SAĞLIK - 22 Ocak 2018 Pazartesi 11:32

Burun estetiği ile genç görünmek mümkün

A
A
A
Burun estetiği ile genç görünmek mümkün

Burun estetiğinin tüm dünyada en fazla yapılan estetik ameliyatlardan biri olduğunu belirten Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.

Burun estetiğinin tüm dünyada en fazla yapılan estetik ameliyatlardan biri olduğunu belirten Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, burun estetiği sonrası kişide özgüvenin arttığını söyledi.


Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, "Burun estetiği tüm dünyada en fazla yapılan estetik ameliyatlardan biridir. Her yıl, binlerce kadın hasta estetik açıdan kendini daha iyi ve daha güzel görmek adına kozmetik imkanlar içerisinde belli bir arayışa girer. Genellikle kadın hastalarımızda, burun şekillerinden kaynaklanan deformitiler ve burun şeklinin yüze uyumsuz ve orantısız olması memnuniyetsizlik oluşturmaktadır" dedi.


Burun estetiği ameliyatının sosyal ve psikolojik olarak kişilerin hayatlarında önemli bir rol oynadığını ifade eden Op.Dr. Baykal, "Özellikle kadın hastalarımız, burun estetiği ameliyatından sonra kendilerine güvenlerinin arttığı, daha istikrarlı bir duygusal huzura sahip olduklarını dile getirmişlerdir. Hatta bazı bayan hastalarımız , rinoplasti başarısını hayatlarının değişmesine sebep olan bir deneyim olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Burun estetiği sanıldığının aksine sadece görünüm için değil aynı zamanda nefes alma problemi olanlarda da yapılan bir ameliyattır. Burnunuz kırıksa, burun sırtınız çökük ya da burun ucunuz sarkıksa nefes almanız sorunludur. Bu durumda fonksiyonel rinoplasti yapmaktayız. Hastalarımın yarısından fazlası nefes alma sorunuyla bana başvurmaktadır" diye konuştu.


"Beden gibi burun da yaşlanıyor"


Burun estetiğinin genç görünmeyi sağladığını kaydeden Op.Dr. Baykal, "Tıpkı bedenimiz gibi burnumuzda yaşlanır, zamanla burun derisi incelir ve esnekliğini kaybeder. Kıkırdak yapı bozulur. Yaşlanan burun kanca görünümünü alır, sanki aşağıya doğru sarkmış gibi durur. Burun baktığınız zaman yüzün en belirgin organıdır, bu nedenle burundaki yaşlılık değişimi yüzün tüm dinamiğini de etkileyecektir. Dolayısıyla iyi bir operasyon yüzün görünümünü de olumlu etkiler. Tabi operasyona tamamlayıcı rinoplasti girişimlerini de eklerseniz sonuç göz alıcı olur. Rinoplastinin sonuçlarını daha iyi bir yere taşıyacaksa, bazı kozmetik prosedürleri de ameliyata ekleyebiliriz, mesela çene büyütme operasyonu yada yüze uygulanan yağ enjeksiyonları gibi. Her şeyden önce kişiye özel bireysel iyileştirme planı geliştirip, hazırlamakta fayda var. Nasıl bir öğrenci dersine iyi çalışmalıysa bir cerrahta ameliyat öncesi ameliyatı kafasında yapmalı ve bitirmeli, ameliyata da öyle girmeli. Unutmayın herkese özel tek bir çözüm yoktur. Sadece burnu değil kişinin yüz ve genel beden özelliklerini de düşünerek operasyon gerçekleştirilmeli, boy uzunluğu, yüz büyüklüğü gibi" ifadelerini kaydetti.


İnsanların burunlarını yaptırırken bir yandan daha iyi nefes almak bir yandan da güzelleşmek istediklerini belirten Op.Dr. Baykal, "Bunu başarmak içinde burnun yüzle denge ve uyumunu sağlamak zorundayız. Bu dengenin oluşturulması güzel ifade isteyenler için önemlidir ve tecrübeler bizlere göstermiştir ki; burun estetiği ameliyatı öncesi hastanın boyu da dahil olmak üzere pek çok faktörü dikkate almak gerekir. Sonuçta burnunuzun, yüzünüz ve genel görünümünüzle ne kadar uyumlu olacağı oldukça kritik bir konudur. Örnek vermek gerekirse; kısa boylu ve minyon bir kişiye çok kalkık bir burun ucu yakışabilirken, burun delikleri çok dikkat çekeceğinden uzun boylu kişiler için uygun olmayabilir. Ya da yüzü geniş ve uzun birinin burnunun küçültülmesi doğal durmayabilir, iyi değerlendirmek gerekir. Çoğu zaman bu değerlendirmelere göz pozisyonu, çene ve elmacık kemiğini de alıyoruz. Burun ameliyatından korkmayın çok zor ve ağrılı bir süreç değil. Genellikle ilk 7 gün aşamalı bir iyileşme vardır. Ağrı pek olmaz ama şişlik ve zaman zaman göz altında morarmalar olabilir. Ancak merak etmeyin birinci haftanın sonunda her şey geride kalır. Tabi nihai sonuçlar için bir yıl beklemelisiniz" açıklamalarında bulundu.


“Başkalarının yönlendirmeleri ile ameliyat oluyorsanız olmayın”


Kişinin görünümüne duyarsız olması ne derece yanlışsa sadece buruna odaklı ve aşırı duyarlı olmasının da normal olmadığını söyleyen Op.Dr. Baykal, "Obsesif ya da narsist bir kişiliğiniz varsa estetik için daha dikkatli düşünmeniz gerekir. Başkalarının etkisi ve yönlendirmeleri ile ameliyat oluyorsanız olmayın derim zira sonuç nasıl olursa olsun sonrasında mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız ya da eşiniz burnunuzu beğenmiyor diye ameliyat olmak iyi bir fikir değil. Yeni bir burun öz güven kazandırır ama günlük hayatınızdaki sorunlara çare olamaz. Madde bağımlılığınız varsa, bu maddeleri kullanıyorsanız ameliyatınızı erteleyin doktorunuzla da açık olarak konuşun, saklamayın" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.