POLİTİKA - 13 Ekim 2023 Cuma 17:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’nin SİHA’sını düşürmesi üzerine, "Biz Amerika ile NATO’da beraber değil miyiz. Beraberiz. Peki bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü düşürdü. Biz seninle NOTA’da nasıl beraberiz ya. Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni’nde bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökleri 10. yüzyıla uzanan güçlü bağların bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıtanın farklı şehirlerinde inşa edilen asırlık camiler, kütüphaneler, hanlar, limanlar aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazılarıdır. Nice Afrika kökenli Osmanlı vatandaşının Cihan Harbi’nden vatan müdafaasına katılarak atalarımızla omuz omuza çarpıştığını biliyoruz. İşgalcilere karşı verdiğimiz İstiklal Harbi’mizin özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham aşıladığı bir başka tarihi hakikattir. Bu köklü geçmişimize rağmen ilişkilerimizde bir dönem adeta fetret devri yaşadık. Şüphesiz bunda ülkemizin ve kıtanın içinde bulunduğu şartlar etkili oldu. Uzun yıllar süren savaşlardan yorgun düşen ülkemiz cumhuriyetimizin ilk yıllarında daha çok iç meseleleri ile uğraştı, yaralarını sarmaya çalıştı. Ancak bu dönemde dahi Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmedi. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde destekledik. Bir şekilde Afrika halkları ile irtibatlarımızı korumaya gayret ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde ilişkilerin yeterince gelişmediği ülkelere öncelik verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan birinin de Afrika olduğunu belirtti. İlk olarak 2003 yılında Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi stratejisini uygulamaya koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 senesini Türkiye’de Afrika Yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerde yeni bir sayfa açtıklarını hatırlattı.

"Tüm Afrika’daki büyükelçilik sayımızı 44’e çıkardık"

Kıtaya yönelik kibirli bakış açılarını ellerinin tersiyle ittiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında ilişki kurmaya duygudaşlık geliştirmeye birbirimizi daha çok anlamaya ihtimam gösterdik. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiç bir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık. Afrika açılımı ile ivme kazanan iş birliğimizi 2008 yılında Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduk. Düzenlediğimiz üç Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi ile ülkemizin ciddiyetini, kıta ile işbirliğimize atfettiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk. Afrika, Türk milletinin kalbinde olduğu kadar ülkemizin dış politikasında da özel bir yere sahiptir. Afrika’nın benim gözümdeki ve gönlümdeki yeri ise çok müstesnadır. Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde Kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Her ziyaretimde Afrika’nın zengin kültürünü, insanlarının samimiyetini, yokluk ve yoksulluk içinde olsalar bile Afrikalı kardeşlerimizin metanetini, gülen yüzlerinde çiçekler açan Afrikalı çocukların yaşama sevincini yakından görme imkanı bulduk. Afrikalı muhataplarımın söylediği şu sözün ne kadar doğru olduğunu ben de bizzat tecrübe ettim. Evet bir kez Afrika’ya giden her zaman gitmek istermiş. Biz de ne Afrika’dan ne Afrikalı kardeşlerimizden ne de kıtanın büyüleyici atmosferinden asla kopmadık, kopamadık. Tüm Afrika’daki büyükelçilik sayımızı 44’e çıkardık. Ankara’da 38 Afrika ülkesinin büyükelçisine ev sahipliği yapmaktan ayrıca gurur duyuyoruz. Ticaret müşavirliklerimizin sayısı yakında 31’e ulaşacak. Toplam 48 Afrika ülkesiyle iş konseyleri kurduk. Ticari ve ekonomik iş birliği anlaşmamız olan ülke sayısı 48’i buldu. Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması olan ülke sayısı 32’ye çıktı. Ticaretten yatırıma, kültürden eğitime, Afrika ile her alanda ilişkilerimizin günden güne geliştiğini büyük bir mutlulukla müşahede ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"1 milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor"

