EKONOMİ - 17 Eylül 2023 Pazar 10:29

Hazırlıklar tamam, inşaatta yeni dönem başlıyor

A
A
A
Hazırlıklar tamam, inşaatta yeni dönem başlıyor

Yapı güvenliği açısından büyük önem taşıyan, inşaat demirini her aşamada izleyecek İnşaat Demiri İzleme Sistemi için hazırlıklar tamamlandı. Yeni sistem sayesinde inşaat demiri üretim hattından çıktığı anda özel güvenlikli işaret ile kayda alınacak ve üretim veya ithalatından yapı müteahhidine teslimine kadar, laboratuvar test süreçleri de dahil, tüm aşamalar takip edilecek. Gelecek yıl başından itibaren üzerinde özel güvenlikli etiket bulunmayan, İDİS tarafından takip edilemeyen inşaat demirlerinin ticareti yapılamayacak. İDİS ile yılda 40 milyar liradan fazla vergi kaybının ve sektördeki haksız rekabetin önüne geçilecek.



Tüm ülkeyi yasa boğan ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler, binaların depreme karşı dayanıklı olup olmadığı, ne kadar güvenli olduğunu tekrar herkesin gündemine taşıdı. Depremlerde yıkılan ya da hasar alan binalardan geriye kalan görüntüler, demir ve çimento başta olmak üzere inşaatlarda kullanılan malzemelerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.



Genelde deprem ve afetler sonrası ortaya çıkan inşaatlarda demir kullanımı, şüpheye açık bir konu olarak öne çıkıyor. İnşaat demiri, kayıt dışı ekonominin de önemli kalemlerinden biri olarak görülüyor. Tüm bunlar göz önüne alınarak kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında, vergi güvenliğinin yanı sıra, deprem kuşağında yer alan ülkemizde yapı güvenliğinin sağlanmasına katkı sunulması açısından inşaat demiri yakın takibe alınıyor. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından, inşaat demirinin üretiminden laboratuvar aşaması da dahil tüm aşamalarını takip ederek kayıt altına alacak İnşaat Demiri İzleme Sistemi (İDİS) 1 Ocak 2024 itibarıyla hayata geçiyor.



İnşaat demiri, üretim hattından çıktığı anda özel güvenlikli işaret ile kayda alınacak ve bundan sonra her bir adımda izlenecek. İnşaat demirleri, yükleme ve indirmeler, toptancılara satışlar, toptancılardan müteahhitlere satışlar, inşaat sahasında yapı denetçilerin kontrolü ve sonunda denetçi onayı ile ürün bazında İDİS sayesinde tek tek görülebilecek. İDİS ile yapı güvenliğine büyük katkı yapılırken, yılda 40 milyar liradan fazla vergi kaybının önüne geçilecek. Ayrıca sektörde yaşanan haksız rekabet de önlenecek.



Tüm paydaşlar için İDİS’e kayıt yaptırmak zorunlu


İnşaat demirlerinin özel güvenlikli etiket ve özel güvenlikli işaretler ile elektronik olarak izlenmesini sağlayacak İDİS, gelecek yıl zorunlu olacak.


Üretici ve ithalatçılar, 1 Ocak 2024 tarihinden sonra, İDİS’e kaydı olmayan inşaat demirlerini satışa konu edemeyecekler. Bu kapsamda, mevcut inşaat demiri üreten ve ithal edenler ile ihracatçı, toptancı, bayiler, tüccar ve yapı müteahhitleri, yapı denetim firmaları ve ilgili tüm paydaşların İDİS’e kayıtları 2023 yılı sonuna kadar tamamlanacak.



Kopyalanamaz özel güvenlikli etiket


Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın mart ayında Resmi Gazete’de yayınlanan ‘İnşaat Demiri İzleme Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde yer aldığı gibi İDİS, inşaat demirlerinin güvenlikli etiket ve güvenlikli işaretler ile elektronik olarak izlenmesini sağlayacak. Üreticiler üretim hatlarının sonunda, ithalatçılar ise belirlenecek gümrük noktalarında inşaat demirlerini Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden tedarik edecekleri özel güvenlikli işaret ile işaretlemekle yükümlü olacak.



Özel güvenlikli etiketler, İDİS’in temel öğesi olacak, kopyalanamaz özel bir malzeme içerecek ve benzersiz kod taşıyacaklar. İnşaat demiri piyasaya sürülmeden uygulanacak bu etiketleme ve güvenlik adımı, İDİS yazılım portalına da işlenecek.



Mobil cihazla etkin denetim imkanı


İnşaat demiri, tır ve kamyonlara yüklenirken özel güvenlikli etiketlerdeki benzersiz kodlar mobil cihazlarla okutulacak, inşaat demirlerinin yaşam döngüsü takip edilebilecek. Fatura ve irsaliye eşleşmeleri sayesinde, inşaat demirlerinin kimlere satıldığı, hangi tarihte sattığı kayıt altına alınabilecek. Müteahhitler, inşaatta hangi demiri kullandıklarını, bu etiketler üzerinden beyan etmek zorunda olacak. Böylece müteahhit, geçmiş stoktan demir kullanamayacağı gibi, etiketsiz demiri, gider olarak gösteremeyecek. Faturasız inşaat demiri hareketi engelleneceği gibi, inşaatlarda kullanılan demirin kaynağı ve ürün kalitesi de görüntülenebilir olacak. Denetimlerde özel güvenlikli etiketsiz demirler rahatlıkla tespit edilerek gerekli yaptırımlar uygulanabilecek. İDİS sadece üretim, lojistik, alım-satımları değil, yapı denetçilerinin inşaat sahasına indirilmiş demirlerden aldığı numune parçalarının da takibini sağlayacak. Tüm bu İDİS adımları, akıllı telefonlarda özel İDİS mobil uygulamaları ile işlenirken coğrafi konum bilgisi de eklenebilecek.



Kayıt dışılığa darbe vuracak


İDİS, yapı güvenliğiyle birlikte devletin vergi kaybının da önüne geçecek. Çok hareketli inşaat demiri ve ham maddesi piyasasında kayıt dışılık sorunu yaşanıyor. Devletin ilgili kurumları dönem dönem yaptığı sektöre yönelik denetimlerde, milyarlık sahte faturaları ele geçirdiği haberleri kamuoyuna yansıyor. Bazı üreticilerin kayıtsız, faturasız satış gerçekleştirerek kamudan vergi kaçırırken diğer taraftan faturalı çalışan şirketler ise haksız rekabetle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu olumsuz ortamın önüne geçilecek İDİS ile yılda 40 milyar liranın üzerinde devletin vergi kaybının önüne geçilmesi mümkün olacak.



Platform sektöre veri sağlayacak


İDİS platformu, tüm üreticiler, ithalatçılar, inşaat sektörü paydaşları ve kamu kurumları tarafından önemli bir dayanak noktası olacak. Platformun, esnek ve ölçeklenebilir yapısı, eskiden hiç kaydedilmeyen pek çok veri ve rapora erişim sağlayacak. Böylece ülkedeki inşaat demiri ve yapı sektörü üstüne önemli verilere ulaşma imkânı sunacak. Anlık veri girişi ve takip sayesinde sürekli canlı olacak İDİS sunucuları ve platformu, ürünlerin her hareketinde, her adımında veri girişine imkân verecek. Veri girişleri, hem mobil özel denetim cihazları ile, hem de İDİS mobil uygulaması içeren özel akıllı telefonlar ile yapılacak. Bu mobil kullanımın sahada yaygınlaşması hızla sağlanacak, böylece İDİS’in kapsamı ülke genelindeki üretim sahaları ve inşaat alanlarında kısa sürede geniş bir kapsama kavuşabilecek.



Avrupa’dan ABD ve Çin’e kadar uygulanıyor


Yurt dışında, İDİS benzeri uygulamalar yıllardır başarıyla uygulanıyor. Avrupa Birliği’nde 2011 tarihli inşaat ürünleri regülasyonu, kalite ve performans denetimlerini zorunlu kılıyor. Örneğin Fransa’da özel işaretlemeler ile inşaat malzemeleri yaşam döngüsü boyunca izlenebiliyor. Benzer şekilde ABD’de de demir ve çelik üreticileri kalite belgelendirme programının parçası olmak, ürünlerinin izlenilirliğini sağlamakla yükümlü. Çin ve gelişmekte olan ülkelerde de benzer kanun ve düzenlemeler var. Çin 2019’dan beri akıllı etiketler ile kritik inşaat malzemelerine uygulatıp demir ve çelik ürünlerinde düşük kaliteyi ve vergi kaçakçılığını engelleme yönünde adımlar atıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.