POLİTİKA - 20 Nisan 2024 Cumartesi 14:07

Bakan Fidan: “Mısır ve Türkiye’nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır”

A
A
A

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Mısır ve Türkiye’nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır" dedi. Görüşmede Gazze konusuna da değinen Bakan Fidan, “Gazze’de yapılması gerekenlerin altını çizdik. Yardımların Refah sınır kapısına ulaşması için gece gündüz koordinasyon içerisinde çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “ Mısır ve Türkiye’nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır. Bizde iki ülke olarak bu anlayışla ilişkilerimizi daha da ileriye taşıma iradesini ortaya koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kahire’ye yaptığı ziyaret sonrasında bu yöndeki irademiz liderler düzeyinde ortaya konmuş oldu. Kahire’de yüksek düzeyde stratejik konseyinin yeniden tesisine ilişkin ortak bildiri imzalanmıştı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin konsey toplantısı vesilesiyle ülkemizi ziyaret etmesi gündemimizde. Bugün değerli kardeşim Şukri ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyinin toplantısının hazırlıklarını ele alma imkanımız oldu. İkili gündemimizdeki konuları ayrıntılı bir şekilde görüştük. Özellikle ticaret ve ekonomi işbirliğimizin en güçlü boyutlarından birini oluşturmakta. Mısır’daki yatırımlarımız hali hazırda 3 milyar doları bulmuş durumda. Aramızdaki ticaret hacmi ise yaklaşık 8 milyar seviyesinde. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında ortaya konan bir hedef var 15 milyar dolar. Serbest ticaret anlaşmamızı genişleterek ve limanlarımız arasında roro seferlerini tekrar başlatarak bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz. Savunma sanayi alanındaki ilişkilerimiz de gittikçe güçlenmekte. Enerji alanında da geniş bir işbirliği imkanı olduğunu düşünmekteyiz. Mısır’la Türkiye arasında ikili ilişkilerimize ilaveten bölgesel sorunları da ele aldık. Bunların başında Gazze konusu gelmekte. Sayın Şukri ile hem İslam işbirliği temas gurubu ikili diyaloğumuz vasıtasıyla Gazze meselesi üzerine çok düzenli bir koordinasyon ve istişare mekanizması aramızda bulunmakta. Krizin başından beri düzenli bir şekilde beraber çalışmakta ve koordine etmekteyiz. Özellikle Gazze’de şuanda geldiğimiz noktanın vehametinin ve yapılması gereken konuların altını bir kez daha çizdik. Hangi diplomatik adımlar atılabilir? Hangi insani yardımlar konusunda neler yapılabilir. Uzun vadeli iki devlet hangi yöntemlere başvurabilir. Bu konuları kendisiyle ayrıntılı bir şekilde görüştük. Mısır, sorunun sıcaklığına en yakın yer Coğrafya olarak. Özellikle insani yardımlar konusunda Mısır’la olan ilişkilerimiz hayati önem taşımakta. Refah sınır kapısından yardımların ulaştırılması için Mısır’la gece gündüz koordinasyon içerisinde çalışıyoruz. Bunun için Mısır’a teşekkür ediyoruz” dedi.

Türkiye ve Mısır arasında önemli işbirliği olan ve bölgesel sorunları teşkil eden Libya, Sudan, Somali, sorunlarını da masaya yatırmak imkanı bulduklarını kaydeden Bakan Fidan, “Libya’da Mısır ve Türkiye olarak ve diğer bölge ülkeleri ile Libya’nın bütünlüğüne ve istikrarına beraber nasıl katkıda bulunuruz. Bu konuda nasıl daha düzenli çalışabiliriz. Hangi türden teklifleri hayata geçirebiliriz. Bunları kendi aramızda istişare etme imkanımız oldu. Aldığımız kararla birlikte bunları daha düzenli bir şekilde görüşmeyi hedefliyoruz. Sudan’da devam eden iç savaşın nasıl durdurulabileceği, bölgesel etkileri ve ileriye yönelik çözüm planlarını, şuanda devam etmekte olan müzakere sürecini masaya yatırdık. Ayrıntılı bir şekilde bu konuları görüştük. Karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Bu konuda da beraber istişarelerimizi artırma ve çalışma kararını aldık” şeklinde konuştu.

Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, “Bu karşılıklı ziyaretler çok önemli. Son devlet başkanlarımız arasındaki ziyaret sonrası verdikleri direktifler çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için görüşmelerimizi bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için çok önemli söylemek istiyorum. Görüşmelerimiz bir dosthane içerisinde yapıldı. İkili ilişkilerimizi görüştük. Bu siyasi ilişkileri ekonomik, kültürel ve güvelik alanında daha iyi bir şekilde yüksek düzeylere çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Gazze’de savaş başladığından bu yana Mısır’ın her zaman çabalarını sürdürdüğünü kaydeden Şukri, “ Biz başlangıçtan beri sınır kapısında İsrail’in engellemeleri ile karşılaştık. Uluslararası ortaklarımızla birlikte bu konuda çalışıyoruz. Bütün ülkelerden gelen yardımların bir şekilde yapılması gerektiğini ve orada bir merkezde toplanması söz konusuydu. Bizler İsrail tarafıyla görüşmeler yaptık. Orada olan çalışmaların daha da basitleştirilmesini istedik. Bu şekilde Gazze’ye yardımların ulaştırılmasını temin edelim diye. Şuanda orada alınan tedbirler neticesinde istediğimiz düzeyde yardımları gönderemiyoruz. Uluslararası ortaklarımızla bu konuları görüştük ve bu engellemeleri ele aldık. İsrail’in uygulamaları zorlaştırdığını belirttik. İnsani yardımların mutlaka ulaştırılması gerekiyor. Birleşmiş Milletlerin bu yardımların dağıtılması açısından Gazze’de bir merkez oluşturması lazım. 6 sınır geçiş noktası var. İsrail bir işgal devleti olarak buna uymak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Erhan Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Çöl tozlarıyla alerjik rinit ve astım şikayetleri arttı Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, baharın gelmesiyle birlikte alerjik vakalarda artış olduğunu belirterek, "Özellikle çöl tozlarının gelmesiyle beraber alerjik rinit, astım, rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Çöl tozlarına karşı kapı ve pencereleri kapalı tutmak gerekir, sık duş almanın da faydası olur" dedi. Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, havaların ısınması ve ilkbaharın gelmesiyle çiçeklerin açıp polenlerin arttığını hatırlatarak, "Şimdi çöl tozları da gelmeye başladı. Dolayısıyla alerjik rinit, astım, alerjik rinitten sonra görünen rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Bugünlerde de özellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve sık sık hapşırmayla bize başvuruyor hastalar. Eğer bu dönemi atlatmaya çalıştılar ve atlatamadılarsa rinosinüzite, sinüzite dönüşüyor veya astım ataklarıyla birlikte geliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Tuncer, küçük çocuklarda ise kulakta sıvı toplanması yani "seröz otit" denilen klinik durumu bu mevsimde daha sık gözlemlediklerini söyledi. "Solunum yolları alerjenlere tepki gösteriyor" Alerjinin aslında genetik bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ülkü Tuncer, "Kişiler doğuşsal olarak alerjik olabilir. Bebeklerde daha çok ciltte oluşan reaksiyonları görüyoruz. Yaş büyüdükçe yerini alerjik rinit ve astıma devrediyor. Alerjik rinit aslında burnun alerjenlere karşı gösterdiği hiperaktivite olarak düşünülmeli. Sadece burun göstermiyor bu hiperaktiviteyi, tüm solunum yolları alt solunum yolları