Kıtayla 2003 yılında 5.4 milyar dolar olan ticaret hacminin geçtiğimiz yıl itibariyle 41 milyar dolara yaklaştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğrudan yatırımların toplam değeri 10 milyar doları aştı. Firmalarımız enerjiden inşaata, tarımdan beyaz eşyaya farklı alanlarda iş yaparak Afrika’nın alt ve üst yapı eksikliklerinin giderilmesine çok önemli vazifeler üstleniyor. Şirketlerimiz iş gücü ihtiyaçlarının büyük bölümünü yerelden üstlenerek Afrika ülkelerinde istihdama ve üretime destek oluyor. Savunma sanayi Türkiye’nin son yıllarda en büyük atılım yaptığı alanlar arasında geliyor. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. Akıncı ile yakaladığımız ivmeyi Kızılelma ile bir üst lige yaşıyoruz. Savaş gemisi teknolojisinde de kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa ve idame edebilen 10 ülke arasındayız. Barış ve güvenliğin kalkınmanın temel şartı olduğu şiarı ile bu alandaki tecrübemizi Afrikalı kardeşlerimiz ile paylaşmaya hazırız. Afrika coğrafyasının başarısını kendi başarımız olarak addediyoruz. Afrika Birliği’nin G20 üyeliğine en başından beri tam destek verdik. Bu çerçevede Yeni Delhi’de yapılan son G20 zirvesinde Afrika Birliğinin üye olmasını memnuniyetle karşıladık. Aziz kardeşim Komorlar Birliği Cumhurbaşkanı Assoumani Azali’yi dönem başkanlığında gerçekleşen bu değerli üyelik için tebrik ediyorum. Afrika kıtasının küresel sistemde hak ettiği yerini alması için bundan sonrada her türlü katkıyı sağlayacağımızın bilinmesini istiyorum. Küresel ve bölgesel ölçekte maalesef üzücü gelişmelere şahit oluyoruz. Afrikalı bazı liderlerin Ukrayna - Rusya arasındaki savaşın barışçıl yöntemlerle sona erdirilmesi yönünde başlattığı girişime önem veriyorum. Biz de savaşın ilk gününden beri barış için çalıştık, çalışıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Karadeniz girişimi ile gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçtiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimin uygulanma döneminde 33 milyon ton tahılı boğazlardan güvenle taşınmasını temin ettiklerini ifade etti. Ancak tüm samimi çabalara rağmen Afrikalıların tahıldan arzu ettikleri miktarda faydalanamadığını bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konudaki rahatsızlığımızı çeşitli vesilelerle muhataplarımıza ilettik. Eski kolonyal alışkanlıklar ne yazık ki burada da devreye giriyor. Afrikalı kardeşlerimizin çektiği sıkıntılar batılı zengin ülkeler tarafından yeterince dikkate alınmadı. Tahılın Afrika ülkelerine daha adil ve daha etkin dağıtımına bilhassa önem veriyoruz. Karadeniz girişiminin uzatılmaması ile bazı Afrika ülkelerinin endişelerinin arttığının farkındayız. Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile temaslarımızda bu kaygıların giderilmesi için neler yapabileceğimizi değerlendirdik, değerlendiriyoruz, ilk etapta 1 milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

"Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır"

Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini yaşarken İsrail ile Filistin arasında meydana gelen hadiseler herkesi derinden sarstığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerginliğin daha da artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeliyiz. Camilerin, hastanelerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması gibi saldırıları kabul etmediğimizi ve asla etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. Gazze’deki insani durumu kötüleştiren ablukanın bölgeyi provokasyonlara açık hassas bir duruma getirdiği malumdur. Buradan sizlerin aracılığıyla tüm dünyaya sesleniyorum, 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması daha fazla sorunu büyütecek, daha fazla gerilime, daha fazla gözyaşına sebep olacak. İsrail yönetimimin Refah Kapısı’ndan insani yardımı geçişlerini izin vermesi gerekiyor. El Ariş Havalimanına içerisinde ilaç, dayanıklı gıda, konserve, çocuk bezi, su, tıbbi malzemelerin de bulunduğu bir insani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Çatışmalar başladığından beri bölgeye intikal eden ilk yardım kargosunu götüren uçağımız bugün saat 12.00 itibarıyla havalimanına indi. AFAD Başkanlığımız yeni yardım malzemelerinin bölgeye sevki ile ilgili hazırlıklarını sürdürüyor. Biz bunu yaparken Birleşik Arap Emirlikleri aynı şekilde bunu yaparken, Katar bu tür yardımları yaparken, aynı şekilde Suudi Arabistan bunları yaparken ama bir de bakıyoruz ki Amerika buraya uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan hakları evrensel beyannamesinde acaba bunlar var mı? Şu anda Gazze’de yer ile yeksan edilen kadın, çocuk, anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor ama biz dertleniyoruz. Eğer İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine zerre kadar saygınız varsa o zaman kusura bakmasınlar herkes acaba biz buraya ne gibi yardımda bulunabiliriz bunu konuşması lazım. Ama bunların böyle bir derdi yok. Şimdi kardeş Mısır makamlarıyla Gazze yardım ulaştıramaya devam edeceğiz. Milyonlarca insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyayken Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Gazze şu an itibariyle mazlumdur, mağdurdur"

