ASAYİŞ - 09 Şubat 2018 Cuma 14:56

Çocuğunu öldüren baba: “Nasıl oldu, nasıl bitti anlamadım”

A
A
A
Çocuğunu öldüren baba: “Nasıl oldu, nasıl bitti anlamadım”

Fatih’te 10 yaşındaki oğlunu bıçaklayarak öldüren katil zanlısı baba, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada gözyaşları içinde, “Çocuğumun her istediğini yapan bir babaydım.

Fatih’te 10 yaşındaki oğlunu bıçaklayarak öldüren katil zanlısı baba, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada gözyaşları içinde, “Çocuğumun her istediğini yapan bir babaydım. Nasıl oldu, nasıl bitti anlamadım. Polisler söyledi inanamadım” dedi.


Fatih’te 5 Kasım 2017’de 10 yaşındaki oğlu Yiğitcan Türkoğlu’nu 12 yerinden bıçaklayarak öldüren Nezir Türkoğlu’nun yargılanmasına başlandı. İstanbul 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Türkoğlu cezaevinden getirilirken, boşanma aşamasındaki eşi Neriman Türkoğlu’nun avukatı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatı da hazır bulundu. Duruşmanın başlamasıyla söz alan müşteki anne Neriman Türkoğlu’nun avukatı, olaydan sonra travma geçiren müvekkilinin sanıkla yüz yüze gelmemek için duruşmaya katılmadığını kaydetti. Avukat, tedavisi devam eden annenin sanığın olmadığı bir celse arasında ifade vermek istediğini söyledi.


Kimlik tespitinden sonra savunmasına geçilen katil zanlısı baba gözyaşları içerisinde savunma yaptı.



“Oğlumun ölmeden önce verdiği ifadeyi kabul etmiyorum”


Böyle bir baba olmadığını savunan sanık Naziroğlu, “Nasıl oldu bitti anlamadım. Polisler söyledi inanamadım. Neriman Türkoğlu ile 2006’da evlendik. Diğer evliliğimden de bir çocuğum vardı. Neriman ile evliliğimden ise rahmetli Yiğitcan olmuştu. 2017 Kurban Bayramı’nın 2’inci günü eşim Neriman ile aramızda sözlü tartışma oldu. Neriman, Yiğitcan’ı da alarak dayısının evine gitti. O günden itibaren fiili olarak ayrıydık. 14 Eylül 2017’de oğlum Yiğitcan ile kardeşimin evine gittim. Ama oğluma tokat atmadım, koluna vurmadım. Oğlumun ölmeden önce bu yönde verdiği ifadeyi kabul etmiyorum” dedi.



“Doğalgaz vanasını kısa süreliğine açtım, oğlumu zehirlemeye çalışmadım”


Yine ölümünden önce oğlu Yiğitcan’ı iddia edildiği gibi doğalgaz vanasını açarak zehirlemeye çalışmadığını söyleyen katil zanlısı baba, “Mutfak penceresi açıktı. Eşimle görüşmek amacıyla WhatsApp’tan arayarak mutfaktaki ocağın vanasını açıp kapatma şeklinde 1-1,5 dakika sürecek kadar açtığım doğrudur. Eşim Neriman’ın gelmesini istedim. Polis memurlarının müsaadesiyle eşim Neriman eve geldi, 10-15 dakika görüştük. Görüşme birkaç dakika uzayınca polisler kapıyı kırıp içeri girdi. Polisler kapıyı kırıp içeri girdiğinde oğlum Yiğitcan ile eşim Neriman baygın değildi” dedi.



“Olaydan sonra telefon ile ablama haber verdim”


Ölüm olayının olduğu 5 Kasım’da mahkeme kararına göre oğlunun kendisiyle görüşme günü olduğunu anlatan sanık Neziroğlu, “Olayı nasıl yaptım hatırlamıyorum. Nasıl oldu bitti bilmiyorum. Olaydan sonra telefon ile ablama haber verdim. Anahtarı ona verdim, oradan çıktım. Polis beni aradı, yerimi söyledim, gelip beni oradan yakaladı. Evladım gitti, canım parçam gitti. Ne diyebilirim ki? Nasıl konuşabilirim bu durumda?” diye konuştu.