da aynı tepkiye dahil oluyor. Dolayısıyla alerjik riniti olanların yüzde 30 kadarında astım, astımı olanların da neredeyse yüzde 60-70’inde alerjik riniti görüyoruz. Yani ikisi aslında iç içe geçmiş durumda" dedi. "Sürekli alerji durumunda sabah kalkınca hapşırma görülür" Alerjinin mevsimsel mi yoksa yıl boyu mu olduğunu bireylerin gözlemlemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tuncer, bu şekilde alerjenin tespit edilebileceğini izah etti. Yıl boyu olan alerjide kişilerin sabah kalktığında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, öksürük, burun akıntısı şikayetlerinin başladığını dile getirdi. Durum böyleyse evdeki alerjenleri, en başta ev tozu, halı tozları, evdeki evcil hayvanlar, küf gibi gibi etkenleri veya gıda alerjisini düşünmek gerektiğine işaret eden Tuncer, "Ama mevsimselse, bazı mevsimlerde artıyorsa daha çok polenleri düşünmek lazım. Polenleri düşünüyorsak evin havalandırılmasına çok özen göstermek lazım. Öğleden önce evi havalandırmamak lazım. Özellikle burada çöl tozunun gelişiyle beraber bu gibi durumlarda pencereleri, kapıları kapalı tutmaya çalışmak lazım. Eve gidince mutlaka duş almanın çok faydası olur. Saçı, vücudu yıkamak, giysileri değiştirmek de etkilidir" diye konuştu. "Kulaktaki sorun işitme kaybına yol açabilir" Bu önlemlerin her zaman yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tuncer ilaçlarla da burnu rahatlatmak gerektiğini, eğer rinosinüzit geliştiyse, bunun tedavi edilmesi gerektiğini anlattı. Rinosinüzitin çocuklarda özellikle kulakta hiç farkına varmayabileceğine dikkat çeken Tuncer, "Alerjik riniti olan çocuklar farkında olmadan kulaklarda da sıvı toplanabilir. İşitme kaybına yol açar. Ağrı yapmaz, ateş yapmaz. Kimse de fark etmez bunu. Çocuk televizyonun sesini çok açar veya öğretmen çocuğunuz az duyuyor diye uyarıda bulunur. Bu konularda dikkatli olmak lazım. Özellikle alerjisi olan çocuklarda muayeneyi belli aralıklarla yaptırmak gerekli" dedi.
Adana Engel tanımadı, 27 yaşında basketbola başladı Adana’da 27 yaşında yeteneği keşfedilerek basketbola başlayan down sendromlu milli basketbolcu Onur Kurtulmuş, dünya ikincisi milli takımın da önemli oyuncularından oldu. 2018 yılında Samsun’da katıldığı seçmelerde basketbola yeteneği olduğu belirlenen down sendromlu milli basketbolcu Onur Kurtulmuş (32) çalışmalarını Adana Gençlik Merkezi Spor Salonu’nda antrenör Hakan Tulay eşliğinde sürdürüyor. 2024 Dünya Down Sendromlular Spor Oyunları’nda dünya ikinciliği elde eden Türkiye Down Sendromlular Basketbol Milli Takımı’nın da formasını terleten Kurtulmuş, basketbol antrenörü olmanın hayalini kuruyor. 5 yıldır basketbol oynayan ve spor yapmaktan çok keyif aldığını anlatan Onur Kurtulmuş, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, basketbolda en sevdiği şeyin 3’lük atmak olduğunu söyledi. Cemile Kurtulmuş: "Adana’nın tek down sendromlu milli basketbolcusu" Onur’un basketbola olan yeteneğinin 2018 yılında Samsun’da katıldığı seçmelerde tespit edildiğini belirten Anne Cemile Kurtulmuş, "Onur’la 2018’de Samsun’a seçmelere gittik. Orada basketbol takımına seçildi. 2018’den beri basketbol oynuyor. 