Tüm tarafları akli selim hareket ederek önce ateşkesi sonra kalıcı barışı görüşmeye çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek şahsım gerek Dışişleri Bakanım ki şu anda Mısır’a yolda gidiyor. Gerekse MİT Başkanım, rehinelerin salıverilmesi başta olmak üzere krize çıkış yolu bulabilmek için temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ancak kimi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine ateşe benzin döken provokatif tavırları hem bizim çabalarımızı sekteye uğratmakta hem de krizi derinleştirmektedir. Gazze şu an itibariyle mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail’in öyle bir mazlum durumu söz konusu değildir. Tabi NATO’da beraber olduğumuz Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgeye uçak gemilerini göndermesi maalesef barışa, sükunete, diyaloğa, diplomasiye ve taraflar arasında tansiyonun düşürülmesine hiçbir katkı sağlamıyor. Şimdi çok daha önemlisi Amerika’nın Dışişleri Bakanı, benim Dışişleri Bakanım ile görüşme yapıyor. ’İsrail’e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum’ diyor. Bu nasıl bir politikacı, bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman sana karşındakiler de şunu söylerse. Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum derse ne diyeceksin? Yahudi öbür tarafta Türk şu bu demiyoruz. Ya karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. Çocukların halini görmüyor musun, o şehit edilen halini görmüyor musun, annelerinin babalarının ne hale geldiğini görmüyor musun? Ben seninle dışişleri bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum diyor. Biz bugüne kadar hiç böyle yaklaşmadık. Ülkemdeki İsrail Büyükelçilikleri her türlü koruma altına aldık. Çünkü bu tür dönemlerde her şey olabilir. Biz ülkemizdeki bizim güvencimiz altında olması gerekir diyerek güvence altında tuttuk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Amerika ile aramızda güvenlik sorunu var"

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden’ın Türkiye’nin terör operasyonlarıyla ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika başkanının dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı biz de kendilerinin bölgelerindeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika’nın PKK’nın Suriye’deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye’nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetini sahiptir. Biz Amerika ile NATO’da beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki bizim SİHA’mızı Amerika düşürdü mü düşürdü. Biz seninle NOTA’da nasıl beraberiz ya. Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye’yi bölmeye çalışan terör örgütlerine cesaret vermektedir. Ülkemize yönelik terör tehdidini terör örgütünü arkasında kimin olduğunu bakmaksınız kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız. DEAŞ’la göğüs göğse çarpışan şehitler verme pahasına bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NOTA müttefiki olarak olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılaşıyorum. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla baş başa bırakıp kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmayı sürdüreceğiz. Son gelişmeler 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini bir kez daha göstermiştir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Batuhan Altınbaş-Güvenç Açaroğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gençler, bayramlarını robotlarını yarıştırarak kutladı Bursa’da 3’üncüsü düzenlenen ulusal robot yarışması Robolution’24, renkli görüntülere sahne oldu. Gençler, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını robotlarını yarıştırarak kutladı. Bursa’da düzenlenen Robolution’24 yarışmasına Türkiye’nin dört bir yanından ilk okuldan liseye kadar bütün sınıflar katıldı. Birbirinden çekişmeli anlara sahne olan yarışlar 2 gün boyunca heyecanla devam edecek. İlk günü mini sumo ve temel çizgi yarışmalarına sahne olurken, ikinci gün ise arazi yarışları ve serbest kategoride öğrenciler birbiriyle yarışacak. Teknoloji Editörü Furkan Karaca, VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü ile bir sunum gerçekleştirdi. Teknolojinin artık en ufak cihazlara kadar indirgendiğini söyleyen Furkan Karaca, VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü’nün insan uzvu gibi işlev gördüğünü belirtti. VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü ile yapılan işlemler hakkında da bilgiler veren Furkan Karaca, canlı bir şekilde uygulamaları izleyenlere aktardı. Kimi arkadaşını, kimi ağabeyini, kimi ise çocuğunu desteklemek için salonu hınca hınç doldurdu. İlk elemeleri başarıyla geçen gençler, çok heyecanlı olduklarını dile getirdi. Yaptıkları robotların ileride geliştirerek daha güzel projelere imza atacaklarını belirten gençler, böyle bir etkinliğin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda yapılmasının ise çok özel olduğunu söyledi.
