EKONOMİ - 21 Haziran 2018 Perşembe 13:42

Cumhurbaşkanı adayı İnce, TÜSİAD’ı ziyaret etti

A
A
A
Cumhurbaşkanı adayı İnce, TÜSİAD’ı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, TÜSİAD’ı ziyareti öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, TÜSİAD’ı ziyareti öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İnce, “Türkiye bu seçim öncesi ilkleri yaşıyor. İlk kez soğan kuru doları geçti. Soğan kuru dolar kurunu geçmişse yangın var demektir” dedi.



Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce beraberindeki heyet ile Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ni (TÜSİAD) ziyaret etti. İnce, ziyaret öncesinde TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ile kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.



Basın toplantısı TÜSİAD Başkanı Bilecik açıklamalarıyla başladı. Bilecik, “TÜSİAD olarak geleneklerimizde var olan seçimler öncesi siyasi liderlerimizi ve bu seçimlere özgü olarak da Cumhurbaşkanı adaylarımızı ağırlamaktan, mekanımızda istişare yapmaktan dolayı CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye üyelerimiz ile beraber bu güzel istişareyi yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti bir kes daha paylaşmak istiyorum. Şu anki ana gündemimiz seçimler dolayısıyla tamamen siyasete odaklanmış vaziyetteyiz. Ancak TÜSİAD olarak baktığımız zaman toplum, sokak, vatandaşlar esas odaklanılan ve konuşulan nokta ekonominin ta kendisidir. Cumhurbaşkanı adaylarımızın ana gündemlerinde doğal olarak ekonomi konuları konuşuluyor. Ekonomide yaşanılan sıkıntıların özellikle seçimlerden sonra getirilecek çözümleri ekonomi politikalarını Muharrem İnce ile konuştuğumuz konuların başında geliyor. Ancak sadece konu ekonomi değil, yüksek demokratik standartları, dış ilişkiler, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi bir çok konuda da istişare yapmaktan memnuniyet duyarız” dedi.



“İlk kez soğan kuru doları geçti”


Ardından söz alan Cumhurbaşkanı adayı İnce, “Türkiye bu seçim öncesi ilkleri yaşıyor. İlk kez soğan doları geçti. Soğan kuru dolar kurunu geçmişse yangın var demektir. Bu yangın varken iş dünyasıyla dertleşmek bir Cumhurbaşkanı adayı olarak çok doğru bir iş olur. Türkiye’nin ekonomisi kırılgan ciddi problemleri var. Bu problemleri çözmeye başlarsak nereden başlayacağız? Herkes şunu bilsin ki demokrasisinden başlayacağız. Demokrasisi düzgün işlemeyen, hukuk devleti olmayan, mahkemeleri bağımsız olmayan bir Türkiye güven veremez. Yerli ve yabancı yatırımcı yada güven veremez. Türkiye tek adamlık yönetiminden kurtulmalıdır. Türkiye demokratikleşmelidir. Türkiye özgürleşmelidir. Türkiye’de telefonlar dinlenmemelidir. Telefon dinleme kaygısı yaşanmamalıdır. Bir yatırımcı Türkiye’ye yatırım yaptıktan 3 ay sonra kurallar değişir mi? Dememelidir” ifadelerini kullandı.



“Her banka görevini yapmalıdır. Ziraat Bankası çiftçilerle ilgilenmelidir medya ile değil” diyen İnce, “Bütün bunları tekrar gözden geçirmeliyiz. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Eximbank, Kalkınma Bankasını yeniden yapılandırmalıyız. Umut olmalıyız. Barışmalıyız, kucaklaşmalıyız. Türkiye’nin umutlarını tazelemeye ihtiyaçları var. Türkiye’deki insanların morale ihtiyacı var. 16 yılda Türkiye normalleşmeden uzaklaştı. Türkiye’yi artık bir cazibe merkezi haline getireceğiz” dedi.



“81 milyonun Cumhurbaşkanı olarak çalışıyorum”


İnce, sanayideki yüzde 25’lik atıl kesimi devreye sokacaklarını söyleyerek, “Elimizde bir sihirli sayı var; 29. Almanya’nın yaş ortalaması 40. İskandinav ülkelerinin 45. Türkiye’nin yaş ortalaması 29. İşte bu elimizdeki sihirli sayıdır. Ama bu gençleri iyi eğitirsek sihirli sayı lehimize olur. İyi eğitmezsek başımıza bela olur. Onun için yargısı, demokrasisi, eğitimi topyekun kalkınma planlıyoruz. Tarıma dayalı sanayiden sanayideki yüzde 25’i atıl olan kesimini devreye sokmaktan boş duran meralarımızdan boş ekilmeyen Tarım alanlarımızdan kullanılmayan denizlerimizden hepsini topyekün Türkiye’yi ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var. Bunu başaracağız. Bundan yana kimsenin kuşkusu olmasın, ben buna inanıyorum, meydanlar buna inanmış, millet buna inanmış ve 4 Mayıs Cumhurbaşkanlığı adaylığım açıklandığında altı ok rozetini çıkardım Türk bayrağı rozetini taktım. O günden bu yana da 81 milyonun Cumhurbaşkanı olarak çalışıyorum. Allah’ın izni, milletin isteğiyle bu seçimi kazandığımda da gerek Cumhurbaşkanı yardımcılarında gerek bakanlar kurulunda herkesi kucaklayacak şekilde kabineyi bu şekilde kuracağımdan kimsenin kuşkusu olmasın. Partizanca değil, halkını dinleyen haddini bilen bir Cumhurbaşkanı, ayırmayan, kayırmayan ve kamu mallarını savurmayan bir Cumhurbaşkanı olacağım. 3 bin korumayla, 300 araçla gezmeyeceğim. Saraylarda yaşamayacağım” şeklinde konuştu.



“TÜSİAD gelenekleri korumuş, anlatmak istediğim tam da bu”


Muharrem İnce, TÜSİAD’ın Genel Merkezi ile ilgili olarak ise “Az önce farkettim. TÜSİAD Türkiye’nin zenginleri, binayı gördüm isteseydi kaç tane saray yaparlardı ama geleneklerini korumuşlar. Saraylar değil, geleneksel yapıyı koruyabilmek, anlatmak istediğim tam da bu. Bu ülkeyi kalkındırır” ifadelerini kullandı.


İnce’nin ziyaretinde CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, CHP İstanbul Milletvekilleri Aykut Erdoğdu ve Sezgin Tanrıkulu da bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.