GENEL - 11 Temmuz 2018 Çarşamba 10:30

Büyükçekmece sahilinde gerçeği aratmayan "boğulma" tatbikatı

A
A
A
Büyükçekmece sahilinde gerçeği aratmayan "boğulma" tatbikatı

Sıcak havaların etkili olmasıyla birlikte sahillerde yoğunluk artarken, cankurtaranlar da Büyükçekmece sahillerinde yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı nöbet tutuyor.

Sıcak havaların etkili olmasıyla birlikte sahillerde yoğunluk artarken, cankurtaranlar da Büyükçekmece sahillerinde yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı nöbet tutuyor. Ekiplerin, gerçekleştirdiği boğulma tatbikatı gerçeğini aratmazken denizde yaşanabilecek herhangi bir boğulma durumunda ne kadar hızlı hareket edildiği gözler önüne serildi.


İstanbul’da yazın yakıcı sıcaklarından bunalan vatandaşlar serinlemek için Büyükçekmece sahillerine akın etti. Büyükçekmece Belediyesi cankurtaran ekipleri de yoğunlaşan sahillerde denizde yaşanabilecek boğulma vakalarının ve can kayıplarının önüne geçmek için nöbet tutuyor. Bu kapsamda 18 kişilik cankurtaran ekibi vatandaşların yaşayabileceği herhangi bir olumsuz duruma karşı sahil bandında sürekli devriye geziyor.


Ekipler, olası bir boğulma durumuna karşı tatbikat gerçekleştirdi. Gerçeği aratmayan tatbikatta bir cankurtaran, denize atlayarak boğulma tehlikesi yaşayan kişiyi hemen suyun üzerine çıkarttı. Ardından can simidi verilen vatandaş, bota çıkarılarak suni teneffüs uygulandı. Nefes alması sağlanan kişinin yuttuğu su da çıkarıldı.



Boğulma tehlikesi yaşayan 155 vatandaş kurtarıldı


Ekipler, yaşanabilecek boğulma vakalarında ne kadar hızlı hareket ettiklerini de gözler önüne serdi. Sahilden dürbünle denizi tarayan cankurtaranlar, bot ve teknelerle devriye gezerken denizde güvenli alandan çıkan vatandaşları da kıyılara doğru yönlendirdi. Ekipler, 15 Haziran’dan bu yana 155 vatandaşın kurtarıldığını belirtti. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de ilçede yaşanan boğulma vakalarında Suriyelilerin oranının yüksek olduğunu söyledi.



"Boğulma vakalarının yüzde 99’u Suriyeli mülteciler"


Büyükçekmece sahilinde yaşanan boğulma vakalarının çoğunluğunu Suriyeli mültecilerin oluşturduğunu ifade eden Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Son birkaç yıldan beri hiç ölüm vakası olmadı. Ancak iki yıldan bu yana çok miktarda boğulma olayıyla karşı kaldık. Son 2 yıldan beri Suriyeli vatandaşlar cumartesi ve pazar günü denize girme ihtiyaçlarını Büyükçekmece’den karşılıyorlar. İnanılmaz bir kalabalık oluyor. Suriyeli mültecilerin Büyükçekmece sahillerine gelmeye başlamasından sonra Büyükçekmece halkımızın konforu kaçtı. Bizim kurallarımıza uydukları müddetçe gereken ilgi ve alakayı gösteririz. Kırmızı dubalar ’buradan ileri geçmeyin boğulursunuz’ demek. Bu dubaların tamamını kestiler, kendileri yüzme bilmedikleri için bunlarla yüzmeye çalıştılar ve yüzlerce boğulma vakasıyla karşı karşıya kaldık. Bu saate kadar 155 boğulma vakası oldu Büyükçekmece’de, tamamını kurtardık. Yüzde 99’u Suriyeli mülteciler. Büyükçekmece sahillerinde görev yapan cankurtaran ekibimizi geçen sene itibariyle 2 buçuk 3 katına çıkardık" dedi.



"3 kaptan, 15 cankurtaran olmak üzere 18 kişiyiz"


Ekip olarak boğulma vakası yaşanmaması için sürekli devriye attıklarını ve bu nedenle tatbikat gerçekleştirdiklerini dile getiren Büyükçekmece Belediyesi Cankurtaran Ekibi Amiri Yiğit Özbaş, "Saat 09.00 ve 19.00 arasında çalışma saatlerimiz, ama mesai saatleri dışında boğulma vakası olduğunda da acil bir şekilde müdahale ediyoruz. En çok boğulma vakaları bu can simidi, deniz yatakları, yüzme bilmeme, özellikle şamandıraları geçme nedeniyle kaynaklanıyor. 3 kaptan, 15 cankurtaran olmak üzere 18 kişiyiz. Botlarımız var, bir sürat motorumuz bir ana teknemiz var. Sürekli devriye halindeyiz, telsizlerle koordine halindeyiz. Özellikle denizdeki çukurların oraya yoğunlaşıyoruz. Emniyet şeritlerini geçmemelerini rica ediyoruz. 15 Haziran’da müdahaleye başladık, ölüm yaşanmadı şimdiye kadar" ifadelerini kaydetti.



"Memnunuz, güzel çalışıyorlar"


Sahilde görev alan cankurtaranların çok önemli olduğunu, gördükleri bir boğulma durumuna hemen müdahale ederek ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Erhan Arıoğlu, "Bugün ilk defa giriyoruz burada. Memnunuz, güzel çalışıyorlar, burada devamlı dolaşıyorlar. Bence iyi bir şey yapıyorlar" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.