SAĞLIK - 06 Kasım 2018 Salı 11:55

Kendi yağlarınızdan elde edilen kök hücrelerle gençleşin

A
A
A
Kendi yağlarınızdan elde edilen kök hücrelerle gençleşin

Dr.

Dr. Yüksel Büküşoğlu, kök hücre tedavisi hiç, son yıllardaki kadar popüler olmadığını belirterek, “Kök hücreler bazı önemli hastalıkların tedavisini sağladığı gibi gençleşmemize de olanak sağlıyor” dedi.


Yapılan bilimsel çalışmaların vücutta kök hücreden en zengin dokunun aslında göbek çevresi cilt altı yağ dokusu olduğunu gösterdiğini dile getiren Dr. Yüksel Büküşoğlu, “Bu yağ dokusunu aslında vücudun kendi kendini onarıp, tamir etmesini, gençleşmesini sağlayan bir gençlik pınarı olarak görebilmek mümkün” diye konuştu.


Dr. Yüksel Büküşoğlu, göbek çevresi cilt altı yağ dokusundan özel bir işlemle kolaylıkla alınan yağların laboratuvar şartlarında özel tıbbi işlemlerle ayrıştırılması yoluyla elde edilen kök hücrelerin hiç bekletilmeden, saklanmadan, tekrar üretilmeden, aktive edilerek, canlı canlı hemen aynı kişiye enjeksiyon yöntemi ile verilmesiyle uygulanan Kök Hücre SVF Tedavisi konusunda açıklamalarda bulundu.


Dr. Yüksel Büküşoğlu, “Kök hücre, vücudun herhangi bir organında, bağ ya da kemik dokusunda farklılaşabilen ve onarıcı, yenileyici, tamir edici görevler üstlenen hücredir. Kök hücre bakımından en zengin bölge ise göbek çevresi cilt altı yağ dokularıdır. Cilt altındaki yağ dokusundan çok az miktarda, yaklaşık bir su bardağı kadar, alarak bir kaç saat içerisinde milyonlarca canlı kök hücre elde edilebilir. Bu tedaviye Kök Hücre SVF tedavisi adı veriliyor. Kendi göbek çevresi yağ dokumuzdan elde edilen Kök Hücre SVF tedavisinin amacı zenginleştirilmiş kök hücrelerin yıpranmış dokuya enjekte edilerek o dokudaki yenileşme, gençleşme, onarımın ve tamirin hızlandırılmasıdır. Bu amaçla kök hücreler en çok eklem şikayetlerinde eklem içine verilerek ya da cilde uygulanarak kullanılmaktadır. Kök Hücre SVF Tedavisi, diz ve kalça eklem kireçlenmesi, kıkırdak hasarı, menisküs ve spor yaralanmaları gibi durumların yanı sıra estetik amaçlı yüz ve cilt gençleştirme, saçların gürleşmesi ve canlandırılması amacıyla kullanılmaktadır” dedi.


Estetik amaçlı cildimizin daha genç ve daha canlı bir yapı ve görünüme sahip olabilmesi yanı sıra eklemlerimizde yaşlanma ile olan hasarı gidermek, diz ve kalça kireçlenmesininin tedavisinde tıbbın en son uygulamalardan birisinin kendi kök hücrelerimizle yapılan tedaviler olduğunu kaydeden Dr. Yüksel Büküşoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;


“Vücudumuzun göbek çevresi cilt altı yağ dokusundan elde edilen kendi kök hücrelerimizi, derhal hiç bekletmeden, canlı canlı kullanarak yıpranmış dokuda gençleşme, canlanma, tamir ve onarımın ile hücresel gençleşmenin sağlanması günümüz tıbbının en yeni uygulamalarından. Son bilimsel gelişmeler ışığında bu açıdan bakılırsa, bu işlemi ihtiyaç halinde sınırsız sayıda tekrar edebileceğimizi düşünürsek, kendi yağlarımız bir bakıma ihtiyaç halinde kullanılabilen bir gençleşme pınarı olarak niteleyebilmek mümkün olabilir.


Cilt altı yağ dokusundan steril operasyon odası şartlarında, özel bir işlemle kolaylıkla alınan yağlar derhal, hiç bekletilmeden, vücut ısısına benzer şartlarda özel tıbbi işlemlerle ayrıştırılması sonrası milyonlarca canlı, aktive edilmiş kök hücre içeren Kök Hücre SVF sıvısı (Stromal Vasküler Fraksiyon) elde ediliyor. Kök Hücre SVF Tedavisi kök hücreden zengin yağ dokusu sıvısı transferidir. Milyonlarca canlı kök hücreler ile rejenatif-yenileştirici-gençleştirici -onarıcı hücreler içerir. Kendi vücut yağlarımızdan elde edilen kök hücreler hiç bekletilmeden, saklanmadan, tekrar üretilmeden, sadece bir kaç saat içerisinde aktive edilerek, canlı canlı hemen aynı kişiye enjeksiyon yöntemi ile verilerek tedavi yapılmaktadır.”


Dr. Yüksel Büküşoğlu, uygulanmadaki en büyük avantajları ise şöyle aktardı;


“Kişinin kendi vücut yağından elde edilen kök hücresi enjeksiyonlarının kendi hücrelerimiz olması nedeniyle güvenli olması, alerji doku reddi, aşırı duyarlılık reaksiyonu, enfeksiyon bulaşmaması avantajlarının yanı sıra, iz bırakma riskinin olmaması, etkisinin kanıtlanmış olması, kalıcılığı, yenileştirici, onarıcı, tamir edici, gençleştirici etkisinin uzun sürmesi, kolay uygulanabilirliği ve uygulamanın sınırsız sayıda tekrar edilebilir olması en büyük avantajlarıdır.


Kök Hücre SVF tedavisi eklem içine ya da yüz ve cilde, saçlı deriye uygulanabiliyor. Eklem kireçlenmesinde diz ve kalça eklemi içine uygulan Kök Hücre SVF tedavisi eklem kıkırdağında harabiyeti gidermek, iyileştirmek, onarmak, kıkırdak tamirini gerçekleştirmek amacıyla kullanılmaktdır. Kök Hücre SVF Tedavisi bunu yanı sıra estetik amaçlı olarak gençleştirilmek, canlandırılmak istenen alanlara yüz, göz çevresi, boyun, dekolte bölgesi, el sırtı ya da gençleşme ve yenileştirmeyi nerede istiyorsak oraya enjekte edilerek işlem gerçekleştirilir. Bunların dışında saç problemleri, saçların kuvvetlendirilmesi, saç azlığı, kellik, sivilce izleri ve çukurluklarının giderilmesi, çeşitli yara ya da yanık izlerinin giderilmesi, cilt çatlaklarının giderilmesi, dudakların ve memelerin dolgunlaştırılmasında kullanılır.


Toplam 3-4 saat süren işlem sonrası yürüyerek klinikten ayrılıp, normal hayatınıza devam edebiliyorsunuz. İşlem genelde sadece bir kez uygulanıyor. Ancak ihtiyaç halinde tıbbi gereklilikler de yerine getirilmesi halinde sınırsız sayıda tekrar edebilmek de mümkün. Enjeksiyon yoluyla uygulanan kök hücreleri aynen toprağa ekilen tohumlar gibi düşünebilmek mümkün. Ekilen kök hücreler uygulama yapılan yerde, eklemlerinizde ya da cildinizde tamir, onarım, yenileşme ve gençleşmeyi sağlayarak istenen sonucu sağlıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Şanlıurfa’da aşiret düğününde geline kilolarca altın takıldı Şanlıurfa’da gerçekleştirilen bir aşiret düğününde, Kuzey Iraklı avukat geline kilolarca altın takıldı. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Görkemli düğün gece geç saatlere kadar sürdü. Eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yeğeni Avukat Kahraman Zülfikar İzol (26) ile Mesud Barzani’nin vekili amca çocuğu Abdülkerim Barzani’nin avukat kızı Nazdar Barzani (25), görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Şanlıurfa’da düzenlenen düğüne, İzol aşiretinin liderlerinden eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yanı sıra bölgedeki aşiretlerin ileri gelenleri ve binlerce davetli katıldı. Düğünde sanatçı İzzet Yıldızhan ile sıra gecesi ekibi sahne aldı. Davetliler, damat ve gelinin etrafında toplanarak deste deste para saçtı. Görevliler saçılan paraları toplayarak sandıklara koydu. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarışırken, geline kilolarca altın takıldı. Cumhuriyet altınları, altın kemer, gerdanlıklar, elmas yüzük ve altın taçla halaya kalkan gelin, takıların ağırlığı nedeniyle bir süre sonra oturmak zorunda kaldı. Gelin ve damadın nikahını Siverek Belediye Başkanı Ali Murat Bucak kıydı. Nikahın ardından Irak’tan gelen davetliler, özel kutular içinde getirdikleri altınları takmak için uzun süre kuyruk oluşturdu. Takı merasimi sırasında davetliler halay çekerek eğlendi. Görkemli düğün, gece geç saatlere kadar devam etti.
Balıkesir Bandırmaspor - Erzurumspor FK maçının ardından Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, Erzurumspor FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz" dedi. Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta ise bu galibiyetin kıymetli olduğunu söyledi. Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Bandırmaspor, sahasında karşılaştığı Erzurumspor FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzüldüklerini ifade eden Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, "Kendi sahamızda en az 1 puan alacak hem oyunu oynadık hem de pozisyonlara girdik. İkinci yarı her şeyi yaptık, çok bastırdık ama bir türlü golü bulamadık. Onun için üzgünüz, oyuncularımı gösterdikleri mücadeleden ötürü kutluyorum. Biz Bandırmasporuz, bu tip şeyleri daha önce çok yaşadık. Oyunumuzdan ve mücadelemizden taviz vermeden devam edeceğiz. Mağlup olduğumuz maçlara baktığımızda kazanacak oyunu ortaya koyduk fakat girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. İnşallah bunu önümüzdeki maçlarda telafi eder üstesinden geliriz. Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz. Ligde kendimizi bir an önce üst grubun içine atmak istiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Rakibimizi tebrik ediyorum, taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onları buradan mutlu göndermek istiyorduk ama olmadı. En kısa sürede bunu başaracağız" diye konuştu. Serkan Özbalta: "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Bodrum FK maçı sonrası bu müsabakaya galibiyet parolasıyla hazırlandıklarını belirterek, bu hedefi hafta boyunca takım içinde net şekilde paylaştıklarını ifade etti. Rakibin oyun yapısına da değinen Özbalta, "Bandırmaspor üçlü savunma sistemiyle oynayan, kanatları ve orta sahayı iyi kullanan bir takım. Özellikle 3-4 oyuncuyu hücum hattına hızlı göndermeleriyle etkili oldular. Ceza sahasında zaman zaman beşinci, altıncı oyuncuyu sokarak pozisyonlar buldular" dedi. Maçın genelinde hem oyun hem de mücadele anlamında güçlü durduklarını söyleyen deneyimli teknik adam, "Böyle karşılaşmalarda sadece iyi futbol yetmez, çok ciddi bir mücadele ortaya koymanız gerekir. Biz ilk 60 dakikalık bölümde hem iyi oynadık hem de oyunu kontrol ettik. Son bölümde ise rakibin baskısına karşı sakin kalarak, topu ayağımızda tutup sahaya doğru yayıldık ve baskıyı kırmayı