgalciler, siz insan mısınız? Sizde hiç insanlık kaldı mı? Sizde merhamet, hoşgörü diye bir şey yok, siz insan olamazsınız. Bunu bizim sürekli bıkmadan, usanmadan haykırmamız lazım. İşte yavrularımız haykırıyor. Ey zalimler, ey işgalciler. Şu çocuklarımızdan utanın” diye konuştu. “1,5 milyona yakın çocuğumuza değerlerimizi öğrettik” Erbaş, 254 bin çocuğun Kur’an kurslarında hoşgörüyü, cömertliği, umudu, barışı, edebi, sabrı, sevgiyi, saygıyı, yardımlaşmayı, dostluğu ve merhameti öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Bu değerlerle yetişen çocuklarımıza destek olmak ve sayılarını artırmamız lazım. Bugün ülkemizde milyonlarca okul öncesi çocuğumuz var. 28 milyon öğrencisi olan bir ülkeyiz. Bu çok büyük bir değerdir, çok büyük bir servettir. Gençlerimizi, çocuklarımızı, öğrencilerimizi bu değerleri benimsemiş, özümsemiş bir ruhla yetiştirmemiz lazım. 4-6 yaş Kur’an kurslarımızdan şu ana kadar mezun olan 1,5 milyona yakın çocuğumuza bunları öğretiyoruz. Bundan toplumumuza fayda gelir, zarar gelmez.” “Ailelerimizin desteği bizi çok mutlu ediyor” Çocuklarını Kur’an kurslarına gönderen anne babalara teşekkür eden Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığımız olarak, müftülüklerimiz olarak yapmış olduğumuz 4-6 yaş eğitim faaliyetlerimize, gençlik merkezlerimize, illerde, ilçelerde kurmuş olduğumuz Aile Rehberlik Merkezlerimize destekleriniz bizi çok mutlu ediyor. Allah sizlerden razı olsun” ifadesini kullandı. “Dünyada zulmün ortadan kalkmasına vesile olan bir milletiz” Erbaş, Türkiye’nin her alanda güçlenerek dünyaya örnek olacağını dile getirerek, “Dünyada nerede bir zulüm, mağduriyet varsa oraya el uzatan, oradaki olumsuzlukların ortadan kalkmasına vesile olan, cömert, hoşgörülü bir milletiz. Ecdadımız adaleti dünyaya tanıtmış. Ecdadımıza layık torunlar olarak biz de onların yolunda gitmeye devam ediyoruz. Cenab-ı Hakk bizleri bu yoldan ayırmasın” şeklinde konuştu.
İstanbul TOBB’dan Eczacılık Fakülteleri açıklaması: Türk yükseköğretimini hedef alan beyanlar son derece temelsiz İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ( Mütevelli Heyet Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclis Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın da aralarında bulunduğu TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi, eczacılık fakülteleri ile ilgili açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, Türk yükseköğretimini hedef alan beyanların son derece temelsiz olduğu belirtildi. Türkiye’de; sosyal, ekonomik ve siyasal gelişim açısından kritik önem taşıyan eğitim sektöründe sayısı 208’e ulaşmış üniversite bulunurken 7 milyondan fazla öğrencinin öğretim görüldüğü belirtildi. Yapılan açıklamada, “Türkiye’de devlet üniversiteleri ile aynı statüye sahip kamu kurumu olarak 40 yıllık bir geçmişe sahip olan vakıf üniversiteleri, yükseköğretim sisteminin önemli bir parçasıdır. Anayasamızın 130. Maddesinde ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nda mali ve idari yönden özerk oldukları belirtilen ve kamu kurumu statüsündeki vakıf üniversitelerimiz kendi kaynaklarını oluşturarak ülke ekonomisine devletten hiçbir kaynak kullanmadan çok büyük katkı sağlamaktadır” sözleri yer aldı. Eczacılık fakültelerinde toplam 25 bin 200 öğrenci eğitim görmektedir “Yükseköğretimin yaygınlaştırılması açısından devletin taşıdığı sorumluluğun vakıf üniversitelerince paylaşıldığı, dolayısıyla ortaya çıkacak maliyetlerin önemli bir kısmının vakıf üniversitelerince yüklenildiği dikkate alınmalıdır. Vakıf yükseköğretim kurumlarında her yıl yaklaşık 230,000 kaliteli eğitim almış mezun iş hayatına katılmakta, ülke kalkınmasında büyük rol oynamaktadır.” “Vakıf yükseköğretim kurumlarının, sağlık sektörüne akademik yapısı ve hastaneleri ile önemli katkıları vardır. Bu bağlamda, ülkemizdeki toplam 47 eczacılık fakültesinin 15 adedi vakıf üniversitelerine ait olup sistemin tamamlayıcı unsurudur. Her yıl yaklaşık 5 bin 500 öğrencinin kayıt olduğu eczacılık fakültelerinde toplam 25 bin 200 öğrenci eğitim görmektedir.” “Türk yükseköğretimini hedef alan beyanların, son derece temelsiz olduğunu da belirtmek isteriz” Vakıf üniversiteleri ile ilgili yapılan açıklamada ise “Vakıf yükseköğretim kurumları, oluşturdukları eğitim öğretim imkânları, öğretim üyesi profili, laboratuvar ve uygulama alanları, araştırma potansiyeli ve diğer tüm kampüs imkânları ile yükseköğretim alanında önemli