POLİTİKA - 13 Ekim 2023 Cuma 17:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’nin SİHA’sını düşürmesi üzerine, "Biz Amerika ile NATO’da beraber değil miyiz. Beraberiz. Peki bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü düşürdü. Biz seninle NOTA’da nasıl beraberiz ya. Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni’nde bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökleri 10. yüzyıla uzanan güçlü bağların bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıtanın farklı şehirlerinde inşa edilen asırlık camiler, kütüphaneler, hanlar, limanlar aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazılarıdır. Nice Afrika kökenli Osmanlı vatandaşının Cihan Harbi’nden vatan müdafaasına katılarak atalarımızla omuz omuza çarpıştığını biliyoruz. İşgalcilere karşı verdiğimiz İstiklal Harbi’mizin özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham aşıladığı bir başka tarihi hakikattir. Bu köklü geçmişimize rağmen ilişkilerimizde bir dönem adeta fetret devri yaşadık. Şüphesiz bunda ülkemizin ve kıtanın içinde bulunduğu şartlar etkili oldu. Uzun yıllar süren savaşlardan yorgun düşen ülkemiz cumhuriyetimizin ilk yıllarında daha çok iç meseleleri ile uğraştı, yaralarını sarmaya çalıştı. Ancak bu dönemde dahi Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmedi. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde destekledik. Bir şekilde Afrika halkları ile irtibatlarımızı korumaya gayret ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde ilişkilerin yeterince gelişmediği ülkelere öncelik verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan birinin de Afrika olduğunu belirtti. İlk olarak 2003 yılında Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi stratejisini uygulamaya koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 senesini Türkiye’de Afrika Yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerde yeni bir sayfa açtıklarını hatırlattı.

"Tüm Afrika’daki büyükelçilik sayımızı 44’e çıkardık"

Kıtaya yönelik kibirli bakış açılarını ellerinin tersiyle ittiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında ilişki kurmaya duygudaşlık geliştirmeye birbirimizi daha çok anlamaya ihtimam gösterdik. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiç bir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık. Afrika açılımı ile ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk. Düzenlediğimiz üç Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi ile ülkemizin ciddiyetini, kıta ile işbirliğimize atfettiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Afrika, Türk milletinin kalbinde olduğu kadar ülkemizin dış politikasında da özel bir yere sahiptir. Afrika’nın benim gözümdeki ve gönlümdeki yeri ise çok müstesnadır. Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde Kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Her ziyaretimde Afrika’nın zengin kültürünü, insanlarının samimiyetini, yokluk ve yoksulluk içinde olsalar bile Afrikalı kardeşlerimizin metanetini, gülen yüzlerinde çiçekler açan Afrikalı çocukların yaşama sevincini yakından görme imkanı bulduk. Afrikalı muhataplarımın söylediği şu sözün ne kadar doğru olduğunu ben de bizzat tecrübe ettim. Evet bir kez Afrika’ya giden her zaman gitmek istermiş. Biz de ne Afrika’dan ne Afrikalı kardeşlerimizden ne de kıtanın büyüleyici atmosferinden asla kopmadık, kopamadık. Tüm Afrika’daki büyükelçilik sayımızı 44’e çıkardık. Ankara’da 38 Afrika ülkesinin büyükelçisine ev sahipliği yapmaktan ayrıca gurur duyuyoruz. Ticaret müşavirliklerimizin sayısı yakında 31’e ulaşacak. Toplam 48 Afrika ülkesiyle iş konseyleri kurduk. Ticari ve ekonomik iş birliği anlaşmamız olan ülke sayısı 48’i buldu. Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması olan ülke sayısı 32’ye çıktı. Ticaretten yatırıma, kültürden eğitime, Afrika ile her alanda ilişkilerimizin günden güne geliştiğini büyük bir mutlulukla müşahede ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"1 milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor"

Kıtayla 2003 yılında 5.4 milyar dolar olan ticaret hacminin geçtiğimiz yıl itibariyle 41 milyar dolara yaklaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğrudan yatırımların toplam değeri 10 milyar doları aştı. Firmalarımız enerjiden inşaata, tarımdan beyaz eşyaya farklı alanlarda iş yaparak Afrika’nın alt ve üst yapı eksikliklerinin giderilmesine çok önemli vazifeler üstleniyor. Şirketlerimiz iş gücü ihtiyaçlarının büyük bölümünü yerelden üstlenerek Afrika ülkelerinde istihdama ve üretime destek oluyor. Savunma sanayi Türkiye’nin son yıllarda en büyük atılım yaptığı alanlar arasında geliyor. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. Akıncı ile yakaladığımız ivmeyi Kızılelma ile bir üst lige yaşıyoruz. Savaş gemisi teknolojisinde de kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa ve idame edebilen 10 ülke arasındayız. Barış ve güvenliğin kalkınmanın temel şartı olduğu şiarı ile bu alandaki tecrübemizi Afrikalı kardeşlerimiz ile paylaşmaya hazırız. Afrika coğrafyasının başarısını kendi başarımız olarak addediyoruz. Afrika Birliği’nin G20 üyeliğine en başından beri tam destek verdik. Bu çerçevede Yeni Delhi’de yapılan son G20 zirvesinde Afrika Birliğinin üye olmasını memnuniyetle karşıladık. Aziz kardeşim Komorlar Birliği Cumhurbaşkanı Assoumani Azali’yi dönem başkanlığında gerçekleşen bu değerli üyelik için tebrik ediyorum. Afrika kıtasının küresel sistemde hak ettiği yerini alması için bundan sonrada her türlü katkıyı sağlayacağımızın bilinmesini istiyorum. Küresel ve bölgesel ölçekte maalesef üzücü gelişmelere şahit oluyoruz. Afrikalı bazı liderlerin Ukrayna - Rusya arasındaki savaşın barışçıl yöntemlerle sona erdirilmesi yönünde başlattığı girişime önem veriyorum. Biz de savaşın ilk gününden beri barış için çalıştık, çalışıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Karadeniz girişimi ile gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçtiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimin uygulanma döneminde 33 milyon ton tahılı boğazlardan güvenle taşınmasını temin ettiklerini ifade etti. Ancak tüm samimi çabalara rağmen Afrikalıların tahıldan arzu ettikleri miktarda faydalanamadığını bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konudaki rahatsızlığımızı çeşitli vesilelerle muhataplarımıza ilettik. Eski kolonyal alışkanlıklar ne yazık ki burada da devreye giriyor. Afrikalı kardeşlerimizin çektiği sıkıntılar batılı zengin ülkeler tarafından yeterince dikkate alınmadı. Tahılın Afrika ülkelerine daha adil ve daha etkin dağıtımına bilhassa önem veriyoruz. Karadeniz girişiminin uzatılmaması ile bazı Afrika ülkelerinin endişelerinin arttığının farkındayız. Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile temaslarımızda bu kaygıların giderilmesi için neler yapabileceğimizi değerlendirdik, değerlendiriyoruz, ilk etapta 1 milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

"Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır"

Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini yaşarken İsrail ile Filistin arasında meydana gelen hadiseler herkesi derinden sarstığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerginliğin daha da artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeliyiz. Camilerin, hastanelerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması gibi saldırıları kabul etmediğimizi ve asla etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. Gazze’deki insani durumu kötüleştiren ablukanın bölgeyi provokasyonlara açık hassas bir duruma getirdiği malumdur. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm dünyaya sesleniyorum, 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması daha fazla sorunu büyütecek, daha fazla gerilime, daha fazla gözyaşına sebep olacak. İsrail yönetimimin Refah Kapısı’ndan insani yardımı geçişlerini izin vermesi gerekiyor. El Ariş Havalimanına içerisinde ilaç, dayanıklı gıda, konserve, çocuk bezi, su, tıbbi malzemelerin de bulunduğu bir insani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Çatışmalar başladığından beri bölgeye intikal eden ilk yardım kargosunu götüren uçağımız bugün saat 12.00 itibarıyla havalimanına indi. AFAD Başkanlığımız yeni yardım malzemelerinin bölgeye sevki ile ilgili hazırlıklarını sürdürüyor. Biz bunu yaparken Birleşik Arap Emirlikleri aynı şekilde bunu yaparken, Katar bu tür yardımları yaparken, aynı şekilde Suudi Arabistan bunları yaparken ama bir de bakıyoruz ki Amerika buraya uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan hakları evrensel beyannamesinde acaba bunlar var mı? Şu anda Gazze’de yer ile yeksan edilen kadın, çocuk, anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor ama biz dertleniyoruz. Eğer İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine zerre kadar saygınız varsa o zaman kusura bakmasınlar herkes acaba biz buraya ne gibi yardımda bulunabiliriz bunu konuşması lazım. Ama bunların böyle bir derdi yok. Şimdi kardeş Mısır makamlarıyla Gazze yardım ulaştıramaya devam edeceğiz. Milyonlarca insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyayken Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Gazze şu an itibariyle mazlumdur, mağdurdur"