5 yıldan bu yana Adana’da ilk ve tek şimdiye kadar Down Sendromlu milli basketbolcu Onur. Milli takım ile iki defa İtalya’ya gittiler. Bu sene de milli takım bazında dünya ikincisi olduk" dedi. "İyi ki böyle bir oğlum var, o da kendisi ile gurur duyuyor" Down sendromlu sporcular için farkındalık ve imkanların geçmişe oranla çok daha iyi olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bizim zamanımızda bu kadar imkan yoktu. Olsa daha iyi olurdu da ama şimdi çok iyi. İyi ki de benim böyle bir oğlum var. Bazen sabah bazen de öğleden sonra haftanın 5 günü antrenmana götürüyorum. Onur da kendi kendine gurur duruyor. Arkadaşları için, ’Anne ben onlara örneğim’ diyor mesela. ’Ben onlara maç göstereceğim, antrenman göstereceğim’ diyor" şeklinde konuştu. Engellerin spora engel olmadığının altını çizen ve engelli çocuk annelerine mesaj vermeyi de ihmal etmeyen Cemile Kurtulmuş, "Engel, spora hiç engel olmuyor, spor yaparsa engelli çocuklarınız normal çocuklardan daha üstün olabiliyorlar" ifadelerini kullandı. Onur Kurtulmuş: "3’lük atmayı daha çok seviyorum" Türkiye Down Sendromlular milli takımı oyuncusu Onur Kurtulmuş da, basketbolu çok sevdiğini ve basketbolda en sevdiği şeyin şut atmak olduğunu söyledi. Attığı şutların sayıya dönüşmesiyle kendisini çok mutlu hissettiğini anlatan Kurtulmuş, "Ben 3’lük atıyorum. İkilik ve üçlük atıyorum ama üçlük atmayı daha çok seviyorum" diye konuştu. Hakan Tulay: "Onur’un basketbola ilgi ve merakı çok fazla" Onur’la 1 senedir birlikte çalıştıklarını kaydeden basketbol antrenörü Hakan Tulay ise, "Onurla yaklaşık 1 senedir beraber çalışıyoruz. Sezon başından beri diyebiliriz. Onur gayet yetenekli bir arkadaşımız. Basketbola ilgi ve merakı çok fazla. Onun da bu isteğini cevapsız bırakmamak adına birlikte çalışıyoruz. Kendisiyle çalışmaktan da çok memnunum. Onur diğer arkadaşlarına göre biraz daha önde. Biraz daha basketbol olarak da daha yetenekli kendisi. Bunun sonucunda da milli takımda görev yapıyor aynı zamanda. Bundan sonraki süreçte de başarılarının devamı gelecektir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Depremin merkez üssünde ağır hasarlı binaların yıkımı yüzde 94’e yükseldi Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası devam eden hasarlı binaların yıkımı yüzde 94 sevilerine ulaştı. Ekiplerin il geneli yıkım işlemi ve enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta kalıcı konutların yanı sıra ağır hasarlı konutların yıkıları da sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde enkaz kaldırma çalışmaları yürütülürken, ağır hasarlı olduğu tespit edilen 14 milyon metrekarelik alanın yüzde 94’lük kısmı gerçekleşti. Enkaz kaldırma işlemlerinin yürütüldüğü kentte belirlenen döküm sahalarına bırakılan milyonlarca metreküp molozlar ise dönüştürülüp geri dönüşüme aktarılacak. Depremin üzerinden 1 yıl 3 ay geçmesinin adından şehir merkezi ise dron ile görüntülendi. Şehirde bir yandan deprem konutları yükseldiği, birçok alanın şantiye sahasına döndüğü görüldü. Hacı Murat Gök, “Depremde şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bir an önce deprem konutlarının bitmesini istiyoruz ve insanların yerlerine geçmesini bekliyoruz” dedi. Habibe Kınalı ise, “Büyük bir deprem atlattık hep beraber el ele verip altından kalkabiliriz. Enkazın hızla kaldırılmasını bekliyoruz. En kısa sürede toplum konutların yapılıp konteynerde kalanların evlerine yerleştirilmesini bekliyoruz” dedi.