Sanık Neziroğlu, “Boşanma davasından önce 2017 Eylül ayı içerisinde karşıya Kadıköy’e gittiğimiz doğrudur. Köprüden geçerken Neriman’a telefon açıp, fotoğraf çekip, oğlumun yanımda olduğunu söyleyerek, şaka olarak Neriman’a intihar etmek istediğimizi söyledim. Ama bu şakaydı. İntihar amacıyla böyle bir hareket yapmadım. Yine iddia edildiği gibi olaydan sonra 1-2 kez Neriman ile telefonla görüşmemde oğlumun duyacağı şekilde ‘Onu öldüreceğim’ diye bir beyanım olmadı. Oğlum benim yanımdan ayrılarak annesinin yanına gitmiş” dedi.



“Kezzap atarım şeklindeki mesajları alkollüyken attım”


Duruşma savcısının, “Eşin Neriman Türkoğlu’na gönderdiğin mesajlarda ‘Seni eski eşim gibi yaparım. Yüzüne kezzap atarım’ gibi ibareler içeren mesajlar atmışsın" demesi üzerine sanık Türkoğlu, “Kurban Bayramı’nın ikinci günü eşime bu şekilde mesajlar gönderdiğim doğrudur. Bunları alkollüyken gönderdim. Eski eşime yönelik kezzap atma gibi bir olayla suçlandım. 14 gün hapis yattım ancak bu suçtan aklandım. Hırsızlıktan da sabıkam olduğu doğrudur” dedi.



“Yeğenim ’Dayı yetiş öleceğiz’ diyordu”


Duruşmada daha sonra tanık ifadelerine geçildi. Tanık olarak dinlenilen Neriman Türkoğlu’nun ağabeyi Adem Deniz, sanığın oğlunu doğalgazı açarak zehirlemeye çalıştığı iddialarına ilişkin, “Doğalgazla zehirlemeye çalışma günü sanığın ’Yiğitcan Türkoğlu’nun görüntüsünü kaydederek telefonla bana gönderdi.’ Kayıtta yeğenim ’Dayı yetiş öleceğiz’ diyordu. Ben de karakola gittim, polislere görüntüleri, ses kaydını gösterdim. Aile içi şiddet ekipleriyle eve gittik. Binada gaz kokusu vardı. Polisler dairenin vanasını kapattılar ve sanığı ikna etmeye çalıştılar. Kardeşimi istiyordu. Kardeşim gelerek komşuyla beraber içeri girdi. Bağrışmalar duyulunca polisler kapıyı kırarak daireye girdi. Sanık bana kapalı pencerenin fotoğraflarını atmıştı. Kapının altı da gaz çıkışını engellemek için kapalıydı. Kardeşim gördüğü şiddet ve ayrılmak istemesinden dolayı bu olay yaşandı. Kardeşimin aile hukukuna yakışmayacak herhangi bir şeyi yoktur" dedi.


Duruşmada tanık olarak dinlenen Neriman Türkoğlu’nun annesi Selime Deniz ise, “Sanık çalışmıyordu. Sürekli kavga ediyorlardı. Başka ne söyleyeyim. Benim Yiğitcan’ımı geri getirebilir misiniz? Yiğitcan’a nasıl kıydın. 10 yaşındaydı. Gelseydin bana yapsaydın” diye konuştu.


Mahkeme heyeti, talep doğrultusunda Yiğitcan Türkoğlu’nun annesi Neriman Türkoğlu’nun sanığın olmadığı ara celsede dinlenmesine karar verdi. Tutukluluk halinin devamına karar verilen Türkoğlu’nu ceza ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk eden mahkeme, duruşmayı erteledi.


Duruşmanın ardından "Kadın Meclisleri" isimli grup üyeleri açıklama yaparak, olaya tepki gösterdiler. Açıklamada, sanığın en ağır şekilde cezalandırılarak ihmalleri olanların ortaya çıkarılması istendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.