Tüm tarafları akli selim hareket ederek önce ateşkesi sonra kalıcı barışı görüşmeye çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım ki şu anda Mısır’a yolda gidiyor. Gerekse MİT Başkanım, rehinelerin salıverilmesi başta olmak üzere krize çıkış yolu bulabilmek için temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ancak kimi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine ateşe benzin döken provokatif tavırları hem bizim çabalarımızı sekteye uğratmakta hem de krizi derinleştirmektedir. Gazze şu an itibariyle mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in öyle bir mazlum durumu söz konusu değildir. Tabi NATO’da beraber olduğumuz Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgeye uçak gemilerini göndermesi maalesef barışa, sükunete, diyaloğa, diplomasiye ve taraflar arasında tansiyonun düşürülmesine hiçbir katkı sağlamıyor. Şimdi çok daha önemlisi Amerika’nın Dışişleri Bakanı, benim Dışişleri Bakanım ile görüşme yapıyor. ’İsrail’e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum’ diyor. Bu nasıl bir politikacı, bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman sana karşındakiler de şunu söylerse. Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum derse ne diyeceksin? Yahudi öbür tarafta Türk şu bu demiyoruz. Ya karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. Çocukların halini görmüyor musun, o şehit edilen halini görmüyor musun, annelerinin babalarının ne hale geldiğini görmüyor musun? Ben seninle dışişleri bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum diyor. Biz bugüne kadar hiç böyle yaklaşmadık. Ülkemdeki İsrail Büyükelçilikleri her türlü koruma altına aldık. Çünkü bu tür dönemlerde her şey olabilir. Biz ülkemizdeki bizim güvencimiz altında olması gerekir diyerek güvence altında tuttuk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden’ın Türkiye’nin terör operasyonlarıyla ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika başkanının dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı biz de kendilerinin bölgelerindeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika’nın PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetini sahiptir. Biz Amerika ile NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü düşürdü. Biz seninle NOTA’da nasıl beraberiz ya. Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye’yi bölmeye çalışan terör örgütlerine cesaret vermektedir. Ülkemize yönelik terör tehdidini terör örgütünü arkasında kimin olduğunu bakmaksınız kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız. DEAŞ’la göğüs göğse çarpışan şehitler verme pahasına bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NOTA müttefiki olarak olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılaşıyorum. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla baş başa bırakıp kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmayı sürdüreceğiz. Son gelişmeler 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Batuhan Altınbaş-Güvenç Açaroğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Çanakkale’de 124 yıl sonra Necip Paşa’nın kabrine ulaşıldı Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın yürüttüğü çalışmalar neticesinde 124 yıl sonra Necip Paşa’nın kabrine ulaşıldı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın yürüttüğü çalışmalar neticesinde Necip Paşa Camii’ne de adını veren Necip Paşa’nın mezarına 124 yıl sonra Eceabat ilçesinin Kilitbahir Köyü’nde ulaşıldı. Cahidi Sultan Camii haziresinde bulunan mezarda Çanakkale’nin kent tarihi için önemli isimlerden biri olan Necip Paşa’nın 1901 yılında tedavi için memleketine giderken vapurda hayatını kaybettiği mezar taşı üzerindeki ifadelerden ortaya çıktı. Camii paşanın vasiyeti üzerine eşi tarafından yaptırılmış Çanakkale’nin Cevatpaşa mahallesinde bulunan Necip Paşa Camii ise Necip Paşa’nın vasiyeti üzerine eşi tarafından yaptırıldı. 1902 yılında yaptırılan camii 123 yılı devirerek günümüzde halen ayakta durmakta. Mezar yerini tespit ettiğimizde çok heyecanlandık Necip Paşa’nın mezarına ulaşılması hakkında konuşan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, "Necip Paşa’mız Çanakkale’mizin tarihi şahsiyetlerinden devlet adamı ve asker. Hepimizin malumu olduğu, bildiği Çanakkale Kordon’da bulunan Necip Paşa Camii’nde ismi yaşayan büyük bir devlet adamı. Tarihi Alan Başkanlığı olarak mezar yerini tespit ettiğimizde çok heyecanlandık. Çanakkale’mizin bir tarihi şahsiyetini Tarihi Alan’da misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyduk" dedi. Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün 3 aylarımızın başladığı günde Necip Paşa Camii’mizin cemaati ile birlikte Necip Paşa’nın kabri başında du ettik ve hayırla yad ettik. Tarihi Alan başkanlığı olarak tarihi şahsiyetlerimizi unutturmayacağımızı ve onları gelecek kuşaklara aktaracağımızı her vesileyle ifade ettik, devam edeceğiz. Necip Paşa’mızın ve cümle devlet adamlarımızın ruhları şad olsun. Necip Paşa’mız aynı zamanda Çanakkale Boğazı’na muhafızlık yapmıştır. Çanakkale Boğazı’na muhafızlık yapan cümle muhafızların ruhları şad olsun. Çanakkale’yi geçilmez yapan şehit ve gazilerimizin ruhları şad olsun."
