GÜNDEM - 27 Nisan 2024 Cumartesi 18:31

İBB Başkanı İmamoğlu, elektrikli yeni metrobüsün test sürüşüne katıldı

A
A
A
İBB Başkanı İmamoğlu, elektrikli yeni metrobüsün test sürüşüne katıldı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu; çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne katıldı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İETT ve Metro İstanbul A.Ş’nin Metrobüs hattında yoğunluğu azaltmak için Çin’den aldığı 100 adet elektrikli metrobüsün test sürüşlerini başlattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Edirnekapı’da bulunan İETT Garajı’ndaki test sürüşüne katıldı. Test sürüşüne Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, İETT Genel Müdürü İrfan Demet ve Metro İstanbul Genel Müdürü Özgür Soy da eşlik etti.



100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor


Dizel metrobüslere göre yüzde 60 yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli metrobüsler, 100 bin kilometrede 2,5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu yatırımla 300 ton karbondioksit salınımının önüne geçmeyi planlayan İBB hem çevreyi hem de belediye bütçesini korumuş olacak. Ayrıca elektrikli metrobüs; sessiz çalışarak, kentteki gürültü kirliliğinin de önüne geçecek. Çift yönlü sürüş imkanı tanıyan yeni nesil elektrikli metrobüs, 40 metre uzunluğunda ve 4 vagonlu. Yolcu taşıma kapasitesi, metrobüs filosundaki en uzun araçtan yüzde 50 daha fazla ve 420 kişi taşıma kapasitesine sahip. Test aracının menzili yaklaşık 80 kilometre. Modüler batarya yapısı sayesinde, daha uzun menzil için, daha fazla batarya eklenebiliyor. 800 kilowatt güçte, 20 dakika şarjla, ortalama 50 kilometre menzil yapılabiliyor.


Test sürüşünden önce gazetecilere açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hem İETT kurumumuz hem de araçların farklı özelliklerine binaen Metro İstanbul’un müşterek çalışmalarıyla bizim metrobüs hattındaki yenileşme kavramına uygun araç arayışlarıyla gördüğünüz bu araçla ilgili önümüze sonuç gelmişti. Sonuç bunun denenebileceği ve özellikle hattaki performansı bu noktada metrobüsün önümüzdeki zaman diliminde devam ettiği sürece bu araçlarla daha kolay yolcu birikmeden yolcu konforunu önceleyen aynı zamanda hava kirliliğini de çok ciddi seviyede sıfır emisyonlu bir araç olmasıyla bize sunumu yapıldı. Arkadaşlarımızla bunun ciddi bir deneme sürecinden geçmesine karar verdik. Hazırlıkları yapıldı, bu araçların nakli gerçekleştirildi. Bir ayı aşkın süredir bu hatta önce trafiğin olmadığı gece vakitleri başlandı. Daha sonra gündüz zaman dilimi içinde de denemeler yapıldı. Yolculu, yolcusuz, yüklü ve yüksüz şekilde denemeleri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor” dedi.



“Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip”


Elektrikli metrobüsün özellikleri hakkında açıklamalarda bulunan Başkan İmamoğlu, “Metrobüs hattının verimliliği, konforu, yolcu yığılmasını azaltan bir şekilde insanlarımıza hizmet etmesi. Şunu söyleyeyim; metrobüs tabii şu anda biliyorsunuz Avcılar’dan Söğütlüçeşme’ye kadar uzanan, önemli bir ulaşım aracımız. Milyonu aşan yolcuya sahip günlük kapasitesi var. Tabii bu hat üzerinde olası, şu anda yapımı bitmek üzere olan, yapımı devam eden ve başlanacak olan metro hatlarımız da var. Ama bütün onların, yıllara sarih bir şekilde İstanbul ulaşımına katkısı ne olacak? Metrobüs hatlarından beklentimiz ne olacak? Kısa, orta, uzun vadede bu iyileşmeyi sağlayıcı, bu tarz araçların sayısı ne olmalı? Bütün bu verimlilik hesapları üzerinden, bu araçla ilgili kanaatlerimizi olgunlaştıracağız. Günün sonunda, en doğru kararı vermek istiyoruz. Bizi cezbeden tarafı, yüksek sayıda yolcu kapasitesine sahip olması, sahadaki performansı. Yüksek sayıda 400’ün üzerinde yolcu kapasitesine sahip. Ki şu an bizim en yüksek kapasiteli aracımız 280 yolcu kapasitesine sahip. Onun 1,5 katına yakın bir kapasiteye sahip olması ve tabii sıfır emisyonlu bir araç olması. Diğer koşulları da olgunlaştırdığımızda, sizleri bilgilendireceğiz. Bir görelim performansını bakalım” şeklinde konuştu.



