SAĞLIK - 22 Temmuz 2017 Cumartesi 11:15

Erkekleri en sık tehdit eden hastalık: Prostat

A
A
A
Erkekleri en sık tehdit eden hastalık: Prostat

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat iltihaplarının daha çok gençlerde görüldüğünü, prostat hastalığının ise belirli bir yaştan sonra ortaya çıktığını ifade etti.


Prostatın idrar torbasının alt kısmından idrar kanalının başlangıç bölümünü çepeçevre saran ve sadece erkeklere özgü bir salgı bezi olduğunu belirten Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat bezinin salgısı neticesinde erkeklerde idrar yolu enfeksiyonunun kadınlara göre daha az görüldüğünü belirtti.


Yaşlanma ile giderek büyüyen organ: prostat bezi


Prostat bezinin yaşlanma ile giderek büyüyen bir organ olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu büyümenin özellikle prostatın iç kısmında meydana geldiğini belirtti. Normalde bir kestane büyüklüğünde olan prostat bezinin, portakal büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu şekilde büyüyen prostat dokusu kanser içermez ve medikal adıyla BPH (Benign Prostatic Hyperplasia) olarak adlandırılır. Bu büyümenin nedeni için östrojen (kadınlık hormonu) ve testosteron (erkeklik hormonu) seviyeleri arasındaki dengenin bozulması ile ilgili teoriler öne sürülmüş ve kabul görmüştür.”


Belirtileri


Prostatın büyüdükçe idrar yolunu daraltarak idrar akışını engellemeye ve zamanla tıkamaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu süreçte hastalarda idrar akım gücünün ve kalınlığının azalması, idrarı başlatmakta güçlük, kesik kesik idrar yapma, idrarın sonunda damlama, idrarı tam boşaltamama hissi gibi tıkanmaya bağlı (obstrüktif) yakınmalar ile sık idrar yapma (gündüz ve gece), ani idrar yapma isteği (sıkışma), idrar kaçırma, idrar yaparken yanma ve sızı hissinin olması gibi idrar kesesinin fonksiyonuna bağlı (irritatif) yakınmalar ortaya çıkabildiğini belirtti.


İdrar kesesi iltihapları böbrekleri de tehdit ediyor


Ani idrar tıkanmasının, idrar yapamamaya bağlı olarak karın alt bölgesinde şiddetli ağrı oluşturduğunu ve bu durumda mesaneye sonda takılması gerektiğinin söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar yolu iltihabının ise idrar yolu tıkanıklığına bağlı olarak idrar kesesinde oluşan iltihap olduğunu ve bu durumda da şiddetli yanma ve yüksek ateş görülebileceğini belirtti. İdrar kesesi bozukluklarının prostatın idrar yolunu tıkamasına bağlı olarak geliştiğini, tam boşalamayan idrar kesesinin giderek genişlediğini, zayıfladığını ve zamanla kasılma yeteneğini kaybedebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesinin kasılma gücünü kaybetmesi ile mesane içerisinde sürekli artık idrar kaldığını ve idrar kesesindeki tıkanıklık nedeniyle biriken idrarda oluşan iltihap veya minerallerin çökmesi ile mesane taşlarının oluştuğunu belirtti. İdrar kesesi iltihaplarının böbrekleri olumsuz etkileyebildiğini de söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesindeki tıkanıklığa bağlı basınç artışı ve içeride sürekli artık idrar kalması nedeniyle zamanla böbreklerde genişleme ve işlev bozuklukları oluşabileceğini, ender de olsa bazı hastalarda böbrek yetmezliği ortaya çıkabileceğini ifade etti.


Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu: “ Prostat tedavisinde altın standart olan TURP Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanmaktadır.”