Malatya Malatya Turgut Özal Üniversitesi 6 Yaşında Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, “Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın adını taşıyan üniversitemizin kuruluşunun altıncı yılını kutlarken, akademik, idari ve fiziki gelişimini sürdürmeye devam ediyoruz. “dedi 2018 yılında 2 bin 625 öğrenci ile akademik yaşamına başlayan Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında ilk defa öğrenci alınan 3 ön lisans, 21 lisans ve 17 lisansüstü programı ile öğrenci sayısını 8 bin 662’ye yükseltti. 2024 yılında yeni teklif edilen 5 ön lisans, 5 lisans ve 4 lisansüstü programlarının öğrenci almaya başlamasıyla bu sayının artarak devam etmesi beklenirken, üniversite ile ilgili gelinen noktaya dair açıklamalarda bulunan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, "Üniversitemiz Ziraat Fakültesi ve 8 ilçede yer alan meslek yüksekokullarıyla çıktığı eğitim öğretim yolculuğuna, kuruluşundan bu yana geçen 6 yıllık süreçte 8 farklı yerleşkede 1 Enstitü, 6 Fakülte, 9 Meslek Yüksekokulu ve 2 Yüksekokulla devam ederken, ek olarak her biri belirli ve özellikli alanlara yönlendirilmiş 10 Araştırma ve Uygulama Merkezimiz bulunmaktadır. Akademik, idari ve fiziki gelişimimizi belirli bir program çerçevesinde yaparken, dünya, ülkemiz ve özelde bölgemizin gerçeklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, kontrollü ve sürdürülebilir bir gelişim için özen göstermekteyiz. Üniversitemizde 2019 yılında, 142 akademik, 214 idari personel görev yaparken, yeni programlar ve öğrenci sayımızın artması ile birlikte bugün 35 profesör, 78 doçent, 144 doktor öğretim üyesi, 132 öğretim görevlisi, 26 araştırma görevlisi ve 468 idari personelden oluşan özverili bir aile ile 92 bin metrekare kapalı alana sahip üniversitemizde, ülkemiz ve öğrencilerimiz için çalışmaya devam ediyoruz. Bu gelişim çabaları sürecinde, 2023 yılında karşı karşıya kaldığımız deprem sonrasında üniversitemiz imkanları ölçüsünde vatandaşlarımız için barınma ve gıda temini konusunda elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ayrıca ilgili alan uzmanı hocalarımızın katkıları ile Malatya’mızın yapı inceleme ihtiyaçlarına da destek verdik. Bu vesile ile depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle anıyor, tüm vatandaşlarımıza sabırlar diliyorum. Göreve başladığımız günden bu yana; araya giren deprem felaketini de göğüsleyen ve ilerleme motivasyonunu kaybetmeden çalışan bir ekibe ve tüm imkanlarını öğrencilerin ve üniversitenin yararına kullanan bir ekip anlayışına sahip olmanın verdiği güvenle hareket etmekteyiz. Bir yandan akademik faaliyetleri sürdürmeye çalışırken, diğer yandan üniversitemizin fiziki ve sosyal yönden eksiklerinin nasıl giderilebileceği hususunu da sürekli olarak gözden geçirmeye ve gerekli müdahaleleri yapmaya gayret etmekteyiz. Üniversitenin; yalnızca öğretim faaliyetleri ile sınırlı olmadığı ve olmaması gerektiği bilinciyle hareket ederek; sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılması ve planlanması için çalışmaya devam ediyoruz" dedi. "Fiziki gelişim çalışmalarımız hızla devam ediyor" Üniversitede fiziki gelişim çalışmalarının hızla devam ettiğini aktaran Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, "Tüm yerleşkelerimizde, binalarımızın bakım-onarımı ve hasarlı yapıların yıkım faaliyetlerini sürdürürken, Yeşilyurt yerleşkemizin çevre düzenlemesi ile Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültemizin binasının fiziki gerçekleşmesi tamamlandı. Aynı zamanda Yeşilyurt yerleşkemizin yemekhanesinin temeli de atılmış oldu. Bununla birlikte diğer önemli ihtiyacımız olan merkezi derslik ihale hazırlıkları tamamlandı. Fiziki gelişim çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bilindiği üzere üniversiteler bir yandan eğitim öğretim faaliyetlerini yürütürken, diğer taraftan AR-GE çalışmalarıyla ürettiği bilgiyi toplumun faydasına sunmaktadır. Toplum için yapılan bilim karşılığını ve gücünü toplumdan alacağı için akademik faaliyetlerin vazgeçilmez bir unsurudur. Bu şiar ile hareket edilmesi; başarıya daha emin adımlarla ve daha hızlı ulaşmanın yolunu açacaktır. Üniversitemizin, 2018 ve 2019 yılında dış kaynaklı proje sayısı 1 iken, 2023 yılını 16 dış kaynaklı proje ile tamamlamış olduk. Ayrıca Mart 2023’te Deprem Bölgesi Üniversiteleri Özel Çağrısı olan ’1001 ÇABA’ kapsamında 60 proje başvurumuzun 16’sı kabul edilirken, henüz açıklanmayan 38 başvurunun sonucunu beklemekteyiz. Bilimsel Araştırma Projeleri için 2019 yılında 285 bin 500 TL olan bütçemizin, 2024 yılında 2 milyon 650 bin TL olmasının, üretilen bilginin ürüne dönüştürülmesi ve toplumun yararına sunulması yolunda hızlı adımlar atabilmemizi sağlayacağını düşünmekteyiz.Genç bir üniversite olmanın olumlu yönlerinin zorluklarından daha fazla olduğu ve bu dinamik yapının sürekli değişen ve gelişen yönde kullanılması gerektiği anlayışıyla, önümüzdeki yıllara emin adımlarla yürüyeceğiz. Bundan sonraki her kuruluş yıl dönümünde, bir öncekinden daha ileri gitmiş ve daha olumlu, daha başarılı işlere imza atmış bir üniversite olmanın çabasını göstereceğiz” diye konuştu
Çorum Çorum’daki konaklama tesisleri OKA’yla sürdürülebilir turizm standartlarına hazırlanıyor Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), Teknik Destek Programı kapsamında sağladığı destek ile Çorum’daki konaklama tesislerini Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı standartlarına hazırlıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı standartları belirlenmesi ve ilan edilmesinin ardından, yurt çapında faaliyet gösteren konaklama tesislerinin tamamı için belirlenen standartların birinci aşamasına uyum sağlamaları zorunluluğu getirilmiş, bu standartlarda belirtilen şartları denetlemek ve belge vermek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 16 firmaya yetki belgesi verilerek, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı web sayfasında ilan edilmişti. Sertifikalandırma süreci desteklendi Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından OKA 2023 Yılı Teknik Destek Programı’na yapılan başvuru sonucunda destek almaya hak kazanan “Çorum’daki Konaklama Tesislerinin Uluslararası Sürdürülebilir Turizm Kriterlerine Adaptasyonu” Projesi ile 2023 yılı başında başlatılan çalışmalarda, oda sayısı az olan küçük kapasiteli otellere teknik destek sağlandı. Belgelendirme süreci ile ilgili rehberlik ve bilgilendirme yapılan otellere sertifikalandırma süreci hakkında eğitim verildi. 34 konaklama tesisi ilk aşamayı geçti Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda belirlenen oteller ziyaret edilerek gerekli bilgilendirmelerin yapılmasının ardından 24 tanesi merkez ve 10 tanesi ilçelerde olmak üzere toplam 34 tane konaklama tesisi Sürdürülebilir Turizm Programı Standartları 1. Aşama Belgesi almaya hak kazandı.