GENEL - 18 Nisan 2018 Çarşamba 11:05

İstanbul trafiğinin 3 yıllık röntgeni çekildi

A
A
A
İstanbul trafiğinin 3 yıllık röntgeni çekildi

2015 yılının Ocak ayından 2017 yılı Aralık ayına kadar İstanbul’da 3 yıl boyunca gerçekleşen trafik verileri incelendi.

2015 yılının Ocak ayından 2017 yılı Aralık ayına kadar İstanbul’da 3 yıl boyunca gerçekleşen trafik verileri incelendi. Sonuçlara göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ve Avrasya Tüneli’nin İstanbul’un trafiğine olan olumlu etkisi ortaya çıktı. İstanbul trafiğinde hafta içi günlerinde 2015 yılına göre 2017’de daha az yoğunluk yaşandı.



İstanbul’un trafik yoğunluğu, önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. Yandex Navigasyon, gerçek zamanlı trafik verisini paylaşmakla birlikte yollarda yıldan yıla meydana gelen değişimlerin de analizini yaptı. Analize göre, İstanbul’da yapılan büyük ulaşım projeleri megakentin trafiğini olumlu yönde etkiledi. 2016’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ve Avrasya Tüneli’nin art arda devreye girmesiyle İstanbullu sürücülerin rota alternatifleri çoğaldı. İstanbul trafiğinde hafta içi günlerinde 2015 yılına göre 2017’de daha az yoğunluk yaşandı.



Trafik sıkışıklığını gösteren aylık trafik puanlarında yılın büyük bölümünde azalmalar tespit edildi. Ortalama hız ise yoğun akşam saatlerinde yüzde 2, gün ortasında 10.00-15.00 saatlerinde yüzde 5 oranında yükseldi. Öte yandan 2017’de sabah yoğunluğunun yaşandığı 7.00-9.00 saatlerinde ortalama hızın geçen yıllara göre yüzde 4 oranında azaldığı gözlemlendi.



Avrasya Tüneli’nin açılması, Kuzey Çevre Otoyolu’nun ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün hayata geçirilmesi, şehrin merkezinde Şişli ve Beşiktaş ilçelerindeki ana yol ve köprülerin geçmişe göre biraz daha rahatlamasını sağladı. 2015’ten 2017 yılına gelindiğinde hafta sonu trafiği de değişti; ortalama hız akşam ve gün ortasında yüzde 3 artarken, sabah saatlerinde yüzde 1 oranında azaldı.



Ana bağlantılarda ve köprülerde hız oranı arttı


İstanbul’un bazı bölgelerini birbirine bağlayan ana güzergahlar, analizin odak noktasını oluşturdu. Haliç Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, İstanbul 2’nci Çevre Yolu ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Avrasya Tüneli’ne yoğunlaşan Yandex, bu bağlantılarda 3 yılda meydana gelen hız değişimlerini karşılaştırdı.



Akşam trafiğinin yaşandığı saatlerde, Haliç Köprüsü - 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yönünde hız 2015 yılında saatte 23 km, 2016’da 34 km iken, 2017’de saatte 41 km’ye çıktı. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü geçişinde Asya - Avrupa yönünde 2015’te saatte 32 km olan hız, 2016’da 49 km, 2017’de ise 54 km oldu. Avrupa - Asya yönünde ise 2015’te araçlar ortalama saatte 59 km hız yapabilirken, 2017’de bu rakam 61 km’yi buldu.



Akşam iş çıkışı trafiğinde Avrasya Tüneli’nin hız ölçümüne de bakıldı. Avrasya Tüneli’nin Avrupa-Asya yönünde ortalama hız saatte 18 km, tam tersi istikamette ise 17 km oldu. Sabah saatlerinde ise şu veriler kaydedildi: Haliç Köprüsü - 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yönünde giden sürücüler 2015’te saatte 44 km, 2016’da 48 km hız yaparken, 2017’de 59 km’ye kadar çıkabildiler. Tersi istikamette de 2015’ten 2017’ye 1 puanlık artışla ortalama hız saatte 55 km oldu.



2015 yılında sabah saatlerinde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Asya - Avrupa yönünde ortalama saatte 47 km hızda gitmek mümkünken ertesi yıl 53 km, 2017’de ise 73 km’ye ulaşıldı. Avrupa - Asya yönünde ise 2015’te saatte 74 km olan hız, 2017’de 81 km’ye kadar çıktı. Avrasya Tüneli’nde ise ortalama hızlar Avrupa - Asya yönünde saatte 20 km, Asya-Avrupa yönünde ise 15 km oldu.



Pazartesi ve Salı günleri sabah, Cuma günleri ise akşam saatleri yoğun


Analize göre 2017’nin sonunda, İstanbul’da hafta içi günlerinde trafik yoğunluğu sabah 07.00’dan 09.00’a kadar yaklaşık 2 saat sürdüğü tespit edildi. Yoğunluğun gün ortasında aşama aşama düştüğü ve akşam trafiği yoğunluğunun ise genellikle saat 16.00’dan sonra yukarı doğru tırmanmaya başladığı gözlemlendi.



Akşam yoğunluğu toplam süre olarak sabah saatlerinden 1 saat daha uzun sürerken akşamları iş merkezlerinden aynı anda çıkan çok sayıda araç, trafiğin tıkanmasına neden oldu. Pazartesi ve Salı günleri sabah trafiği, Cuma günleri ise akşam trafiği, en yoğun saatler olarak dikkat çekti. Pazartesi günlerinde öğle saatleri diğer iş günlerine göre daha az yoğun geçerken, Cuma günleri ise Cuma namazı saatleri sırasında trafik yoğunluğunda kayda değer bir düşüş yaşandı.



Cumartesi günleri ortalama trafik yoğunluğunda zirvede


Hafta sonları trafik yoğunluğu sabahtan akşama kadar yavaş yavaş artarken 19.00-20.00 saatlerinde ise hızla düşmeye başladı. Cumartesi günleri ortalama trafik puanının pazartesi günlerinden daha yüksek olması da dikkat çekti. Cumartesi günü yollar hafta içi herhangi bir güne göre daha yoğun olurken, Pazar günleri ise trafik açısından en rahat gün olarak gözlemlendi.



Kar yağışında yollar tıkandı


Hava koşulları İstanbul’un trafik durumunu etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak dikkat çekti. Örneğin, yoğun kar yağışı nedeniyle 17 Şubat 2015 ve 6 Ocak 2017 tarihleri, son 3 yıllık dönemde trafiğin en çok tıkandığı günler oldu.



Ulusal bayramlar, hafta sonları veya dini bayramlar ile birleştiğinde, insanlar toplu olarak seyahat etmeye başladıkları için tatil başlangıcının bir önceki gününde trafikte artış ve ardından bir düşüş yaşandı.


2015’te 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Cuma gününe denk gelmesiyle 30 Nisan’daki trafik puanı 3 yıllık dönemin en yüksek zirveleri arasında yer aldı. Her yılın en düşük trafik puanları ise 1 Ocak günlerinde görüldü.



2016’nın Kurban Bayramı tatili günlerinde ve 2017’de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95. yıl dönümünde trafik yoğunluğu çok önemli oranda azalarak sürücülerin yollarda rahat bir nefes almasını sağladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Bakan Yerlikaya, Mersin’de trafikteki darp olayının görüntüsünü paylaştı, yeni yargı paketiyle gelen cezaları duyurdu Mersin’de trafikte bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay anına ait görüntüleri paylaşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, olaya karışanların yeni yargı paketiyle 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacağı ayrıca 180 bin TL ceza kesileceğini duyurdu. Olay, 24 Aralık’ta Mersin’in merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. Bakan Yerlikaya’dan 3 yıl hapis ve 180 bin TL para cezası uyarısı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mersin’de trafikte yaşanan o görüntüleri ve yakalanan şüphelileri paylaşarak uyarıda bulundu. Bakan Yerlikaya uyarısında, "Resmi gazetede yayımlanan 11. Yargı Paketiyle; trafikte yol kesme, müstakil suç olarak düzenlenmiş, hukuka aykırı bir davranışla bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişinin, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması kanunlaşmıştır. Ayrıca, ilk kez yeni trafik kanunu teklifine girecek maddeye göre de saldırı amacıyla araçtan inen ve yol kapayan sürücüye 180 bin lira idari para cezası uygulayacağız, sürücü belgesini 60 gün süreyle geri alacağız ve aracını 60 gün süreyle trafikten men edeceğiz. Mersin’in Mezitli ilçesinde araçtan inip başka bir sürücüye saldıran M.T., C.T., E.T. isimli şahıslar çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. C.T., M.T., H.T. isimli şahıslar ise hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Trafik güvenliğini hiçe sayan bu kişileri lütfen 112 Acil Çağrı Merkezimize bildirelim. Biz gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.