SAĞLIK - 06 Kasım 2018 Salı 11:55

Kendi yağlarınızdan elde edilen kök hücrelerle gençleşin

A
A
A
Kendi yağlarınızdan elde edilen kök hücrelerle gençleşin

Dr.

Dr. Yüksel Büküşoğlu, kök hücre tedavisi hiç, son yıllardaki kadar popüler olmadığını belirterek, “Kök hücreler bazı önemli hastalıkların tedavisini sağladığı gibi gençleşmemize de olanak sağlıyor” dedi.


Yapılan bilimsel çalışmaların vücutta kök hücreden en zengin dokunun aslında göbek çevresi cilt altı yağ dokusu olduğunu gösterdiğini dile getiren Dr. Yüksel Büküşoğlu, “Bu yağ dokusunu aslında vücudun kendi kendini onarıp, tamir etmesini, gençleşmesini sağlayan bir gençlik pınarı olarak görebilmek mümkün” diye konuştu.


Dr. Yüksel Büküşoğlu, göbek çevresi cilt altı yağ dokusundan özel bir işlemle kolaylıkla alınan yağların laboratuvar şartlarında özel tıbbi işlemlerle ayrıştırılması yoluyla elde edilen kök hücrelerin hiç bekletilmeden, saklanmadan, tekrar üretilmeden, aktive edilerek, canlı canlı hemen aynı kişiye enjeksiyon yöntemi ile verilmesiyle uygulanan Kök Hücre SVF Tedavisi konusunda açıklamalarda bulundu.


Dr. Yüksel Büküşoğlu, “Kök hücre, vücudun herhangi bir organında, bağ ya da kemik dokusunda farklılaşabilen ve onarıcı, yenileyici, tamir edici görevler üstlenen hücredir. Kök hücre bakımından en zengin bölge ise göbek çevresi cilt altı yağ dokularıdır. Cilt altındaki yağ dokusundan çok az miktarda, yaklaşık bir su bardağı kadar, alarak bir kaç saat içerisinde milyonlarca canlı kök hücre elde edilebilir. Bu tedaviye Kök Hücre SVF tedavisi adı veriliyor. Kendi göbek çevresi yağ dokumuzdan elde edilen Kök Hücre SVF tedavisinin amacı zenginleştirilmiş kök hücrelerin yıpranmış dokuya enjekte edilerek o dokudaki yenileşme, gençleşme, onarımın ve tamirin hızlandırılmasıdır. Bu amaçla kök hücreler en çok eklem şikayetlerinde eklem içine verilerek ya da cilde uygulanarak kullanılmaktadır. Kök Hücre SVF Tedavisi, diz ve kalça eklem kireçlenmesi, kıkırdak hasarı, menisküs ve spor yaralanmaları gibi durumların yanı sıra estetik amaçlı yüz ve cilt gençleştirme, saçların gürleşmesi ve canlandırılması amacıyla kullanılmaktadır” dedi.


Estetik amaçlı cildimizin daha genç ve daha canlı bir yapı ve görünüme sahip olabilmesi yanı sıra eklemlerimizde yaşlanma ile olan hasarı gidermek, diz ve kalça kireçlenmesininin tedavisinde tıbbın en son uygulamalardan birisinin kendi kök hücrelerimizle yapılan tedaviler olduğunu kaydeden Dr. Yüksel Büküşoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;


“Vücudumuzun göbek çevresi cilt altı yağ dokusundan elde edilen kendi kök hücrelerimizi, derhal hiç bekletmeden, canlı canlı kullanarak yıpranmış dokuda gençleşme, canlanma, tamir ve onarımın ile hücresel gençleşmenin sağlanması günümüz tıbbının en yeni uygulamalarından. Son bilimsel gelişmeler ışığında bu açıdan bakılırsa, bu işlemi ihtiyaç halinde sınırsız sayıda tekrar edebileceğimizi düşünürsek, kendi yağlarımız bir bakıma ihtiyaç halinde kullanılabilen bir gençleşme pınarı olarak niteleyebilmek mümkün olabilir.


Cilt altı yağ dokusundan steril operasyon odası şartlarında, özel bir işlemle kolaylıkla alınan yağlar derhal, hiç bekletilmeden, vücut ısısına benzer şartlarda özel tıbbi işlemlerle ayrıştırılması sonrası milyonlarca canlı, aktive edilmiş kök hücre içeren Kök Hücre SVF sıvısı (Stromal Vasküler Fraksiyon) elde ediliyor. Kök Hücre SVF Tedavisi kök hücreden zengin yağ dokusu sıvısı transferidir. Milyonlarca canlı kök hücreler ile rejenatif-yenileştirici-gençleştirici -onarıcı hücreler içerir. Kendi vücut yağlarımızdan elde edilen kök hücreler hiç bekletilmeden, saklanmadan, tekrar üretilmeden, sadece bir kaç saat içerisinde aktive edilerek, canlı canlı hemen aynı kişiye enjeksiyon yöntemi ile verilerek tedavi yapılmaktadır.”