Malatya Malatya Valisi Yavuz, FKA Yönetim Kurulu Başkanı oldu Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu’nun görev süresinin sona ermesiyle birlikte, başkanlık görevi yeni dönem için Malatya Valisi Seddar Yavuz’a devredildi. Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu aralık ayı toplantısı Malatya Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Malatya Valisi Seddar Yavuz, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Tunceli Ticaret Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Coşkun, Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadir Çintay, Bingöl İl Genel Meclis Başkanı Nihat Doğu, FKA Genel Sekreteri Mehmet Şirin Budancamanak katıldı. Toplantıda konuşan FKA Yönetim Kurulu dönem başkanı Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, "TRB-1 bölgesinde faaliyet gösteren mikro ve küçük işletmelerin, kooperatiflerin ve üretici birliklerinin sanayi, turizm ve kırsal kalkınma alanlarındaki yeşil dönüşüm yatırımlarına desteklenmesi kadınlar, gençler ve diğer kırılgan grupların ekonomik hayata katılımının arttırılması, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yeşil üretim süreçlerinin ve iş modellerinin yaygınlaştırılması amaçlı uygulanacak olan 28 milyon Türk Lira bütçeli 2025 yılı yeşil ve kapsayıcı kalkınma hibe desteği programı kapsamında, değerlendirme süreçleri tamamlanıp başarılı bulunan projeler ile yine ‘SoGreen’ projesi kapsamında yeşil dönüşüme katkı sağlayan faaliyetler ile kadınlar ve gençlerin ekonomik fırsatlara erişiminin iyileştirilmesi amaçlı 2026 yılı içerisinde uygulanacak olan geri ödemeli finansman ve kuluçka hibe desteği çağrılarına ilişkin hususları toplantımızda ele alacağız" dedi. Yerel dinamikler doğrultusunda illerin sosyoekonomik gelişmişlik durumu ve coğrafi potansiyellerinin değerlendireceğini söyleyen Vali Hatipoğlu, "Atıl kaynakların değerlendirilmesi, yerel ihtiyaçların karşılanması, bölgede üretimi olmayan ancak başarı olasılığı yüksek sektörlerin geliştirilmesi, ileri geri bağlantılı sektörlerin desteklenmesi, istihdam potansiyeli ve kümelenme etkisi gibi kriterler çerçevesinde uygulanan yerel kalkınma hamlesi programı kapsamında 2025 yılı yatırım konuları kapsamında gelen başvurular ve programa dair istatistiki veriler ile 2026 yılı yatırım konularına ilişkin ilgili paydaşlarla yapılan istişareler neticesinde belirlenen yatırım konusu teklifleri değerlendireceğiz" diye konuştu. Toplantıda alınan kararların hayırlı olmasını temenni eden Vali Hatipoğlu, bugün itibariyle yürütmekte olduğu Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Dönem Başkanlığı görevinin sona erdiğini belirterek, FKA yeni dönem başkanlığını Malatya Valisi Seddar Yavuz’a devretti.
Manisa Gediz Kavşağında çalışmalar hız kesmeden devam ediyor AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut, Türkiye’nin en büyük kavşağı olacağı düşünülen Manisa Gediz Kavşağında yaptığı incelemelerin ardından Türkiye’de benzeri olmayan bu kavşak, İzmir-İstanbul hattındaki trafik çilesine son verecek" dedi. Manisa’da ulaşımı büyük ölçüde rahatlatacak olan Gediz Kavşağı projesinde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut, inşaat sahasını ziyaret ederek yetkililerden teknik detaylar ve projenin son durumu hakkında bilgi aldı. Şantiyede yaptığı incelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Turgut, projenin stratejik önemine değindi. Gediz Kavşağı’nın sadece Manisa için değil, Türkiye’nin en yoğun güzergahlarından biri olan İzmir- İstanbul hattı için de kritik bir nokta olduğunu vurgulayan Turgut, "İlk önceliğimiz, araç yoğunluğunun en yüksek olduğu İzmir-İstanbul bağlantısını bir an önce hizmete açmak. Şirket yetkililerimiz ve ekiplerimiz, bu dev projeyi tamamlamak için gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalışıyor." ifadelerini kullandı. "Trafik güvenliğini en üst seviyeye çıkaracak" Çalışmaların teknik detayları hakkında da bilgi veren Süleyman Turgut, projenin fiziki gerçekleşme oranının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Turgut "Köprü temelleri atıldı ve köprü ayaklarının imalatı bitirildi. Köprülerin en önemli kısımlarından olan kirişlerin yerleştirme süreci devam ediyor. Köprü ayaklarının bağlantısını sağlayacak olan toprak arme dolgu işlemleri hız kesmeden sürüyor. Tamamlandığında hem estetik yapısı hem de fonksiyonelliği ile dikkat çekecek olan Gediz Kavşağı, bölgedeki trafik güvenliğini en üst seviyeye çıkaracak. Projenin bitimiyle birlikte, özellikle kavşak noktasında yaşanan beklemelerin sona ermesi ve yakıt tasarrufu sağlanması hedefleniyor" dedi.
Bolu Bolu’yu temsil etti, bin 600 eser arasından Türkiye birincisi oldu Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen "Bilinçli Tüketici Olmak" konulu resim yarışmasında, Bolu 50. Yıl Ortaokulu öğrencisi 11 yaşındaki Uygar Çetin, bin 600 eser arasından Türkiye birincisi oldu. Çetin, ödülünü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın elinden aldı. Ticaret Bakanlığı’nın 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirdiği 28. Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni’nde, bir ödül de Bolu’ya verildi. Ticaret Bakanlığı’nın bilinçli tüketim ve tüketici hakları konularında bilgilendirmek, bu alanda farkındalık oluşturmak ve sanatsal çalışmaları teşvik etmek amacıyla düzenlediği yarışmaya ülke genelinden bin 600 çocuk katıldı. Ticaret Bakanlığı’nın düzenlediği resim yarışmasında, 50. Yıl Ortaokulu öğrencisi 11 yaşındaki Uygar Çetin birinci olarak Bolu’yu gururlandırdı. Çetin, ödülünü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’tan aldı. Uygar Çetin’in yaptığı eser, binlerce eserin arasından birinci seçildi. Annesi ve Babasının da resim öğretmeni olduğu Uygar Çetin, bu tür yarışmalara katılmaya devam edeceğini söyledi. Çıkardığı eserde vurguladığı bilinçli tüketici kişiliğinin nasıl bir insan olmasından bahseden Uygar Çetin, "Bilinçli tüketici olmakla ilgili konular araştırıp, konulardan esinlenip, eski resimlere de bakarak bir eser ortaya çıkardım. Bilinçli tüketicinin nasıl bir insan olduğu ve nasıl bilinçli tüketici olacağımızı gösteriyor" dedi. Çıkardığı eserdeki objeleri anlatan Uygar Çetin, "Şemsiye yaptım, onun altına mutlu bir aile tablosu çizdim. Üstünde de tarihi geçmiş, TSE damgasını vurgulayan güzel bir resim yaptım. Ticaret Bakanlığı’ndan bu resim sayesinde bilgisayar ödülü aldım, çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Oğlum küçüklüğünden beri resim yapıyor" Oğlunun küçüklüğünden beri resim yaptığını belirten Uygar Çetin’in annesi Harika Kazancı Çetin, "Ben resim öğretmeniyim, eşim de resim öğretmeni. Oğlum da küçüklüğünden beri resim yapıyor. Ailemizde resim yapan çok fazla kişi var. Birazcık sanatçı bir aileyiz sanırım. Bu seferde tüketici haklarıyla ilgili, bilinçli tüketimle ilgili bir resim yapmıştı. Resmi geçen sene Şubat ayında vermiştik. Gerçekten çok uğraşarak bir resim yaptı. Düşündük, konuştuk, beyin fırtınası yaptık birlikte, renklerle de birleşince ortaya çok güzel bir resim çıktı. Resim ödüle layık görüldü, Türkiye birincisi olduk. Bundan sonra bilmiyoruz önünü tutabilir miyiz ? Ödülü Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’tan aldık. Çok güzel bir sürpriz oldu bize söylememişlerdi. Beş kişi var demişlerdi. Çok şaşırdık, çünkü bize sürpriz yapmışlar. Ödülü verene kadar bize bilgi vermediler bu konuda. Birinci olduğunu duyunca kendisi de çok şaşırdı biz de çok şaşırdık. Ödül törenine tüm ailemizle birlikte gitmiştik. Çok şaşırdık, çok hoşumuza gitti. Daha önceki resim yarışmalarından da ödülleri var" şeklinde konuştu.