başardık" ifadelerini kullandı. Alınan galibiyetin önemine dikkat çeken Serkan Özbalta, bu sonucun camia adına çok değerli olduğunu vurgulayarak, "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" diye konuştu. Taraftarlara da ayrı bir parantez açan Özbalta, "Tribünde bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza ve Erzurum halkına teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda oluyorlar, bize inanıyorlar. Biz de onları mahcup etmemek için çok çalışıyoruz. Bu başarıda oyuncularımın büyük emeği var. Ortaya koydukları mücadeleyle bu galibiyeti hak ettiler. Bu galibiyeti başta taraftarlarımıza ve Erzurum halkına armağan ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Erciyes’te bu sene hedefimiz 3 milyon ziyaretçi" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve hemşehrileri, Türkiye’nin incisi, turizmin amiral gemisi ve dünyadaki en iyi 25 kayak merkezi arasında Türkiye’den yer alan tek kayak merkezi Erciyes’te sezonu açtı. Erciyes Kayak Merkezi Tekir Kapı’daki coşkulu ve katılımın yoğun olduğu sezon açılışına ilişkin değerlendirmesinde Büyükkılıç; "Ülkemizin gözbebeği, şehrimizin beyaz incisi Erciyes’te sezonu hemşehrilerimizle birlikte açmanın mutluluğunu yaşadık. Erciyes Kayak Merkezi sadece muhteşem doğası ve modern tesisleriyle değil; hemşehrilerimizin sevgisiyle de daha da güzelleşiyor. Hep birlikte, kazasız, keyifli ve unutulmaz bir sezon geçirmeyi diliyorum. Kayseri’mize ve Erciyes’imize sahip çıkan, daha ilk günden yoğun kalabalıkla pisti şenlendiren tüm hemşehrilerime teşekkürler" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 3 bin 916 metrelik yüksekliğindeki muhteşem görüntüsüyle Mimar Sinan’ın eserlerine adeta temel teşkil etmiş olan, Süleymaniye Camii’ne ruh veren anlayış içerisinde beyaz gelinliklerine bürünmüş Erciyes’in eteklerinde kayak sezonunu açtıklarını dile getirerek, "19 tane mekanik tesisi, 41 tane pistimiz ve 112 kilometre pist uzunluğumuzla Develi Kapı, Hisarcık Kapı, Tekir Kapı, Hacılar Kapı olmak üzere 4 bölgeden rahatlıkla bu imkânlardan faydalanacağınız bir kayak merkezinden söz ediyoruz" diye konuştu. Büyükkılıç, kayak pistlerine tam 154 adet kar ünitesi ile 250 bin ton suni kar üretmiş olduklarını vurgulayarak pistlerin kullanılabilir hale getirildiğini kaydetti. Gece kayağı imkânı da olduğunu dile getiren Büyükkılıç, Kayseri’nin medeniyetler şehri olan kadim ve zengin bir kent olduğunu ifade etti. Erciyes’te kayak ve diğer spor tesislerinin yanı sıra spor ve turizme hizmet eden bir dağ olduğuna değinen Büyükkılıç, "Erciyes Kayak Merkezi, 25 tane dünyadaki kayak merkezi arasında Türkiye’den ilk ve tek merkez olarak yer almış ve kendinden söz ettirmiş" diyerek, Kayseri’nin, Avrupa Spor Şehri ünvanını aldığını, yakın bir geçmişte de Dünya Spor Başkenti için adaylık başvurusunu yaptığını hatırlattı. Erciyes’te Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nin de yer aldığını söyleyen Büyükkılıç, Erciyes’in, yapılan ve yapılmakta olan tesisleri ile en önemli kamp merkezlerinden biri olarak sporculara hitap edecek şekilde yerini alacağını aktardı. Başkan Büyükkılıç, Erciyes’te, Spor A.Ş. ile farklı spor etkinlikleri ve uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapacaklarını da bildirdi. Erciyes Kayak Merkezi’nin tapusunun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, merkezin Erciyes A.Ş. olarak Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, yetkili ve sorumlu kuruluşun Erciyes A.Ş. olduğunun da altını çizdi. Büyükkılıç, ayrıca yarından itibaren Polonya ve Çekya başta olmak üzere charter seferlerinin başladığını ve Orta Avrupa’dan direkt kayakçı konukların gelmeye başlayacağını duyurarak, Kapadokya ile olan komşuluğu dolayısıyla ve geçmişte Kapadokya’nın başkentliğini yapmış olması dolayısıyla da bu güzelliklerin hepsini içeren bir yaklaşımla çalışmaları gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkileri sürdürdüklerini de paylaşan Başkan Büyükkılıç, Erciyes Kayak Merkezi’nin Türk Devletleri Teşkilatı himayesinde kurulan Türk Kayak Merkezleri Birliği’ne de üye olduğunu hatırlatarak, "O amaç içerisinde yakında dostlarımızı da misafir edeceğiz, Türk Cumhuriyetleri buraya teşrif edecek. Şimdi el ele gönül gönle diyorum. Tüm Kayserili hemşehrilerimizle birlikte Kayseri’nin havasını teneffüs edip, Kayseri’nin suyunu içen, ekmeğini yiyen dostlardan, gerek ülkemizde gerek yurt dışında, gerekse gurbette nerde varsa ben Kayseri’yi seviyorum, Kayseriliyim diyen canlarımıza diyoruz ki, ‘Türk Cumhuriyetleri’nin kültür başkenti Kayseri’mize yakışır diyoruz. 2027’nin inşallah kültür başkenti olmak yönünde de etap etap çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Basında, medyada sesimizi duyanlar bu sesi daha gür bir şekilde etrafa duyursunlar diyorum" şeklinde konuştu. Sözlerini sonunda, 2025-2026’daki sezonun kazasız belasız geçmesi temennisinde bulunan Büyükkılıç, geçen sene 2,5 milyon, bu sene de 3 milyon ziyaretçi beklediklerinin altını çizerek, "El ele gönül gönle, eğlence merkezinden öte Kayseri’de kayak merkezi, dünyada önemli bir kayak merkezi diyoruz, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" dedi. Büyükkılıç’a sezon açılış töreninde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akşehirlioğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, daire başkanları, müdürler, basın mensupları, kayak severler ve çok sayıda ziyaretçi eşlik etti. Erciyes Kayak Sezonu açılışında Başkan Büyükkılıç, ziyaretçilerle fotoğraf çekinerek sohbet etti.
Mersin Mersin’de Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ikinci kez perdelerini açtı Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle ikinci kez Mersin’de düzenlenen 28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, gala gecesiyle başladı, kadınların hikayelerini odağına alan onlarca film ve sinemacı Mersinlilerle buluştu. 28. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali; Mersin Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi, Uçan Süpürge Vakfı, Kadın Gazeteciler Derneği (KGD) ve Kadından Haber iş birliğinde Mersin’de ikinci kez perdelerini açtı. Gösterim günlerine gala gecesi ile başlayan festivale vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, onlarca yönetmen ve oyuncu Mersinlilerle buluştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen galada, ‘Sıradan Bir Gün’ ve ‘Tavuk Suyuna Çorba’ filmleri izleyenlerin beğenisine sunuldu. Her yaştan vatandaşın bir araya geldiği salonda, film gösterimleri eşliğinde gala gecesinin anlamına değinilen konuşmalar aracılığıyla sinemanın yolculuğuna ve toplumsal etkilerine vurgu yapıldı. "Festival; kadınların sözüne, emeğine ve hikayesine güçlü bir destek" Mersin’in festivale ikinci kez ev sahipliği yapmasının çok kıymetli olduğunu belirten Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, festivalin amacının sadece film gösterimleri olmadığını vurguladı. Festivalin kadınların sözüne, emeğine, hikayesine ve ilhamına verilen güçlü bir desteğin ifadesi olduğunu söyleyen Özdülger, sinemanın toplumdaki dönüştürücü gücünün önemine değindi. Kültür ve sanatın kentteki yerinden söz eden Özdülger, "Kadınların hikayeleri anlatıldıkça toplum daha adil, kapsayıcı ve elbette daha güçlü hale gelir. Mersin, bu çok kültürlü yapısıyla, özgürlükçü duruşuyla kadınların üretimde ve kamusal alanda güçlü olduğu bir kent. Bu nedenle Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinin Mersin’de karşılık bulması bizim için çok anlamlı. Bu festivalle birlikte salonlarımız yalnızca birer sinema mekanı değil, aynı zamanda düşünmenin, yüzleşmenin ve birlikte güçlenmenin alanlarına dönüşüyor" sözlerini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi olarak kadınların kültür ve sanat alanında yapmış olduğu tüm üretimleri desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Özdülger, sanatla nefes alan bir toplumu hedeflediklerini belirtti. "Eşitlik ve özgürlük için dayanışma içindeyiz" Festivalin açılış konuşmasını yaparak gösterimlerin Mersin’de gerçekleşmesinin hikayesini, salonu dolduran vatandaşlarla paylaşan Kadın Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşenur Önal ise kadınların sinemada da eşitlik ve özgürlük için dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Uçan Süpürge Vakfı’nın dünyanın kadınlar gözünden yansımalarını aktardığını kaydeden Önal, kadınların birlikteliğinin dayanışmaya ve eşitlik mücadelesine güç verdiğini dile getirdi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin kadınların üretim süreçlerinin yollarını açtığını ifade eden Önal, "Mersin Sinema Ofisi ile ortak yaptığımız bu festivalin her anının hepimiz için daha güzel olması adına emek veren, başka bir yerel yönetimin mümkün olduğunu ve kadınların da kent yönetiminde söz sahibi olabileceğini gösteren Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz" diye konuştu.