bir boşluğu doldurmakta ve üniversite öğrenimi görmek isteyen adaylara nitelikli yükseköğretim fırsatı sunmaktadır. Buna rağmen, herhangi bir akademik veriye dayanmayan toptancı bir anlayışla ve klişe ifadelerle özelde vakıf yükseköğretim kurumlarını, genelde Türk yükseköğretimini hedef alan beyanların, son derece temelsiz olduğunu da belirtmek isteriz” sözlerine de yer verildi. “Ülkemizin özellikle ilaç ve ilaç hammaddesi geliştirmede dışa bağımlılığı hepimizin malumudur” “Son yıllarda Eczacılık Fakültelerine yönelik söylemler dile getirilmekte, Eczacılık Fakültesi mezun sayısının çok fazla olduğu vurgulanmakta, eğitim kalitesinin düştüğü beyan edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yeni yüzyılında, uluslararası arenaya iş gücü yetiştirmeyi misyon haline getirmiştir. Özellikle sağlık alanında yetkin uluslararası niteliklere sahip sağlık profesyonelleri yetiştirmek, yükseköğretim sistemimizin hedefleri arasındadır. Ülkemizin özellikle ilaç ve ilaç hammaddesi geliştirmede dışa bağımlılığı hepimizin malumudur. Bu sebeple bu alana yönelik uluslararası nitelikli ve yüksek donanımlı eczacı yetiştirmek yüksek derecede önem arz etmektedir. Açılan yeni eczacılık fakültelerinde ülkemizin sadece iç ihtiyacına yönelik öğrenci yetiştirilmemekte, aynı zamanda uluslararası öğrencilere de yüksek kaliteli eğitim imkânı vakıf üniversitelerince verilmekte ve ülkemizin uluslararasılaşmasına, yayılma politikasına, ekonomik girdisine katkı sağlanmaktadır.” “YÖK, eczacılık fakültesi açılması ve eğitim-öğretim asgari şartlarını yüksek tutulmasını amaçlamakta” Vakıf üniversitelerindeki eğitim şartları ve alt yapısının Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından titizlikle denetlenmekte olduğuna da değinen TOBB açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özellikle YÖK, eczacılık fakültesi açılması ve eğitim-öğretim asgari şartlarını yüksek tutarak kalitenin artırılmasını ve standartize edilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle vakıf üniversitelerinin eğitim programları, alt yapıları ve öğrenim kadroları daha da titizlikle denetlenmektedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Yükseköğretim Meclisi olarak bizler, hassasiyetleri anlayarak ve göz önüne alarak ülkemizin eczacılık mesleği dahil tüm sağlık profesyonellerinin yetiştirilmesine özel önem vermekteyiz. Vizyonumuzu, stratejimizi ve kurumlarımızı da bu yönde her geçen gün iyileştirmeye çalışmaktayız.”
Antalya LGS ve YKS adaylarına beslenme tavsiyeleri Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Diyetisyeni Nevin Bilici, LGS ve YKS adayları için beslenme önerilerinde bulundu. Bilici, “Sınav öncesi yeni besinlerden, kafeinli içeceklerden, şekerli, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden uzak durun” dedi. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım başladı. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Diyetisyeni Nevin Bilici, bu hafta sonu LGS sınavı ve gelecek hafta sonu YKS sınavına girecek adaylara beslenme önerilerinde bulundu. Sınav stresinin etkilerini azaltmak ve sınav günü en iyi performansı gösterebilmek için doğru beslenmenin önemine dikkat çeken Bilici, öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Sınavdan bir gün önce daha önce tüketmediğiniz bir besini tüketmeyin. Alerjik reaksiyon ya da ishal gibi şikayetlere yol açabilir. Sınavdan bir gün önceki gece içeceğiniz çay ve kahve uykunuzun kaçmasına veya zor uyumanıza sebep olabilir. Çay, kahve tüketmek yerine iyi bir uyku ve sizi rahatlatması için melisa, papatya gibi bitki çaylarını tercih edin” dedi. Dengeli bir kahvaltı Sınav sabahı dengeli bir kahvaltının önemine dikkat çeken Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Diyetisyeni Nevin Bilici, "Sınav sabahı tok tutacak, dengeli bir kahvaltı yapmaya özen gösterin. Yumurta ve peynire ek olarak ceviz, fındık, zeytin gibi sağlıklı yağlar tüketin. Tam tahıllı ekmeği tercih edin. Ve kahvaltı tabağına C vitamininden zengin domates, salatalık, biber ekleyin. Yanında bir bardak süt tercih edin. Ancak, daha önce süt içme alışkanlığınız varsa bu tavsiyeyi dikkate alın. Sınav sabahı reçel, bal, çikolata kreması gibi kan şekerinde ani dalgalanmalar yapacak basit şekerli besinler tüketmeyin. Sınav sırasında aşırı susatacak kızartma, sucuk, pastırma gibi yağlı ve tuzlu besinlerden kaçının. Su tüketimi de yeterli miktarda olmalıdır" diye konuştu.
İstanbul Sarıyer’deki kazada hayatını kaybeden kadın muhtar son yolculuğuna uğurlandı Sarıyer’de dün akşam saatlerinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden muhtar Fulya Türen Bayram bugün cenaze töreni düzenlendi. Kılınan cenaze namazının ardından kadın muhtarın sevenleri gözyaşlarına boğuldu. Sarıyer’de dün akşam saatlerinde meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanan Kemer Mahallesi Muhtarı Fulya Türen Bayram (62), hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybeden Bayram için bugün Bahçeköy Kemer Muhtarlığı önünde helallik alındı. Daha sonra Sarıyer Nuray Artam Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine, Sarıyer Belediye Başkanı Mustafa Oktay Aksu, Sarıyer eski Belediye Başkanı Şükrü Genç, Sarıyer Kaymakamı Ömer Kalaylı, AK Parti Sarıyer ve İBB meclis üyesi Hüseyin Coşkun, AK Parti İlçe Başkanı Halil İbrahim Kurşun, İYİ Parti İlçe Başkanı İbrahim Temurcu, Sarıyer Müftüsü Mehmet Muslu, muhtarlar, ailesi ve sevenleri katıldı. Törende, Bayram’ın sevenleri gözyaşlarına boğuldu. Kemer Mahallesi muhtarı Fulya Türen Bayram öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Bahçeköy Kemer Mezarlığı’na defnedildi. “Mahallemizin öğretmeniydi, ablasıydı ve ambulans şoförüydü” Fulya Türen Bayram’ın mahalle için hiç kimsenin yapmadığı işleri yaptığını söyleyen Muhtar azası Erşen Kuruhasan, “Mahallemizin öğretmeniydi, ablasıydı, meclis üyesiydi, muhtarıydı ve ambulans şoförüydü. Öyle bir insandı. Öyle bir insan bir daha gelmez mekanı cennet olsun. Yaşama bizi bağlayan bir öğretmenimizdi. Parti gözetmezdi. Mahalle için hiç kimsenin yapmadığı işleri yaptı başarıları sağladı. Yardımsever bir insandı. Hastalarla ilgilenen bir insandı. Ambulans şoförü olacak kadar” ifadelerini kullandı. “Araçtan dışarıya fırlaması Süreyya kızımızın hayatını bir nevi kurtardı” Hayatını kaybeden muhtar Bayram’ın kaza yaptığı esnada yanında olan yardımcısı Süreyya Akkoca’nın sağlık durumun iyi olduğunu söyleyen Aile Hekimi Türkan Kormanlı, “Fulya Hanım’ın aile hekimiydim. Gerçekten çok değerli ve iyi bir insandı. Yanında çalıştığı güzel kızımız da onunla birlikte araçtaydı. Biz kazayı haber aldığımızdan beri bütün gece hem hastaneyle hem de yakınlarıyla irtibat halindeydik. Allahtan araçtan dışarıya fırlaması Süreyya kızımızın hayatını bir nevi kurtardı. Şimdi iyi yoğun bakımda değil servise alındı. İnşallah o iyileşecek” diye konuştu. “Ne istediysek yaptı, hiçbir şeye hayır demedi” Fulya Türen Bayram’ın vefat haberine şoke olduğunu söyleyen mahalle sakini Figen Erden ise, “Çok sevilen bir muhtardı. Hepimiz şoke olduk mahallede. Nurlar içinde yatsın. Sevgiyle uğurluyoruz onu. Çok iyi bir insandı herkesin yardımına koşardı. Bir dediğimizi iki etmezdi hemen araştırır bulurdu. Ne istediysek yaptı hiçbir şeye hayır demedi. Bunu herhalde herkes söyler” dedi.