Dr. Yüksel Büküşoğlu, uygulanmadaki en büyük avantajları ise şöyle aktardı;


“Kişinin kendi vücut yağından elde edilen kök hücresi enjeksiyonlarının kendi hücrelerimiz olması nedeniyle güvenli olması, alerji doku reddi, aşırı duyarlılık reaksiyonu, enfeksiyon bulaşmaması avantajlarının yanı sıra, iz bırakma riskinin olmaması, etkisinin kanıtlanmış olması, kalıcılığı, yenileştirici, onarıcı, tamir edici, gençleştirici etkisinin uzun sürmesi, kolay uygulanabilirliği ve uygulamanın sınırsız sayıda tekrar edilebilir olması en büyük avantajlarıdır.


Kök Hücre SVF tedavisi eklem içine ya da yüz ve cilde, saçlı deriye uygulanabiliyor. Eklem kireçlenmesinde diz ve kalça eklemi içine uygulan Kök Hücre SVF tedavisi eklem kıkırdağında harabiyeti gidermek, iyileştirmek, onarmak, kıkırdak tamirini gerçekleştirmek amacıyla kullanılmaktdır. Kök Hücre SVF Tedavisi bunu yanı sıra estetik amaçlı olarak gençleştirilmek, canlandırılmak istenen alanlara yüz, göz çevresi, boyun, dekolte bölgesi, el sırtı ya da gençleşme ve yenileştirmeyi nerede istiyorsak oraya enjekte edilerek işlem gerçekleştirilir. Bunların dışında saç problemleri, saçların kuvvetlendirilmesi, saç azlığı, kellik, sivilce izleri ve çukurluklarının giderilmesi, çeşitli yara ya da yanık izlerinin giderilmesi, cilt çatlaklarının giderilmesi, dudakların ve memelerin dolgunlaştırılmasında kullanılır.


Toplam 3-4 saat süren işlem sonrası yürüyerek klinikten ayrılıp, normal hayatınıza devam edebiliyorsunuz. İşlem genelde sadece bir kez uygulanıyor. Ancak ihtiyaç halinde tıbbi gereklilikler de yerine getirilmesi halinde sınırsız sayıda tekrar edebilmek de mümkün. Enjeksiyon yoluyla uygulanan kök hücreleri aynen toprağa ekilen tohumlar gibi düşünebilmek mümkün. Ekilen kök hücreler uygulama yapılan yerde, eklemlerinizde ya da cildinizde tamir, onarım, yenileşme ve gençleşmeyi sağlayarak istenen sonucu sağlıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da 59 yıldır dinmeyen bir acı Erzurum’da 59 yıl önce 247. Piyade Alayı Koğuşu’nda çıkan yangında şehit olan 65 askerin yürek yakan hikayeleri hala canlılığını koruyor. Erzurum’un Dumlu Yeşildere Garnizonu’nda 1966 yılında meydana gelen ve yıllarca sebebi tam olarak açıklanmayan askerî facia, aradan geçen 59 yılın ardından, yıldönümümde yeniden hatırlandı. 3. Ordu Komutanlığı’na bağlı 51. Tümen, 247. Piyade Alayı’nda yaşanan büyük yangının izleri hala hafızalardan silinemedi. 1966’da meydana gelen olayda, Dumlu’da bulunan askeri birliğin koğuş bölümünde başlayan yangının kısa sürede tüm yapıyı sardığını ve askerler alevlerin arasında kaldığını ifade eden Araştırmacı Taner Özdemir, "Arşivlerde yer alan haberlere göre; yangına Erzurum Belediyesi itfaiye ekipleri, ağır bakım birlikleri ve garnizon görevlileri anında müdahale etti, büyük çaba sonucunda 82 asker alevlerin arasından kurtarılırken, 27 asker de yaralı olarak hastanelere sevk edildi. Yangın, dönemin soğuk hava şartlarının etkisiyle daha da büyümüş; kurtarma çalışmalarında onlarca personel saatlerce görev yapmıştı" dedi. Aileler uzun süre yaralılarla görüştürülmedi Özdemir, dönemin uygulamalarına göre, yangında yaralanan askerlerin sağlık durumları sıkı tedbirler altında yürütüldüğünü anlatarak, "Mareşal Fevzi Çakmak Askeri Hastanesi Başhekimi Dr. Albay İbrahim Arslan, ağır ve hafif yaralı askerlerin durumunun kontrol altında olduğunu açıklamış; ancak güvenlik ve sağlık gerekçeleriyle aileler bir süre boyunca yaralı askerlerle görüştürülmemişti. Bu durum, arşiv manşetlerine "Aileler Endişeli" başlıklarıyla yansımış ve şehirde büyük üzüntü oluşturmuştur" diye konuştu. Üst düzey devlet hareketliliği: Bakan NATO programını erteledi Yangının ardından devletin en üst kademelerinde yoğun bir trafiğin yaşandığını hatırlayan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Taner Özdemir, "Dönemin Milli Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu, olayın ardından NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na katılımını erteleyerek Erzurum’a yönelmiş, durumu yerinde incelemişti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, gelişmeleri Ankara’dan takip ederken; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural olayla ilgili yetkililerden bilgi alırken Erzurum Valisi Ali Akarsu da olayın hemen ardından incelemeler yapmışlardı. O yıllarda yayınlanan ulusal gazete manşetlerine bakınca, 1966’daki facianın toplumsal hafızadaki yeri tazeleniyor. 2018 yılında Erzurum Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Dumluda bir Şehitlik Anıtı inşa edilerek hem bu yangında hem de yıllar içinde şehit olan askerlerin hatırası ölümsüzleştirildi. Bugün Dumlu Şehitlik Anıtı, bölgenin en önemli askerî hafıza mekânlarından biri olarak ziyaret edilmeye devam ediyor" diye konuştu.
Mersin Kadınlara yönelik EVKA eğitimleri Mersin’de yoğun ilgi gördü Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesinden yararlanan kadınların sosyalleşmesi ve farklı alanlarda bilgi edinmesi için 2 gün süren kapsamlı bir eğitim programı düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Kadın ve Çocuk Atölyelerinde, çocukların sosyal gelişimlerini destekleyici aktivitelerin yanı sıra, anneler için de hem bilgilendirici hem de sosyalleşmelerini sağlayan etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesinde, ‘Ev Kadınları Ufuk Geliştirme Projesi’ (EVKA) adı altında 2 gün süren kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirildi. Eğitime; atölyeye devam eden kadınların yanı sıra, programdan haberdar olan çok sayıda kişi katıldı. Alanında uzman isimler kadınlarla buluştu Programın ilk gününde Dr. Burcu Şanlı, cinsiyete yönelik şiddetle mücadele ve erken yaşta evlilik hakkında, Gıda Yüksek Mühendisi Derya Delil, gıda israfını önleme konusunda, Uzm. Klinik Psikolog Solin Arap, çocuklarda sağlıklı ilişki kurma üzerine, Opr. Dr. Aslı Bilekdemir ise rahim ağzı kanseri ve HPV’nin önemi hakkında bilgilendirici sunumlar yaptı. 2. günde ise Doç. Dr. Burcu Albay, evlerde bulunan kanserojen maddelerin vücuda etkileri, Prof. Dr. Aziz Karadedekalp, hastalıklarının önlenmesi, Bilişim Uzmanı Serkan Karakaya, e-ticaret ve pazarlama süreçleri, Çevre Mühendisi Arzu Arasakun, atıkların geri dönüşümünün önemi, Sosyolog Jülide Güzel ise otizm farkındalığı üzerine katılımcıları bilgilendirdi. Sağlıktan sosyal hayata, çocuk gelişiminden çevre bilincine kadar birçok konuda uzmanları dinleyen kadınlar, programları memnuniyetle karşıladı. Etkinlikte ayrıca Büyükşehir Belediyesi tarafından kadınlara hijyen kiti hediye edildi. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu’nun da katılım sağladığı programda, konuşmacılara katılım sertifikaları takdim edildi. Büyükşehir Belediyesi, kadınların evden çıkarak birçok konuda gelişmesi ve güçlenmesi için programlar ve iş birliklerine devam edecek. "Kadınlarımızın sosyalleşmesini ve bilgilenmelerini sağladık" Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesi Sorumlusu Sonay Berber, çocuklar için olduğu kadar annelere yönelik de birçok program düzenlendiğini anlatarak, "Paydaşlarımızla işbirliği yaparak çeşitli eğitimler, atölyeler düzenliyoruz. Atölyede; alanında uzman kişiler gelerek kadınlarımızın hem evden dışarı çıkmasını hem atölyede sosyalleşmesini hem de yeni bilgiler öğrenmesini sağladı. Çocuklarımız dışarıda öğretmenlerimiz aracılığıyla etkinlikler yaparken, kadınlarda içeride sosyalleşme ve gelişme fırsatı bulabildi" dedi. Programa katılan kadınlar, eğitimlerin kendilerini birçok konuda bilinçlendirdiğini belirterek Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.