100 gram ve üzerindeki prostatlara açık cerrahi işlem yapıldığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, aslında açık cerrahi işlemin prostat tedavisinde en etkili yöntem olmasına rağmen operasyona bağlı komplikasyonlar açısından dezavantajlı bir işlem olduğunu belirtti. Tüm cerrahi yöntemlerin amacının prostatı küçülterek, hastanın rahat idrar yapmasını sağlamak olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat boyutu büyüdükçe tüm bu ameliyatların başarı oranlarının düştüğünü belirterek, “Cerrahi tedavi yöntemi belirlemede prostat volümü önem kazanmaktadır. Bilimsel veriler, farklı prostat ameliyatı yöntemlerinin başarılarının birbirlerine çok yakın olduğunu vurgulamaktadır. Minimal invazif cerrahi olarak adlandırılan bu yöntemlerin her birinin avantaj ve dezavantajları olmasına rağmen günümüzde kapalı prostat ameliyatı olan TURP altın standart ve en sık kullanılan yöntem olmayı sürdürmekte ve hastanemizde uygulanmaktadır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil köprü korkuluklarına çarparak durabildi Gümüşhane’de sürücüsünün yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminde kontrolünü kaybettiği otomobil köprüdeki köprülüklere çarparak durabildi. Şoför hastanede tedavi altına alınırken kaza yapan otomobilin tekerleği metrelerce öteye savruldu. Kaza, öğleden sonra Gümüşhane merkez Pirahmet Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Erzincan’dan Gümüşhane istikametine hareket halindeki 42 YD 504 plakalı Fiat Marea markalı otomobilin sürücüsü Ahmet Baş (28) Pirahmet Köyü geçişinde yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil ters istikamete dönerek köprüdeki korkuluklara çarparak durabildi. Kazanın etkisiyle ise otomobilin sol ön tekeri metrelerce uzağa fırladı. İhbar üzerine olay yerine 112 acil sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Otomobilin hava yastığının açılması nedeniyle hayata tutunan sürücü sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay yerinden başka bir vakaya giden ambulansın kazayı görerek müdahale ettiğini söyleyen görgü tanığı İsmail Çilenk, “Ben evimin kapısının önünde oturuyordum bir ses duydum, köprüden araba gittiğini düşündüm koştum geldim bu araba bu hale gelmiş. Demirlere vurarak durmuş ve ters dönmüş. Şans eseri başka bir hastaya giden ambulans gördü de müdahale etti. Şoförün durumu iyiydi sadece kaburgalarım ağrıyor diyordu” dedi. Kaza nedeniyle Gümüşhane - Erzincan Karayolu’nda trafik kontrollü olarak verilirken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bursa Bursa’yı "Bidaa Dükkan" tutkusu sardı Bursa’da ’bidaa dükkan’ların ilk konsept mağazası, Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde hizmete girdi. Tüketicilerden büyük ilgi gören bidaa dükkanlar, ev dışında yemek yeme alışkanlıklarının değiştiği günümüzde, gençler, çalışan ebeveynler, çekirdek aileler, bekarlar, ofis çalışanları ve evde yemek yapmaya vakit harcamak istemeyen herkese; koruyucusuz ve hijyenik ortamda üretilmiş, hızlı, pratik yiyecekler sunmayı hedefliyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Dönmez, Yankı Gıda ile birlikte grup firması olan Doybox Gıda’nın, bidaa Markası ile EDT pazarında yeniliklere devam ettiğini, perakende pazarında da bidaa dükkan konseptleri ile yoluna devam edeceğini söyledi. Toplumun tüketim alışkanlıklarının yeni konseptleri ile uyumluluğunu görmek için açtıkları tanıtım standının büyük ilgi gördüğünü belirten Coşkun Dönmez, “Buradan aldığımız cesaretle Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’nde ‘bidaa dükkan’ı açtık. Buradaki konseptimizi tüm Türkiye’de uygulayacağız. Ev yemeği lezzetinde hizmet verecek ‘bidaa dükkân’ların Bursa’mızdan başlayarak kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılmasını hedefliyoruz” dedi. Yankı Yemek A.Ş olarak, sektörde 35 yıllık bir deneyime sahip olduklarını ve gurup şirketleri olan Doybox’un bidaa markası ile geleneksel ev yemeği lezzetinde, tüketicilere tamamen doğal ve hızlı hazırlanabilen ekonomik fiyatlı yiyecekler sunmayı hedeflediğini belirten Coşkun Dönmez, "Belirlediğimiz, ‘Geleneğin Pratik Tadı’ sloganımız, bu vizyonun bir yansıması olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Coşkun Dönmez, 2 yılı aşkın süredir restoranlar ve fast food işletmeleri için çözüm ortağı olduklarını belirterek, bunun yanı sıra, tam otomatik çorba makineleri olan ‘Doymatikleri’ geliştirerek tüketicilere sunmanın gururunu yaşadıklarını da vurguladı. Dönmez, "Bidaa dükkânların yanı sıra bir yandan da ‘Doymatik’lerimizi halkımızın kolay ulaşacağı noktalarda hizmete sunacağız” dedi. Coşkun Dönmez, dünya genelinde sağlıklı, koruyucusuz güvenli hızlı tüketim ürünlerinin, hızla yükselen bir eğilim haline geldiğini, özellikle 35 yaş altındaki gençlerin, yoğun iş temposu ve hızlı yaşam tarzları nedeniyle ev dışında yemek yeme alışkanlığını benimsediklerini söyledi. Dönmez, “Pratik, hızlı, sağlıklı ve güvenli yemek seçeneklerine olan talep her geçen gün artıyor. Biz de hızla büyüyen bu talebi karşılamak ve geleneksel lezzetleri modern ve hızlı bir şekilde sunmak için yeni yollar arıyoruz. Hızlı tüketim pazarındaki büyümeye hızla adapte olmak ve genişlemek istiyoruz. Bursalıları oldukça ekonomik ve tamamen doğal lezzete sahip olan menülerimizi tatmaya bekliyoruz” diye konuştu.
Sakarya Bir gün önce şampiyonada başarı elde etmişti, ağaca acılı halde bulundu 23-25 Nisan tarihleri arasında Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından Eskişehir’de düzenlenen bilek güreşi turnuvasında kendi kategorisinde birinci olan 25 yaşındaki milli sporcu, Sakarya’nın Erenler ilçesinde Sakarya Nehri kenarında ağaca asılı halde bulundu. Hastaneye kaldırılan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 23-25 Nisan tarihleri arasında Eskişehir’de Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu faaliyet takviminde yer alan Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası’na SUBÜ sporcusu olarak katılan ve 80 kilogram sağ kol kategorisinde 1’inci, 80 kilogram sol kol kategorisinde ise 3’üncü olan 25 yaşındaki Ferhat Satar, Sakarya Nehri kenarındaki bir ağaçta asılı halde bulundu. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahale sonrasında Satar’ı hastaneye sevk etti. Burada tedavi altına alınan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri konuya ilişkin inceleme başlattı. Öte yandan, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından da Ferhat Satar’ın ölümüne ilişkni başsağlığı mesajı yayınlandı. Üniversitenin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Öğrencimiz ve bilek güreşi branşında birçok şampiyonluğu bulunan milli sporcumuz Ferhat Satar’ı kaybettik. Mekanı cennet olsun” ifadeleri yer aldı.
Çanakkale SOLOTÜRK öğrencilerle bir araya geldi Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı SOLOTÜRK ekibi, öğrencilerle bir araya gelerek, tecrübelerini paylaştı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Havacılık Kulübü tarafından düzenlenen söyleşide SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule öğrencilerle bir araya gelerek, havacılık sektörü hakkında bilgilerini paylaştı. İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu ve çok sayıda öğrenci katılım sağladı. Program saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından söyleşi öncesinde ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, SOLOTÜRK ekibine plaket takdim etti. Program öncesinde basın mensuplarına açıklama yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, "SOLOTÜRK ekibini büyük bir beğeniyle izledik. Bugün de onlarla söyleşide bir araya geldik. Havacılık kulübümüzün bu etkinlikleri öğrencilerimiz için bir rol model olma imkanı sağlıyor. Özellikle önlisans ve lisans seviyesindeki öğrencilerimiz ile bu ekibi bir araya getirmek önemli bir faaliyet oldu. Pilotların başarı hikayelerini onların kendi ağızlarından dinlemek bizim için çok kıymetli. ÇOMÜ’de havacılık, savunma sanayi, elektrikli araçlar anlamında önemli çalışmalar yapmaktayız. Devam eden Ar-Ge faaliyetlerimiz var. Özel sektörle yoğun çalışıyoruz. Bu anlamda böyle etkinlikler birçok öğrencimizin hayatının bundan sonraki aşamasına şekil vermesi açısından çok kıymetli. Ben güzel yeteneklerin burada motive edileceğini ve kendi kariyerlerinin şekilleneceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. "KAAN uçağıyla yapmak da bizleri gururlandıracaktır" Maneviyatıyla insanları etkileyen Çanakkale’de olmaktan mutlu ve gururlu olduklarını ifade eden Binbaşı Murat Bakıcı, "Bizler sizleri temsil ediyoruz. Dünyanın her yerine gidiyoruz. Air Show’lara, fuarlara vesaire hepsine katılıyoruz. Şanlı bayrağımızı, sizleri her yerde temsil ediyoruz. Türk milletinin gücünü ve kudretini her yerde gösteriyoruz arkadaşlar öncelikle bunu bilin istiyoruz. Bu havacılık bir tutku, aşk. Şükürler olsun ki tutkumuz olan, aşkla bağlandığımız, tutkumuz bizim mesleğimiz oldu. Allah’ın izniyle KAAN uçağımız ilk aşamasını kaydetti, gökyüzünde yerini aldı. En kısa süre içerisinde de aktif olarak yerini alacaktır. Bu SOLOTÜRK gösterilerinde milli muharip uçağımız KAAN uçağıyla yapmak da bizleri gururlandıracaktır" dedi. "Dünyaya Türk’ün gücünü gösterdi" SOLOTURK 2’nci Gösteri Pilotu Hava Pilot Binbaşı Yasin Dikkule ise, "Silah ve Taktikler Filosunu da şöyle özetleyebiliriz. Bir arabayı kullanmayı öğreniyorsunuz. B sınıfı ehliyeti alıyorsunuz ama ileri sürüş teknikleri var. Onları tamamlamak gerekiyor. Savaş pilotluğunda da bu böyle. Öğretmen oluyorsunuz, öğretmen seviyesine geliyorsunuz ama ileri seviyesi de var. İleri seviyesi de ne oluyor? Silah ve Taktikler Filosu. Buraya atandınız, silah ve taktikler öğretmenliğini de tertip ediyorsunuz. Artı onun üzerine görev komutanlığı. Daha büyük grupları yönetme. Harekatlarda belki karşılaşmışsınızdır, Türkiye olaylardan sonra 72 uçakla Suriye’ye girmiştik. Afrin Harekatı düzenlemiştik. O aslında dünyaya Türk’ün gücünü gösterdi. 72 uçakla biz buradayız. Biz dimdik ayaktayız. Bizi kimse yıkamaz. Bunu tüm dünyaya gösterdik. İşte bu kursu bizim filo veriyor. Silahlı Taktikler öğretmeni nezdinde veriyor. Yaklaşık 6 ay sürüyor. 6 ay tamamen kendinizi kapatıyorsunuz" diye konuştu.