SAĞLIK - 05 Aralık 2023 Salı 09:54

Gençlerde ‘estetik' çılgınlığı!

A
A
A

Dişlerde estetik uygulamalara talebin arttığı belirtilirken uzmanlar işlemlerin ehil ellerde yaptırılması konusunda uyarıyor. Diş Hekimi Zeynep Bulut, “Maalesef estetik çılgınlığını hepimiz görüyoruz, özellikle sosyal medya, kişilerin birbirine kıyas yapması dolayısıyla çok fazla estetik beklenti var. Diplomasız kişiler bu uygulamaları maalesef sırf para kazanmak için hastalara veriyor. Çok yanlış yaşlarda yapılıyor, özellikle gençlerimizde çok fazla talep var. Hollywood gülüşü dediğimiz bir gülüşü, tamamen tebeşir beyazı, hiç önermediğimiz renkleri tercih ediyorlar. Ellerinde fotoğraflar internet görüntüsüyle doktorlarına başvuruyorlar” dedi.

Son yıllarda tüm dünyada estetik işlemlere ilginin giderek arttığı ifade edilirken kişilerin dişlerinde de birçok uygulamayı talep ederek doktorların kapısını çaldığı belirtiliyor. Bu çerçevede Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Başhekimi olarak görev yapan Diş Hekimi Zeynep Bulut ve Başhekim Yardımcısı Dr. Arif Çilingir de açıklamalarda bulundu. Hekimler, sosyal medya ve kişilerin başka kişilerle yaptığı karşılaştırmalar sonrası özellikle gençlerden diş estetiği yönünde yoğun talepler olduğunu belirtti. Ellerinde fotoğraflarla gelen kişilerin Hollywood gülüşü, tebeşir beyazı dişler gibi istekleri olduğu anlatılırken işlemlerin ehil ellerde yapılmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.

Gençlerde ‘estetik' çılgınlığı!

“Diplomasız kişiler maalesef sırf para kazanmak için yapıyor”

İşlemlerin kişilerin ağız yapısına uygun olup olmadığının büyük önem taşıdığını aktaran Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Başhekimi olarak görev yapan Diş Hekimi Zeynep Bulut, “Özellikle sosyal meydanın ve kişilerin birbirine kıyas yapma endişesi dolayısıyla çok fazla estetik beklenti var. Bu taleplere güzel cevaplar da veriliyor ama burada önemli olan tıbbi gerekçe. Gerekçe oluşmadığı sürece sadece estetik amaçlı uygulamalardan biraz kaçınmamız ya da iyi incelememiz gerekiyor. Sadece estetik de olabilir ama bunun yan etkilerini düşünmemiz gerekir. Bazen öyle bir estetik uygulamayla karşılaşıyoruz ki hepimiz televizyonlarda, çevremizde görüyoruz. Yapılan diş, kesinlikle yüzüne uymuyor, konuşmasını değiştirmiş, çiğnemesinde çok zorluk oluşturuyor. İşlemin altındaki müdahale edilen dişlere zarar verebiliyor, enfeksiyona, çekime kadar giden sonuçlar maalesef ortaya çıkabiliyor. Maalesef estetik çılgınlığını hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz. Talep doğrultusunda da ehli olmayan, hatta diplomasız kişiler bu uygulamaları maalesef sırf para kazanmak için hastalara veriyorlar” şeklinde konuştu.

"Ellerinde fotoğraflar Hollywood gülüşü, tebeşir beyazı dişler istiyorlar"

Kişiye uygun olmayan bir tedavi sonrası oluşabilecek problemlere dikkat çeken Diş Hekimi Bulut sözlerine şöyle devam etti:

“Konuşması bozulabilir, dişlerin arasından farklı sesler çıktığını duyarız, estetik olarak yine tamamen dudak, çene, yüz boyutlarına uygun olmayan bir tedavi uygulandığı zaman o kişinin psikolojisini de çok bozacak. İşlemi psikolojik olarak yaptırıyor ama tam tersine psikolojisini daha kötü etkileyecek bir sonuca kadar gidiyor. Haberlerde bazen rastlıyoruz ‘Bir diş yaptırmaya gitti ama tüm dişini kaybetti’ gibi. Yaş itibariyle de çok yanlış yaşlarda yapılıyor, özellikle gençlerimizde çok fazla talep var. Hollywood gülüşü dediğimiz bir gülüşü fotoğraflarla ellerinde getiriyorlar. Renk olarak tamamen tebeşir beyazı, hiç önermediğimiz renkleri tercih ediyorlar. Büyüklük olarak ön dişlerim uzun, biraz belirgin olsun, ellerinde fotoğraflar veya internet görüntüsüyle doktorlarına başvuruyorlar. İnsanlar işlemler hastalar uyutularak yapıldığı zaman ‘Çocuğum rahatsız olmadan, güzel bir şekilde tedavisini yaptıracak’ diye düşünüyor, çok fazla bir talep var ama biliyoruz ki genel anestezinin doğal bir riski var. Bu riski göze alabileceğimiz bir gerekçe olmalı”

Gençlerde ‘estetik' çılgınlığı!

“Geri dönüşümsüz sonuçlara neden olabiliyor”

"Son yıllarda estetik anlamında hastalarımızın beklentisi çok yükseldi" diyen Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Başhekim Yardımcısı Diş Hekimi Arif Çilingir, “Lamina ve diş beyazlatma da tamamıyla estetik uygulamalar içerisinde yer alan işlemler. Burada önemli olan şey; bu işlemlerin gerçekten hasta için gerekli olup olmadığıdır. Lamina dediğimiz diş tedavileri her hastaya uygulanabilecek tedaviler değildir. Mutlaka bu işlemler ehil olan yerlerde, hastanelerde veya diş kliniklerinde kesinlikle hekim olan kişilerce yapılmalı çünkü maalesef günümüzde bunlar da var. Hijyen kurallarına uyulmadığında bulaşıcı hastalıklardan tutun da birçok problem beraberinde gelebilir. Hastanın çene yapısının bozulmasına ve ileride hiç geri dönüşümsüz sonuçlara da neden olabiliyor. Kişi bir yerde yaptırmasa ‘farklı bir yere gidip orada yaptırırım nasılsa’ düşüncesi içerisine giriyor” ifadelerini kullandı.

“İnsanların bu anlamda bizi aşan talepleri olabiliyor”

Vatandaşlar tarafından talep edilen diş beyazlatma işlemine yönelik konuşan Diş Hekimi Çilingir, “Diş beyazlatma seans seans yapılan bir işlemdir, her seferinde daha beyaz olacağını düşünerek ‘Bir seans daha, bir seans daha yapalım’ denildiğinde beyazlatmada kullanılan ajanların bu sefer negatif etkilerini görmeye başlarız. Bu da dişlere kalıcı zararlar verir, hiç umulmadık sonuçlara ne yazık ki neden olabiliyor. Yanlış yapılan bir tedavinin kötü etkileri olabiliyor, hasta da ağız açmada kısıtlılık, eklem problemleri gibi birçok problem ortaya çıkabiliyor, bunlar için gerçekten çok dikkatli olmak gerekiyor. İnsanların bu anlamda bizi aşan talepleri olabiliyor, bunları hastalara düzgün bir şekilde söylemek gerekiyor, hayır, senin dişin böyle bir dişe sahip olmaya uygun değil diye söylenmediği takdirde bu konuyla ilgili günümüzde birçok dava da ne yazık ki görüyoruz. Uyutularak diş tedavilerinin yapılması günümüzde baya popülerleşen bir yöntem, birçok kurum bu işlemleri yapıyor. Mutlaka ve mutlaka genel anesteziyle bunu yaptırmak istediğini ileten hastalar oluyor, onlar da ama çok küçük bir azınlık. Gereken durumlarda bu uygulamayı yapıyoruz ama öncelikle bunu yapmamak adına gereken her şeyi yapmamız lazım, ısrarlı uyutularak talebi yanlış. Günümüzde merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde bu tarz işlemlerin kesinlikle yapılmamasını öneriyorum, kendi sağlıkları için bunu mutlaka tavsiye ediyorum" diye konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.