İstanbul Turkcell’in yeni yönetim kurulu belli oldu Olağan Genel Kurulu tamamlanan Turkcell’de yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı. Turkcell’in 2 Mayıs 2024’te gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısının ardından yeni yönetim kurulu belirlendi. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan görevinden ayrıldı. Bu isimlerin yerlerine Arda Ermut Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olurken, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski Başkanı olan Ermut, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladı. 2005’te Uzman olarak katıldığı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda çeşitli yöneticilik görevlerinin ardından 2015’te Kurum Başkanlığına atandı. Ermut, 2015-2019 yılları arasında Viyana Ekonomik Forumu ve SunExpress Yönetim Kurulu Üyeliği, 2019-2021 yılları arasında Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanlığı ve dört yıl boyunca Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nde (WAIPA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2019-2021 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Hava Yolları İcra Kurulu’nda da üç üyeden biri olarak görev yaptı. Arda Ermut, 2018-2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış olup, Mart 2021 itibariyle Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Ermut, çoğunluk hisselerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınması sonrasında Türk Telekom’da 2022-2024 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, lisans eğitimini 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’nde, doktora eğitimini ise 1992 yılında fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993-1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci; 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu. 1999-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Mehmet Naci İnci, üniversitenin diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında çeşitli görevler üstlendi. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olan İnci, 2013-2020 yılları arasında Bölüm Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci 2021 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları arasında endu¨striye yo¨nelik uygulamalı optik, quantum optigˆi, dogˆrusal olmayan optik, kuantum bilis¸imi, optoelektronik, fiber optik senso¨rler, fiber optik telekomu¨nikasyon, katıhal fizigˆi, optik profilometri, fotonik kristaller ve nano-yapıların fotonigˆi öne çıkmaktadır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi I·dris Sarısoy ise, Erciyes U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nden 1998 yılında mezun oldu. Aynı yıl I·stanbul U¨niversitesi Sosyal Bilimler Enstitu¨su¨ Maliye Anabilim Dalı’nda bas¸ladıgˆı yu¨ksek lisans egˆitimini “Tu¨rkiye`de Kamu Kesimi Ac¸ıkları ve Finansman Politikaları” bas¸lıklı teziyle 2000 yılında tamamladı. 2001’de Marmara U¨niversitesi Sosyal Bilimler Enstitu¨su¨ Maliye Anabilim Dalı’nda bas¸ladıgˆı doktora egˆitimini hazırladıgˆı “Ku¨c¸u¨k ve Orta O¨lc¸ekli I·s¸letmelere Sagˆlanan Vergi Tes¸vikleri ve Tu¨rkiye Uygulaması” adlı doktora tezi ile 2006 yılında bitirdi. 2002’de Zonguldak Bu¨lent Ecevit U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nde bas¸ladıgˆı akademik kariyerine 2003’te Marmara U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mü’nde devam etti. 2007-2014 yılları arasında Bu¨lent Ecevit U¨niversitesi I·ktisadi ve I·dari Bilimler Faku¨ltesi Maliye Bo¨lu¨mu¨’nde Doktor O¨gˆretim Üyesi olarak c¸alıs¸tı. 2014’ten itibaren Marmara U¨niversitesi Siyasal Bilgiler Faku¨ltesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yo¨netimi Bo¨lu¨mu¨’nde Doc¸ent Doktor olarak c¸alıs¸maya bas¸layan Sarısoy, 2020’den bu yana Profeso¨r Doktor olarak aynı bo¨lu¨mde go¨revine devam etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlıgˆı Vergi Konseyi Üyesi de olan Sarısoy, agˆırlıklı olarak vergi konularında olmak u¨zere, yoksulluk, yabancı sermaye yatırımları, sec¸im beyannameleri ve sagˆlık ekonomisi alanlarında akademik aras¸tırmalar yu¨ru¨tmektedir. Yeni yönetim kuruluyla ilgili açıklamalarda bulunan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle, görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi.