EKONOMİ - 14 Ekim 2023 Cumartesi 11:09

Balık tezgahlarında lüfer bolluğu: fiyatı yarı yarıya düştü

A
A
A

İstanbul’daki balık tezgahlarında lüfer bollaştı. Geçen hafta 200 liradan satılan lüfer, 100 liraya kadar geriledi.

İstanbul’daki balık tezgahlarında lüfer bolluğu yaşanıyor. Lüferin bollaşmasıyla fiyatı yarı yarıya düştü. Geçen hafta 200 liradan satılan lüfer, 100 liraya kadar geriledi. Tezgahlardaki bir diğer bollaşan balığın hamsi olduğu görüldü. Hamsinin kilosu ise 75 liradan satılıyor. Tezgahlarda dikkat çeken diğer balıklar istavrit ve palamut oldu. İstavrit 75 ila 100 liradan, palamutun tanesi ise 150 liradan satılıyor. Balıkçılar bu sezon lüferde bereket olduğunu söylerken, ilerleyen zamanda istavrit balığının bollaşmasıyla fiyatının gerileyeceğini belirtti.

Balıkçı Erkan Sarıyaprak, bu sene hamsi ve lüferin bol geldiğini belirterek, "Geçen sene palamut daha çok boldu ancak bu sene bereket lüferde. Bu sene lüfer ve hamsi bolluğu yaşıyoruz. Geçen haftaya göre lüfer yüzde 50 ucuzladı. Hamsi de bol olduğu için fiyatı geçen haftaya göre biraz geriledi. Lüferin tanesi geçen hafta 200-250 lirayken, bugün itibariyle 150 ila 200 arasında değişiyor. Vatandaşlarımız çok balık tüketmiyor. Vatandaşlara şu tavsiyede bulunmak istiyorum. Mevsimine göre balık yesinler" dedi.

Sarıyaprak, "Hamsinin kilosu 75 ila 100 lira arasında satılıyor. İstavrit 75-100 lira, palamutun tanesi 150 lira, kalkan balığının kilosu 750 lira. Şu anda bolluk lüfer, hamsi balıklarında, daha sonra istavritte bir bolluk bekliyoruz. Bu yıl palamut çok az, bu sene bereketin lüferde olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Nazilli Etnografya Müzesi’ne ziyaretçi akını Nazilli’nin tarihi ve kültürü açısından önemli bir potansiyele sahip Etnografya Müzesi, 18-24 Mayıs Müzeler Haftası’nda 10 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Kuva-yi Milliye kahramanlarından Demirci Mehmet Efe tarafından 1930 yılında otel olarak inşa ettirilen, 1952 yılında Ankara Palas Oteli olarak kullanılan ve 2010 senesinde restore edilerek müze halini alan Nazilli Etnografya Müzesi ziyaretçi akınına uğradı. Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Ünlü Yazar Yusuf Atılgan’ın romanından uyarlanan Anayurt Oteli’nin çekildiği ve inşasının ardından bir dönem vergi dairesi, karakol ve konut olarak kullanılan müze yıl içerisinde binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. 18-24 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla vatandaşların özellikle yoğun ilgi gösterdiği müzede Milli Mücadele Dönemi’ne ve Sümerbank Basma Fabrikası’na ait eserler yer alıyor. Şehirlerinin kimliğinin korunması ve tarihin yaşatılması için müzelerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; "Öncelikle bu önemli haftada özellikle öğrencilerimizin tarihe tanıklık etmesi için müzemize gezi düzenleyen öğretmenlerimize teşekkür etmek istiyorum. Çünkü tarihin anlatılması kadar yerinde görülmesi de çok önemli. Nazillimizin en önemli noktalarından biri olan dönemin Ankara Palas Oteli, Etnografya Müzemiz birbirinden kıymetli eserlere ev sahipliği yapıyor. Milli Mücadele Dönemi’nin eserleri ile Sümerbank Basma Fabrikası’na ait basmaların yer aldığı müzemizin daha da zenginleşmesi için yüzlerce eser bağışlandı. Bu noktada büyük bir duyarlılık örneği gösteren halkımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Bizler tarihimizin korunması, zenginleştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde aktarılması için çalışacağız" dedi.
Antalya Antalya Şehir Hastanesi’nde ilk obezite cerrahisi Antalya Şehir Hastanesinde ilk obezite cerrahisi gerçekleştirildi. Diyabet ve hipertansiyonu olan 29 yaşındaki hastaya Sleeve Gastrektomi (tüp mide) ameliyatı yapıldı. Ameliyatın 3. gününde olan hasta şifa ile taburcu edildi. Operasyonu başarıyla gerçekleştiren Opr. Dr. Aydın Dinçer ve Opr. Dr. Hasan Özkan hastayı şifa ile taburcu ettikleri için çok mutlu olduklarını belirttiler. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada Obezitenin birçok hastalığa neden olabilecek vücutta aşırı yağ birikimi olduğuna dikkat çekilerek obezite aşırı dengesiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarının yanı sıra hareket azlığı, hormonal bozukluklar, genetik hastalıklar gibi etkenler de bulunduğu kaydedildi. Obezitenin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunun altı çizilen açıklamada tedavi edilmemesi durumunda şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalıkları, kanser, inme gibi birçok hastalığa neden olabileceği bilgisi paylaşıldı. Obezitenin tedavisinde hormon tedavisi, endoskopik yöntemler (mide balonu) ve cerrahi tedavilerinin mevcut olduğunu belirtilen açıklamada, Obezitenin cerrahi tedavisinin uygulanması için hastanın durumunun belirlenmiş kriterler çerçevesinde Endokrinoloji ve Genel Cerrahi branş hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.Obezitenin medikal ve cerrahi tedavisi hastanemizde başarı ile gerçekleştirilebilmektedir" denildi.