EKONOMİ - 30 Mayıs 2025 Cuma 14:39

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "İslami finansman, günümüzde karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde faydalı bir güzergâh ortaya çıkarabilir"

A
A
A
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:  "İslami finansman, günümüzde karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde faydalı bir güzergâh ortaya çıkarabilir"

"2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi"nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Sosyal dahiliyet, finansal dahiliyet herkes için eşit olmalı. Dolayısıyla İslami finansman, günümüzde karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde bize aslında çok faydalı bir enstrüman ve faydalı bir güzergâh ortaya çıkarabilir. Refahın eşit bir şekilde paylaşılabilmesi için bizim temel mesajımız bu" dedi.

AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu tarafından gerçekleştirilen "2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi" bugün İstanbul’da başladı. 30 Mayıs - 1 Haziran arasında İstanbul Finans Merkezi’nde, Halkbank’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirve bu yıl ‘Etkili Bir Küresel Ekonomi Yolunda İslami Ekonomi Stratejileri’ temasıyla düzenleniyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi, Türkiye Varlık Fonu (TVF), İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF), İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Finans Merkezi (İFM) ve AlBaraka Grubu’nun stratejik ortaklığında hayata geçirilen zirve, İslami finans, girişimcilik, sürdürülebilir kalkınma ve dijital ekonomi alanlarında uluslararası düzeyde fikir liderlerini ve karar vericileri bir araya getirmeyi hedefliyor.

"Yapay zeka devriminin eşiğindeyiz"

Programda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, " Bence dünya, ciddi rüzgarlara karşı yol almaya çalışıyor. Bu kulağa oldukça olumsuz gelebilir ancak aslında her zorluk, doğru konumlanmışsanız, anlayabiliyorsanız ve müdahale edebiliyorsanız fırsatlar da barındırır. İşte bu yüzden, bugün bazı küresel zorluklardan ve bunların İslami finansı nasıl etkilediğinden, bu kırılganlıkları nasıl ele alabileceğimizden bahsederek başlamak istiyorum. Dünya şu anda bir ‘VUCA’ anı yaşıyor. VUCA, ABD ordusu tarafından kullanılan bir kısaltma ve şu dört kavramı ifade ediyor: Volatilite (dalgalanma), uncertainty (belirsizlik), complexity (karmaşıklık) ve ambiguity (muğlaklık). Bir süredir bu VUCA anından geçiyoruz. Ve söylediğim gibi, bu yalnızca ticaret politikalarıyla sınırlı değil. Neden mi? Cevabı basit. ABD ile Çin arasında jeostratejik bir rekabet var ve bu da ticarette ciddi bozulmalara, parçalanmalara yol açıyor. Bu başlı başına önemli bir konu çünkü tarihi olarak ticaret, büyümenin motorlarından biri olmuşken şu anda ciddi biçimde tökezliyor. Artık eskisi gibi işlemiyor. Ayrıca dünya, yüksek borç seviyeleriyle karşı karşıya. Yüksek kaldıraç oranlarının genellikle makro-finansal istikrarsızlıkla bağlantılı olduğunu biliyoruz. Elbette, yapay zeka devriminin eşiğindeyiz. İster genel yapay zekâdan (AGI), ister süper yapay zekadan (ASI) bahsediyor olalım, bu artık ufukta görünüyor. Bu, üretkenlik açısından muazzam bir potansiyel anlamına geliyor. Ancak aynı zamanda bu teknolojilere herkesin eşit derecede erişemeyecek olması, küresel ölçekte eşit fırsatların bozulması ve eşitsizliklerin artması anlamına geliyor. Eşitsizlikler de gelecekte gerilimlerin başlıca kaynağı olabilir" şeklinde konuştu.

"Sosyal dahiliyet, finansal dahiliyet herkes için eşit olmalı"

İslami finans hakkında da konuşan Bakan Şimşek, "İslami finans bu noktada nasıl bir çıkış yolu sunabilir? Bence konuşmamız gereken asıl soru bu. Çünkü büyüme artık az bulunan bir şey olacak. Zaten 2008-2009 küresel finans krizinden önceki seviyelere kıyasla büyüme ciddi biçimde düştü. Büyümenin yüzde 3’ün altında olacağını görüyoruz ve bahsettiğimiz global hareketler içerisinde bu daha da zorlu olabilir. Peki, burada paylaşılmış bir büyüme ve varlık sağlayabilmek için nasıl bir yol izleyebiliriz? İslami finans bir umut kaynağı olabiliyor çünkü riski paylaştığımız zaman, finansman aynı zamanda menkullere dayalı olduğu zaman, daha iyi bir güven sağlayabiliyoruz. Finansal istikrarsızlık gördüğümüz gibi sürüyor ve birlik, İslami finansmanın kaynağında bulunmakta çünkü eşit katılıma dayalı çalışıyor. Ve dediğim gibi, dahiliyet İslam’ın ana konularından bir tanesi. Sosyal dahiliyet, finansal dahiliyet herkes için eşit olmalı. Dolayısıyla İslami finansman, günümüzde karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde bize aslında çok faydalı bir enstrüman ve faydalı bir güzergâh ortaya çıkarabilir. Refahın eşit bir şekilde paylaşılabilmesi için bizim temel mesajımız bu" sözlerini kullandı.

"İslami finansmana baktığımız zaman çok hızlı bir büyüme görüyoruz"

İslami Finansmanın çok hızlı büyüdüğünü söyleyen Şimşek, "İslami finansmana baktığımız zaman çok hızlı bir büyüme görüyoruz. Özellikle değer ve piyasa payı konusunda. Ama şunun farkında olmamız lazım ki, piyasa payı yüzde 1’in biraz üzerinde. Daha global finansal değerlere baktığımız zaman sadece yüzde 1’e ulaşabilmiş durumdayız. Yani gerçekten, dünyanın devamı için en iyi güzergâhın bu olduğunu düşünecek olursak, şu an o kadar küçük bir oranda ki, tamamen buna odaklanamayız. Fakat bu yapının büyümesi için yatırım yapmamız gerekir. Buna ulaşabilmek için bizi geride tutan şeyin ne olduğunu anlamamız lazım" sözlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı zirveye Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye Varlık Fonu CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Salim Arda Ermut, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Finansmanı Özel Temsilcisi Dr. Mahmud Mohieldin de katılıyor.

Selami Berke Kaya

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "İslami finansman, günümüzde karşılaştığımız zorlukları düşündüğümüzde faydalı bir güzergâh ortaya çıkarabilir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.