YEREL HABERLER - 22 Ekim 2016 Cumartesi 17:25

Başkan Yazıcı ve eşi, Tuzla’dan Hatay’a gönül köprüsü kurdu

A
A
A
Başkan Yazıcı ve eşi, Tuzla’dan Hatay’a gönül köprüsü kurdu

Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Hatay’da Suriyeli sığınmacılarla bir kez daha tek yürek oldu ve onların iç savaş nedeniyle yaşadığı dramın yükünü ve acısını hafifletti.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Turgut Özcan, Tuzla Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Mehmet Metin, Hatay Kırıkhan’da ikinci gün programına Suriyeli sığınmacı çocukların yararlandığı Eğitim Kampüsü ve yetimhane ziyareti ile başladı. Eğitim kampüsü ziyaretinde Suriyeli kız öğrencilerin annelerine ithafen Türkçe okuduğu şarkı, Yazıcı ailesini duygulandırdı.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, ziyaretinde Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, Kırıkhan Muhtarlar Derneği Başkanı İdris Karataş, muhtarlar, Hatay Yardımlaşma Derneği Başkanı Rahmi Vardı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle toplantıda bir araya geldi. Dernek başkanları, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’ya hizmet ve katkılarından dolayı plaket vererek teşekkür etti.
“Ezen ve ezilen toplumlar”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, konuşmasını 2 başlık altında gerçekleştirdi. Önce dünyada yaşanılanlara bir parantez açan Başkan Yazıcı, “Bir düşünür diyor ki; ‘Çağımızın ne ızdırapları yenidir, ne de reçeteleri yenidir.’ Aslında tarihe süreç açısından bakıldığında, dünyada var olduğumuz süre içerisinde her zaman iki sınıf vardır; ezen ve ezilen. Dünyada da o tarihi süreç aynı şekilde devam ediyor, sadece değişen argümanlar, yöntemler, metotlar var. İşin özünde kendi refahı ve müreffehliği için çarpışan bir Avrupalı, batılı topluluklar var ve onların bu kendi müreffeh yaşamlarını borçlu oldukları, sadece ve sadece sömürerek onu devam ettirebilecekleri bizim gibi doğulu toplumlar var. Ve maalesef eski dünya denilen bu bölgede bu coğrafyada daha çok İslam coğrafyası ve bu coğrafya üzerinde akan kanı hiç umursamadan kendi hayatlarını ve kendi standartlarını hiç değiştirmeden yaşayan batı topluluğu karşısında biz bir kardeşiz. Biz hangi kökenden, mezhepten, meşrepten, milliyetten gelirse gelsin ‘İnananlar kardeştir’ düsturuyla biz gönlümüzü açtık. Hangi dine mensup olursa olsun mazlumun yanında olan bir medeniyetin evlatları olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde dünyanın baktığından daha fazla mülteci sorununa eğilerek, daha dikkatli bakarak 79 milyon yüreğini açtı. Allah bütün imkanlarını, olanaklarını, fırsatlarını, bazen hayır hasenatını ve zekatlarını bu işe veren bütün 79 milyondan -çok az kesimden çıkan cılız sesleri istisna sayarsak- bütün milletimizden Allah razı olsun” dedi.
“En büyük silahımız birliğimiz”
Yazıcı, Türkiye’nin bu süreçte üstlendiği rol ve Suriyeli sığınmacılara yapılan yardımları şu şekilde değerlendirdi:
“Bugün, medeniyet iddiasının aslında sahaya yansımasıdır. Osmanlı’nın, ecdadımızın bütün İslam coğrafyasındaki emanetini bu son yüzyılda taşıyan bir millet olarak hem yükümüz ağır hem işimiz ağır hem de dünyada mücadele ettiğimiz insanların elindeki güçlere bakıldığında işimiz zor ama bizi bir arada tutacak bir şey var. Silah, nükleer güç, uzay teknolojileri ile uğraşırken bir mazlumun, bir çocuğun, bir annenin çektiği feryada kulaklarını tıkayan batı toplumunun farkı karşısında tek gücümüz, tek imkanımız, tek çaremiz var. Hangi yerden nereden olursa olsun birbirimize sarılmamız lazım. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan herkesin ve gelen kardeşlerimiz ile beraber biz Müslümanız ve biz kardeşiz diyerek birbirimize kenetlenirsek bize hiçbir şey yapamazlar. Başarabilmemizin tek yolu bu. Bunu gelecek nesillere de aktararak bu bilinçle hareket etmemiz lazım. En büyük silahımız birliğimiz, bu birliğimizi sağladığımız taktirde karşımızdaki hiçbir güç duramaz ve duramayacaktır. Sadece Yaradan’dan ötürü yaradılmışa gösterilen bu büyük özveriyi, bu büyük gayret, maddi manevi hiçbir şeyine acımadan bu işe gönül verenlerin yaptığı gerçek insanlık budur.”
Suriyeli sığınmacılara Türkiye’de ilk ev sahipliğini yapan sınır il ve ilçelerin yöneticilerine teşekkür eden ve kutlayan Başkan Yazıcı, “İnsanı insan yapan değerler kardeşliktir, acımadır, sevgidir, birliktir, beraberliktir. Yaradan’dan ötürü ona gösterilen özendir. Kalbi geniş, insani değerleri yüksek olan bu insanlara sahip ülkenin evladı olarak Rabbime hamdediyorum. Bu işin uç beyi olan, ilk mücadelesini veren, bu işin ilk zorluğunu göğüsleyen sınır illerimiz, ilçelerimiz, mahallelerimizin yöneticilerinin Allah yardımcısı olsun. Biz uzaktan bu işe destek vermeye, elimizden gelen ölçekte kanımızca kararımızca bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Biz şehri emin bilinciyle tüm Tuzla’nın emanetini taşırken, sizin Suriyeli kardeşlerimiz ile beraber büyük bir emaneti taşıdığınızın farkındayım. Kendi imkan ve olanaklarının çok ötesinde büyük işler başarılmış” şeklinde konuştu.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz ve AK Parti Kırkhan İlçe Başkanı Ömer Ayhan Şıhca, Tuzla’nın kardeş ilçesi Hatay Kumlu’nun Kaymakamı Adnan Karaosmanoğlu ve Belediye Başkanı İbrahim Paç’ı ziyaret etti. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın Hatay’daki son durağı Reyhanlı’da yazar ve düşünür Cemil Meriç’in doğduğu ev oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MEÜ, ’sıfır atık belgesi’ alan üniversiteler arasına adını yazdırdı Mersin Üniversitesi (MEÜ), yürütülen çalışmalar sonucunda Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni aldı. MEÜ tarafından gerçekleştirdilen Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi başvurusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce incelenerek onaylandı. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde kaynakları korumak, atıkları kontrol altına almak, geri dönüştürülebilir atıkları ekonomiye kazandırarak tasarruf sağlamak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde başlatılan ’Sıfır Atık’ projesi kapsamında yapılan başvuru sonucunda, MEÜ Çiftlikköy Yerleşkesi Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni aldı. Adını, sıfır atık belgesi alan yükseköğretim kurumları arasına yazdıran MEÜ’nün çevreye verdiği değer de böylelikle tescillenmiş oldu. "Örnek bir üniversite olmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz" Yeşil Kampüs çerçevesinde kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini belirten Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, "Sürdürülebilir Çevre Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Sıfır Atık Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, Temel Seviye Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazandık. Bu süreçte büyük emekleri bulunan Prof. Dr. Yağmur Uysal, Doç. Dr. Osman Orhan, Doç. Dr. Zeynep Görkem Doğaroğlu ve Entegre Çevre Bilgi Sistemi yetkilisi Tufan Yıldız’a özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Sıfır Atık Belgesi ile çevreye duyarlı ve bu alanda farkındalık oluşturma konusunda örnek bir üniversite olmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Hatay Toz taşınımına dikkat, uzmanı uyardı: "Ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabilir" Hatay’ın İskenderun ilçesinde özel kliniği bulunan Cilt Uzmanı Selin Alpar, toz taşınımının etkili olduğu bu günlerde mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamasına dikkat çekerek, tozun ciltte kızarıklığa neden olabileceğini söyledi. Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay’da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji’den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımının 26 Nisan Cuma Günü gece 12’de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirten Alpar, “Ciltte kızarıklık, hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi.
Bursa (Özel) 120 yıldır alem yapan ailenin son ustası Bursa’da Türkiye’nin 4 alem ustasından biri olan Rıza Akbalış, 120 yıllık aile mesleğini büyük bir özveriyle devam ettiriyor. Dedesinden babasına, daha sonra da kendisine kalan atölyede 14 yaşından itibaren çalıştığını belirten Akbalış, kendisinden sonra mesleğini devam ettirecek aile üyesinin olmadığını söyledi. Bursa’da 60 yaşındaki Rıza Akbalış 3 kuşaktır devam eden 120 yıllık aile mesleğini, ilk günkü heyecanıyla devam ettiriyor. Abdal Mahallesi’nde bulunan atölyesinde babasından kalan aletlerle 14 yaşından bu yana zanaatına devam eden Akbalış, Türkiye’de birçok tarihi caminin alemini onarırken yurt dışına da sipariş üzerine ihracat yapıyor. Genellikle Balkan ülkelerinden çok fazla talep olduğunu dile getiren Akbalış, bu güne kadar Balkan ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine alem yaptığını söylüyor. Türkiye’de sadece 4 tane alem ustası kaldığını belirten Akbalış, kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek kimsesi kalmadığını kaydetti. Alem yapmayı babasından öğrendi Okulu bitirmesinin ardından babasının yanında çırak olarak çalışmaya başlayan Rıza Akbalış, “Bu mesleği dedem, babam ve ben olmak üzere 3 kuşaktır yapıyoruz, 120 yıllık bir meslek. 14-15 yaşlarında okulu bitirdiğim gibi babam yanına aldı. Temel eğitimi babamın yanında aldım. Atölyede dedemin ve babamın aletleri var. Hem babam hem de ustam olduğu için ondan çok şey öğrendim. Sanatta ahlak çok önemli. Temel eğitimi aldıktan sonra her şey çok güzel olur. Ben bu çizgide devam ediyorum. Kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Türkiye’de Samsun, Afyonkarahisar, Kahramanmaraş ve Bursa’da ben olmak üzere sadece 4 kişi yapıyor. İstanbul’da alem yapıyorlar ama onlar döküm alem. Bizim yaptığımız el sanatı çekiçle yapıyoruz. Ailemde benden sonra bu mesleği yapacak maalesef yok. Sağlığım elverdiği sürece bu mesleği devam ettireceğim” dedi. Deprem bölgesine alem gönderdi Hatay’da yıkılan tarihi camiler için de alem hazırladığını söyleyen Akbalış, “Türkiye’nin her tarafına özellikle Marmara bölgesine veriyoruz. Yurt dışında Avusturya, Romanya, Almanya, Macaristan, Balkan ülkelerine birkaç tane de Amerika’ya gönderdik. Yurt dışında bir hayırsever kilise iptal olunca yerine yapılan camiye alem istedi. Ben de para almadan hediye ederek yolladım. Zaman içerisinde bakırlar renk değiştiriyor, renklerini açıyoruz. Bazen yamuluyor, onları düzeltiyoruz. Eskisi gibi güzel şekilde teslim ediyoruz. 20-25 gün önce Hatay’da depremden dolayı yıkılan bir cami için hayırsever biri 5 tane alem aldı. Deprem bölgelerinde yıkılan ve hasar gören camiler yapılıyor onarılıyor. Tamamlanınca 5 tane daha alem göndereceğiz” ifadelerini kullandı.
Hatay Toz taşınıma dikkat, uzmanı uyardı: "Ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabilir" Hatay’ın İskenderun ilçesinde özel kliniği bulunan Cilt Uzmanı Selin Alpar, toz taşınımının etkili olduğu bu günlerde mecburi olmadıkça dışarı çıkılmamasına dikkat çekerek tozun ciltte kızarıklığa neden olabileceğini söyledi. Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutu taşınımı depremin vurduğu Hatay’da etkili olmaya devam ediyor. Meteoroloji’den yapılan duyuruda, toz bulutu taşınımı 26 Nisan Cuma Günü gece 12’de sona ereceğini açıklandı. İskenderun körfezinde ve şehir merkezinde etkili olan toz bulutunun sağlık açısından olumsuz yanları görülüyor. Alerjik astımı ve kronik rahatsızlığı olanların bu havalarda dikkatli olmasını ifade eden Cilt Uzmanı Selin Alpar, mecburi olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. Kuzey Afrika’dan gelen toz aşınımın ciltte kızarıklığa ve alerjiye neden olabileceğini belirterek Cilt Uzmanı Selin Alpar, “Ciltte kızarıklık hassasiyet ve alerjiye neden olabilir. Alerjik astımı olanların da tetikleyeceği için kronik rahatsızlığı olanlar dışarıya mümkün olduğunca çıkmasınlar. Hiç kimsenin de çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Bu toz bulutu; cildi kirletip gözenekleri tıkayabilir. Bu zamanda kişilerin cilt temizliğine daha çok dikkat etmesi gerekir. Ayrıca kişilerin cilt temizliğinde; akne eğilimli ciltler derma, kozmetik ve medikal cilt bakımı ürünleri olanlar, temizleyicileri olanlar, düzenli sabah akşam yıkamalarına özen gösterecekler, asidik olmayan peelinglerini haftada 3 gün bakımlarını yapsınlar. Asidik olan peelinglerini haftada 1 gün yapmalarını öneriyoruz. Aynı zamanda da medikal cilt bakımına gittikleri yerler varsa devamını getirmelerini ve bu süre zarfında daha sık yapmalarını tavsiye ederiz. Normalde cilt bakımları cilt kendini 28 günde 1 yeniler fakat bu zaman zarfında 20 günde 1 cilt bakımını yapabilirler” dedi. (OA-VK-