“Vereceğimiz her kuruş milletimizin parası”


Açıklamalarına devam eden Başkan İmamoğlu, “Bizim bu tür olaylardaki temel prensibimiz; bir işin sürdürülebilirliği, dayanıklılığı. Daha önce, biliyorsunuz, çok olumsuzluklar yaşandı. Araçlar alındı, uyumsuz oldu. Araçlar gidemedi. Yokuş tırmanamadı. Parçası bulunamadı. Araçlar daha sonra, neredeyse tedavülden kalktı. Tabiri caizse, hurdaya dönüşecek şekilde çürümeye terk edilmek zorunda kaldı. Bu bahsettiğim şey 16-17 yıl öncesinin bir talihsiz hikayesi. Ama biz, bütün işlerimizi çok ince eleyip, sık dokuyarak yapmak gayretindeyiz. Çünkü vereceğimiz her kuruş lira, milletimizin parası. Onun için, en doğru şekliyle yatırım yapma gayreti içerisindeyiz. Umarım hayırlısı olur” ifadelerini kullandı.


Açıklamanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki heyet, gazetecilerle birlikte elektrikli metrobüse bindi. Edirnekapı İETT Garajı’ndan başlayan yolculuk Avcılar Kampüs Durağı’nda son buldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta deprem sonrası insan boyunda çatlaklar oluştu Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Buğdaylı Köyü’nde meydana gelen depremin izleri, köy sakinlerini tedirgin eden derin çatlaklar olarak ortaya çıktı. İhlas Haber Ajansı tarafından kaydedilen görüntülerde, bu çatlaklara insanların rahatlıkla girebildiği görüldü. Tokat’ın Sulusaray ilçesine bağlı Buğdaylı Köyü’nde meydana gelen depremlerin ardından ortaya çıkan çatlaklar, bölgedeki sarsıntının etkileyici boyutunu gün yüzüne çıkardı. İhlas Haber Ajansı tarafından kaydedilen görüntülerde, çatlaklara insanların rahatlıkla girebildiği net bir şekilde görülebiliyor. 18 Nisan’da köy merkezli 5,6 büyüklüğündeki depremin etkileriyle birlikte ortaya çıkan bu çatlaklar, köylüler arasında büyük endişe oluşturdu. Köy Muhtarı Ahmet Demir, depremin hemen ardından bölgede incelemelerde bulunulduğunu ancak çobanların dağa çıkmadığı için fay çatlaklarını önceden fark edemediklerini ifade etti. Ancak sonradan yapılan gözlemlerle büyük çatlakların nerede olduğunun daha net anlaşıldığını belirtti. Buğdaylı Köyü sakinleri, depremin oluşturduğu bu çatlakların boyutu ve derinliği konusunda endişe duyarken, yetkililerin bölgedeki riskleri yakından takip etmelerini ve gerekli önlemleri almalarını talep ediyor. “Çobanlarımız dağlarda çatlak gördü” Buğdaylı Köyü Muhtarı Ahmet Demir, “18 Nisan’da 5,6 şiddetinde meydana gelen depremin merkez üssü köyümüzdü. İlk başta araştırmacılar falan da gelmişti. Çobanlarımız dağa çıkmadığı için fay çatlaklarını görememiştik. Büyük çatlakların nerelerde olduğunu yeni fark ettik. Az önce arkadaşlarımız da yerinde giderek gördü. Daha önce gelen görevlilere de bu çatlakları gösterememiştik. Bazı yerleri yeni fark etmeye başladık” dedi.
Adana Anneler Günü öncesi gül fiyatları dibi gördü: Tanesi 3 lira Adana’da gül üreticilerinde Anneler Günü öncesi hasat yoğunluğu yaşanırken dalından 3 liraya satılan gül, çiçekçilerde ve internette 20 ile 40 TL arasında alıcı buluyor. Anneler Günü’ne sayılı günler kala çiçekçiler satış potansiyelinin büyük olduğu gün için hazırlıklarını yapıyor. Adana’nın Yüreğir ilçesindeki gül seralarında ise hasat yoğunluğu yaşanıyor. Yurt içindeki siparişlere yetişmeye çalışan çiçekçiler, talebin yoğunluğundan dolayı oldukça memnun olurken fiyatlar ise sıcaklar nedeniyle adeta dibi gördü. Hava sıcaklığının son günlerde 35-40 dereceye ulaştığı Adana’da seradaki güller tamamen olgunlaştı ve hasada hazır hale geldi. Dönüme 7-8 bin adet gül verimi alınırken serada dalında 3 liraya satılan gül, kentteki çiçekçilerde tanesi 20-30 TL, internette ise 40-50 TL arasında satılıyor. “Şubat ayında 20-30 liraydı” Gül üreticisi Ogün Sever Okur, seradaki fiyatların düştüğüne dikkat çekerek, “Anneler Günü için güller Adana’dan gidecek. Güller çok kaliteli ancak fiyatlar bizleri üzdü. Yine de sorun değil, Anneler Günü’nde anneler gülsün yeter. Fiyatlar şu anda 3 lira. Şubat ayında bu fiyatlar 20-30 liraya kadar yükselmişti” ifadelerini kullandı. “Çok fazla gül stoku oldu” Talep azlığı ve hava sıcaklığının artmasıyla fiyatların gerilediğine dikkat çeken Okur, “Hava sıcaklığının birden artmasıyla çok fazla gül stoku oldu. Güller şu anda serada tanesi 3 lira olarak satılacak fakat çiçekçilerde ne kadar fiyata satılacak bilmiyoruz” dedi. “Fiyatlar umduğumuzun altında kaldı” Gül üreticisi Kenan Karahasan ise verimin iyi olduğunu vurgulayarak, “Bu 3 liralık fiyat umduğumuzun çok altında kaldı. Biz 20-25 lira beklerken 3 liraya kadar geriledi fiyatlar. Ancak yapacak bir şey yok. Anneler Günü’nde herkes annesine gül alsın” diye konuştu.
Elazığ Fitness sporcusu sağlık çalışanı kadının başarı hikayesi görenleri hayran bıraktı Elazığ’da vücut geliştirme ve fitness şampiyonu eşi sayesinde spora başlayan sağlık çalışanı Tuba Yıldırım, 4 yıldır hem yaptığı spor hem de yaşam stiliyle dikkat çekiyor. Elazığ’da yaşayan 1 çocuk annesi Tuba Yıldırım, özel bir hastanede yıllardır sağlık çalışanı olarak görev yapıyor. Yıldırım, dünya vücut geliştirme ve fitness şampiyonluğu ve ikinciliği bulunan eşi Uğur Yıldırım ile ’sporcu beslenmesi’ farklılığı nedeniyle spora başladı. Yaklaşık 4 yıldır profesyonel vücut geliştirme ve fitness ile ilgilenen 34 yaşındaki Yıldırım, yaşam stili ve yaptığı sporla dikkat çekiyor. Aynı zamanda sağlık sektöründe çalışan Yıldırım, şampiyon eşi ile birlikte açtıkları salonda hem genç sporcu yetiştiriyor hem de önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan Türkiye Vücut Geliştirme ve Fitness Şampiyonası’na hazırlanıyor. "Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak tekim" Eşinin vesilesiyle bu spor başladığını ifade eden Tuba Yıldırım, "Yaklaşık 4 yıldır profesyonel olarak bu sporu yapıyorum. Eşimle tanıştıktan sonra bu spora başladım ve ondan sonra profesyonel olarak devam etmeye çalışıyoruz. Elazığ’da vücut geliştirme alanında kadın sporcu olarak bir ilkim. İnşallah bunu da şampiyonlukla taçlandıracağız. Önceliğimiz şampiyonluk ardından da dünyaya açılmak niyetindeyiz. Son yıllarda bir artış var ama kadın sporcu olmak biraz zorlu bir süreç oluyor. Kadınların biraz daha ilgisinin artmasını temenni ediyoruz. Ben sağlık çalışanıyım. Eşimle de bu meslekle vesilesiyle tanıştık ve ondan sonra eşim beni spora teşvik etti. Bu spor, sadece vücut geliştirme ya da kas oranı yükseltme anlamında değil, sağlık açısından çok önemli" dedi. 14 yıldır vücut geliştirme sporuyla ilgilenen eşi 33 yaşındaki Uğur Yıldırım ise, "Dünya şampiyonluğu ve dünya ikinciliğim var. Yaklaşık 5 senedir de kendi spor kulübümüzü işletiyoruz. Burada gençlere örnek olmaya ve insanları spora teşvik etmeye çalışıyoruz. Şu anki en büyük hedefimiz de birkaç şampiyonluk daha alıp gençlere daha çok örnek olmak, sporu ve sağlıklı yaşamı insanlara daha çok lanse edebilmek. Eşim bu spora beni görerek teşvik oldu. İlk tanıştığımız zaman kendisi sporla ilgilenmiyordu. Kendisi benden gördükçe hoşuna gitti. Ayrıca sporcu beslenmesi farklı olduğu için evde biraz uyumsuzluk oluyordu. Ya ben ona uyum sağlayacaktım ya o bana. Eşim şu anda Elazığ’da bu spor branşında eğer şampiyon olursa, bu dereceye ulaşmış ilk kadın sporcu olacak. Bu konuda kendisiyle gerçekten gurur duyuyorum. Bu zor bir spor. Kendisi çok iradeli. İnşallah, 14 hafta sonra bunu bir Türkiye şampiyonluğu ile taçlandıracağız” diye konuştu.